Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kiracinin Su Borcunu ödemek Zorunda Kalan Ev Sahibinin Menfi Ve Istirdat Davasi Hangi Mahkemede Açilmalidir?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-06-2016, 23:49   #1
AHMET01

 
Varsayılan Kiracinin Su Borcunu ödemek Zorunda Kalan Ev Sahibinin Menfi Ve Istirdat Davasi Hangi Mahkemede Açilmalidir?

Değerli meslektaşlarım,
Müvekkil kiralamış olduğu işyerinin su aboneliğini kendi üzerinde bırakarak iki yıl kadar buna göz yumuyor. Bu dönemin su borcunu kiracı ödüyor. Daha sonra ihtilafa düştüklerinden müvekkil su aboneliğini iptal ettiriyor. Durumu da sular idaresine bildiriyor. Fakat Sular İdaresi suyu ne hikmetse kesmiyor ve kiracı kaçak olarak 9 000 TL lik borç yapıyor. Kiracı daha sonra mahkeme kararına istinaden icra marifetiyle ilgili iş yerinden çıkartılıyor. Sular İdaresi müvekkilden ilgili işyerinin su borcunu üstlenmesini, aksi halde aboneliği kapatacağını bildiriyor. Bunun üzerine müvekkil borcu üstleniyor ve borçlar takside bağlanıyor. Her aylık taksit için de birer bono imzalayarak veriyor. Menfi tespit ve istirdat davası açmak istiyoruz. Görevli Mahkeme hangisidir? İnternet üzeri yaptığım araştırma sonucunda kimi tüketici Mahkemesi diyor, kimisi ortada bir sözleşme olmadığından (sular idaresi ile müvekkil arasında) bir haksız tahsil söz konusu bu nedenle Asliye Hukuk Mahkemesi’dir diyenler var. Ayrıca Sular İdaresi’nin faaliyeti ve su tüketim yerinin iş yeri olması göz önüne alınarak Asliye Ticaret Mahkemesi olabilir mi? Kısacası tam bir karara varamadım. Bu konuda Yargıtay kararları varsa onu da paylaşırsanız sevinirim. Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 03-06-2016, 09:49   #2
İcap

 
Varsayılan

Müvekkilinizin, su aboneliğini iptal talebi; kayıtlarda mevcut mu ya da kendisinde bir delil var mı bu hususla ilgili?
Old 03-06-2016, 15:55   #3
AHMET01

 
Varsayılan

Müvekkilin kira kontratı, kiracının kira borcunu ödemediğinden dolayı 30 gün süreli ve tahliye ihtarı içerikli icra takibi, akabinde borcunu ödememesinden dolayı icra Mahkemesinde açılan tahliye davası ve sonucunda verilen tahliye kararı; bütün bunların sonucunda da icra marifetiyle tahliyesinin sağlanması belgelerinin hepsi mevcuttur. Kısacası kiracının su borcunun tahakkuk ettiği dönemlerde işyerini kiracı sıfatıyla işlettiğini kesin ispatlayabiliyoruz. Sadece öğrenmek istediğim görevli mahkeme hangi mahkemedir. Teşekkürler.
Old 03-06-2016, 16:53   #4
İcap

 
Varsayılan

Yani iptal talebi mevcut değil. Bu durumda kiracı ile iç ilişkinizin kurumu ilgilendirmeyeceğini düşünüyorum. Davalı sıfatı eski kiracıda olmalıdır.
Old 03-06-2016, 19:29   #5
mk_akbas

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan İcap
Yani iptal talebi mevcut değil. Bu durumda kiracı ile iç ilişkinizin kurumu ilgilendirmeyeceğini düşünüyorum. Davalı sıfatı eski kiracıda olmalıdır.

1.MADDE 4- (1) Sulh hukuk mahkemeleri, dava konusunun değer veya tutarına bakılmaksızın;
a) Kiralanan taşınmazların, 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davaları,

HMK.m.4 gereği Sulh Hukuk Mahkemesinin burada görevli olabileceği değerlendirilmelidir.

2.husumete bu karar size yardımcı olabilir.

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2002/2584
Karar: 2002/4338
Karar Tarihi: 18.04.2002 T

ÖZET: Devlet veya kutnu kurumlanma tekelinde bulunan bazı kamu hizmetleri ve zaruri ihtiyaç maddelerini dağıtan kuruluşlarla, bunları talep eden kişiler arasında, sözleşme yapma mecburiyeti vardır. Bu nedenle davalı kurum, elektrik enerji dağıtım tekelini elinde bulunduran bir kurum olarak sözleşme yapmak zorunda olup bunun için de, alacaklı olmadığı kişilere, mükellefiyet getirecek şekilde, eski borçların abone olmayan kişiden (davacıdan) istenmesi, sözleşme yapma hürriyetine engel teşkil eder.

(818 S. K. m. 18, 19)

Taraflar arasındaki alacak davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği düşünüldü.

KARAR

Davacı, kendisine ait daireyi üçüncü şahsa kiraya verdiğini, kiracının elektrik abonesi olmak üzere Tedaş'a müracaatında, eski abonenin elektrik borcu bulunduğu, borcun ödenmemesi halinde, abone olunamayacağı gibi, elektriğinde bağlanmayacağının bildirildiğini, bu zorunlulukla eski aboneye ait elektrik borcunu ihtirazı kayıtla ödemek zorunda kaldığını, Tedaş’ın, eski abonenin elektrik borcunu haksız olarak kendisinden tahsil ettiğini ileri sürerek, 610.630.801 TL. nın 18.5.2001 tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan alınmasını istemiştir.

Davalı, davacının ancak kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini bildirerek, davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davanın husumet nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı, taşınmazını kiraya verildiğini, Tedaş'a borcu nedeniyle elektriğin kesildiğini, yeni kiracının davalı kuruma müracaatında eski abonenin borcunun ödenmesi halinde, abone sözleşmesi düzenlenerek, elektriğin bağlanacağının bildirildiğini, bunun üzerine ihtirazı kayıtla eski abone olan kiracının borcunu ödemek zorunda kaldığını, bu nedenle ödenen paranın istirdadını istemiştir. Davalı kurum, davacının ancak kendi kiracısı olan eski aboneye karşı rücu davası açabileceğini bildirerek, davanın reddini savunmuş mahkemece davalının bu savunmasına itibar edilerek davanın reddini karar verilmiştir.

Tedaş’ın dava dışı üçüncü kişi Cengiz E. ile aralarında abone sözleşmesi olduğuna, davacının kiracısı olan Cengiz E.'nin elektrik borcunu ödemeden mecuru terk ettiği, tarafların kabulündedir. Kural olarak, abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise, tüketim bedelinden o kişi yani eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur. Davacı borcu olmadığı halde darda kaldığından eski kiracısı olan abonenin elektrik borcunu ödememesi nedeni ile yeni kiracı ile davalı kurumun abone sözleşmesi düzenlemeyip, elektriği daireye bağlanmadığından bu zorunlulukla, eski kiracısı olan kişinin borcunu ödemek zorunda kalmıştır. Borçlar Hukukunda, sözleşme yapma hürriyeti kural olmakla birlikte, bunun da bazı istisnaları vardır. Devlet veya kamu kurumlarının tekelinde bulunan bazı kamu hizmetleri ve zaruri ihtiyaç maddelerini dağıtan kuruluşlarla, bunları talep eden kişiler arasında sözleşme yapma mecburiyeti vardır. bu nedenle davalı Tedaş enerji dağıtım tekelini elinde bulunduran bir kurum olarak sözleşme yapmak zorundadır. Bu sözleşmeyi yapmak içinde, alacaklı olmadığı kişilere, mükellefiyet getirecek şekilde eski borçların, abone olmayan davacıdan istenmesi sözleşme yapma hürriyetine engel teşkil eder. Açıklanan nedenlerle davanın kabulü gerekirken, mahkemece aksi yazılı düşüncelerle davanın reddi usul ve yasaya aykırıdır. Bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davacı yararına BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 18.04.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.
Old 07-06-2016, 22:04   #6
AHMET01

 
Varsayılan

Öncelikle emek verip cevap yazan meslektaşlara teşekkür ederim.
Kiracıya karşı dava açılsa o zaman Sulh Hukuk Mahkemesi olmasında bir duraksama yoktur. Fakat müvekkil ile su idaresi arasında bir kira ilişkisi yok. Bu nedenle Su idaresinin ısrarla üçüncü bir kişinin (kiracının) su borcunu müvekkilden istemesi bir haksız işlem olarak nitelendirilmektedir. Bu durumda da kesin görevli Mahkeme Sulh Hukuk Mahkemesi midir? O konuda endişelerim var. Saygılar.
Old 09-06-2016, 07:53   #7
Armağan Konyalı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan AHMET01
Kiracıya karşı dava açılsa o zaman Sulh Hukuk Mahkemesi olmasında bir duraksama yoktur. Fakat müvekkil ile su idaresi arasında bir kira ilişkisi yok. O konuda endişelerim var.
Endişenizin haklı olduğu kanısındayım. Su idaresi ile abone arasındaki davada sulh hukuk görevli değildir diye düşünüyorum.

Öte yandan, abonelik ilişkisi müvekkiliniz ile kurulduğundan açacağınız davada umut yok diye düşünüyorum. Yukarıda Sayın mk akbaş'ın gönderdiği kararda da aynı husus yer almaktadır: " Kural olarak, abone sözleşmesi kimin adına düzenlenmiş ise, tüketim bedelinden o kişi yani eş söyleyişle sözleşmenin tarafı olan abone sorumludur."

Saygılarımla
Old 10-06-2016, 22:48   #8
AHMET01

 
Varsayılan

Müvekkil önceden sözleşmesini iptal ettirdiğinden kiracı abone kaydı yaptırmadan suyu kaçak kullanıyor. Sular idaresi ortada bir abone kaydı olmadığı için ev sahibinin sorumluluğuna gideriz diyor. Fakat burada sular idaresinin de ihmalkârlığı var. Zamanında kontrollerini yapıp suyu kesseydi bu kadar borç birikmezdi. Sonuç olarak suyu kaçak kullanan bellidir. Bunun hem hukuki hem de cezai sorumluluğu var. Sular idaresi ısrarla bu borcu müvekkilden tahsil etmeye çalışacaktır. İcra öncesi açacağımız menfi tespit davasını hangi mahkemede açmalıyız. Asliye Hukuk Mahkemesi olabilir mi? Teşekkürler.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Başkasının Kredi Borcunu Ödemek pallanco Meslektaşların Soruları 9 15-01-2021 12:19
Eskİ MalİĞİn Ve Kİracisinin Elektrİk Borcunu Ödemek Zorunda Kalan Malİk SUCCEED Meslektaşların Soruları 5 14-11-2016 12:07
SGK, cinsiyet değişikliğini ödemek zorunda mı? Av. Engin EKİCİ Hukuk Haberleri 0 10-08-2010 08:08
Dosya borcunu ödemek amacıyla verilen çek hukukcu1985 Meslektaşların Soruları 3 13-05-2009 13:26


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05810308 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.