Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Yönetmeliğin Dayandığı Kanun Yürürlükten Kalkarsa

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 05-10-2005, 14:03   #1
Armağan Konyalı

 
Varsayılan Yönetmeliğin Dayandığı Kanun Yürürlükten Kalkarsa

Sayın Üyeler,

Bir kanuna dayanarak bir yönetmelik çıkarılmış iken,
Yönetmeliğin dayandığı kanun yeni bir kanun hükmü ile yürürlükten kalkarsa,
Yönetmelik de yürürlükten kalkmış olur mu ? Yoksa uygulanmalı mı ?

( Yeni kanunda bazı konuların Bakanlıkça hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği hükmü vardır. Ancak yeni yönetmelik henüz hazırlanmamıştır. )

Saygılarımla
Old 06-10-2005, 07:03   #2
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

T.C.
DANIŞTAY
İDARİ DAVA DAİRELERİ GENEL KURULU
E. 2001/917
K. 2004/489
T. 8.4.2004
• YÖNETMELİK MADDESİNİN DAYANAK ALINDIĞI YASANIN DEĞİŞMESİ YA DA KALKMASI ( İdarelerce Yapılacak Bir Yönetmelik Değişikliğinin Konusunu Oluşturacağı - İlgili Yasanın Eski Haliyle Yürürlükte Olduğu Döneme İlişkin Yönetmelik Hükümlerini Sakatlamayacağı )
• YASANIN DEĞİŞMESİ YA DA KALKMASI ( Yönetmelik Maddesinin Dayanak Alındığı - İdarelerce Yapılacak Bir Yönetmelik Değişikliğinin Konusunu Oluşturacağı/İlgili Yasanın Eski Haliyle Yürürlükte Olduğu Döneme İlişkin Yönetmelik Hükümlerini Sakatlamayacağı )
• YAKALAMA GÖZALTINA ALMA VE İFADE ALMA YÖNETMELİĞİ ( Kolluk Kuvvetinin Hakkında Tutuklama Müzekkeresi Kesilmesi Gereken Kişileri Saptayarak Yakalama ve Gözaltına Alma Yetkisini Tanıyan Kuralı - Hakime Ait Bir Yetki Olduğundan Mevzuata Uygun Olmadığı )
• KOLLUK KUVVETİ ( Hakkında Tutuklama Müzekkeresi Kesilmesi Gereken Kişileri Saptayarak Yakalama ve Gözaltına Alma Yetkisini Tanıyan Yönetmelik Kuralı - Hakime Ait Bir Yetki Olduğundan Mevzuata Uygun Olmadığı )
1412/m.104,106,154
2559/m.13/A
Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği/m.5,21
ÖZET : 1- Bir yönetmelik maddesinin dayanak alındığı yasanın değişmesi ya da yürürlükten kalkması durumunda, bu durumun idarelerce yapılacak bir yönetmelik değişikliğinin konusunu oluşturacağı ve ilgili yasanın eski haliyle yürürlükte olduğu döneme ilişkin yönetmelik hükümlerini sakatlamayacağı hakkında.

2- Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 5/a-2. maddesindeki kolluk kuvvetinin, ""hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişileri saptayarak yakalama ve gözaltına alma yetkisini tanıyan"" kuralın; mevzuatta kolluk kuvvetine tanınmayan ve bu yetkinin hakime ait bir yetki olduğundan mevzuata uygun olmadığı hakkında.

İstemin Özeti: Danıştay Onuncu Dairesinin 24.4.2001 günlü, E: 1998/7219, K: 2001/1542 sayılı kararının temyizen incelenerek bozulması davacı tarafından istenilmektedir.

Davalı İdarelerin Savunmalarının Özeti: Danıştay Onuncu Dairesince verilen kararın usul ve hukuka uygun bulunduğu ve temyiz dilekçesinde öne sürülen nedenlerin, kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı belirtilerek temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmaktadır.

Danıştay Tetkik Hakimi Emin Sınmaz'ın Düşüncesi: Temyiz isteminin kabulü ile Daire kararının bozulması gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Zümrüt Öden'in Düşüncesi: Adalet ve İçişleri Bakanlığı tarafından çıkarılmış, ""Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma"" Yönetmeliğinin 5. maddesinin ( a ) fıkrasının 2 ve 5 nolu bentleri ile 21. maddesinin iptali istemiyle açılan dava sonunda, 21.madde hakkında karar verilmesine yer olmadığına, diğer maddelere yönelik olarak davanın reddine karar veren Danıştay Onuncu Dairesi kararı temyiz edilmektedir.

Söz konusu kararda yer alan Savcı düşüncesindeki gerekçeler doğrultusunda temyiz isteminin kısmen kabulü ile, kararın Yönetmeliğin 5. maddesinin ( a ) fıkrasının 2 nolu bendinin reddine ilişkin kısmının bozulması, diğer kısımlarının ise onanması gerektiği düşünülmüştür.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay İdari Dava Daireleri Genel Kurulunca gereği görüşüldü:

KARAR : Dava, davalı idareler tarafından birlikte çıkarılan ve 1.10.1998 tarih ve 23480 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan ""Yakalama Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin 5/a-2, 5/a-5 ve 21. maddelerinin iptali istemiyle açılmıştır.

Danıştay Onuncu Dairesi, 24.4.2001 günlü, E: 1998/7219, K: 2001/1542 sayılı kararıyla; Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliği'nin dava konusu edilen 21. maddesinin 13.8.1999 günlü, 23785 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanan Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin Bazı Maddelerinin Değiştirilmesine Dair Yönetmeliğin 3. maddesi ile yürürlükten kaldırıldığı, Yönetmeliğin iptali istenilen 5/a-2. 5/a-5. maddelerine gelince; 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununun 154. maddesinde, Cumhuriyet Savcılarının gerekli araştırmaları yaparken bütün memurlardan her türlü bilgiyi isteyebilecekleri, gerek doğrudan doğruya gerekse zabıta makam ve memurları vasıtasıyla her türlü tahkikatı yapabilecekleri, bütün zabıta makam ve memurlarının elkoydukları olayları yakalanan kişilere uygulanan tedbirleri Cumhuriyet Savcılarına derhal bildirmek ve Cumhuriyet Başsavcılığının adliyeye ilişkin bütün emirlerini yerine getirmekle yükümlü olduklarının hükme bağlandığı, 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununun 13/A maddesinde polisin haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama ve tutuklama kararı bulunanları veya kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri, yine 13/G maddesinde, suçüstü halinde veya gecikmesinde mahzur bulunan diğer hallerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz ve delil bulunan sanıkları yakalayacağı ve gerekli kanuni işlemleri yapacağının öngörüldüğü, 1.10.1998 tarih ve 23480 sayılı Resmi Gazete'de Yayımlanan Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin, bütün kolluk kuvveti makam ve memurlarının Cumhuriyet Savcılarının bilgi ve emirleri doğrultusunda yürütecekleri adli soruşturma sırasında uygulayacakları esas ve usuller ile yakalanan, gözaltına alınan veya muhafaza altına alınan kişilerin haklan, nezarethane standartları ile ifade alma işlemlerinde görevli personelin eğitimine, yetki ve sorumluluklarına ilişkin hususları düzenlemek amacıyla çıkarıldığı, Yönetmeliğin 5/a-2. maddesinde kolluk kuvvetinin gecikmesinde sakınca bulunan ve Cumhuriyet Savcısına veya derhal amirlerine müracaat imkanı olmayan hallerde hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişileri veya suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hallerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, eser, emare ve delil bulunan şüphelileri yakalama, gözaltına alma veya muhafaza altına almaya yetkili olduğu, 5/a-5 maddesinde ise yine kolluk kuvvetlerinin, haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama ve tutuklama kararı bulunanları veya kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri yakalama, gözaltına alma veya muhafaza altına almaya yetkili olduğunun belirtildiği, yönetmeliğin iptali istenilen 5/a-2 ve 5/a-5 maddelerinde, gerek 1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunu, gerekse 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununa aykırı bir düzenleme yer almadığı gerekçesiyle Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 21. maddesine yönelik olarak dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 5/a-5 ve 5/a-2 maddesine yönelik olarak davanın reddine karar vermiştir.

Davacı; tutuklama müzekkeresi kesilmesi için karar verme yetkisinin yargıya ait olduğunu, yönetmeliğin 5/a-2 maddesiyle Anayasa güvencesi altında olan kişi hak ve hürriyetine ilişkin bir konuda karar verme yetkisinin yargıç dışında kişilere bırakılması sonucunu doğuracak şekilde düzenleme yapıldığını, Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanununda yer almayan bir yetkinin yönetmelik hükmüyle Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununa aykırı şekilde kolluk kuvvetlerine verildiğini, 5/a-5 maddesinde, ""kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmediği için yakalanması gerekenler"" ibaresinin yasalarda yer almayan bir uygulamaya neden olabileceğini, keyfi ve vahim sonuçlar doğuracağını belirterek Danıştay Onuncu Daire kararının reddine yönelik kısımlarını temyiz etmekte ve bozulmasını istemektedir.

Danıştay Onuncu Dairesinin temyizen incelenen 24.4.2001 günlü, E: 1998/7219, K: 2001/1542 sayılı kararının; dava konusu yönetmeliğin 5/a-5 maddesinin kolluk kuvvetlerinin haklarında yetkili mercilerce verilen yakalama ve tutuklama kararı bulunanlar veya Kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenleri yakalama, gözaltına alma veya muhafaza altına almaya yetkili oldukları yönündeki hükmü; 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunun 13/A maddesinin yönetmeliğin yayımı tarihinde yürürlükte olan hükmüne aykırı bir düzenleme içermediğinden bu maddeye yönelik davanın reddine ilişkin kısım usul ve hukuka uygun olup, temyiz dilekçesinde ileri sürülen hususlar kararın bu kısmının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

2559 sayılı Yasanın 13. maddesinde yer alan "" kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalaması gerekenler"" ibaresi 3.8.20002 günlü, 4771 sayılı Yasayla yapılan değişiklikle yasa metninden çıkarılmış ise de bu durumun idarelerce yapılacak bir yönetmelik değişikliğinin konusunu oluşturacağı ve 2559 sayılı yasanın 13. maddesinin eski haliyle yürürlükte olduğu döneme ilişkin yönetmelik hükümlerini sakatlamayacağı kuşkusuzdur.

Yönetmeliğin 5/a-2 maddesine gelince; dava konusu Yönetmeliğin ""Yakalama, Gözaltına Alma ve Muhafaza Altına Alma Yetkisi"" başlıklı 5. maddesinin ( a ) fıkrasının 2. bendinde, kolluk kuvvetinin, gecikmesinde sakınca bulunan ve cumhuriyet savcısına veya derhal amirlerine müracaat imkanı olmayan hallerde, hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişileri veya suçüstü halinde veya gecikmesinde sakınca bulunan diğer hallerde suç işlendiğine veya suça teşebbüs edildiğine dair haklarında kuvvetli iz, emare ve delil bulunan şüphelileri yakalamaya, gözaltına veya muhafaza altına almaya yetkili olduğu belirtilmiştir.

1412 sayılı Ceza Muhakemeleri Usulü Kanunun 104. maddesinde suçluluğu hakkında kuvvetli belirti bulunan kişilerin hangi hallerde tutuklanabileceği, 106. maddesinde ise sanığın tutuklamasına ancak hakimin karar verebileceği ve akabinde tutuklama müzekkeresi düzenleneceği öngörülmüş tutuklama müzekkeresinin şekli belirtilmiştir.

Yönetmelik 5/a-2 maddesinde yer alan ve kolluk kuvvetinin, hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişileri saptayarak yakalama ve gözaltına alma yetkisini tanıyan kural 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Kanunu ile Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda kolluk kuvvetine tanınmayan bir yetkiyi verdiği ve Ceza Muhakemeleri Usulü Kanununda hakime tanınmış olan yetkinin kolluk kuvvetince kullanılması sonucunu doğurabilecek nitelikte bulunulduğundan anılan maddenin ""hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişileri"" ibaresinin iptal edilmesi gerekirken davanın bu kısmının reddedilmesinde isabet görülmemiştir.

SONUÇ : Açıklanan nedenlerle, davacının temyiz istemini kısmen reddi ile Danıştay Onuncu Dairesinin, 24.4.2001 günlü, E: 1998/7219, K: 2001/1542 sayılı kararının Yakalama, Gözaltına Alma ve İfade Alma Yönetmeliğinin 5/a-5 maddesine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının onanmasına oyçokluğu ile davacının temyiz isteminin kısmen kabulüyle, 5/a-2 maddesinin"" hakkında tutuklama müzekkeresi kesilmesi gereken kişiler"" ibaresine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının bozulmasına oybirliğiyle, 8.4.2004 günü karar verildi.

KARŞI OY :

Dava konusu Yönetmeliğin 5/a-5 maddesinde yer alan ""kanunda istenilen bir mükellefiyeti yerine getirmedikleri için yakalanması gerekenler"" ibaresinin dayanağı olan ve 2559 sayılı Polis Vazife ve Salahiyetleri Hakkında Kanunun 13. maddesinde yer alan hüküm 3.8.2002 günlü, 4771 sayılı Yasa ile yürürlükten kaldırıldığından, yönetmeliğin 5/a-5 maddesindeki ilgili ibarenin hukuki dayanağı kalmamış bulunmaktadır.

Bu durumda, kararın Yönetmeliğin 5/a-5 maddesine yönelik davanın reddine ilişkin kısmının da bozulması oyuyla kararın bu kısmına karşıyız.

danx
Old 06-10-2005, 21:05   #3
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Sayın Av. Hulusi Metin,

Teşekkür ederim. Hem de çok.. Uzun zamandır arayıp da bulamadığım bir karardı.

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3239 sayılı kanun (Bir çok kanunu değiştiren bir kanun) ibreti Meslektaşların Soruları 7 24-09-2010 13:01
Kanunların Yürürlükten Kaldırılması Burak733 Hukuk Soruları Arşivi 2 12-04-2006 15:16
Medeni Kanun esrainal Hukuk Soruları Arşivi 0 11-03-2006 21:00
1177 Sayılı Kanunu Yürürlükten Kaldıran 4733 Sayılı Kanunda Hüküm Bulunmayan Haller oaygun Hukuk Soruları Arşivi 1 10-03-2002 20:01
Kanunların Yürürlükten Kalkması İle İlgili Soru Uğur Ersoy Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:19


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04960895 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.