haczin borçlunun talebi ile kaldırılması-taşkın haciz- ifraz

bir icra takibinde takibin kesinleşmesini müteakip borçlunun adına kayıtlı taşınmaz kayden haczedilmiştir. bu sırada, borçlu tebligata ve takip dayanağı olan çekteki imzaya itraz etmiş ve takip geçici olarak durdurulmuştur. yargılama hala devam etmektedir.

borçlu haciz tarihinden önce bir şirketle kat karşılığı inşaat sözleşmesi imzalamıştır. icra takibi sırasında ise taşınmazın ifrazı yapılmıştır. hacizli olan 1nolu parseldeki gayrimenkul ifraz edilerek 2 ve 3 nolu parsellere dönüştürülmüştür. borçlu haczin ifraz sonrasında bu parsellerden biri üzerinde baki kalmasını talep etmektedir. zira haczin kaldırılması talebinde bulunduğu parselde bir kaç ay içerisinde hak sahiplerine tapuları teslim edilecektir. bu doğrultuda icra müdürlüğüne, diğer parselin alacak miktarını fazlasıyla karşıladığı gerekçesi ile 2 nolu parseldeki haczin kaldırılması talebinde bulunmuştur. müdürlük talebi "borç ödenmemiştir.haczi kaldırmaya alacaklı yetkilidir" gerekçesiyle reddtmiş, borçlu da icra mahkemesine işlemi şikayet etmiştir.

mahkeme ifraz edilen taşınmaz için kıymet taktiri yaptıktan sonra, şayet diğer kısım alacak miktarını karşılıyorsa, borçlunun talebini kabul eder mi? bu husus bizim için oldukça önemli. kabul etmediği taktirde alacağı kısa sürede tahsil etme imkanımız söz konusu olacak. zira hak sahiplerine tapuları verilemezse borçlu ciddi tazminat yükümlülüğüne girecek. bu konuda örnek içtihadı olan meslektaşlarımdan yardım bekliyorum. iyi çalışmalar dilerim..

Karar her ne kadar AATUHK md. 62 ile ilgili olsa da aynı hüküm İİK md. 85'deki "... taşınmazlarından ve alacak ve haklarından alacaklının ana, faiz ve masraflar da dahil olmak üzere bütün alacaklarına yetecek miktarı haczolunur." ibaresi ile benzerlik taşıdığından olayda emsal olarak değerlendirilebilir.

Alıntı: 10. HD, 05.04.2005 T., E: 2005/654, K: 2005/3728: " Davacı, Kuruma olan prim ve gecikme zamlarından dolayı borca yetecek miktardan fazla araç ve taşınmazın haczedildiğini, Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/76.D. iş sayılı dosyasında değeri tespit edilen ve borca yeten taşınmazlar dışında diğer taşınmazlar ve araçlar üzerine konulan haczin kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir. Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde isteğin kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalı Avukatı tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi Aydın Eser tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun m.62 de, borçlunun, mal bildiriminde gösterilen veya tahsil dairesince tespit edilen borçlu veya üçüncü şahıslar elindeki menkul malları ile gayrimenkullerinden, alacak ve haklarından amme alacağına yetecek miktarın tahsil dairesince haczolunacağı belirtilmiştir. Mahkemece Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/76 D. İş sayılı dosyası esas alınarak, değerleri tesbit edilen taşınmazların borca yeterli olduğundan bahisle davanın kabulüne karar verilmişse de, yapılan araştırma hüküm kurmaya yeterli değildir. Davacının, Kurum'a 31.05.2002 tarihine kadar hesaplanan gecikme zamları ile birlikte 1.466.921.491.000 TL prim borcu olduğu konusunda taraflar arasında uyuşmalık yoktur. Samsun 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2002/76 D. İş sayılı dosyası ile davacıya ait 3 adet parselin 14.02.2002 tarihi itibariyle 1.719.280.000.000 TL olduğu tesbit edilmişse de, bu tesbit işlemi, tesbit davasında taraf olmayan Kurum yönünden bağlayıcı değildir. 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 62'nci maddesi karşısında; Mahkemece, davacının mal beyanında beyan ettiği ve haczedilen taşınır ve taşınmaz malları üzerinde değer tesbitine yönelik araştırma yapıldıktan sonra borç aslı ve hesaplanacak gecikme zammına yetecek miktar mal üzerindeki haczin devamı ile diğer mallar üzerindeki haczin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma sonucu yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalı Kurumun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 05.04.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi."

sn meslektaşım ilginiz için teşekkür ederim.

ancak benim burda öğrenmek istediğim konu: borçlunun borca yetecek miktardan fazla malının haczedildiği durumda, borçlu A taşınmazım üzerindeki haciz kalsın, B' deki haciz kaldırılsın diyebilir mi? mahkeme bu durumda borçlunun talebini kabul eder mi? Alacaklı B'deki haczi kaldırıp, borçlunun talebini bertaraf edebilir diye düşünüyorum.