Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

SoybaĞinin Tespİtİ Davasi-acİl

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-08-2011, 11:12   #1
AV.ŞEYMA

 
Varsayılan SoybaĞinin Tespİtİ Davasi-acİl

Sayın meslektaşlarım mrh; Önümde duran bu dava da çıkmaza düştüm. Yardımlarınızı bekliyorum.
Olayımızda 1956 doğumlu müvekkilim evlilik dışı dünyaya gelmiştir. Annesi 1960 yılında babası ise 2004 senesinde vefat etmiş. Müvekkile 1997 yılında evlendikten çocukları olduktan çok sonra nüfusa tescil edilmiş ve nufüs cüzdanı almıştır. Müvekkil nüfusa kaydedilirken saklı nüfus kaydı ile kaydedilmiştir. Bu sırada araştırma yapılmış babasının ismi ve anne ismi tespit edilmiş ancak nufüs kaydına yalnızca anne ve babasının ismi yazılmış ancak soyadları yoktur. Müvekkilin annesi nufüs kaydında bekar ölmüş babası ise 1976 başka bir kadınla evlenmiş 2004 tarihinde ölmüş gözükmektedir. Müvekkil ne baba ne de annesinin nüfus hanesinde gözükmemektedir. Bu nedenle ikisindende miras alamamaktadır.
Bu duruma göre ben bu davada anne ve baba ile soybağının kurulması ve nufüs kaydının tespiti ile nufüs kaydının düzeltilmesi davası açmak gerektiği kaantindeyim. Ancak araştırmalarım sonucunda biraz kafam karıştı. Sorularım ise şunlardır;
1-Annesinin mirasçıları ile babasının mirasçıları farklı olduğu için ayrı ayrı mı dava açmalımıyım? Aynı davada talep edemezmiyim?
2- Müvekkilin babası ile soybağının kurulması davası açtığımda süre aşımı ile karşı karşıya kalacağım düşünülürse ve Nüfus dosyasında kayıt edilirken yapılan tahkikat neticesinde zaten doğru olan anne ve baba ismi nedeniyle yalnızca bu kaydın doğruluğunun tepiti ve soyadlarının müvekkilin nüfus kaydında belirtilmesini isteyerek salt nufüs kaydının dzüeltilmesi davası mı açmalıyım.
Bu hususlarda bana yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Old 03-08-2011, 15:35   #2
Av. Aykut Toklu

 
Varsayılan

1. Anne ve baba ayrı şahıslar olduğu ve mirasçılarının da ayrı olduğu düşünülürse bu davaları hem anne açısından hem de baba açısından ayrı ayrı açmanız gerekmektedir.

2. Soy bağının kurulması davası açmanıza gerek yoktur. Baba ve Anne belli ancak nüfus kayıtlarında bir sorun var gözüküyor bu nedenle doğrudan nüfus kayıtlarının düzeltilmesine dair bir dava açar ve soyadının nüfus kayıtlarına eklenmesini talep ederseniz bu durumda daha hızlı sonuç alacaksınızdır...
Old 03-08-2011, 19:00   #3
av.yağmur deniz

 
Varsayılan

Benzer bir dava bende de var ancak sadece babanın tespitini istememiz gerekiyor.Öncelikle
1-Nüfus kaydının düzeltimi açamazsınız.Çünkü kayıtta soyadı zaten yokki neyi düzelteceksiniz
2-Nüfus tespiti davası açarak, adları yazılı kişilerin gerçekte hangi soyadlı, hangi nüfus kaydındaki kişiler olduğunu ispatlarsınız.Soybağına ilişkin babaya yönelik,sorun yaşayabilirssiniz.Bunun için AHİS ANAYASA .. ..vs ye aykırı hak ihlallerinden bahsedip müvekkilinizin mirasçılık hakkının temel haklardan olduğuna değinmenizi öneririm.sitede benzer bir konu vardı ancak şu an acilen yazıyorum.biraz arama yaparsanız bulabilirsiniz.
Old 04-08-2011, 15:43   #4
Av.Meryem Kaya

 
Varsayılan

Bu karar sizin olayınız açısından yol gösterir gibi geldi bana.Görevle ilgili bir karar ama içeriği sizin açmayı düşündüğünüz dava açısından faydalı olabilir.Saygılar
T.C.
YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu
Esas No : 2005/2-572
Karar No : 2005/551
Tarih : 28.09.2005


ÖZET :
SOYBAĞININ TESPİTİ
NÜFUS KAYDININ İPTALİ
GÖREV



İÇTİHAT METNİ



ÖZET :


Dava, soybağının tespiti ve buna bağlı olarak nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir. Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Medeni Kanunun 282.maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. Nüfus Kanununun 46. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılır. Ancak nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekir. O halde her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi değil Aile Mahkemesidir.



DAVA :


Taraflar arasındaki "soybağı ve nüfus kaydının düzeltilmesi" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Adana 1.Aile Mahkemesince dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 12.10.2004 gün ve 2004/331 E. 104 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 21.02.2005 gün ve 2004/16747-2469 sayılı ilamı ile;

( ... Dava Hasan ve Fatma yönünden nüfus kaydının iptali, Kazım ve Fadima yönünden soybağı davasıdır.Yargılama sürdürülerek varsa taraf delilerinin toplanıp, sonucu uyarınca bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır... ),

Gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:


KARAR :


A-DAVA KONUSU: Dava, soybağının tespiti ve buna bağlı olarak nüfus kaydının iptali istemine ilişkindir.

B-DAVACININ İSTEMİNİN ÖZETİ: Davacı, nüfus kayıtlarında anne ve babası olarak gözüken Fatma Yardımcı ve Hasan Yardımcı’nın gerçek anne ve babası olmadığını, gerçek anne ve babasının Fadıma Türkoğlu ve Kazım Türkoğlu olduğunu, bu durumun tespiti ile nüfus kayıtlarının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.

C-DAVALININ CEVABININ ÖZETİ: Davalılar Kazım ve Fadıma Türkoğlu ile Fatma ve Hasan Yardımcı, davanın kabulüne karar verilmesini talep etmişlerdir.

D-YEREL MAHKEME KARARININ ÖZETİ: Adana Asliye 3. Hukuk Mahkemesi, Aile Mahkemesinin görevli olduğundan bahisle görevsizlik kararı vermiş ve dosyayı Aile Mahkemesine devretmiştir.

D Adana 1.Aile Mahkemesi ise davanın soybağı davası olmayıp nüfus kayıtlarının düzeltilmesi davası olduğunu açıklayarak davanın görev yönünden reddine karar vermiştir.

D-TEMYİZ EVRESİ, BOZMA VE DİRENME: Hükmün davalılar Hasan ve Fatma Yardımcı tarafından temyizi üzerine Özel Daire, yukarıda açıklanan şekilde, Aile Mahkemesinin davaya bakması gerektiği gerekçesi ile kararı bozmuş, mahkeme önceki kararında direnmiştir, direnme kararı davalılar tarafından temyiz edilmiştir.

E-UYUŞMAZLIK: Davanın niteliği ve buna bağlı olarak davaya bakma görevinin Asliye Hukuk Mahkemesine mi, yoksa Aile Mahkemesine mi ait olduğu noktasında toplanmaktadır.

a )Ön sorun değerlendirilmesi;

Yukarıda da açıklandığı üzere dava kendisine açılan Asliye Hukuk Mahkemesi, görevli olmadığına, davaya bakmakla aile mahkemesinin görevli olduğuna karar vermiştir; dosya kendisine gönderilen aile mahkemesi ise kendisinin görevli olmayıp asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu yolunda karar ittihaz etmiştir. Bu kararın temyizi üzerine Özel Daire davaya aile mahkemesinin bakması gerektiği gerekçesiyle hükmü bozmuştur.

Bu bozma üzerine dosya kendisine ulaşan aile mahkemesinin ilk oturumunda, davacı vekili ile davalılar bozma kararına uyulmasını istemişlerdir. Aile mahkemesi tarafların bozmaya uyulmasını istemelerine karşın bozma kararına uymayıp asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin ilk kararında direnmiştir.

Bu durumda her iki tarafın uyma kararı verilmesini istemeleri halinde, yerel mahkemece direnme kararı verilip verilemeyeceği bir ön sorun olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bilindiği gibi H.U.M.K.nun 429. maddesi hükmüne göre, Yargıtay bozma kararı üzerine hakim, tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra bozma ilamına uyulup uyulmayacağına karar verir. Görülüyor ki hakim, kural olarak Yargıtay bozma ilamına uymak ya da bu karara karşı direnme kararı vermek konusunda tarafların istekleri ile bağlı olmayıp serbest takdir yetkisine sahiptir. Eş anlatımla hakim bozma ilamına uymak zorunda olmayıp eski kararında direnebilir.

Ana kural bu olmakla birlikte bozma nedenlerinin kamu düzenine ilişkin ve dolayısıyla hakimin kendiliğinden ( re'sen ) göz önünde bulundurması gereken hususlardan olmaması halinde, taraflar veya vekilleri, bozma kararına uyulmasını istemişlerse, artık mahkeme bu bozmaya uymak zorunda olup, direnme kararı veremez. Yargıtay'ın çekişmeli yargıda yerleşmiş ve kurallaşmış uygulaması bu doğrultudadır ( Hukuk Genel Kurulu'nun 25.06.1997 gün, E: 1997/11-313, K:1997/ 569, 18.10.1989 gün 541-534, 21.02.1990 gün 10-117, 19.02.1992 gün, 635-82, 23.02.1994 gün, 936-94, 27.01.1999 gün, 26-4 sayılı kararları ).

Somut olayda taraflar bozma ilamına uyulmasını istemiş iseler de, Genel Kurulda yapılan görüşmeler sonunda; Özel Dairenin bozma sebebi yaptığı konu kamu düzenine ilişkin görülmüş ve bu nedenle yerel mahkemenin her iki tarafın bozmaya uyulmasını istemelerine rağmen direnebileceği sonucuna varılmıştır.

Db )Direnmenin değerlendirmesi ;

Davacı, Kazım ve Fadıma Türkoğlu’nun gerçek anne babası olduğunun tespitini, nüfus kayıtlarında anne babası gözüken ancak gerçek anne ve babası olmayan Hasan ve Fatma Yardımcı’nın nüfus kayıtlarından çıkarılmayı ve nüfus kaydının gerçeğe uygun şekilde düzeltilmesini istemiştir.

Dava Kazım ve Fadıma açısından soybağı, Hasan ve Fatma açısından nüfus kaydının düzeltilmesi davasıdır.

4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 5133 sayılı Kanun ile değişik 4/1 maddesinde; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun üçüncü kısım hariç olmak üzere ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) doğan bütün dava ve işlere Aile Mahkemesinde bakılacağı düzenlenmiştir.

Soybağına ilişkin hükümler 4721 sayılı Medeni Kanunun 282.maddesi ve devamında düzenlenmiş olup Aile Mahkemelerinin görevi kapsamındadır. Nüfus Kanununun 46. maddesinde düzenlenen nüfus kaydının düzeltilmesi davalarına ise Asliye Hukuk Mahkemelerinde bakılır. Ancak nüfus kayıtlarının davacının talebi gibi düzeltilebilmesi için öncelikle gerçek anne-babanın dolayısı ile soybağının tespit edilmesi gerekir. O halde her iki davanın birlikte açılması halinde görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi değil Aile Mahkemesidir.

Hukuk Genel Kurulu’nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.


SONUÇ :


Davalıların temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında ve yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı H.U.M.K.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 28.09.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 05-08-2011, 13:10   #5
AV.ŞEYMA

 
Varsayılan

Yardımlarınız cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Old 05-08-2011, 13:15   #6
AV.ŞEYMA

 
Varsayılan

Kafamda dava sınırları ile oluştu.anne ile soybağı doğum ile başlayacağından ona dair talebimi soybağının ve nufüs kaydının tespiti olarak açacağım. Babaya gelince baba için ise yine elimde saklı nüfus kaydını değerlendirmek adına soybağının ve nüfus kaydının tespiti olmadığı taktirde soybağının kurulması talep edeceğim. Mahkeme olarakta soybağının tespiti istediğimden aile mahkemesi olması gerektiğini düşünüyorum. Acaba doğrumu düşünüyorum??? fikir ve yardımlarını beklerim.
Old 05-08-2011, 13:22   #8
Av.Meryem Kaya

 
Varsayılan

Soybağının tespiti dersek,bu durumda baba açısından zamanaşımı sorunu yaşanmaz mı?
Old 17-01-2015, 22:43   #9
av-alp

 
Varsayılan Acil

Aynı konuda sadece baba açısından bir dava açmayı düşünüyorum da , Aceba nasıl bir dava açtınız ve hangi yönde karar verildi , paylaşırsanız minnettar olurum . Iyi günler
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
soybaĞinin Reddİ Ve Hak DÜŞÜrÜcÜ SÜre Av.Mustafa Çiçek Meslektaşların Soruları 4 03-08-2011 19:12
Avukatlik Ücretİ Tespİtİ Davasi! furugferruhzad Meslektaşların Soruları 29 25-07-2011 12:21
Sınır Tespİtİ Davasi...!!! KARİNE Meslektaşların Soruları 2 14-07-2010 09:10
Sorumluluk AÇisindan Ceza Davasinin İŞ Kazasina Etkİsİ Ve Malulİyetİn Tespİtİ Davasi TRINITY Meslektaşların Soruları 0 04-04-2008 12:58
İŞ Kazasinda Malulİyetİn Tespİtİ Davasi TRINITY Meslektaşların Soruları 2 12-02-2008 13:38


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05543804 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.