28-08-2006, 09:24 | #1 |
|
Yabancıların Türkiye'de Mülk Edinme Hakkı
Biliyorsunuz Tapu Yasası'nın 35. maddesi değiştirilerek yabancı uyruklu gerçek kişilerin ve yabancı ülke yasalarına göre kurulmuş tüzel kişiliği olan ticari şirketlerin artık Türkiye'de mülk edinebilmesinin yolu açıldı.
Tapu yasasının 35. maddesinde yapılan ilk değişiklik Anayasa Mahkemesi'nden döndü, daha sonra yeniden yapılan ve şu anda yürürlükte olan düzenlemeye göre, -Karşılıklılık esası ve kanuni sınırlamalara uymak koşuluyla, -yabancı uyruklu gerçek kişiler ve yabancı ülke yasalarına göre kurulmuş tüzel kişiliği olan ticari şirketler, -ülke genelinde 2,5 hektar sınırını aşmayan (Bakanlar Kurulu bu miktaı 30 hektara kadar çıkarabilir) -il bazında il yüzölçümünün binde beşini aşmayan miktarlarda mülk edinebilirler. -Askeri yasak bölgeler içindeki güvenlik bölgelerinde mülk edinilemez. Yasa düzenlemesi genel hatlarıyla böyle, bu durumu ben çok tehlikeli buluyorum ve bu sitedeki değerli hukukçuların bu konuda neler düşündüğünü bilmenin benim bu konudaki düşüncelerimin gelişmesinde çok faydalı olacağını düşünüyorum. |
28-08-2006, 11:29 | #2 |
|
...
sayın pia size gerçekten katılıyorum.bence yabancıların ülkemizde bu kadar çok toprak edinmesi bence de sakıncalı.özellikle bu topraklar stratejik yerlerden satın alınıyorsa..aslında bu toprakların karşılıklılık ilkesine göre satıldığı söylensede ben uygulama da pek öyle olduğunu düşünmüyorum.ayrıca ülkenin topraklarının satılması ve ticaretin yabancıların eline geçmesi ileride ülkemizin bağımsızlığı açısından son derece tehlikeli.
|
28-08-2006, 12:47 | #3 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Özellikle Hatay' da %0,5 lik sınırın aşıldığı ve bu nedenle yabancılara toprak satışının durdurulduğu dikkate alınırsa durumun vahameti ortadadır.
Okumak ve düşünmek gerek. Saygılarımla |
28-08-2006, 13:26 | #4 |
|
Ülke toprakları herzaman sıcak savaşla,işgalle kaybedilmezmiş ,yasanın değişmesiyle bunu anladım.
|
28-08-2006, 13:30 | #5 |
|
Sayın Hukukçu42,
Yazınızda 3 adet "alıntı" bulunmaktadır. 1 inci alıntıda kaynak olarak Öncevatan Gazetesi gösterilmesine karşın, diğer 2 alıntının nereden yapıldığı belli değildir. Açıklamanız mümkün mü? Saygılarımla |
28-08-2006, 13:41 | #6 |
|
Sanırım yabancıların mülk edinme hakkı Avrupa'da bazı ülkelerde de var, mesela İspanya'da bu tarz bir uygulama olduğunu biliyorum ancak düzenleme ne şekildedir, şartlar nelerdir, miktar sınırı nedir hiç bilmiyorum.
Bu konuyu sadece internet üzerinden araştırmaya çalıştım ve ne yazık ki pek bir bilgiye ulaşamadım, bu konuda bilgisi olan var mı? |
28-08-2006, 13:43 | #7 |
|
Sayın Ergin;
Kaynakları belirtmeyi unutmuşum. Hatırlattığınız için teşekkür ederim. 2. alıntı :Yeniçeğ gazetesinin 29/07/2006 tarihli baskısı (http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ne...sp?NewsID=2700) 3. alıntı:Osmanlı Araştırmaları vakfından (http://www.osmanli.org.tr/yazi.php?bolum=2&id=93) saygılarımla |
31-08-2006, 22:14 | #8 |
|
.....
