|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-11-2007, 15:32 | #1 |
|
alt işveren-asıl işveren
İş Kanunu m.2: 6 ve 7.fıkralar
'' Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerinde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir. Bu ilişkide asıl işveren, alt işverenin işçilerine karşı o işyeri ile ilgili olarak bu Kanundan, iş sözleşmesinden veya alt işverenin taraf olduğu toplu iş sözleşmesinden doğan yükümlülüklerinden alt işveren ile birlikte sorumludur. Asıl işverenin işçilerinin alt işveren tarafından işe alınarak çalıştırılmaya devam ettirilmesi suretiyle hakları kısıtlanamaz veya daha önce o işyerinde çalıştırılan kimse ile alt işveren ilişkisi kurulamaz. Aksi halde ve genel olarak asıl işveren alt işveren ilişkisinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilerek alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez.'' Sorum şu : Müvekkil ihaleyle bir kurumun temizlik işini almış ve daha önce orada çalışan işçilerle çalışmaya devam etmiştir.İhaleyi daha sonra kazanan firmalar da aynı işçilerle devam etmektedir.Müvekkilimden kıdem ihbar izin ücretleri istenmektedir.Ve işçilerin iş yerinden uzaklaştırılmasını da talep eden asıl işverendir.Maddeyi taşeron yani alt işveren açısından ele alan bir yargıtay kararlarına rastlamadım.kararlar hep asıl işveren işçi arasındaki ilişkiye ilişkin.''alt işverenin işçileri başlangıçtan itibaren asıl işverenin işçisi sayılarak işlem görürler'' hükmüne göre alt iş veren tazminattan kurtulabilir mi. Veya alt işveren-asıl işveren arasındaki hizmet işleri genel şartnamesine göre asıl işverenin istediği işciyi alt işverenden işyerinden uzaklaştırma hakkı bulunmasına ve işten çıkartma bu nedenle yapılmış olmasına göre asıl işverene rucu davası olabilir mi. Aksi halde ihaleye teklif verirken bu durumu öngörmemiş veya öngöremeyecek durumda olan müvekkilim hakkaniyete aykırı biçimde cezalandırılmış olacaktır.Asıl işverenin de sorumlu olmasına rağmen dava sadece alt işverene açılmıştır. |
10-11-2007, 17:08 | #2 |
|
Alt işveren-Üst işveren - Husumet
Sn.Meslekdaşım
Tam sizin olayınıza uymamakla beraber, alt işverenin husumet ehliyetine ilişkiin (2) yargıtay kararını aşağıda gönderiyorum.Burada özet olarak her alt işverene karşı husumetin yöneltilemeyeceği,özel durumların dikkate alınması ve isthdam edilecek işyeri gereği üzerinde durulmuş. İŞ BULMAYA ARACILIK <4857/m.2,18,21> ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ İSTİHDAM EDECEK BİR İŞYERİ OLMAKSIZIN, İŞ SÖZLEŞMESİ KURULAMAZ [YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ] E. 2005/774 K. 2005/11838 T. 04.04.2005 __________________________________________________ _________________________ DAVA: Davacı, feshin geçersizliği ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, davayı reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Davacının davalılardan A. Hizmet ve Danışmanlık AŞ. ile yaptığı 01.04.2003 tarihli süreç belirli hizmet sözleşmesinin 7.maddesinde işyeri "İşverenin yukarıda belirtilen adresinde veya taşınabileceği yeni adresindeki işyeri ve/veya işverenin iş göreni çalıştırmayı uygun göreceği başka yerlerdir." şeklinde tanımlanmıştır. Sözleşmenin H. maddesinde ise "işbu Süresi Belirli Hizmet Akdi işveren tarafından süre bitmeden 10 gün evvel uzatılmış olduğu personele bildirilmemiş ise müddeti sonunda başkaca İhbara gerek kalmaksızın kendiliğinden sona erer" denilmiştir. ----------------------------------------------- İŞ SÖZLEŞMESİNİN FESHİ <4857/m.2,7,17,18,22> İŞE İADE HUSUMET ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ MUVAZAA DAVALI ŞİRKET İLE DAVA DIŞI TAŞERON FİRMA ARASINDA ASIL İŞVEREN ALT İŞVEREN İLİŞKİSİ BULUNMADIĞI, DAVACININ SİGORTA KAYITLARINDA DAVA DIŞI FİRMANIN İŞÇİSİ GİBİ GÖSTERİLMESİNİN MUVAZAALI İŞLEME DAYANDIĞI ANLAŞILMAKLA; MAHKEMECE, MUVAZAA OLGUSU RE'SEN DİKKATEALINARAK, İŞİN ESASINA GİRMEK SURETİYLE SONUCUNA GÖRE KA RAR VERİLMESİ GEREKİR [YARGITAY 9. HUKUK DAİRESİ] E. 2006/32217 K. 2007/3258 T. 12.02.2007 __________________________________________________ _________________________ DAVA: Davacı, feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini istemiştir. Yerel mahkeme, isteği husumetten reddetmiştir. Hüküm süresi içinde davacı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü. KARAR: Davacı işçi, iş sözleşmesinin geçerli neden olmadan işverence feshedildiğini ileri sürerek feshin geçersizliğine ve işe iadesine karar verilmesini, işe başlatılmama halinde ödenmesi gereken tazminat ile boşta geçen süre ücretinin belirlenmesini istemiştir. Davalı şirket, davacının dava dışı İ. Personel Yönetimi ve Taşeronluk Hizm. Ltd. Şti.nin elemanı olduğunu, iş sözleşmesinin ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan davranışları nedeni ile son verildiğini belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur. Mahkemece sigorta kayıtlarına göre davacının dava dışı İ. Personel Yönetimi ve Taşeronluk Hizm. Ltd. Şti.nde çalıştığı, davanın anılan şirkete karşı açılması gerekirken aralarında hizmet ilişkisi bulunmayan davalı şirket hakkında açıldığı, bu durumun ıslah sureti ile düzeltilemeyeceği, temsilde yanılma olarak da değerlendirilemeyeceği gerekçesi ile davanın husumet yokluğundan reddine karar verilmiştir. Davalı şirket ile dava dışı İ. Personel Yönetimi ve Taşeronluk Hizm. Ltd. Şti. arasında yapılan 03.12.1999 - 31.12.2008 yürürlük süreli sözleşmede davalı şirketin kauçuk ve plastik hortum üretimi ile ilgili işçilik hizmetlerinin dava dışı İ. Personel Yönetimi ve Taşeronluk Hizm. Ltd. Şti. tarafından temin edileceği belirtilmiştir. Davacı anılan sözleşme kapsamındaki işlerde çalışmakta iken, iş sözleşmesi davalı işverence feshedilmiş bulunmaktadır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 2/6. maddesinde "Bir işverenden, işyerinde yürütüldüğü mal veya hizmet üretimine ilişkin yardımcı işlerde veya asıl işin bir bölümünde işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işlerde iş alan ve bu iş için görevlendirdiği işçilerini sadece bu işyerinde aldığı işte çalıştıran diğer işveren ile iş aldığı işveren arasında kurulan ilişkiye asıl işveren-alt işveren ilişkisi denir." Kuralına yer verilmiş, aynı Kanunun 7. maddesinin son cümlesinde ise "İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl iş bölünerek alt işverenlere verilemez" hükmü öngörülmüştür. Buna göre işletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren işler dışında asıl işin bölünerek alt işverene verilmesi mümkün olmadığı gibi, işçi temini amacıyla yapılan sözleşmeler de söz konusu hükümler kapsamında değerlendirilemez. Sözü edilen sözleşme ile dava dışı şirkete yaptırılan işin davalı şirketin asli işi olduğu açıktır. İşletmenin ve işin gereği ile teknolojik nedenlerle uzmanlık gerektiren iş olduğu da ispatlanmış değildir. İş sözleşmesinin davalı şirket tarafından feshedilmiş olduğu da dikkate alındığında davalı şirket ile dava dışı İ. Personel Yönetimi ve Taşeronluk Hizm. Ltd. Şti. arasında yapılan sözleşmenin geçersiz olduğu ve aralarında asıl işveren-alt işveren ilişkisi bulunmadığı kabul edilmelidir. Böyle olunca, davacının tek ve gerçek işvereni davalı şirket olup, davacının sigorta kayıtlarında dava dışı firmanın işçisi gibi gösterilmesinin muvazaalı işleme dayandığı kabul edilmelidir. Muvazaa olgusu, re'sen dikkate alınmalıdır. Mahkemece işin esasına girilerek; tarafların tanıkları dinlendikten ve varsa diğer delilleri toplandıktan sonra sonucuna göre karar verilmesi yerine, yazılı gerekçe ile davanın husumet yönünden reddi hatalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda yazılı sebeplerden BOZULMASINA, 12.02.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi. Davalı ... Türk Ltd. Şti. cevap dilekçesinde A. şirketinin bir hizmet şirketi olup sadece kendi şirketlerine değil, değişik şirketlere kendi elemanları ile kendi işyeri numarası altında hizmet ettiğini, bu nedenle anılan şirketle aralarında taşeronluk ve alt işverenlik ilişkisi bulunmadığını savunmuştur. Mahkemece davacının feshin geçersizliğine ve işe iadeye ilişkin talebi davacının bir projenin davacı tarafından yerine getirilmesi amacıyla sadece bir yıl için yapılmış belirli süreli iş sözleşmesinin yenilenmemesi nedeniyle sona erdiği gerekçesiyle reddedilmiştir. Karar davacı tarafça temyiz edilmiştir. Davacının davalı A. ile imzaladığı iş sözleşmesine rağmen diğer davalı ... işyerinde çalışmıştır. İş sözleşmesi ... Türk Limited Şirketinin davalı A. Hizmet ve Danışmanlık AŞ.ne yazdığı 18.03.2004 tarihli yazıda mekanizasyon projesinin tamamlanma tarihi olan 31.03.2004 tarihinden sonraki dönemde ayrı bir eleman çalışmasına ihtiyaçları kalmadığı gerekçesiyle davacının 31.03.2004 tarihinde tahsisine son verilmesinin istenilmesi üzerine 01.03.2003 tarihinde A. davacıya tahsis ettiği anılan işyerindeki iş sözleşmesine son verilmiştir. A. AŞ. ile ... Türk Ltd.Şirketi arasında yapılan ... Teknik Olmayan Hizmetler Sözleşmesinin "Diğer Uygulanabilir Koşullar" başlıklı bölümünün beşinci paragrafında "yüklenici hizmetleri yerine getirmek" üzere görevlendireceği elemanların gelir vergisi ve sosyal güvenlik kesintileri de dahil olmak üzere ücretlerinin ödenmesinden, tazminat, maluliyet, sakatlık ve benzeri ödemelerinden kısaca, istihdam ettiği elemanların İş Kanunu ve Hizmet Sözleşmesi'nden doğan tüm haklarından münferiden sorumludur." yolundaki düzenleme yapılmıştır. 4857 sayılı İş Kanunu'nun 90. maddesi uyarınca Türkiye İş Kurumu'ndan 16.08.2004-16.08.2007 tarihleri arasında çalışmak üzere özel istihdam bürosu olarak faaliyette bulunmak üzere izin alan dava dışı A. İstihdam Hizmetleri Ltd.Şti.nden ve yasanın yürürlük başlangıç tarihinden önce davalı A. Hizmet ve Danışmanlık AŞ.nin davacıyı istihdam edecek bir işyeri olmaksızın yapağı sözleşme iş bulmaya aracılık sözleşmesi olup, davacı ile aralarında iş sözleşmesinin temel unsuru olan bağımlı olarak iş görme söz konusu değildir. Böyle olunca belirli süreli olarak düzenlenen iş sözleşmesine itibar edilemez. Öte yandan diğer davalı ... Türk Ltd. Şirketi ile davacının arasında fiili iş sözleşmesi geçerli bir neden bulunmaksızın feshedilmiş bulunmaktadır. Bu durumda davanın kabulü yerine reddi yolundaki mahkeme kararının bozularak ortadan kaldırılmasına ve 4857 sayılı İş Kanunu'nun 20/3 maddesi uyarınca aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Yukarıda açıklanan nedenlerle, 1) İstanbul 8. İş Mahkemesinin 06.07.2004 tarih 2004/327-605 Sayılı kararının bozularak ortadan kaldırılmasına, 2) Davalı İşverence yapılan feshin geçersizliğine ve davacının ... Türk Ltd. Şirketindeki işe iadesine, 3) Davalı A. Hizmet ve Danışmanlık AŞ. hakkındaki davanın reddine, 4) Davacının yasal süre içinde başvurusuna rağmen işverence süresi içinde işe başlatılmaması halinde ödenmesi gereken tazminat miktarının davacının kıdemi, fesih nedeni dikkate alınarak takdiren davacının 4 aylık ücret tutarı olarak belirlenmesine, 5) Davacının işe iade için süresi içinde işverene başvurması halinde kararın kesinleşmesine kadar en çok 4 aylık ücret ve diğer haklarının davalıdan alınarak davacıya ödenmesi gerektiğinin tespitine, 6) Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 7) Davacı kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi uyarınca 350 YTL vekalet ücretinin davalı ... Türk Ltd. Şti.den alınarak davacıya ödenmesine, 350 YTL. vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalı A. Hizmet ve Danışmanlık AŞ.ne verilmesine, 8) Davacı tarafından yapılan 39 YTL yargılama giderinin davalı ... Türk Ltd.Şti.den alınarak davacıya ödenmesine, davalının yaptığı yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına, 9) Peşin alınan temyiz harcının isteği halinde ilgilisine iadesine, kesin olarak 04.04.2005 tarihinde oybirliği ile karar verildi. |
11-11-2007, 01:08 | #3 |
|
Sayın Meslktaşım, asıl işveren ile alt işveren tazminatlardan müteselsilen sorumludur. Ancak taşeron firma açısından sözleşme ile işveren sıfat hangi tarihler arasında ise o dönem için ve o tarihteki ücret üzerinden hesaplanacak tazminat tutarı ile sorumludur kanaatindeyim.
|
11-11-2007, 19:16 | #4 |
|
Asıl işveren ile alt işveren arasındaki sözleşmede bu koşulların belirlenmesi mümkün, ancak genellikle tip sözleşmeler tüm sonuçlar öngörülmeden imzalanıyor.Hatta çoğu sözleşmelere işçilik alacaklarından alt işverenlerin sorumlu olacağına dair hükümler de konuluyor. (Bu hüküm işçi açısından geçerli olmasada taraflar arasındaki rücu ilişkisinde önem arzediyor.Basiretli tacir gibi davranma yükümlülüğü nedeniyle daha sonra öngörülemeyen bir durum olduğundan bahisle asıl işverene rücu edilemeyeceği kanaatindeyim
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
asıl işveren-alt işveren yargıtay kararları | Av.Elvan Akkaya | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 16 | 04-09-2013 08:40 |
Asıl işveren- Alt işveren işçisi | ahmetyılmaz | Meslektaşların Soruları | 12 | 23-02-2012 14:04 |
asıl işveren taşeron ilişkisi | ersen | Meslektaşların Soruları | 5 | 15-04-2011 14:18 |
devlet hastanesi iş kanunu kapsamında mıdır?alt işveren-asıl işveren | avukat erdoğan | Meslektaşların Soruları | 4 | 10-08-2007 23:02 |
sözleşmenin hukuki mahiyeti- alt işveren, asıl işveren sorunu | Fatma Çınar | Meslektaşların Soruları | 4 | 08-08-2007 15:22 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |