Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. Üyelerimizin yazdığı ve bizlerle paylaştığı şiir, öykü, deneme ve diğer yazınsal türler.

Çetelesini tutamadım hayatın /şiirlerimden bir demet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 24-12-2009, 03:12   #1
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Çetelesini tutamadım hayatın /şiirlerimden bir demet

Çetelesini tutamadım hayatın


Sus; ürkütme içimdeki haylaz serçeyi
Bırak uzaklaşsın gerçeklerden, geçsin dağ bayır kırları
Uçmuşken hazır kayıp bugününden
Ne lüzumu var şimdi anmaya kaygılı yarınları

Sorma niye; vardır elbet kaybolmuşluğunun bir sebebi
Nadasa bırakmış belli ki yaşayamayacağı hayalleri
Yalvarırım yakma içimde söndüremeyeceğin ateşleri
Rahat bırak; bağrım zaten küllenmemiş bir yangın yeri

Uğraşma dolduramazsın içimdeki uçurumları
Kök salmış hüzün, çözemiyorum bendeki kargaşayı
Belki de itirazımdır bu yenilgim hayata
Uğraşma; zafere döndüremezsin içimdeki savaşı

Karanlık ormanımda tutsağım ben
Açılmaz dehlizlerim aydınlıklara
Tan yerim grilere esir
Sarılmışım siperane yanılgılara

Parçalanmışlığıma esirim ben
Bölük pörçük bir bütünüm baksana
Uğraşma, zaten sıkıntı geldi artık benden bana
Anla, yenilmiş duygularım saplantılı kuşkulara

Çetelesini tutamadım hayatın
Meğer ne uzunmuş yaşam denen bu yalan
Ben mi esirgedim ki güzellikleri kendimden
Yalvarırım;
Sorma artık kayıp baharlarımın hesabını benden
Old 24-12-2009, 03:14   #2
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Kısırdöngü


Kurşuni siyahtır beklemenin rengi
Hapsetmiştir içine mavilikleri
Esirisindir ağır aksak ilerleyen saniyelerin
Onlar ki; kör topal umutların işbirlikçisi

Bulutlar yarıştadır seninle
Gözlerinde sağanak, hayatında sis
İhanette akreple yelkovan
Boşa geçen zamanın çetelesi tutulamaz ki

Biriktirip kavuşmanın heyecanını yüreğinde
Can verirsin belirsizliklerin seyir töreninde
Çalınmış tebessümler iğreti durur dudağında
Zaman bin elli bir boğumdur, yutkunamazsın

Acı gülüşlerindir inleten duvarları
Bilirsin hüsrandır beklemelerin son durağı
Zehirli sarmaşıklar süslerken hayatını
Taklalar atarak büyür içinde kuşkunun tohumları

Kahpe çıkar geceleri koynuna aldığın yalnızlık
Her sabah daha da ıssızlaşır hayatın
Doyumsuz bir isyandır soluduğun
Yok oluşların öç alır sırıtarak bedeninden

Bilinmezlere ayarlıdır kahpe zaman
Geçittedir hayatın eksilttiği ümitler
Canhıraş çırpınışlara teslimdir hayaller
Uğuldar beynin çıkmazların dehlizinde

Cevapsız sorular volta atarken sahillerinde
Tökezlersin içindeki çıkmaz dönemeçlerde
Savrulurken karamsarlık denizinde
Yalpalarsın kısırdöngüde dönenerek

Hülya Karadayı (Öner) Mayıs 2006
Old 24-12-2009, 03:15   #3
Hülya Karadayı (Öner)

 
Varsayılan Vakit tamam mı ?


Yine o lacivert sulara mı karışacak gözyaşlarım
Yine sensizliği mi kucaklayacağım Bostanlı sahilinde
Yine Martıların sesleri ile mi yarışacak çığlıklarım
Meltemden mi umut bekleyecek kavrulan bağrım

Sessiz iç çekişlerim mi kalacak senden bana yadigar
Gecenin sessizliğini hıçkırıklarım mı yırtacak
Susuzluktan çatlamış topraklara mı dönecek dudaklarım
Balıkçı Barınağı mı olacak bundan sonraki mekânım

Var git yolcu var git kendi yoluna
Sorma bilme ben ne haldeyim
Ayarsız dümenimle
yıpranmış yelkenlerimle
Dökülmüş boyalarımla
Kırılmış küreklerimle
Okunmaz pusulamla
Terkedilmişlik limanına demirlemiş bir gemiyim


Gidiyorsun yar arkana bakmadan
Gidiyorsun umarsız
Kucağına atarken beni acımasız soruların
Bir daha, bir daha soruyorum


Yar; vakit tamam mı

Hülya Ö-K Ekim 2005
Old 24-12-2009, 03:19   #4
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Sorular, sorular


Böldüm kendimi bilinmezliklere
Çarptım sonrasında olasılıklarla
Bir avuç hayal kaldı geriye
Bilmem; umutlanmaya değer mi?

Yeni bir bana odaklanmışken
Kaçmak olası mı kendimden
Kaybettim yönümü girdaplarımda
Bilmem; kendimi bulmaya değer mi?

Neye el atsam solduruyorum
Kayıveriyor ayağımın altından kayalar
Çürüdü her yanım hatalara çarpmaktan
Bilmem, doğrular mutluluğa götürür mü?

Kök salmış içimde hüzün salkım saçak
Boynu bükük açtırtamadığım çiçeklerimin
Tutunacak dalım yok düşerken dipsiz uçurumlara
Bilmem, doğacak güneşi beklemeye değer mi?

Aşınmış bendeki gidilmeyen yollar
Yıkılmış köprüler geçit vermiyor
Kucağına düşüyorum her daim yalnızlığımın
Bilmem; yeni başlangıçları hayal etmeye değer mi?
Hülya Ö.-K. 16.05.2007
Old 24-12-2009, 03:19   #5
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Hüküm giydin bensizliğe


Tomurcuk açan yediverenim yok artık
İhanet sarmaşıkları bitiverdi ömrümde
Sevda bahçesi zehirli yılanlara teslim
Değil mi ki kokum karışmış yaban ellerinkine

Koklamaya kıyamadığım gülümdün
Hoyrat ellerde kanatacak dikenlerin seni
Susarak öç almak var yarınlarda senden
Bakamam gözlerine, o kadar kirliler ki

Prangalardan ağır sırıtan maskeler
Gülen ayva ağlayan nara yenik
Volta atarken ağır çekim görüntüler beynimde
Şaha kalkmış aldatma sen varsın başrollerde

Can veremez ölü düşler hayallerime
Pas tutmuş yaşam hüsran zincirlerinde
Sorulara gebe bendeki geceler
Uyanırım gün be gün belirsizliklere

Yalnızlığınla taçlansın yarınların
Kurtuluşun olsun sığınaksız günler
Kendimden vazgeçecek kadar önemli değilsin
Değmezsin gösterdiğim soğuk nezaketime

Boşalt artık işgalindeki kıyılarımı
Affedeceğimi sanmayasın son nefesinde
Nafile telaşların, itirazların kahpeliğine yenik
Temyiz hakkın yok; hüküm giydin bensizliğe
Old 24-12-2009, 03:20   #6
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Varoluşumun huzuru (Hoşgeldin, hoşuma geldin)



Sevgi dalgalarımın köpüğü
Uykusuz gecelerime doğan seher
Hangi yakın bilinmezlerden geldin
Gülücük açtırdın gamzelerimde

Hoş geldin, hoşuma geldin
Gülümsedi ruhum seninle
Hoşluklarla geldin, yaşamı getirdin
Mutluluk şarkıları düşürdün dilime

Bağrımda korku dolu şafakların nuru
Acıyla gelen hayat kaynağım
Yorgun kazandığı zaferden
Süt kuzusu, ana yavrusu

Bahçemin en güzel çiçeği
Sarılmış ak göğsüme
Dudaklarımda sonsuz şükran
Islandım saadet sellerinde

Sefayla geldin, güzellikler getirdin
Kanatlandı sonsuz huzur bende
Sevgiyle geldin, sevgiler getirdin
Çözdüm var oluşumun sırrını seninle
Old 24-12-2009, 03:28   #7
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Emek (Babama)


Vakitlerden günün solgun yüzü
Geceyi bölüverir insafsız saatin zili
Duyardım ardından salladığı okkalı küfürü
Ve ciğerini parçalayan kuru öksürüğünü

Uyanırdı her sabah vatan düşünden
Yaban ellerin horlanan emekçisi
Haklıydı serzenişinde;
saat henüz sabahın dördü

İsyanlara gebedir gecenin o kör saati
İsteksizlik kaplardı yorgun bedenini
Verirken ellere ellerinin bereketini
Bilirdim sevmezdi o kasvetli gri ülkeyi

Alnının terini banarken helal aşına
Yaşanmamışlıkların küskünlüğü sinmişti bakışlarına
Atamadan dünün yorgunluğunu
Eğik omuzlarında yarının sorumluluğu

Dev çarkın yılgın işçisi
Almanya’nın yorgun bekçisi
Bezgin yılların gariban emekçisi
Düşmezdi dilinden memleket türküsü

Yürek tutuşur
İsyanlar kabarır
Koşup öpesim gelirdi nasırlı avuçlarını
Ve sılayı her andığında yaş dolan göz uçlarını

Saklayabilseydim eğer
Akıtmaya utandığı o gözyaşlarını
Dünyanın en zengin kadını olurdum ben
Aşardı onların değeri zümrütleri, yakutları

Hülya Ö.-K 2008
Old 24-12-2009, 03:30   #8
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Kardeşliğin türküsü


Türkü, Kürtü, Lazı, Gürcüsü, Giritlisi,
Gaggoşu, lazı, zeybeği, dadaşı, efesi
Hep birlikte tutarak ellerimizi
Türkü söyleyeceğiz meydanlarda
Barış ve kardeşlik türküsünü

Çanakkale ruhunu taşıyan biziz
Kurtuluş savaşını kazanan biziz
Ulus olma bilincine ulaşan biziz
Bayrağına saygı duyan biziz
Biz bizi kırdırmak isteyenlerin oyununu ters teperiz

Yurdumun dört bir yanında
Hep beraber omuz omuza
Halay çekeceğiz meydanlarda
Barışın ve kardeşliğin halayını

Umarım bu dileklerim bir gün gerçek ola... Hülya Ö.-K.
Old 25-12-2009, 21:37   #9
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Biz kokar türkülerimiz


Türküdür Türkün has nidası
Taşlaması, barağı, uzun havası
Doğaçlaması, koşması, bozlağı, ağıtı,
Buram buram biz kokar türkülerimiz

Elele omuz omuzayız horonlarla, halaylarla
Nasıl da çınlar ortalık çekilen zılgıtlarla
Yaradana sığınırız huşu ile semahlarda
Buram buram duygudur türkülerimiz

Hepsinde ayrı makam, her biri ayrı hava,
Ege türküleri seviyorum desem, küsecek Marmara
Karadeniz, Akdeniz desem, aklım kalır Anadolu’da
Buram buram Türkiyedir türkülerimiz

Dostluk türkülerde, kardeşlik türkülerde, barış türkülerde
Türkü söyler gagoşu, efesi, lazı, dadaşı, zeybeği de
Gözetmez türkülerimiz ne ülke, ne yöre, ne de lehçe
Buram buram kardeşliktir türkülerimiz

Halk ozanları ve bağlamaları titretir gönül tellerini
Aşıklar ve sazları dillendirir yanık yüreklerini
Halktan gelir, halkımı anlatır dillendirdikleri
Buram buram halktır, Anadoludur türkülerimiz

Bazen diller yanık bir sevda türküsü çığırır
Bazense gidenlerin ardından ağıtlar yakılır
Hasret, özlem, ayrılıklar türkülerde anılır
Buram buram duygu yüklü türkülerimiz

Hasret kokar, sevda kokar, özlem kokar
Sitem kokar, naz kokar, niyaz kokar
Kavuşmanın da, ayrılıkların da türkülerde yeri var
Buram buram biz kokar türkülerimiz

Anadolum’da yanık yanık, içli içli türkü söylenir
Türkülerimiz asırlardır dilden dile iletilir
Türküler bizi birleştiren köprülerdir
Buram buram Türkiyedir türkülerimiz

Hülya Öner (Karadayı)
Old 25-12-2009, 21:39   #10
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Aylardan ayrılıktayım


Aylardan ayrılıktayım
Mevsimlerden hazan
Dipsiz uçurumlarda
Vurgun yemiş zaman

Ayrık otları bitmiş kalbimde
Güllerim dikenli, ele gelmiyor
Vedalara kurulmuş saatler
Yitirdiğim hayallerin sonu gelmiyor

Elyordamıyla bulmaya çalışırken yönümü
Kayboldum mora çalan hüzün gecelerinde
Soldu yeşertemediğim dünüm
Umut ektiğim hayırsızların bahçelerinde

Bitap düştüm, yoruldum
Kendimi var ederken yok etmelerden
Duvarsız şimdi içimdeki mahpushane
Değil mi ki başgardiyanım bendeki ben

Adım anılırken selalarda
Terkedilmişliği süpürürüm kabrime
Matem bağladı düşlerim
Sahi; yok mu cenazemi kaldıran

Hülya Ö.-K.
Old 27-12-2009, 01:40   #11
Hülya Karadayı (Öner)

 
Mesaj Aşkta yarın yoktur

Duygulardan yanılgıdır aşk
İlkel bir sızı
Bir yudum sevgi arayışının bedeli
Ödenir karşılıksız sevmelerde
Kaybetmeye hüküm giyer aşk
Yitip gitmeye mahkûmdur sevilen
Acı bir tortu kalır geride
Birde boynu bükük anılar

Bestelerden mahurdur aşk
Güftelerden yalnızlık
Makamlardan ayrılık
Her dilde aynıdır melodisi
Yâd eder özlemle hasreti

Mevsimlerden karakıştır aşk
ıssızlaştırır gönülleri
Yürek yangın yeri
Duygular talan
Soyunmuşken ona
Kalakalırsın baharda kış ayazlarında


Renklerden kuzguni siyahtır aşk
Oysa yangın yerinden kaçırmıştın mavilikleri
Azat etmiştin gönlünün kelebeklerini
Hüznü yerleştirdin gözbebeklerine şimdi
Üzülme hayatın gerçeğidir yanılgılar

Zamanlardan yalnızlıktır aşk
Kayıptır yarını
Kayıptır insafı
Yorar savaşlar
Yorar sevdalar
Zorlar hayat ve yaşanmamışlıklar

Cesaretsizliğimiz bayrak gibi göğsümüzde
Vazgeçersin zamanla kendinden bile
Gölgeler siner zamanla sevdanın üstüne
Unutursun uykusuz gecelerini
Ve cevabı olmayan soruları
Kaybedersin hayallerini doğan her yeni günle
Korkular sarar yeniden
Sevilmemeye dair
Arayışların sancısı dağlar bedenini
Acırsın heba ettiğin zamana
Özlem duyarsın
O yaban ağrısını alacak yeni bir sevdaya

Çekilirken denizlerin senden
Günler ağırken kurşundan
Düşler enginlerinde kayıp
Hapsetmişken gölgeleri umutsuzluğa
Kurban vermişken geleceğini
Beklerken karakış baharın ardında sinsice seni
Bir bakarsın ki solmuş bir sabah
Vazgeçemem dediğin karasevdan
Geçip gitmiş senden
Dinmiş üşümen
Paletinde yine pastel renkleri
Eteklerinde çin çin öter zillerin
Heyecanla beklersin kapını çalacak yeni bir sevgiyi


Aşta yarın yoktur, unutursun unutamam dediğini
------------------

Kendi kalemimden - tescillidir - Hülya Karadayı (Öner)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
hayatın hukuksallaşması geneous1987 Yüksek Hukuk Eğitimi 0 14-07-2006 11:00
Hayatın Riski Ayfer Gökçen Site Lokali 1 18-11-2003 22:42
Şiddet Yaygınlaşırsa -Dr. Demet Işık Av.Habibe YILMAZ KAYAR Kadın Hakları Çalışma Grubu 1 13-08-2003 11:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,20964789 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.