resmi okul kitapları haricinde yazılan tarih kitaplarına şöyle bir baktığımız zaman osmanlı'nın hakimiyeti altında olan topraklarına bizden daha çok önem verdiğini görmemek elde değil. Bütün bir filistini borcuna karşılık vermemesi bunun örneği. Bizm ulus-devlet olmamıza rağmen bukadar çok toprak satmamız düşündürücü. Osmanlı bir türk devletiydi ve türklerle alakası bayağı uzak olan bir yeri asla satmazken, biz kendi bölgelerimizi acımadan satmaktayız. Bu durum gerçektende bize çok zarar verecek. Satılan topraklarla insanlar ülke kurdu. Kan dökerek kazandığımız topraklarımızı, mürekkep dökerek geri vermek insanı çileden çıkarıyor. Kamulaştırmalarımızda İnsan hakları mahkemesine konu olmakta bu yüzden kamulaştırmakta cesaret ister yabancının satın aldığı toprağı. Şu varki topraklar yabancılarda kalacak diye hiç bir korkum yok çünkü inanıyorum ki türk milleti- türk devleti kimsede toprağını bırakmaz. Korkum sadece yine kan dökülmesi, elimizde olan toprakları yine kan vererek geri alınması, çok acıların çekilmesi...
toprak devlet için vazgeçilmez unsurlardan biridir.... |
01-09-2006, 14:07 | #9 |
|
Mütekabiliyet esası bana tamamen yalan geliyor. Nasıl karşılığını alabiliyoruz ki? Daha vizesiz giremiyoruz ülkelerine, bize mülk mü edindirecek? Kanuni sınırlandırmalara uymak demiş ama alttaki bendlerde bahsedilenler ne kadar sınır oluşturuyor ki? Bence de son derece tehlikeli bir durum
|
07-09-2006, 00:33 | #10 |
|
Belirtilen görüşlere katılıyorum.Bende ülkemizdeki madenlerin %30'una şu anda yabancıların sahip olduğunu duymuştum.tüylerim ürperdi.Ülke toprağının bir yabancıya satılması akıl alır bir durum değil.Yakında bütün yabancılar ayaklanıp bu toprakları biz satın aldık hadi siz gidin derse şaşmamak lazım.Umarım bu yazılanları okuması gerekenler de okuyordur.SAYGILARIMLA...
|
07-09-2006, 11:08 | #11 | |||||||||||||||||||
|
........
syn Pınar YILMAZ, Emin olun ki, bunları okuması gerekenler bizden çok daha bilgili ve deneyimlidirler. Bu kararlara bugün imza atanların 1996-1997 de gündeme gelenyabancılara toprak satışına karşı eleştirilerini okuduğum zaman inanamadım. (Meclis tutanaklarından aynen alınmış hali.) Bizim savunduklarımız, o yılda yapılmış karşı eleştirinin yanında yabancılara satılan toprak satışına destek gibi kalır. Ama aynı kişi 2003 den sonra savunduklarının tam aksine yabancılara yapılan mülk satışına inanılmaz bir şekilde destek vermekte. İnsan doğru yolu gerçektende sonradan görebiliyomuş Ne diyelim... "Bukadar cehalet ancak tedris ile olur" Saygılarımla |
09-09-2006, 23:46 | #12 |
|
ilginç bir olay!!!
tapu kanunu 35 maddesi karşılılık ilkesi gereğince yabancı uyruklulara türkiyeede mülk edinme hakkı tanıyor demişiz. aynı zamanda şu an hatayda 1072 sayılı yasa uyarınca türkiyede gayrimenkul sahibi olan suriye uyruklu vatandaşların taşınmazlarına el konulması istemiyle binlerce dava açılmış haldedir. acaba tapu kanununda yapılan bu değişiklik 1072 sayılı yasayı nasıl etkileyecek bu yeni yasa dolayısıyla açılmış olan binlerce davanın akıbeti ne olacaktır? ilgilenen arkadaşların bu konuyla ilgili düşüncelerini paylşırlarsa sevinirim.
|
24-09-2006, 21:03 | #13 |
|
Tarihinden ders almayan bir milletiz maalesef.Böyle giderse ki gider tarih yine bizi affetmeyecek.!
|
30-09-2006, 13:50 | #14 |
|
Yabancılara satılamayacak arazilerYabancılara gayrimenkul satışı yapılmayacak askeri alanlar ve güvenlik bölgelerine ilişkin Genelkurmay Başkanlığının hazırladığı veriler, kadastral paftalara işlenecek.30 Eylül 2006 10:59Yazı boyutunu büyütmek için
Gökçen Çamlıyurt ve Zeynep Akyıl'ın haberi Kadastro Müdürlüklerince yürütülecek işlemler, 3 ayda tamamlanacak. Süreç sona erdikten sonra satışlar için askeri makamlardan görüş almaya gerek kalmayacak. Tapu ve Kadastro Genel Müdür Vekili Zeki Adlı, konuya ilişkin genelge yayımladı. Genelgede, 7 Ocak'ta yürürlüğe giren Tapu Kanunu'nda değişiklik öngören düzenlemeye göre, ''kanunun yürürlüğe girdiği tarihte mevcut olan askeri yasak bölgeler, askeri ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerlerinin tamamının, Milli Savunma Bakanlığı tarafından en geç 3 ay içinde Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bağlı olduğu Bakanlığa gönderilmesi gerektiği'' hatırlatıldı. Genelkurmay Başkanlığınca hazırlanan söz konusu bilgilerin de Genel Müdürlüğe iletildiği belirtildi. Genelgeye göre, bu bilgi ve belgeler, kadastro müdürlüklerinin yetki alanlarına göre tasnif edildi. Dokümanlar, Bölge Müdürlüklerince, ilgili Kadastro müdürlüklerine, ''gizlilik'' nedeniyle kurye vasıtasıyla teslim edilecek. Teslim edilen koordinat değerleri ve haritalar, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Kanunu, Askeri Yasak Bölgeler ve Güvenlik Bölgeleri Yönetmeliği, Harita ve Harita Bilgilerini Temin ve Kullanma Yönetmeliği ile ilgili diğer mevzuat çerçevesinde kullanılacak ve saklanacak. -''ALTYAPI, DOĞRU VE HIZLI OLUŞTURULMALI''- Yasa uyarınca, süreç tamamlandıktan sonra artık askeri makamlardan görüş sorulmasına gerek kalmayacak. Genelgede, yabancı gerçek kişilere satılacak taşınmazların askeri yasak bölge ve güvenlik bölgeleri içinde kalıp kalmadığı konusunda tapu sicil müdürlüklerinin, kadastro müdürlüklerine danışacağı ifade edilerek, gerekli alt yapının ''doğru ve hızlı bir şekilde'' oluşturulmasının önemi vurgulandı. Kadastro Müdürlüklerince yürütülecek teknik çalışmalara da yer verilen genelgede, şunlar kaydedildi: ''Grafit paftaların sayısallaştırılması, mevzuat çerçevesinde ilgili kadastro müdürlüklerince yapılacak. Askeri yasak bölgeler, askeri ve özel güvenlik bölgeleri ile stratejik bölgelere ilişkin kararlara ait harita ve koordinat değerleri, kadastrosu yapılmamış alanlara isabet ettiğinde aynen muhafaza edilecek. Bu yerlerde kadastral paftalar oluştuğunda söz konusu işlemler tekrarlanacak. Şeffaf kopyaları çekilip sayısal değerlerinin işlenmesi sırasında oluşacak tereddütler, yetkili askeri makamlardan sorulup, teyit edildikten sonra kadastral paftalara işlenecek.'' -3 AYDA TAMAMLANACAK- Genelgede, işlemlerin en geç 3 ay içinde tamamlanması gerektiği ifade edilerek, bu sürede çalışmaların yetiştirilememesi halinde Genel Müdürlükten ek süre istenebileceği kaydedildi. Tüm işlemler tamamlandıktan sonra sonucun Bölge Müdürlüklerince Genel Müdürlüğe iletileceği belirtilen genelgede, süre ve gizlilik konusunda duyarlılık gösterilmesi istendi. kaynak:www.tumgazeteler.com |
30-09-2006, 22:03 | #15 |
|
benim düşüncem anayasanın iptalinden sonra kabül edilen yeni düzenlemede en tehlikeli nokta kanımca mütekabiliyet(karşılıklılık).ülkemizin politik konumu gereği bu durumun vahameti ön plana çıkıyor.hollanda, almanya gibi ülkelerde bu pek fazla önemli değil.ancak bizim ülkamize yönelik emelleri olanları sevindirecek bir düzenleme.bana göre bu tür satışlara mülki kısıtlamalar getirilmeli.örneğin valinin onayına tabi tutulabilir.
|
05-10-2006, 12:41 | #16 |
|
eğer mustafa kemal yaşasaydı bu durum hakkında şöyle derdi herhalde
-"efendiler biz bu toprakları parayla mı satın aldık ki parayla satalım"derdi herhalde.her zerresinin şehit kanıyla sulanmış bu toprakların emperyalist ülkelere peşgeş çekilmesini esefle kınıyorum.topla tüfekle yapamadıklarını parayla yapmaya çalışıyorlar.bu oyuna gelmemeliyiz.nazi almanyasından kaçan yahudiler filistinde toprak mülk edindiler.daha sonra bu topraklarda hak iddia ettiler gelinen durum ortada kan ve gözyaşı....eğer filistin gibi olmak istemiyorsak gerek mevzuat olarak gerekse de toplum olarak duyarlı olmalıyız.sattığımız toprakların altında şehitlerimizin cenazesi var.böylesi bi durumu inanın yureğim kaldırmıyor. |
06-10-2006, 17:14 | #17 |
|
Sn hukukçular
bu konu büyük önem arz ediyorki medeni kanun konulu fakültemizde yapılan sempozyumda da mülkiyet hakkı kapsamında gündeme geldi.isviçre ve almanya dan gelen hocalarda vardı. bu konuda sorulan soru üzerine bir isviçreli hoca konuştu ama doyurucu bir cevap alamadım. benim sorum yabancıların mülk edinmesiyle ilgili olarak münhasıran avrupa birliği ülkelerinde ve ABD de ne gibi düzenlemeler var? |
08-10-2006, 00:41 | #18 |
|
HAKKIN sosyolojik sınırını ulusal çıkarlar çizer,bu anlamda Türkiyede yabancıların mülk edinimiyle ilgili hususta;eğer yabancıların satın aldığı arazi veya başka bir mülk ileride Türkiyenin toprak bütünlüğünü tehdit edecek sonuçlar doğuracak ise bu son derece tehlikeli olur ki fikrimce yabancılar ülkemizde mülk EDİNEMEMELİDİR.Başka ülkelerde yabancıların mülk edinmesini serbest bırakan düzenlemeler o ülkenin kendi hesaplarıyla ilgilidir ama bizim ülkemizin ulusal çıkarları kapsamında yabancıların mülk edinebilme hakkı iptal edilmelidir.
|
08-10-2006, 03:49 | #19 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
eylülkömürcü
delmar
pınar yılmaz
yargıç isa
onur k
piam75
Arkadaşlar kutsal vatanımın toprağımı satıldı mı ki bu ifadelerde bulunduz, satılan bir metrekare vatan toprağı gösterebilir misiniz? Eğer vatan toprağı satılmışsa, satanlar ve satanlara yardımcı olanlar vatan haini olmalılar... Bu konuda herzaman şunu söylerim mülkiyeti devralan Ali ile Tom arasındaki fark nedir? Kıbrısta neden mülkiyet haklarımıza güvenip vatanı ele geçiremiyoruz... Bu noktada tarihihimizden tek bir olaydan ders alabilirim oda Abdülhamitin Filistini Yahudilere satmaması, ancak hemen belirteyim Yahudiler mülkiyeti değil bağımsız Filistini satın almak istemişlerdir, bu örnek olayımızdan çok uzak... Dünya tarihinden bildiğim iki örnek var( yanlışda olabilir) biri Alaskanın Amerikalılara satılması ki oda mülkiyetin devri değil Alaska arazisinden bağımsızlığın devri sözkonusudur. Diğeri ise Hong Kongun kiraya verilmesi... Yani tarihimizin hangi noktasında mülkiyet hakkını devrettiğimiz yabancılar ülkeyi parçalamak istedi ki biz tarihimizden ders alalım... Tarihimizden ders almak istiyorsak Filistin elden nasıl gitti oraya odaklanalım... Arkadaşlar sınırsız mülkiyetin devrine bende karşıyım ancak yine herzaman bu konuda şunu söylerim biz hukukumuzun sınırlarını iyi çizersek kaygılanmanızı gerektirecek bir durum yok herkes rahat olsun... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
yurt dışında hukuk fakultesi okuyan yabancıların Türkiye'de master yapması | meraklı03100 | Yüksek Hukuk Eğitimi | 2 | 23-10-2012 16:57 |
Yabancıların İkamet hakkı ve ikamet tezkeresi | Av.Özgür ODABAŞ | Meslektaşların Soruları | 2 | 06-06-2006 12:46 |
yabancıların mülk edinmesi | arzaplı | Hukuk Soruları Arşivi | 6 | 28-05-2006 23:22 |
Bilgi Edinme Hakkı - Tehdit | Uzlaşan | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 11-11-2004 14:50 |
"yabancıların Türkiye'de Yerleşme İzni Almaları Ve Bağlantılı Sorular" | valpuriso | Meslektaşların Soruları | 2 | 16-02-2004 11:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |