|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
17-05-2007, 20:59 | #1 |
|
babalık davasında yetkili yer neresidir
Müvekkilem bir buçuk yıl önce birisiyle imam nikahıyla istanbulda evlenmiştir. ancak, koca resmi nikaha yanaşmamış. kocanın şu an ki ikametgahı istanbul. Bir yaşında da istanbulda doğmuş bir çocukları var. müvekkilem ikametgahını istanbuldan farklı bir şehire nakletmiş. şimdi açacağımız babalık davasında yetkili mahkeme davacı müvekkilemin oturduğu yer mahkemesi olabilir mi? yani alternatif yetki arasında davacının dava açma zamanındaki ikametgahı var mı? M.K. 283'te böyle bir hüküm var ama babalık davası için uygulanır mı bu hüküm? Bunun yanında sadece babalık davası açarsak mahkemenin ileri ki safhalarında davayı ıslah ederek nafaka ve tazminat taleplerini babalık davasına ekleyebilir miyiz? bir de dava açarken imam nikahıyla evlendiklerini belirtmemizde cezai bir yargılamayla karşılaşabilirler mi? Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
|
17-05-2007, 21:03 | #2 |
|
Müvekkilinizin bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir.
|
17-05-2007, 21:18 | #3 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, 283. madde soybağıyla ilgili tüm düzenlemeleri içeren ve dolayısıyla alt ayırım olan tanımada da uygulanacak yetkiyi düzenliyor. Hem müvekkilinizin, hem davalının, dava veya doğum esnasındaki ikametgahının bulunduğu yer mahkemesi, ayrı ayrı yetkilidir. Gayriresmi nikahtan söz etmeniz size avantaj sağlamayacağına göre, bahsetmeniz anlamlı değil. Evlilik dışı doğan çocukla ilgili olarak annenin nafaka talebi kabul edilmemektedir. Evlilik dışı çocuğun annesinin mali hakları 304. maddede düzenlenmiştir:
Bir diğer ifadeyle yasa koyucu, çocuğu doğuran anneye, bu çocuğu evlilik dışı dünyaya getirmiş isen, bakımını da tek başına üstlenecek, babayı karıştırmayacaksın demiş olmaktadır. (Konu bu yönüyle çocuk hakları veya kadın hakları HÇG'lerde tartışılmaya son derece uygun!) 304. maddede tahdidi olarak sayılan giderleri ise, tanıma davasıyla birlikte veya ayrı ayrı açmanız mümkün. Saygılarımla... |
17-05-2007, 21:32 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Son olarak, yukarıdaki açıklamalara tezat biçimde, maddi tazminat olarak kabul gören 304.maddede sayılı giderlerde görevli mahkeme, AİLE mahkemesi olarak kabul görüyor.
Nafaka ve görevli mahkemeyle ilgili iki karar ekliyorum. Saygılarımla...
|
17-05-2007, 22:22 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Merhaba,
Dava tarihinden itibaren çocuk için tedbir ve davanın kabulü halinde iştirak nafakası da istenebilir. Saygılarımla |
18-05-2007, 07:02 | #6 |
|
cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
|
18-05-2007, 09:03 | #7 |
|
Sayın meslektaşım, diğer meslektaşlarımın yanıtlarına ek olarak belirtmek isterim, çocuk bir yaşını doldurdu ise, annenin dava açması zamanaşımına uğradı, bu takdirde küçüğe kayyım tayin ettirip, anne ve babayı davalı göstererek babalık davası açmanız gerekmektedir.
|
28-05-2007, 17:52 | #8 |
|
sayın meslektaşlarım: bu dava ile ilgili olarak bir soru daha sormak istiyorum. davalı koca doğumdan önce trafik kazası geçirerek bacağından sakatlanmıştır. bu sakatlanmaya bağlı olarak cumhurbaşkanlığı, başbakanlık, içişleri, dışişleri vs. gibi birçok kurumdan yüklü yardımlar almıştır. şimdi açtığım bu davada davacı anne vekili olarak, davalının almış oolduğu bu yardımlardan davacı da faydalanabilir mi? yani dava dilekçemize bu talebi de koyarsak sonuç çıkar mı?. bu husus aklıma şundan takıldı. (Evlilik içinde) mal rejimlerinde sosyal kurum ve kuruluşlar tarafından yapılan yardımlar edinilmiş mallara dahil olduğundan, acaba evlilik dışı olan bu ilişkide de müvekkilem bu talepte bulunabilr mi? teşekkür ederim...
|
28-05-2007, 18:01 | #9 | |||||||||||||||||||
|
|
28-05-2007, 18:11 | #10 | |||||||||||||||||||
|
Merhaba
Babalık davası ile birlikte veya ayrı olarak uğranılan zarar karşılığı maddi-manevi tazminat istemi mümkündür.Bu tazminat başanmaya ilişkin tazminattan nitelik olarak tamamen farklıdır. TMK 304 düzenlemesi bu davaya ilişkin mali hakları ve dayanakları sınırlı biçimde düzenlemiştir.
