Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Verasetin iptali ile oluşan yolsuz tescil

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 21-03-2012, 02:39   #1
Av.Erdal Tuncel

 
Varsayılan Verasetin iptali ile oluşan yolsuz tescil

Deĝerli Meslektaşlarım,

Birkac sene evvel gerçek mirasçılar gősterilmeden alınan veraset ilamına istinaden ve művekkilimden alınan vekaletname ile tapuda bazı taşınmazlar iyiniyetli 3.şahıslara intikale ettirilirken, bazı taşınmazlar ise vekil sıfatı ile hareket eden kişinin kőtű niyetli yakınlarına gerçek satış yapılmış gibi gősterilerek vekaletin kőtűye kullanımına baĝlı intikal ettirilmiştir. Gerek iyi niyetli şahıslara ve gerekse de kőtű niyetli şahıslara yapılan intikallare ilışkin művekkil yurt dışında olması nedeni ile haberdar olmamış ve bedeller dahi művekkilime ődenmemiştir.

Daha sonra usulsuz veraset ilamı, hasimlı olarak ikame edilen davada 2011 tarihinde iptal edilerek gerçek varisleri gősteren yeni veraset ilamı alınmıştır.

Dolayısı ile ilk usulsűz verasete baĝlı yapılan tescillerin yolsuz tescil konumuna dűştűĝűnu ve tapuda iyi niyetli olmayan vekil sıfatı ile hareket eden vekilinin yakınlarına karşı yapılan tescillerin iptali ile gerçek hissedarlar adına tescili için dava ikame etmeyi dűşűnűyorum.

Ayni zamanda iyiniyetli 3.şahıslara karşı yapılan intikaller içinde satış bedelleri ile satış tarihinden itibaren yasal faiz talep etmeyi dűşűnűyorum.

Sizce usulsűz olarak alınan ve daha sonra da iptal edilen verasete baĝlı yapılan kőtű niyetli şahışlara karşı yapılan bu tesciller, bu veraset ilamının iptali ile yolsuz tescil konumuna dűşermi?

Bu kőtűniyetli malikler adına gerek vekalet gőrevinin kőtűye kullanılması ve gerekse de açıklana sebeplerle yolsuz tescil nedeni ile tapu iptal ve tescil davası ikame edilebilirmi?

Yoksa gerek iyi niyetli ve gerekse de kőtű niyetli kişiler açısından tek talebim satış bedelleri ile yasal faizlerinin tahsili talebimi olabilir?

Şimdiden çok teşekkűr ederim.

Saygılarımla
Old 21-03-2012, 09:13   #2
denizizm

 
Varsayılan

"gerçek mirasçılar gősterilmeden alınan veraset ilamına istinaden ve művekkilimden alınan vekaletname" soruyu tam olarak anlayamadım.müvekkilinizin mirasçı olarak görünmediği veraset ilamı mı var? eğer böyle ise müvekkilinizden neden vekaletname alınmış? eğer veraset ilamında müvekiliniz mirasçı olarak görünmüyor ise ve bu veraset ilamına dayalı işlem yapıldı ise (veraset ilamı iptal ettirmişsiniz) taşınmaz intikallerden sonra devir edilmiş ise devir edilen kişiler kötüniyetli olmak kaydıyla bu kişilere karşı tapu iptal ve tescil bunun mümkün olmaması halinde müvekkillerinize düşen pay oranında mirasçılardan tazminat talep edersiniz.tapuda görünen kişi iyiniyetli ise tapuda mevcut kayda güvendiğinden iyiniyetli kişi açısından yapılacak bir şey yoktur.bu halde de yine müvekkillerinize düşen pay oranında mirasçılardan tazminat talep edersiniz.1. Hukuk Dairesi 2005/7178 E., 2005/8707 K.

