Yargıtay'ın İçtihat Satışı

Saygıdeğer Meslektaşlar
İki yıl önce yargıtayın web sayfasında içtihatlara erişim sağlandığı zaman çocuklar gibi sevinen bir meslektaşınızım. İlk düşündüğüm artık yabancı mahkemelerin internet sayfalarında gıpta ederek dolaşmayacağımız, bizim de teknolojiyi sonuna kadar kullanan bir yargı organımız olduğuydu. En çokta Türkiye'nin çok yerinde bulunmuş bir hukukçu olarak anadolunun dörtbir yanındaki hakimlerimiz için sevinmiştim. Artık içtihat takip edememenin mazareti yoktu. Nerde olursanız olun bir telefonunuz varsa internetten son içitihatları öğrenebiliyordunuz. Tahmin edebileceğiniz gibi bu sayfa bakıma alındığında en çok üzülen de ben oldum. Ama yargıtayın bu hizmeti şimdi getirdiği hali gördükçe keşke en başta bile hiç yapmasaydınız diyorum.

Sayın Yetkililer, lütfen gidip o kampanya sayfanıza bir bakın. Ama yetkili kimliğinizle bakmayın, hukukçu vicdanınızla, adalet gözünüzle bakın. Ya da daha iyisi kendiniz gibi bakmayın, Atatürk bakmış gibi bakın. Eğer benim gördüğümü hala göremiyorsanız, ben susuyorum, çünkü ne söylesem boş olacak. ahmet

Bazı şeyler para ile ölçülemez ve satılamaz.Heleki devletin temeli dendiği bir alanda ,adaletin daha hızlı ve isabetli gercekleşmesine katkıda bulunması için ,bırakın para almayı ,teşvik edici yöntemlerle hukukçuların bu kaynaklara ulaşmasına aracı ve yardımcı olunması gerekir.Bu konuda Avukat-hakim -savcı ayrımı yapılmadan eşit koşullarda yararlanma olanakları tanınmalıdır.Bu çalışmanın karşılığı dahi iyi işleyen ve modern bir adalet sistemi olacaktır.Bundan daha büyük bir kazanc olamaz.
Adalet kurumunun başında yer alan ve yol gösterici olan Yargıtayın bir şekilde adının bir tacir gibi kontürlerle anılması bizi ve tüm hukukcuları rahatsız etmiştir.Ve de rahatsız etmesi gerekir.Yargıtayın bütcesinin ,bu tür yollardan ek gelir arama yöntemlerine başvurmayacak hale getirilmesi en büyük dileğimizdir.Çağımızın en büyük buluşunun topluma sağlayacağı imkanları bizden esirgemeyin ,hevesimiz kursağımızda kalmasın.Genel geçer kural olan "parayı veren düdüğü çalar(Bilgilenir)" sözünü haksız çıkaralım.Saygılarımla.Aydın Başar Gölyaka Hakimi

Mülkiyet konusu her şey alınır, satılır, kiralanabilir.
Mülkiyet konusu her şeyden yararlanmanın da kuralları ve bedeli vardır (M.K.nun 618, FSEK.1,6, 31).
Resmi Gazete bu konuya bir örnektir.
Bilindiği gibi 852 sayılı yasanın 1. Maddesi ve 1322 sayılı yasanın 15. Maddesi ve bu yasa gereğince 12.6.1927 tarih 5325 sayılı Bakanlar Kurulu kararı ile yürürlüğe giren Resmi Gazetenin sureti neşir ve Muamelatının Tarzı icrasına dair yönetmeliğin 1. Maddesine göre Resmi Gazetenin her türlü vasıta ile yayımlanma yetkisi Başbakanlık Mevzuatı Geliştirme ve Yayın Genel Md.ne aittir.Ancak bir özel şirketin { emek, para ve zaman harcayarak "Bilgisayar klavyesi ile yeniden yazma" suretiyle kağıt türünden olmayan disket, hard disk gibi unsurlar üzerine yeniden kendi müstakil tesbitlerini çoğaltıp, "elektronik ortam" da "Elektronik Resmi Gazete" olarak İnternet ortamına aktarıp yayımlaması } da hukuka aykırı değildir. (YARGITAY
ONBİRİNCİ HUKUK DAİRESİ, ESAS 2000/2638 KARAR, 2000/5836, 22.06.2000)
Mahkeme kararlarının mülkiyeti, hiç kimse ve kuruluşa, kararı vermiş olan yargıçlara bile ait değildir.
Yargıtay'ın uygulaması (11. HD.'nin kararı doğrultusunda) hukuka aykırı değil ise de, öncelikle ücretsiz olması ya da yıllık belli bir para karşılığı sabit abonelik şeklinde olması arzu edilirdi.
Av. Hulusi METİN

Değerli Meslektaşlarım,
Tüm tepkilerinize katılıyorum. Sayın Av.Sinan Öztürk'ün yazdıklarının altına gözüm kapalı imza atıyorum.

Tüm Hukukçuları, tepkilerimizin daha fazla kişiye ulaşabilmesi için Hukuk Rehberi Sitesi Forum Sayfalarında http://www.hukukrehberi.net/forum/default.asp fikir beyanına davet ediyorum.

Saygılarımla,
Av.Hakan ORHAN

Sayın Meslektaşlarım
Forumdaki mesajlarınıza gönülden katılıyorum.Yargıtay karar ve içtihatlarının mülkiyeti kamuya ait oldugu gibi aynı zamanda hukukun oluşumundaki önemi büyüktür.Üstelik içtihatlar ile getirilen yorumların en uzak ilçedeki mahkemeye bile çok kısa zamanda ulaşması büyük yararlar sağlar ve uygulamada çok sık rastladığımız aynı konulardaki birbirine tamamen zıt kararları ortadan kaldırır.Yeni uygulamayı hukuka hukukçuya hakaret olarak algılıyorum ve her şeyi paradan ibaret gören ve hızla yayılan bu anlayışı kınıyorum. Saygılarımla

Yazıklar olsun,
bu ülkede yaşayan bir hukukçu olarak utanıyorum

Son zamanlarda ülkemiz, gittikce hızlanan ve genişleyen "paraya dön-üştürme" modasına kapıldı. Böylesi zamanlarda, çoğu kimsenin kendisini kurtarma adına "paraya dönüştürme" modasına kapılması olağan karşılana-bilir. Herşeye ve herkese rağmen direnerek herkesi ve ülkeyi kurtarma ve ayakata tutma misyonu olan bir kurum da "paraya dönüştürme" modasına uyarak sadece kendini kurtarma yoluna girebiliyorsa.. helal olsun..

Yargitayin parali `hukuki bilgi ve dosya inceleme` uygulamasina karsiyim. Bu uygulamanin birden fazla yonden hukuk disi buldugumu da belirtmeliyim. 1- Kamu hizmetlerinin ucretsiz olmasi ilkesine aykiri 2- Bilimsel eserlerin herkesin yararlanmasina acik olmasi ilkesine aykiri 3-Ucuncu sahis konumunda olan bir vakfa dosyalarini acmis olmasi 4- Yargilamalarin aleniyeti kuralina aykiri olmasi 5-Ticari amac gutmesi 6-Hangi kural ve yasal yetki ile bu konuda bir `ihale` acmis olmasi 7-Acilmamis ise denetimsiz ve ihalesiz bir kamu isi gordurulmus olmasi 8- Dossya ilgilisine dosyasi hakkindaki bilgiyi para ile satmasi NEDENLERI ILE HUKUK DISI BULMAKTAYIM. Saygilarimla.

Yargıtay'ın kontur olayını arkadasımdan duydugumda dalga geçiyor zannıyla gülmüştüm ta ki yargıtayın vakıf sitesine girene kadar...
Tamamen ticari amaçla düşünülmüş bir uygulamayla karşı karşıyayız.Son duyumlarıma göre, önödeme ve para cezalarında da pazarlık usulü sistemi gelecekmiş Hadi hayırlısı,bir adam öldürene yanında müessir fiilde firmamızın ikramı...
Latife biryana,gerçekten çok taktir ettiğim Yargıtay Başkanımız Sami Selçuk'un bu konuya ilişkin çözümünü biz avukatlar olarak acilen bekliyoruz.

Sayın Hukukçu Arkadaşlar
Yargıtay'ın ifadesine bir bakın:"Sınırsız Üyelik:
Yıllık 15.000.000.000 TL. yatırılması halinde olunan üyelik türüdür."15 milyon değil,150 milyon değil,1.5 milyar bile değil sözkonusu olan 15 milyar sizi bilmem ama ben kafayı yiyeceğim benim bu kadar param olsa ben bu avukatlık mesleğini bile bırakırım.sayın Sami Selçuk ben Amerika veya İngiltere'de çalışan bir Av.değilim

Sayın Yüksek Mahkeme
Adalat para ile ölçülmez Adalet para ile satılmaz Adalette parayı veren düdüğü çalar diye birşey yoktur.Allah size akıl fikir bizleride korusun.

"Kontörlü adalet adalet değildir!" ..........
Yukarıda tırnak içinde yazdığım özlü sözü kim söylemiş hatırlamıyorum ama iyi söylemiş. Vakfı olmayan ve vakfına gelir sağlamak için türlü yöntemler icat eden kamu kurumu kalmadı diye biliyordum. Bugün hangi devlet dairesine gitseniz önünüze bir bağış makbuzu konmaktadır. Ama bunların arasına Yargıtay da katıldıysa "öyleyse yıkıl Sezar!" demekten başka ne kalır bilmem. Yorumum şu; Yargıtay Başkanlığına bağlı tüm birimler Adalet Bakanlığının öncelik vermesiyle bilgisayar altyapısı kullanmaya başladı. Böylece tüm kararlar bilgisayar ortamında yazılmaya başlandı, yani bu kararları tekrar edit etmek artık gerekmiyor. Ancak benim gibi bir şirket avukatı milyarlar vermeden bu hazır verilere ulaşamıyor! Ne talihsizlik ki ücretlendirme de apayrı bir adaletsizlik konusu ancak bu konuya girmek gibi bir yanlışa düşmeyeceğim. Satılan kontörden kar payı vermek ise yeni iş alanları yaratmak suretiyle reel sektöre verilen bir destek olsa gerek!
Saygılarımla...

hukuk,1. sınıf öğrencisiyim.yeni kapattım medeni hukuka giriş kitabımı,çalıştığım konular arasında "yargıtayın içtihadı birleştirme kararları" da vardı.amaç içtihad farklılıklarını vs önlemektir.konuyu anladığımı sanıyorum ama bu kontur işini anlamış değilim.evet saçma ama bunların amacı ne peki? yani kendilerine göre mantıklı bir açıklmaları yok mu?bütçeye katkı mı yapmak istiyorlar nedir,gerçekten anlamış değilim...vizeler yaklaşırken adamın kafasını böyle karıştırmasalar ya,okuduğumuz kitapları hergün yeniden basmamız gerekecek böyle giderse.

Sevgili site sakinleri ve değerli meslektaşlarım. Benim bu konuda naçizane bir önerim olacak.Madem Yüce Yargıtay'ımız aynı zamanda bilim adamı da olan Yargıtay başkan Sayın,Sami SELÇUK'un da içine sinen böylesine akıl almaz ticari bir yaklaşım sergiliyor ,o halde;bütün Avukat meslektaşlarımızın üye olduğu meslek kuruluşumuz T.B.B. hem üyeleri olan biz avukatlara hem de tüm Türk hukuk dünyasına sahip çıkmak görev ve sorumluluğunu yerine getirmeli ve alternatif bir site kurarak bu girişimi sonuçsuz bırakmalı. Böylesine basit ticari heveslerle bir ülkenin hukuk sisteminin gelişimini engellemeye neden olanların bu heveslerini kursaklarında bırakmalıdır.
Neticede yargıtay kararlarının herhangi bir alanda yayınlanmasının önünde hiçbir hukuki engel bulunmamaktadır.
Yapılması gereken bu kararlardan hukukçuların ve diğer araştırmacıların(Gerek bilimsel gerekse uygulama alanında)faydalanabileceği bir veri tabanı yaratıp bunu internet üzerinden bizlerin hizmetine sunmaktır.Barolar birliğimiz bunu gerçekleştirme gücüne sahiptir ve bu işin maliyeti de hem çok yüksek değildir hem de maliyeti dolaylı olarak ta olsa gene bizler tarafından karşılanmış olacaktır.Barolar birliğimizin değerli başkanı ve bir çoğumuzun fakülteden çok değerli hocası olan Sayın Eralp ÖZGEN'in ve değerli üyelerinin bu konuya duyarsız kalmayacağından herhangi bir şüphem (Hepiniz gibi benim de)yoktur.
Bu noktada bizlere düşen bu konuda kamuoyu oluşturup değerli fikirlerinizle bu düşüncenin şekillenerek bir proje haline getirilip uygulamaya bir an evvel geçilmesini sağlamaktır.
Böylelikle Türk hukuk dünyasının çağın gereklerinden en iyi şekilde yararlanıp hızlı bir şekilde gelişimini devam ettirmesi sağlanırken, bizlerin de bu çağdaş hizmetten yararlanarak mesleki anlamda daha verimli olabilmemiz sağlanacaktır.

Sayın Ertürk,
Böyle bir site Yargıtay'ın bu ticari girişimden çok önce dahi mevcuttur. Hakim Aydın Başar tarafından kurulan http://www.adalet.org sitesinde hukuk ve ceza içtihatlarına TAMAMEN ÜCRETSİZ olarak ulaşılabilmektedir ve ayrıca meslektaşlarımız da veritabanına içtihat ekleyebileceği şekilde tasarlanmıştır, yani hepimizin katkılarıyla büyümeye adaydır. Halen de sitede 2000'in üzerinde içtihat kayıtlıdır.

Zaten en acı olan noktalardan biri de profesyonel olarak bilgi-işlem alanında çalışmayan, mesleği hakimlik olan ve bilgisayara ayırabileceği zaman da son derece sınırlı olan bir meslektaşımızın dahi ücretsiz olarak tüm hukukçulara sunabildiği bu hizmetin, bizlerin vergisiyle bize hizmet için kurulan Yargıtay tarafından ticari şekilde ve her türlü etik kurallarını da altüst eden formatta pazarlanmasıdır.

Ancak kanaatimce konu içtihatların pazarlanması da değildir. Yargıtay Vakfı, bir anonim şirket vs. herkes "NORMAL YOLLARDAN ELE GEÇİRDİĞİ" (=Birilerinin Yargıtay içinden onlara bedelsiz temin etmediği!) içtihatları ya da kanunları dilediği şekilde pazarlayabilir, nitekim Yargıtay Vakfı bu ülkede bu işi ilk defa yapmıyor, onlar "pazarı ele geçirmeye çalışmadan önce" zaten bu işi yapan pek çok ticari şirket vardı.

Burada vahim 2 nokta var:
1- Yargıtay'ın kamusal malvarlığı bir üçüncü kişiye (Anonim şirket veya vakıf ikisi de hukuken 3.kişidir, kim tarafından kurulmuş olursa olsun) her türlü hukuk kuralına aykırı şekilde bedelsiz tahsis edilmektedir.
2- Yargıtay'ın kamusal hizmetleri Anayasaya açıkça aykırı olarak üçüncü şahıslara ihale edilerek para ile satılmaktadır. (=dosya takip işlemleri)

Ülkenin en üst yargı kurumunun geldiği bu noktayı gördükçe, ülkenin geldiği nokta bizi artık şaşırtmıyor.

Sevgili meslektaşlarım; Avukatlık yönetmeliğinden çekindiğim için güncelleyemediğim ve hatta kapatmayı dahi düşündüğüm http://www.avukat.freeservers.com adresi ve baglantılı diğer sitelerimde yaklaşık 20.000 kadar içtihat var. Tamamı ücretsiz olup, meslekdaşlarımın faydalanması amacı ile tekrar açıyorum. Ayrıca güncellenmiş hali ile yeni bir sitede çok yakında ÜCRETSİZ OLARAK yargıtay içtihatlarını yayınlayacagız. Yargıtay dilerse ücretli olarak satabilir. Ticari müteşebbisler dilerse satabilir ancak ben satmayacagım. Hukuku seven bir meslektaşınız olarak kendime derlediğim içtihatları sizlerle paylaşmamın hiçbir sakıncası yok.

Ek. olarak. Adalet sistemimiz ve tabi ki Yargıtay bizlerin vermiş olduğu harçlar sayesinde içtihat vazediyorlar ise biz zaten kontör hakketmiyor muyuz ))

biz yargıtayın web sitesine hukuk öğrenimimizi geliştirmek için giriyorduk artık kontörlüyse tüccar zihniyeti var demektir. Yargıtay başkanımız sayın Sami SELÇUK bey ısrarla savunduğu Laik demokratik sosyal hukuk devletinin bir parçası olarak mı görüyor bunu yoksa yargıtaydakiler bu kavramlara yabancı mı? Oldu olacak tam olsun tck yenilensin paramıza göre suç işleyelim ve yargıtay hazırlayacağı bir tarifeyle (Lokanta usulü) 1. 2. ve 3. sınıf mahkeme tayin edip suça göre yargıtaya kontör bağışlasın ve bu mahkeme masrafı olarak peşinen davacıdan alınsın ne dersiniz hoş olmaz mı?

henüz hukuk fakültesinden yeni mezun olan ve çağın gereği internetle araştırma yapmak için dahi ücret talep eden bir yargıtay yapılanmasına genç hukukçular olarak ne kadar güvenmemiz gerek bilemiyorum!!!

Yargıtay içtihatları nasıl vazeder? Mahkemelerin verdiği kararların temyiz edilmesi neticesinde...
Peki gerek muhakeme ve gerekse temyiz safhasında ayrı ayrı harç ödediğimiz, kısacası zaten bizlerin ödediği harç ile varılan kararlar tekrar bize para ile mi satılacak ? Biz zaten harçlar ödeyerek kontörü hakkettik. E acaba bu harçlar Yargıtay'a veya mahkemelere kaynak oluyor mu ? Hayır. Harçları yatırdıgımız Maliye Bakanlıgı minicik bir hisse veriyor. İşte alın size bir başka boyut daha. Ama ucretini zaten ödedigimiz yargıtay kararlarını kontör ile almak adil değil.

Kesinlikle dogru. Harç bir katkı payı ise zaten ödeniyor. yargıyay içtihatları bir programcı şirkete mi yazdırıyor. Hayır. Uyanıklık edeyim demişler anlayacagınız. Pekiii hukuk programları, ajans tuba, kazancı gibi guncel yenileme yapabilen daha ucuz kaynakları mı seçeriz pahalı yargıtay kontür uygulamasını... Bunu dahi akıl edememişler ki bu uygulamayı başlatmışlar.

NOT: yukarıdaki YARGIYAY yazımında yazım hatası yoktur.
Yargı yayıncılık....

> Yargıtay halen bildiğini okumaya devam ediyor. Ama
> Yargıtay gibi suçlu bir kurum daha var: Türkiye
> Barolar Birliği görevini yapmıyor, savsaklıyor veya
> ihmal ediyor.
>
> İşte Kanun:
> Avukatlık Kanunu
>
> Birliğin görevleri:
>
> Madde 110 – Türkiye Barolar Birliğinin görevleri
> şunlardır :
> 10. Mahkeme içtihatlarının sistemli bir surette
> toplanması ve yayınlanması için Adalet Bakanlığı ve
> yargı mercileri ile işbirliği yapmak,
>
> Bu maddeye göre açıkça görevli olan Birlik,
> avukatlara
> mahkeme içtihatlarını sağlamak zorundadır. Ayrıca
> Yargıtay ile de işbirliği yapmak zorundadır.
>
> Yorum sizin..!
>
> Av.M.Gökhan Ahi
> İstanbul Barosu

Sayın Üyeler,

Yargıtay'dan kontör satışına devam ediliyor mu?

Son zamanlarda ücretsiz girilebilen sayfalar kontörlü sayfalarla aynı mı?

Ücretsiz giriş geçici mi? Kalıcı mı?

Bilen var mı? Bize de bildirme zahmetine katlanır mı? Yoksa Yargıtay kadar ketum mu kalır?

Saygılarımla

Bir Dost