Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

fiili ayrılık ve 3 yıllık sürenin başlangıcı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-04-2014, 12:54   #1
av.4242

 
Varsayılan fiili ayrılık ve 3 yıllık sürenin başlangıcı

Sayın Meslektaşlarım;
müvekkil davalı aleyhine şiddetli geçimsizlikten dolayı açmış olduğu davadan 13/04/2011 tarihinde feragat etmiş olup, 28/06/2011 tarihinde karar kesinleşmiştir. taraflar 2011 yılı haziran ayı içerisinde bir hafta kadar bir arada yaşamış olup tekrar ayrılmışlardır. davalı aleyhine müvekkil tarafından 04/03/2014 tarihinde gene aynı nedene dayalı olarak boşanma davası açılmıştır. davayı fiili ayrılık sebebine dayalı olarak ıslah etmek istiyorum. acaba üç yıllık süre ne zaman başlar? yahut üç yıllık süreyi 2011 yılı haziran ayı içerisinde bir hafta birlikte yaşamaları keser mi? yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 15-04-2014, 13:39   #2
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Fiili ayrılık sabebine dayalı olarak, davayı 29.06.2014 tarihinden itibaren açmanız gerekir. 04.03.2014 tarihinde açtığınız davayı, fiili ayrılık sebebine dayalı olarak ıslah ettiğinizde, hâkim, bu dava, ıslah edilmiş şekliyle önceki davanın devamıdır, önceki dâva ise, üç senelik fiili ayrılık müddeti dolmadan açılmış derse, ne olacak ?
Old 15-04-2014, 14:57   #3
av.murat kılıç

 
Varsayılan

YHGK
Esas : 2012/2-730
Karar : 2013/251
Tarih : 20.02.2013
BOŞANMA DAVASINDAN SONRA TARAFLARIN BİRARAYA GELMESİ
TANIK BEYANLARININ DEĞERLENDİRİLMESİ ( Boşanma Davası )
FİİLİ AYRILIK SEBEBİYLE BOŞANMA
TMK.166
Davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra tarafların barışıp bir araya geldikleri ve üç ay süreyle birlikte yaşadıkları, taraflarla yakınlığı olan tanıklarca ifade edilmiştir.
Bu tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve bulgu yoktur.
Bu durumda ortak hayatın yeniden kurulduğunun kabulü gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmediğine göre davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır.

DAVA VE KARAR:
Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda;

Soma 2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce (Aile Mahkemesi sıfatıyla) boşanma davasının kabulüne dair verilen 12.05.2010 gün ve 2009/252 E., 2010/172 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 2. Hukuk Dairesi’nin 26.10.2011 gün ve 2010/13282 E., 2011/17076 K. sayılı bozma ilamı ile;

(...Davacı tarafından açılan boşanma davasının reddine ilişkin kararın kesinleşmesinden sonra tarafların barışıp bir araya geldikleri ve 2008 yılı Nisan, Mayıs ve Haziran aylarında üç ay süreyle birlikte yaşadıkları, taraflarla yakınlığı olan tanıklarca ifade edilmiştir. Bu tanıkların olmamışı olmuş gibi ifade ettiklerini kabule yeterli delil ve bulgu yoktur. Bu durumda ortak hayatın yeniden kurulduğunun kabulü gerekir. Türk Medeni Kanununun 166/4. maddesinde yer alan boşanma sebebi gerçekleşmediğine göre davanın reddi yerine kabulüne karar verilmesi doğru olmamıştır...)

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu’nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU KARARI:
Dava, TMK’ nun 164/4 maddesine dayalı boşanma istemine ilişkindir.

Davacı, davalı eşi aleyhine Soma 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2005/545 esas sayılı dosyası ile boşanma davası açıldığını, yargılama aşamasında 13.04.2006 tarihinde davadan feragat etmesi nedeniyle davanın feragat nedeni ile reddine karar verildiğini, feragat tarihinden itibaren 3 yıl geçmesine rağmen tarafların müşterek hayatı sürdürmek için bir araya gelmediklerini ileri sürerek, tarafların TMK.’nun 166/4. maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, boşanmak istemediğini bildirmiştir.

Mahkemece; TMK.166/4.maddesindeki yasal koşulların somut olayda gerçekleştiği anlaşıldığından tarafların bu madde gereğince boşanmalarına, davacı kocanın tamamen kusurlu olduğu, tazminat isteyen davalı kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı dikkate alınarak, davalı kadın yararına 4.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminata ve aylık 200,00 TL nafakaya hükmedilmesine karar verilmiştir.

Davalı vekilinin temyizi üzerine Özel Dairece, yukarıda belirtilen bozma ilamında açıklanan nedenlerle karar bozulmuştur.

Yerel Mahkemece, önceki gerekçeler genişletilmek suretiyle direnme kararı verilmiş, direnme kararı davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Uyuşmazlık, Mahkemece toplanan deliller dikkate alındığında, Türk Medeni Kanunu’nun 166/4. maddesinde yer alan boşanma sebebinin gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile direnme kararının Özel Dairenin bozma kararında açıklanan nedenlerden dolayı, ( BOZULMASINA ),aynı kanunun 440/1 maddesi uyarınca tebliğden itibaren 15 gün içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliği ile karar verildi.
YHGK 20.02.2013 - K.2013/251
Old 15-04-2014, 15:06   #4
Av.Ufuk Bozoğlu

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Feragat tarihi üç yıllık sürenin başlangıcıdır. Feragat mahkemeye ulaştığı anda kesin hükmün sonuçlarını doğurur. O sebeple davanızın açılabilme tarihi 14. Nisan. 2014'dür.

Sonuç itibarı ile, şiddetli geçimsizlik sebebiyle 04.03.2014 tarihinde açılan dava ıslah ile fiili ayrılık sebebine (TMK 166/3) dayandırılsa da Sayın Meslektaşım C_OKYAY'ın da dikkat çektiği üzere süresinde açılmamıştır.

Öte yandan: Tarafların Haziran ayı içinde 1 haftalık birlikte yaşamalarının "...Boşanma sebeplerinden herhangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten başlayarak üç yıl geçmesi halinde, her ne sebeple olursa olsun ortak hayat yeniden kurulamamışsa evlilik birliği temelden sarsılmış sayılır ve eşlerden birinin istemi üzerine boşanmaya karar verilir." hükmüne aykırılık teşkil edip etmediği davanız süresinde açılmış olsa idi değerlendirilebilecekti..

Saygılarımla
Old 15-04-2014, 15:53   #5
av.4242

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım cevaplarınız için öncelikle teşekkür ederim. davamız dilekçelerin teatisi aşamasında olup, davalı tarafından cevap dilekçesi verilmiştir. dosyanın duruşma günü muhtemelen temmuz ayı içerisinde olacaktır. haziran ayı içerisinde açılan davayı fiili ayrılık sebebine dayalı olarak ıslah etmeyi düşünüyorum. acaba mahkemece talebimiz kabul edilir mi? görüşlerinizi belirtirseniz sevinirim
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Fiili ayrılık Konuk Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) 1 10-08-2012 23:00
TMKm.178 -bir yıllık sürenin başlangıçı ve kısmi kesinleşme yapılamaması Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 1 25-08-2011 09:25
itirazın iptali,1 yıllık hak düşürücü sürenin başlangıcı ANKA1 Meslektaşların Soruları 4 15-05-2008 11:47
Boşanmada 3 yıllık fiili ayrılık süresinden sonra açılması gerekli dava? advokat34 Meslektaşların Soruları 4 14-03-2007 23:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08480406 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.