Tapu iptali

Değerli meslektaşlarım,

iddia şu; sahte olarak düzenlenen borç senedi ile yapılan takip üzerine takibin borçludan başkasına aynı çatı altındaymış gibi tebligat yapılarak kesinleştirildiği, ve taşınmazın satıldığı, asliye ceza mahkemesince tebligat yasasına muhalefetten ceza verildiği, ihalenin feshi davası açılmadığı, veriler arasındadır. Ayrıca senetteki imzanın borçulay ait olduğu adli tıp raporunda belli.
Davacı ihale ile satılan taşınmazın bu sahte işler nedeniyle tapusunun iptalini talep etmektedir. muvazaa iddiasını ileri sürerek.

Tapu maliki ise iyi niyetli 3. kişiyim diyor.
görüşlerinizi almak istiyorum.
saygılar.

- senetteki imzanın borçluya ait olduğu adli tıp raporu ile kesinleşmişse neden borç senedi sahte olarak düzenlenmiştir?
-Muvazaa iddiası neye dayandırılacaktır? Cebri icra yoluyla yapılan ihalede tarafların ne gibi gizli bir iradeleri olabilir?

Senet üzerindeki her türlü tahrifat, tağrir (bozma, ekleme, düzenleme) resmi evrakta sahtecilik suçunu oluşturur. Senetteki tarihle dahi oynanmış olsa, o bile başlı başına bir suçtur;çünkü senet vasfını kaybetmiş bir belgenin zamanaşımından kurtulmak ve borçluyu zarara uğratmak maksadı ile bu işlemin yapıldığı ortaya çıkar. Miktardaki oynamayla ilgili olarak ceza hukukunda olay tanıkla dahi ispat edilebilir. Asıl borç miktarın ne olduğu senedin ne şekilde tanzim edildiği, adli tıp bilirkişi raporu ve alacaklı sahteciliğe itiraz etse bile tevilli ikrar görülerek sahte senet düzenleyen hakkında kamu davası açılabilir. Ayrıca sahtecilik yüzkızartıcı suç niteliğindedir. Senet üzerindeki tahrifattaki yazı alacaklıya ait olmasa bile, evrakta sahtecilik suçu oluşur, zira buradan yarar sağlayan kişinin alacaklı olduğu savcılığın iddianamesinde her zaman gözönüne alınır.Borçlu senet metnini doldurarak imzaladı ise ve senetteki yazılar borçlunun el ürünü ise senetteki tahrifatı borçlu kolaylıkla ispat edebilir.Borçlu yapılan incelemeye itiraz ederek (belirli bir süre içinde) ikinci bir inceleme yaptırma talebinde bulunabilir.
Borçlunun senedin sahte olduğuna dair açacağı menfi tespit davasında sadece imza değil, tüm senet metni incelenecektir. Senedin tanzim maksadını da borçlunun belirlemesinde fayda var.Borçlunun-Senedi tanzim ederken yanında bulunan şahitleri varsa bu davada şahit de dinletebilir.Önce sahteciliğin nasıl meydana getirildiğini mantıklı olaylar dizisi ile açıklamak gerekir..Hakim ikna olursa tanıkların dinlenmesine karar verecektir.Senede karşı senetle ispat kuralı olduğundan tanık dinleme halleri kanunla sınırlandırılmıştır (hata,hile,ikrah,gabin v.s.)Borçlu yargılama sonucu senedin sahteliğini ispat ettiği takdirde senette sahtecilik suçunu işleyen alacaklıya karşı maddi ve manevi tazminat davası açıp uğradığı zararın tazminini isteyebilir.Taşınmazı satın alan iyi niyetli malikin haklarına halel gelmez.

Öncelikle, eğer söz konusu kişi bu güne kadar her hangi bir hukuki başvuru yapmamışsa, ihalenin feshi ve tebliği tarihinin düzeltilmesi davalarını birlikte açabilir. Zira usulsüz tebliğ üzerine yapılan işlemler bu suretle iptal edilebilir. Muvazaa iddiasını da ayrı bir davada ileri sürmesi daha mantıklı olur. Buna benzer bir olay benim başımdan geçti ve Yargıtay, usulsüz tebliğ nedeni ile davada verilen kararı bozdu, ihalenin feshini de aynı şekilde karara bağladı. Senet için ise, boş imzalı senet durumunda anlaşmaya aykırı doldurulduğu ispat edilmeli ki, ceza verilsin.

Değeğrli arkadaşlar.

Davacı, ihalenin feshi davası veya icra işlemlerinin geçersizliği yönünden herhangi bir girişimde bulunmamıştır.
Doğrudan Asliye Hukuk mahkemesine takibi yapan ile taşınmazı satın alana yönelit tapu iptali davası açmıştır.
gerekçe olarak ta icra dosyasındaki senette imzanın müvekkiline ait olmadığı ile tebligatların geçersizliği dolayısıyla icra işlemlerinin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür.
Birde savcılığa şikayetle usulsüz tebligat nedeniyle bu davadaki davalıyı şikayet etmiş o da ceza almıştır.

sorun şu: ihalenin feshi yanında icra dosyasında hiç bir işlem dava vs yapmadın senet sahte idi kumpas ile taşınmazı icradan sattırıp birlikte iş ve fikir birliği içindeki bu davalılır taşınmaza kondular iptal tescil istiyorum. diyebilir mi?

Alıntı: Davacı, ihalenin feshi davası veya icra işlemlerinin geçersizliği yönünden herhangi bir girişimde bulunmamıştır. Doğrudan Asliye Hukuk mahkemesine takibi yapan ile taşınmazı satın alana yönelit tapu iptali davası açmıştır. gerekçe olarak ta icra dosyasındaki senette imzanın müvekkiline ait olmadığı ile tebligatların geçersizliği dolayısıyla icra işlemlerinin geçersiz olduğunu ileri sürmüştür. Birde savcılığa şikayetle usulsüz tebligat nedeniyle bu davadaki davalıyı şikayet etmiş o da ceza almıştır.

Sayın Turan bende bu varsayımdan yola çıkarak cevap vermeye çalıştım.Taşınmazın yeni malikinin iyi niyetle taşınmazı iktisap etmesi halinde iyi niyet tapu kanunu ilgili madde gereğince de korunur ve tapunun iptali ve borçlu adına tesciline karar verilemez düşüncesindeyim.

Alıntı: sorun şu: ihalenin feshi yanında icra dosyasında hiç bir işlem dava vs yapmadın senet sahte idi kumpas ile taşınmazı icradan sattırıp birlikte iş ve fikir birliği içindeki bu davalılır taşınmaza kondular iptal tescil istiyorum. diyebilir mi?

Bu durumda borçlunun taşınmazı iktisap eden 3.kişinin kötü niyetli olup alacaklıyla muvazaa halinde hareket ettiğini ispat etmesi gerekir düşüncesindeyim.

Yargıtay, kat karşığı inşaat sözleşmesine istinaden yapılan inşaattan daire alan iyiniyetli üçüncü kişilerin, iyiniyetlerine rağmen inşaat sözleşmesinin geriye yönelik feshinde tapu iptaline karar verebiliyor. Belki bu örnek yardımcı olabilir. Ancak muvazaanın ispatı gerekli olduğu gibi, bu olayda ihalenin feshi davası açılmadığı için durum biraz zor görünüyor açıkçası. Biraz hakime kalmış gibi görünüyor.

Sayın Canan bence de tamamen hakime kalmış gibi durum..