İYİNİYET
TAPU İPTAL VE TESCİL DAVASI
YOLSUZ TESCİL

"İçtihat Metni"

T.C
YARGITAY
1.HUKUK DAİRESİ
Sayı:
Esas 2005 Karar
7178 8707 YARGITAY İLAMI

Mahkemesi :B. 1. As.H.H.
Tarihi :29.12.2004
Nosu :127-732
Davacı :Mehmet
Davalı :Mustafa vs.
Üçüncü Şahıs :

Taraflar arasında görülen davada;
Davacı,davalılardan Hüseyin ile birlikte miras bırakan Nesime in mirasçısı bulunduğunu,adı geçen davalının kendisini ketmederek miras bırakana ait 19 sayılı parseli önce kendi üzerine geçirip daha sonra da diğer davalıya sattığını ileri sürmüş,tapunun payı oranında iptaliyle adına tescilini,olmadığı takdirde satış tarihindeki rayiç değerinin satış tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte davalı Hüseyin'den tahsilini istemiştir.
Davalı Hüseyin,iddianın doğru olmadığını belirtmiş,diğer davalı Mustafa ise kayda güvenerek taşınmazı iyiniyetle satın aldığını ve davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece,davalı Mustafa'nın iyiniyetle taşınmazı satın aldığının anlaşıldığı gerekçesiyle hakkındaki davanın reddine,davacının mirasçılığının veraset belgesi ile ispatlandığından davalı Hüseyin yönünden davanın kabulüyle 22.500.000.000 TL. nin tahsiline karar verilmiştir.
Karar,davacı ve davalı Hüseyin tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; duruşma günü olarak saptanan 12.7.2005 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden M.Ali vekili,yine temyiz eden Hüseyin ile temyiz edilen vekili geldiler,duruşmaya başlandı,süresinde verilen ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekilin ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi,duruşmanın bittiği bildirildi,iş karara bırakıldı bilahare Tetkik Hakimi raporu okundu,düşüncesi alındı.Dosya incelendi gereği görüşülüp düşünüldü:
Dava, ketmi verese iddiasına dayalı tapu iptali-tescil,olmadığı takdirde tazminat isteğine ilişkindir.
Mahkemece,bedele hükmedilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden,çekişmeli 19 parsel sayılı taşınmazın,kayıt maliki Nesime'nin 21.1.2003 tarihinde ölümü ile davalı Hüseyin tarafından ibraz edilen veraset ilamına dayalı olarak bu kişi adına intikalinin sağlandığı,aynı tarih bir sonraki yevmiye ile diğer davalı Mustafa'ya satış yoluyla temlik edildiği görülmektedir.
Davacı tarafından dosyaya sunulan hasımlı veraset ilamından ise davalı Hüseyin'in miras bırakanın tek mirasçısı olmadığı,davacının da murisin mirasçısı bulunduğu sabittir.
Bu durumda,yanılgılı veraset ilamına göre yapılan intikalin yolsuz tescil niteliği taşıdığı,iddia edildiği üzere davacının ketmedilmesi suretiyle sağlandığı açıktır.Esasen bu olgu mahkemenin de kabulündedir.Davalı Hüseyin'in temyiz itirazı yerinde değildir.Reddine.
Diğer taraftan, taşınmazı yolsuz tescille edinen Hüseyin'den satın alan davalı Mustafa'nın iktisabının iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi hükmünce korunacağında da kuşku yoktur.Ne var ki, mevcut deliller ve tanık anlatımlarından ,çekişme konusu taşınmaza komşu dükkan sahibi davalı Mustafa'nın ketmiverese olgusunu bilebilecek konumda bulunduğu,hatta bu hususta uyarıldığı anlaşılmaktadır.
Öte yandan,anılan davalının konumu itibariyle Türk Medeni Kanunun 3. maddesi anlamında özen borcunu yerine getirdiği de söylenemez.
Hal böyle olunca,davalı Mustafa'nın Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi anlamında iyiniyet savunmasına değer verilmesi olanağının bulunmadığı gözetilerek davanın ayın olarak karara bağlanması gerekirken bedele hükmedilmesi isabetsizdir.Davacının temyiz itirazı yerindedir.kabulüyle, hükmün açıklanan nedenden ötürü H.U.M.K.'nun 428. maddesi uyarınca BOZULMASINA,4.12.2004 tarihinde yürürlüğe giren Avukat Ücret Tarifesinin 14. maddesi gereğince gelen temyiz eden vekili için 400,00 YTL. duruşma Avukat parasının temyiz edilenden alınmasına,alınan peşin alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine,12.7.2005 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

karardan görüleceği üzere "taşınmazı yolsuz tescille edinen Hüseyin'den satın alan davalı Mustafa'nın iktisabının iyiniyetle gerçekleşmiş olması halinde Türk Medeni Kanununun 1023. maddesi hükmünce korunacağında da kuşku yoktur.Ne var ki, mevcut deliller ve tanık anlatımlarından ,çekişme konusu taşınmaza komşu dükkan sahibi davalı Mustafa'nın ketmiverese olgusunu bilebilecek konumda bulunduğu,hatta bu hususta uyarıldığı anlaşılmaktadır." 3.kişi iyiniyetli olması halinde 1023 gereği kazanımı korunacaktır.
Old 21-03-2012, 23:35   #3
Av.Erdal Tuncel

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım,

Őncelikle yanıtınız için teşekűr eder konuya biraz açıklık getirmek isterim. Műtevaffanın yanılmıyorsam toplamda 10 kardeşinden sadece 2 tanesi Tűrk vatandaşı olup, diĝer kardeşleri Tűrk vatandaşı olmadıĝından nűfus kaydında isimleri geçmemektedir.

Műtevaffanın őlűmű ile Tűrk vatandaşı olan kardeşlerden birisi mahkemeye başvurarak Tűrk vatandaşı olmayan diĝer kardeşlerini gizleyerek művekkilimin ve kendisinin mirasçı olduklarından bahisle veraset ilamı almıstır. Bundan habersiz olan művekkilim ise başka bir şahsa vekalet vererek hem veraset ilamı alması ve hemde intikalleri yapıp satış bedellerini kendisine gőndermesi konusunda yetki vermiştir.

Ancak vekalet verdiĝi kişi ile diĝer kardeşi birlik olup hem művekkilimi ve hemde diĝer kardeşleri dolandırmış, őnce her iki mirasçı adlarına intikal yapilmış ve sonrada intikal eden yerlerin bir kısmını iyi niyetli şahıslara ve bir kısmını da vekil kendi eş ve çocuklarına intikal ettirmiştir. Bűtűn bu olanlardan yurt dışında yaşyan művekkilim haberdar olmamıştır.

Daha sonrada ilk mesajımda bahsi geçtiĝi űzere usulsűz veraset iptal edilmiştir. Iyi niyetli 3.şahıslara karşı satış zamanındaki gerçek satış bedellerinin yasal faizi ile karşılıĝını talep etmeyi dűşűnűrken, kőtű niyetli vekilin yakınlarına karşi da acaba tapu iptal ve hissemiz oranında adımıza tescil mi talep etmelim? Yani iptal edilen veraset ile ve vekaletin kőtűye kullanılmasına baĝlı olarak yapılan tescil eĝer yolsuz duruma dűşecekse kőtűniyetli şahıslara karşi tapu iptal davası açabileceĝimi, iyi niyetlilere karşı ise sadece satış bedelini isteyebileceĝimi dűşűnűyorum.

Yada yanlış dűşűnűyor olup, hem iyi niyetli ve hemde kőtű niyetli maliklere karşı sadece satış bedelinin tahsilini mi talep etmeliyim.

Şimdiden teşekkűrler.

Av.Erdal
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ketmi Vereseye Dayalı Tapu İptali ve Tescili Davasında Verasetin iptali avsakgun Meslektaşların Soruları 8 31-05-2013 08:13
yolsuz tescil grkm Meslektaşların Soruları 0 05-11-2010 16:54
yolsuz tescil avukatyildiz Meslektaşların Soruları 1 27-02-2010 01:27
yolsuz tescil ocean__005 Hukuk Soruları 5 18-09-2007 15:54
Tenfiz ,verasetin iptali yildiz2005 Meslektaşların Soruları 0 26-06-2007 12:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04332399 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.