Davalı babaya yapılmış olan sosyal ve ekonomik yardımlar olsa olsa davalının mali-içtimai durumununa delil olabilir. Mal rejimi tasfiyesi için önce yasaca tanınmış geçerli bir evliliğin olması,sonra boşanmanın gerçekleşmesi gereklidir. Sonuç: Belirttiğiniz ödemelerden davacı annenin bir talebi olamaz. Saygılar |
09-06-2007, 07:14 | #11 |
|
Sayın meslektaşlarım bu konu ile ilgili bir sorunum daha var. davayı açtım ve duruşma günü yaklaşıyor. hakim bana demişti ki; eğer davalı yetki itirazında bulunursa bu itirazı kabul edip davalının ikametgahı olan istanbula gönderirim dosyayı. ve bu arada davalı taraf yetkiye itiraz etti. şimdi hakimi nasıl ikna etmeliyim. Medeni Kanunun 283. maddesinden bahsettim ama yine de ikna olmuyor. genel hukumler yani davalının ikametgahı uygulanır diyor. ve bu durumdan dolayı moralim bozuk. babalık davasında davacının dava sırasındaki ikametgahında da dava açılabilir hükmüne ilişkin yargıtay kararı varsa elinizde, burada yayınlarsanız çok sevinirim şimdiden teşşekkürler.
|
30-11-2015, 12:55 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
30 yaşındaki çocuk babalık davası açtığında talep kısmında babalığın tespiti haricinde nafaka talebinde bulunabilir mi? Teşekkürler |
08-02-2017, 12:57 | #13 |
|
T.C. YARGITAY
2.Hukuk Dairesi Esas: 2010/18623 Karar: 2012/4404 Karar Tarihi: 01.03.2012 BABALIK DAVASI - BABALIK DAVASININ KAMU DÜZENİNİ DE İLGİLENDİRDİĞİ DİKKATE ALINARAK CUMHURİYET SAVCISI VE HAZİNEYE İHBAR EDİLECEĞİ - HAZİNEYE İHBAR EDİLMEDEN HÜKÜM KURULMASININ İSABETSİZLİĞİ ÖZET: 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 301. maddesinin son fıkrası ile babalık davasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edileceği kuralı getirilmiştir. Yasanın bu amir hükmüne aykırı olarak dava, Hazineye ihbar edilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. (4787 S. K. Geç. m. 1) (4721 S. K. m. 2, 301) Dava ve Karar: Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hükmün kanun yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununa, 31.3.2011 tarihli 6217 sayılı Kanunun 3. maddesiyle ilave edilen Geçici 3. maddenin (1.) fıkrası gereğince; 1086 sayılı Kanunun temyize ilişkin hükümlerinin uygulanması gerekmiştir. Davacı A. E. tarafından davalı Nüfus Müdürlüğü aleyhine açılan davada, 1996 doğumlu oğlu Oğuzhan ile 1994 doğumlu oğlu V.'in A. E. ile olan gayri resmi evliliğinden olduğunu, A. E.'nin ise 06/09/1996 tarihinde vefat ettiğini beyan ederek adı geçen çocuklarının babaları A. E.'nin hanesine kayıt ve tescili ile S. olan soyadlarının da E. olarak tashihini talep ettiği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve hükmün temyiz edilmeksizin kesinleştiği anlaşılmaktadır. 4787 sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş, Görev ve Yargılama Usullerine Dair Kanun ve 4722 sayılı Türk Medeni Kanununun Yürürlüğü ve Uygulama Şekli Hakkında Kanunda, aile hukukundan doğan dava ve işlerin aile mahkemelerinde görüleceği, yine 4787 sayılı Kanunun geçici 1. maddesinde, aile mahkemesi kurulan yerlerde bu mahkemeler faaliyete geçtiğinde, yargı çevresinde görev alanına giren sonuçlanmamış dava ve işlerin yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceği düzenlenmiştir. Babalık davası, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 2. kitabının 2. kısmında yer alan 301. ve devamı maddelerde düzenlenmiş olup, aile mahkemesinin görev alanına girmektedir. Mahkemece, görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, görevsiz mahkemece belirtilen şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı bulunmuştur. Diğer yandan 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun 301. maddesinin son fıkrası ile babalık davasının kamu düzenini de ilgilendirdiği dikkate alınarak Cumhuriyet Savcısı ve Hazineye ihbar edileceği kuralı getirilmiştir. Yasanın bu amir hükmüne aykırı olarak dava, Hazineye ihbar edilmeden hüküm kurulması da doğru görülmemiştir. Sonuç: Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 427/6. maddesine dayalı kanun yararına bozma isteğinin açıklanan sebeple kabulü ile hükmün sonuca etkili olmamak üzere BOZULMASINA, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Boşanma davasında yetkili mahkeme | askeri hakim | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-01-2008 15:09 |
Milli Eğitim Bakanlığı Aleyhine Tazminat Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme | üye15184 | Meslektaşların Soruları | 3 | 02-05-2007 12:20 |
Boşanma Davasında Yetkisizlik Kararı Verilmesi/ Dosyayı Yetkili Mahkemeye Gönderme | __av.zeynep__ | Meslektaşların Soruları | 8 | 20-03-2007 22:45 |
Kooperatife açılacak Tazminat davasında Görevli mahkeme neresidir. | barisugan | Meslektaşların Soruları | 3 | 31-01-2007 13:09 |
itirazın iptali davasında yetkili icra dairesi | av.asen öznur | Meslektaşların Soruları | 8 | 25-01-2007 15:13 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |