|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-10-2012, 08:42 | #1 |
|
Feragat edilen davada kararın tebliğ ettirlmemesi
Değerli meslektaşlar,17.05.2011 tarihinde feragat nedeniyle red edilen davada davacı vekili tarafından gerekçeli karar davalı tarafa tebliğ ettirilmemiş.Gerekçeli kararda davalı lehine 500 TL vekaet ücretine karar verilmiş.Kararı tebliğ ettirmeyen davacı vekilinin hem cezai hemde hukuki açıdan sorumluluğu doğar mı?
|
17-10-2012, 09:03 | #2 |
|
Kararı tebliğ ettirmeyen davacı vekilinin hem cezai hemde hukuki açıdan sorumluluğuna rastlamadım. Kolay gelsin...
|
17-10-2012, 09:06 | #3 |
|
Kararı tebliğ "ettirmemek" ile anlatmak istediğiniz nedir?
Normalde kararın tebliği dosya içerisindeki avanstan karşılanmak sureti ile kalemce yapılan bir işlem, dosyada masraf var ise avukatın tebliğ için talepte bulunması dahi gerekmiyor. Dosyada tebliğ için gerekli masrafın olmadığını düşünelim, kendisi kararı tebliğ almamış olan davacının karşı yana kararı tebliğe çıkarttırması mümkün değil. Diyelim ki çıkarılmadı bu da mahkeme kalemini ilgilendiren bir konu. Diyelim ki avukat kararı tebliğ aldı ve karşı yana tebliğ için masraf bırakmadı. Ya da bıraktı ama pul kalemde kayboldu ve karar yine gönderilemedi. Pek çok ihtimal mevcut ama bu ihtimaller arasında avukatı hukuki ya da cezai açıdan sorumlu tutmayı gerektirecek olanı göremiyorum... Bu konuda avukatın ne gibi bir sorumluluğu olabilir? Her şey bir yana davalı vekilinin ya da davalı asilin de gidip dosyadan kararı tebliğ alma hakkı vardır. Gidip alır, vekalet ücretine de karar tarihinden başlamak üzere faiz işletip icra takibini açar. Herhangi bir kayıp da söz konusu değildir... |
17-10-2012, 09:38 | #4 |
|
[quote=Av.Duygu Işık]Kararı tebliğ "ettirmemek" ile anlatmak istediğiniz nedir?
Normalde kararın tebliği dosya içerisindeki avanstan karşılanmak sureti ile kalemce yapılan bir işlem, dosyada masraf var ise avukatın tebliğ için talepte bulunması dahi gerekmiyor. YENİ HMK YÖNETMELİĞİNDE; İlam ve suretlerin verilmesi, kesinleşme kaydı ile har çların tahsili MADDE 58 – (1) Hâkimin re’sen harekete geçtiği haller ile kanunlardaki özel hükümler saklı kalmak kaydıyla taraflardan birinin talebi olmadıkça hüküm tebliğe çıkarılmaz. Taraflardan birinin talebi halinde hükmün bir nüshası makbuz karşılığında talep eden tarafa verilir, bir nüshası da diğer tarafa tebliğe çıkarılır. DENİLMEKTEDİR. BU NEDENLE DOSYADA MASRAF OLSA DAHİ TALEP OLMADAN KARAR TEBLİĞE ÇIKARILMAZ. |
17-10-2012, 09:45 | #5 |
|
Sayın uzer5613,
Mesajınız ve bilgilendirme için teşekkürler. Sanıyorum anlatmak istediğimi eksik yazmışım. Anlatmak istediğim şey, bunun kalemce (bu durum, Hakimce re'sen harekete geçilen haller kapsamında oluyor) kendiliğinden dahi tebliğe çıkarılabileceği idi. Orada eksik bir anlatımım olmuş haklısınız. Bir kaç dosyamda kararlar, Mahkeme tarafından kendiliğinden tebliğe çıkarıldı. Sonuç olarak avukata böyle bir sorumluluk yüklenemeyeceği kanaatindeyim. |
17-10-2012, 09:45 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
HMK.301/1 hükmü uyarınca, "hüküm yazılıp imza edildikten ve mahkeme mührü ile mühürlendikten sonra, nüshaları YAZI İŞLERİ MÜDÜRÜ TARAFINDAN taraflardan her birine makbuz karşılığında verilir ve bir nüshası da GECİKMEKSİZİN DİĞER TARAFA TEBLİĞ EDİLİR...." Yönetmelik kanuna aykırı olamayacağına göre, yönetmelikte zikredilen kanuni hükme uymak gerekir. |
17-10-2012, 09:50 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
Şunu da ekleyeyim, usul ekonomisi açısından; yargılamanın ve yargı sonrası işlemlerin hızlı işlemesi için, dosyada masraf var ise gerekçeli kararın Mahkeme tarafından taraflara tebliğe çıkarılması gerektiği düşüncesindeyim. Talep ile bağlı kalınmaması gerekir. Hakimin re'sen yerine getirebileceği bir husus. |
17-10-2012, 10:00 | #8 |
|
Cevaplarınız için teşekkür ederim. Ama yinede biz kararı tebliğe çıkarırız. Daha sonra davacı vekili gelir kaybettiği davaya ilişkin kararı niye benim masrafımdan tebliğe çıkarıyorsunuz diye şikayette bulunur. Belki davacı vekili davayı temyiz etmek için süre kazanmak amacıyla kararı tebliğe çıkartmıyor bu nedenlede onu mağdur etmiş olmazmıyız acaba.
|
17-10-2012, 10:05 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Olmayız, çünkü, davacı vekili davayı açarken, bu durumları baştan kabul etmiş ve masrafını peşin ödemiştir. Bunlar da önceki HUMK' da uygulamanın gözlemine dayanarak, sonradan yapılan değişiklikler idi. |
17-10-2012, 10:06 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Hiçbir vekilin gelip size böyle bir sitemde bulunmaya hakkı olmadığını düşünüyorum. Mahkeme gerekçeli kararı yazmış ise bunu taraflara tebliğe çıkarması da olağan, hatta ideal olarak olması gerekendir. Size bu sitem ile gelen avukatlara, iş yükümüzün azalması için ve yargılama sonrası işlemlerin de hızlı ve düzgün yürümesi için dosyaların tüm işlemlerini tamamlıyoruz demeniz yeterlidir diye düşünüyorum. |
17-10-2012, 11:15 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım bu durumda davacı vekilinin kararı geç tebliğ ettrimesine neden olduğu ve icra takipi sonucunda vekalet ücretine işleyecek faiz bakımından ödenecek bedelden dolayı müvekkiline karşı sorumluluğu doğar mı ?Yani davacı asill, vekili, görevini ihmal ettin kararı hemen tebliğ ettirseydin daha az faiz ödeyecektim vekillik görevini gereği gibi yerine getirlmedin bu nedenle zarara uğradım (faiz bakımından) iddası karşısında vekilin hukuki sorumluluğun doğar mı ?Ayrıca davacı asil ,vekil hakkında görevi ihmalden dolayı soruşturma açılması için C.Savcılığına ve disiplin cezası alması için Baroya şikayette buluna bilir mi? |
17-10-2012, 21:25 | #12 |
|
Bence sorumluluk doğar esasen görevin devamı niteliğinde müvekkili en azında imzasını alarak veya iadeli taahhütlü mektup ile davanın sonucundan bilgilendirmek gereklidir. Çok hassas bir meslek icra ediyoruz çoğu zaman temyiz yönünden dahi rıza almadığımız oluyor. Benim başıma gelmişti kısmen kabul de red vekalet ücreti kurum tarafından çok sonra takibe konuldu. Hatta kurum vekalet ücreti için serbest avukatlarla anlaşma yapmış müvekkil ile biraz sorun yaşandı ancak düşündüğünüz gibi bir şikayet gerçekleşmedi.
|
18-10-2012, 14:08 | #13 | |||||||||||||||||||||||
|
Bilgilendirme yükümlülüğü tamamen ayrı bir husus. Tabii ki davanın sonucundan müvekkili bilgilendirmelisiniz... İdeal olarak; kararınızın yazılmasını takip edip tebliğ de almalısınız. Hatta ben müvekkillere her duruşma sonrası e-posta yolu ile yazılı bilgilendirme de yapıyorum, herkese tavsiye ederim, çok da rahatlık sağlıyor. Ancak dediğim gibi aleyhe bir kararın tebliğe çıkarılmaması nedeni ile avukata hukuki ya da cezai bir sorumluluk yüklemek de artık işin gözünü çıkarmak olur gibi geliyor. Öyle düşünür isek müvekkil "bu karar aleyhime neden gidip tebliğ aldınız, bekleseydiniz, süreyi uzatsaydınız" da diyebilir. Örnek olayda, davacının aleyhine bir karar çıkıyor ve bu karar aleyhine olan tarafça tebliğe çıkarılmamış olduğundan bu soru soruluyor. Bazı durumlar vardır ki aleyhe bile olsa kararı hemen alıp temyiz etmeniz gerekir. Ancak bazen öyle durumlar oluyor ki aleyhe olan kararı tebliğ almanız o karardaki yüksek meblağları bir an önce ödemenizi gerektireceğinden müvekkilin de süreye ihtiyacı oluyor. Dolayısıyla burada dahi avukata sorumluluk yüklemek bizim açımızdan ileride oldukça kötüye kullanılabilecek sonuçlar doğurur. Bu nedenle (bir yandan da mahkeme kaleminin yapacağı bir işlem olması nedeni ile) tebliğ ile ilgili avukata herhangi bir hukuki/cezai sorumluluk yüklenmemesi gerektiği kanaatindeyim. |
18-10-2012, 15:40 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
|
18-10-2012, 15:51 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Hayır ben bir yere gelmiyorum. Atladığınız bir nokta var. Avukat-müvekkil ilişkisi tamamen ayrı bir olaydır. Müvekkil avukatına bu gibi bir durumda "kararı şimdilik tebliğ almayalım" gibi bir ricada bulunabilir. Fakat avukat kaleme/Yargıca böyle bir ricada/sitemde bulunamaz, bulunmamalıdır. O zaman tarafsızlık zedelenir. Avukat ise zaten başlı başına bir tarafı temsil eder. |
18-10-2012, 16:54 | #16 | |||||||||||||||||||||||
|
katkı
Öncelikle hükmün infazı için kesinleşme gerekip gerekmediğine bakılmalıdır. Karardaki, avukatlık ücreti için "faiz"; kesinleşmeden icraya konulabilen bir ilamsa hüküm tarihinden, kesinleşmeden icraya konulamayan bir ilamsa kesinleşme tarihinden işlemeye başlar diye düşünüyorum. Ayrıca feragatin maddi anlamda kesin hüküm olması da, tüm sorunuz kapsamında değerlendirilebilecektir.. Saygılarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Takipsiz Bırakılan Bir Davada, Kararın Tebliğini Beklemeden Harç İadesi | Fcgungor | Meslektaşların Soruları | 2 | 22-08-2011 16:07 |
Belediye Encümen Kararı ile tebliğ edilen para cezası | Av. Yasemen | Meslektaşların Soruları | 10 | 08-05-2011 13:03 |
Mahkemece karar verilip el çekilen davada, verilen kararın yok sayılması | Av. Sibel | Hukuk Sohbetleri | 10 | 09-08-2010 09:31 |
İlamlı icra-Gerekçeli kararın tebliğ edilmemesi | Avukat_A.K. | Meslektaşların Soruları | 8 | 18-06-2010 11:49 |
vekile tebliğ edilen icra emrinde mal beyanı | bayhan | Meslektaşların Soruları | 13 | 04-11-2007 13:48 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |