sözleşmenin feshi-tapu iptali

Tarafımıza açılan sözleşmenin feshi ve tapu iptali-tescil davasında ; bilirkişi raporunda davacı tarafın aktif husumetinin olmadığı ve mk.2 ye aykırı hareket ettikleri belirtilmiştir. Karşı tarafın talebi üzerine talep edilen ek raporda ise binada imar projesinde aykırılıklar olduğu, bu durumun tadilat projesi ile giderilemeyeceği iptali istenen tapu paylarının bedeli tespit edilmiştir. Yani esasa yönelik incelemelere geçilmiştir. Bu tür davalarda tecrübe sahibi olanlar varsa yargılamanın akıbeti ne yönde olur ? bu konuda bilgi verirlerse sevinirim.

Sorunuzu biraz daha açabilir misiniz lütfen? Ayrıca, inşaatın getirildiği seviye yüzde olarak kaçtır? Davacılar kimler , arsa sahipleri mi, yükleniciden O'nun şahsi alacağını temlik alan üçüncü kişiler mi?

Haklısınız, çok üstü kapalı ifade ettim. Davacı ; toprak sahibi - davalılarsa müteahhit ve bina malikleri. Bina tamamen bitmiş, bina malikleri binada yaklaşık 5 yıldır ikamet ediyorlar. Şimdi toprak sahibi müteahhidin, imar mevzuatı ve projeye uygun hareket etmediğinden bahisle sözleşmenin feshini ve bina maliklerinin tapu daki hisselerinin belli pay oranlarının iptali ile bedelinin kendisine verilmesini istiyor. Lakin bu toprak sahibi daha önce kendi paylarını başkalarına satmış ve onlara davayı yöneltmemiş.

Belirtmiş olduğunuz olaydaki uyuşmazlık BK. 355 ve devamı maddelerinde düzenlenen eser (istisna) sözleşmelerinin bir türü olan arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesinden kaynaklanmaktadır. Kural olarak eser sözleşmelerinden kaynaklanan davalar, yüklenicinin kasıt veya ağır kusurunun bulunması halinde 10 yıl, diğer hallerde 5 yıllık zamanaşımına tabidir (BK. 126/4. madde, HGK. 22.03.1995 gün ve 1995/31-196 Karar). Bu süreler eserin tesliminden başlar (BK. 128. madde).

Somut olayda sözleşme konusu inşaatın yapılıp teslim edildiği anlaşılmakla birlikte ,inşaat mahallinde aralarında yorumda yardımcı olmak üzere bir hukukçunun da bulunduğu ikisi teknik olmak üzere üç kişilik bilirkişi kuruluyla keşif yapılmalı, inşaat yapılmış ise sözleşmesine ve tekniğine uygun olup olmadığı araştırılmalı, yasal olduğu anlaşıldığında, sözleşmenin ifayla sonuçlanması nedeniyle artık feshinin istenemeyeceği (TMK. 2. madde) gözetilerek bu nedenle davanın reddine karar verilmeli, inşaat bulunmadığı veya yasal olmadığı durumda hukuken bir teslimden söz edilemeyeceğinden uyuşmazlığın esası incelenerek sonucuna göre hükme varılmalıdır .
Deavayı açan toprak sahibi kendi payını üçüncü kişilere satmış ise bu davada aktif husumet ehliyeti kalmamıştır. Payı devralan kişilerin davayı açmaları gerekmektedir.