Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Site Haberleri Türk Hukuk Sitesi duyuru, ilan ve haberleri.

Prof.Dr.Hüseyin Hatemi ile Röportaj

Yanıt
Konu Notu: 2 oy, 5,00 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 09-02-2007, 13:36   #1
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan Prof.Dr.Hüseyin Hatemi ile Röportaj

Değerli THS üyeleri,

Sitemiz Borçlar Hukuku Çalışma Grubu, bir süredir yeni tasarıyla ilgili çalışmalarını sürdürüyor. Bu çalışma sürecinde bizleri en çok mutlu eden gelişme ise, sayın Hatemi'nin, grubumuz üyesi Olcar'la tasarı üzerine gerçekleştireceği yazılı röportaj dizisi.

Yapılacak röportaj için, tasarının mevcut hali, getirdiği yenilikler, eksikler ve olması gerekip de yer almayanları içeren bir soru kütüphanesi oluşturmak istiyoruz.
Dizi, tasarı bölümlere ayrılmak suretiyle gerçekleştirilecek. İlk çalışma 1-20 aralığı için gerçekleştirilecek.

Sizlerin de yapılacak röportajda soru/sorun/öneri olarak yer almasını istediğiniz hususlara ilişkin değerli görüş ve önerilerinizi, katılımınızı bekliyoruz.

Borçlar Kanunu Yasa Tasarısına aşağıdaki linkten ulaşabilirsiniz.
http://www.kgm.adalet.gov.tr/borclarkanunu.htm

Saygılarımla...


(Not: Değerli hocamız, yakın zamandan beri THS üyesidir. Kendisine şimdiden şükranlarımızı sunuyoruz.)
Old 12-02-2007, 13:03   #2
8xy

 
Varsayılan

Tasarıda 'zımni kabul' yerine 'örtülü kabul' kelimesinin kullanılmasını içine sindirebiliyor mu acaba? Bunun sorulmasını istiyorum...Gayet ciddiyim...Türkçe bu kadar ayağa düşmemeli.
Old 12-02-2007, 15:46   #3
bozoli

 
Varsayılan

sayın Hüseyin Hatemi' ye Borçlar kanununun sebepsiz zenginleşme ile ilgili değişikliklerinden hukuka veya ahlaka aykırı olarak verilen şeyi hakim açılan davada öngörürse davlete mal edebileceğini düzenleyen hükmün yarar ve sakıncaları ile ilgili soru sorulmasını talep ediyorum saygılarımla. tabi bu sorunun yeri ve zamanı geldiğinde sorulmasını istiyorum......
Old 12-02-2007, 21:42   #4
Admin

 
Varsayılan

* Yeni BK tasarısı elektronik imza konusuna 2 maddede (md.14, md.15) atıf yaparken, elektronik sözleşmelerle ilgili özel bir düzenleme getirmiyor. Elektronik sözleşmelerin günümüzün ticari ilişkilerinde kazandığı önem dikkate alındığında, BK içinde özel bir şekilde düzenlenmesi gerekir miydi, yoksa akte ilişkin genel hükümlerin kıyas yolu ile uygulanması yeterli midir?

* Eski Borçlar Kanununda kira akti düzenlenirken, 6570 sayılı yasanın kapsamına giren kira akitleri için özel bir düzenleme getirilmiyor ve 6570 sayılı yasa özel yasa mahiyetinde olduğundan, onun kapsamına giren kira akitlerinde doğrudan 6570 sayılı yasa uygulanıyordu. Yeni Borçlar Kanunu 4. Bölümde Kira Aktini düzenlerken, 6570 sayılı yasa kapsamına giren akitleri de kapsayabileceği düşünülebilecek özel düzenlemeler getirmektedir. (Örneğin madde 300). Eski BK.nin yaklaşımına kıyasla bu yeni yaklaşım doğru mudur? Bu durum uygulamada sorunlara veya karışıklıklara yol açar mı?
Old 12-02-2007, 23:39   #5
av.mgul

 
Varsayılan

Bildiğim kadarıyla Borçlar Kanunu Taslağı YeNi İsviçre Borçlar Kanunu mehaz alınarak hazırlanmış. Ancak kefalet ile ilgili hükümlere baktığımızda; alacaklının, esas borçluya gitmeden ve mevcut rehinleri paraya çevirmeden müteselsil kefile başvurabilmesi ile ilgili şartlar mehaz kanundan biraz farklı olarak düzenlenmiş gibi geldi bana. Sizce bu çeviri hatasından mı kaynaklanıyor yada başka bir nedeni varmı. (BKT. m. 586 ile OR Art. 496)
Old 13-02-2007, 01:11   #6
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

1)Madde 7'deki hakkın kötü niyetli kullanımlarında hangi hukuki kurum işleyecektir?

2)Madde 9'daki ödülden cayma iradesi, muhatabına ulaşması gerekmeyen tek taraflı bir beyanla gerçekleşebilecek midir? O halde kötü niyetin önüne nasıl geçilir?

3)Madde 14'deki "Teyid edilmiş faks" ibaresinde, teyid edilme usulü nedir?

4)Madde 14'deki "...veya buna benzer iletişim araçları" ibaresi nelere uygulanabilir?

5)Madde 15'deki "... yeterli sayılır" ibaresi doğru mudur?

6)Körlerin imzalarının onaylanmasında usul nedir?

7)Başlıkta neden "iradi" sözcüğü var, daha onu Türkçeleştiremedik mi! Madde 17/2 deki ifade düzgün bir kanuni tanımlama mıdır?

8)Madde 18 "Borç Tanıması" bu nasıl bir Türkçedir?

9)Madde 20 Genel işlem koşulları ile ilgili bu madde kanun yapma tekniği bakımından ne kadar başarılıdır? Genel işlem koşullarında, "düzenleyen" kimdir? Sözleşmenin baskın tarafını düzenleyen olarak esas alırsak; genel işlem koşullarının, gabin ve tüketicinin korunması vs. hukuki kurumlar karşısındaki durumu ne olacaktır? Bu maddedeki "önceden' ibaresinin zamanı nedir? Sözleşmenin inikadından mı önce, yoksa benzer sözleşmelerden mi önce? "Tek başına hazırlayarak karşı tarafa sunduğu" yerine "dayattığı" mı denilmeliydi, keyfiliğin önüne nasıl geçilecektir? "Kapsamı" nasıl önemli değildir? 20/2 yine keyfilik doğurmaz mı?

Sadece BK. Tasarısı'nın lafzi incelemesidir. Cari BK. ile karşılaştırma ve genel hukuki bilgilerin tazelenmesinden (hiçbir şey hatırlamıyorum) sonra tarafımca tetkik edilecektir. Ham hali üzerinden işlem/yorum yapılmaması ricasıyla!
Old 13-02-2007, 16:49   #7
olcar

 
Varsayılan

Öncelikle Sayın HATEMİ Hocama sanal ortamda da "hoşgeldiniz" demek istiyorum.Kendisi Sayın Şehper Hanımın da ifade ettiği gibi yakın zaman önce sitemize üye olmuş, ama ne yazıkki evinde internetle ilgili bir problem yaşamış özelikle Sayın Habibe Hanımın karşılama yazısına cevap dahi atamamış.(Buradan da yine belirtmekte yarar var benden teşekkürlerini iletmemi istemiş en kısa zamanda ayrıca kendisi cevap yazacağını söylemişti.)

Yine eklemek isterim ki ilk olarak; Hocamın beni kırmayarak başından beri ziyadesiyle ilgi alaka göstermesi,desteğini ve yardımı esirgememiş olması (ki aksini düşünmek imkansız!) beni çok mutlu etmiş ve onurlandırmıştır.Sonra Sayın Şehper Hanıma desteğinden dolayı ve tabiki siteye hocamın (kendisi medeni kürsümüzün başkanıdır ama bu sene emekliliği dolyısıyla dersimize malesef girmemektedir) yeniden yüksek lisans olsada dersine katılma ve dinleme güzelliğini verdiği için teşekür ediyorum.

SERVET OLCAR
İST.HUKUK
Old 16-02-2007, 00:23   #8
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Tasarıda tam olarak hangi maddeye dayandırılabilir incelemedim hatta bu Karayolları Trafik Kanunu'yla ilgili biliyorum ama; motorlu araçların harici satışı sonrasında alıcının mülkiyeti resmi yoldan devralmaya yanaşmaması durumunda (alıcının temerrüdü) meydana gelen hukuki ve cezai sıkıntıların önünü almak ve bu alandaki hukuki boşluğu doldurmak için nasıl bir düzenleme yapılabilir? Bu konu BK tasarısında düzenlenebilir mi?
Old 16-02-2007, 11:23   #9
ISIL YILMAZ

 
Varsayılan

Benim merak ettiğim ve hocamızın görüşünü almak istediğim bir konu var.

Yürürlükte bulunan Borçlar Kanunu'nun baştan sona değiştirilmesinin altında yatan anlayışı nasıl değerlendiriyor? Uygulaması oturmuş olan bir yasanın (dil sadeleştirmesi dışında ) külliyen değiştirilmesine gerek var mıydı?

Saygılar.
Old 22-02-2007, 13:17   #10
A.Turan

 
Varsayılan

Buraya soru sormak için girdim sorum hazırdı ama aynısını sayın ışıl yılmaz sormuşlar. 1-vurgulansın diye aynı soruyu tekrar ediyorum.
2- Dilini sadeleştirdiklerini iddia ediyorlar ama (sadeleştirmenin yanında olduğum halde) bu tasarı sadeleştirmeden öte Türkçe katliamını andırıyor. TDKmndan iki uzman alarak cümle nasıl kuruluru öğrenip sonra taslak hazırlasalar daha iyi olmaz mıydı?
3- Özellikle hata, hile , tehdit olarak bildiğimiz ve oldukça kabul edilmiş ve toplumca da anlaşılır sözcükleri kaldırmakla ne amaçlanmıştır.
4-Madde numaralarını değiştirmek gibi bir faciayı ceza kanununda yaşıyoruz. Aynı facia burda da devam ediyor mu?
5- Avrupa birliği borçlar yasasnının değiştirilmesini istedi mi? ( ben tek istemedği yasa bu diye biliyorum doğru mu?)
6- Tasarıyı okudukça asabım bozuldu. sizin de bozuluyor mu?
7- İsviçre BK nunda hizmet sözleşmeleri özel yasaları olmadığından düzenlenmiştir. Bizde ise çok şükür her sene değişen bir İŞ Kanunu varken hizmet sözleşmeleri tekraren neden BK da düzenlendi.
8-Medeni Kanun değişikliğinde ısrarla dernekleri de MK ya soktular. Kısa sürede ayrı bir derneklar kanunu hazırlanarak kullanılmayan yaklaşık 50 maddesi olan MK na sahip olmak nasıl bir duygu? Tıpkı BK da hizmet sözleşmeleri gibi.
Old 22-02-2007, 13:20   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Bence Tasarıyı THS üyeleri etraflıca inceleme fırsatını henüz bulamamış. Biraz inceleyelim, bakın ne sorular çıkacak.
Old 22-02-2007, 13:38   #12
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

ilk sorum:

Sayın Hocam;

BK. Tasarısında, Kusursuz Sorumluluk başlığı altında ayrı, müstakil bir madde olarak tanzim edilen "Hakkaniyet sorumluluğu" na dair 64. madde hükmünü doğru buluyor musunuz?

"Hakkaniyet sorumluluğu"'nun mevcut BK.54. maddenin ilk fıkrasında "temyiz kudreti olmayanların verdikleri zarar" ve kısmen 52. maddedeki "ıztırar hali" ile sınırlı düzenlemesi varken, bu yeni madde ile; sınırlı sayılı olduğu bilinen "kusursuz sorumluluk" hallerinin genişletilmesi, sınırsızlaştırılması, yasada açıkça düzenlenmesi şart olan hallerin "hakimin takdiri" ile artırılabilmesi ve sizin de "Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku" isimli eserinizin 74.ncü sayfasında vurguladığınız gibi, esasen tüm "kusurlu sorumluluk" hallerinde de niteliği icabı var olan "hakkaniyet sorumluluğunun tasarıda " kusursuz sorumluluk" şeklinde müstakil bir madde ile ortaya konması ciddi bir hata değil midir?Bu konuda, (tartışmasız) uzmanlığınız bilindiği halde sizden yardım istenmedi mi?


Saygılarımla.

Av. Mehmet Saim DİKİCİ
Old 22-02-2007, 13:58   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Soru 2-

Tasarının 74. maddesinde düzenlenen ve hakime "Tazminat hükmünün kararın kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde değiştirilebilmesi" hakkını veren aynen:

Alıntı:
II.Tazminat hükmünün değiştirilmesi
Madde 74- Bedensel zararın kapsamı, karar verme sırasında tam olarak belirlenemiyorsa hâkim, kararın kesinleşmesinden başlayarak iki yıl içinde, tazminat hükmünü değiştirme yetkisini saklı tutabilir.

Şeklindeki hükmün uygulaması nasıl olacaktır? HUK.'un "Taleple bağlılık" ilkesi karşısında, taraflarca talep edilmemiş olsa bile hakim, bu hükmü re'sen uygulayabilecek midir? Karar verildikten sonra zarar gören mi mahkemeye başvuracak yoksa hakim mi durumu re'sen gözetip, takip edecektir?

Saygılarımla.

Av. Mehmet Saim DİKİCİ
Old 26-02-2007, 17:12   #14
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Daha fazla soru yöneltmeye utanıyorum. THS 10.000 küsür üyeli bir site ve büyük çoğunluğu hukukçulardan oluşuyor. Böylesine önemli bir hocaya THS vasıtasıyla soru yöneltme imkanının değerlendirilememesini anlamakta zorlanıyorum.
Old 26-02-2007, 17:20   #15
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın M.Saim Dikici,
Borçlar HÇG tarafından, tasarının ilk 20 maddesi için soru istendi. Zaten bu kısmın çoğunluğu tanım maddeleri. Cari kanun ile de çok farklı değil sanıyorum. Farklı olan bir genel işlem koşulları. Haliyle bu kısımdan başkaca bir soru da çıkmıyor Sayın Dikici.

Saygılarımla.
Old 26-02-2007, 17:21   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

1-20 arasında pek bir değişiklik yok. Dediğin gibi genel işlem şartları eklenmiş. O da zaten yargı kararlarında benimsenen nitelikte. İlk bölümü geçip, sorun o zaman. ) Bakın ben sordum bile.
Old 05-03-2007, 17:48   #17
mkdep

 
Varsayılan Çok Uzatildi

Saygıdeğer hocama tasarının bir türlü kanunlaşamamasının altında hazırlanmasındaki başarısızlığın(ki tasarının dili çok bozuk) yatıp yatmadığının sorulmasını istiyorum. Kendisine sonsuz saygı ve sevgilerimi iletiyorum.
Old 14-04-2007, 09:31   #18
A.Turan

 
Varsayılan

20-25 madde arasında düzenlenen genel işlem koşulları hükümlerinin meclisten geçmesine güçlü tekel firmalar izin verecekler mi?
Old 18-04-2007, 15:59   #19
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Bu röportaj ne zaman yapılacak? Devam eden maddeler için de röportaj yapılacak mı?

Saygılar.
Old 14-05-2007, 18:03   #20
maydin

 
Varsayılan

Sevgili hocama lütfen en derin sevgilerimi iletin. öğrencisi olmak gibi bir ayrıcalığa sahipolmak lüksüm var. Hep insani duruşu ile hatırlayacağım....
Old 14-05-2007, 18:54   #21
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan maydin
Sevgili hocama lütfen en derin sevgilerimi iletin. öğrencisi olmak gibi bir ayrıcalığa sahipolmak lüksüm var. Hep insani duruşu ile hatırlayacağım....

Mesajınız çok güzel ve içten. Ancak sayın hocamıza: "Öğrenciniz Sn. maydin'in selam ve sevgileri var!" denilmesi tuhaf olmaz mı?

Saygılar.
Old 14-05-2007, 19:11   #22
Admin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan maydin
Sevgili hocama lütfen en derin sevgilerimi iletin. öğrencisi olmak gibi bir ayrıcalığa sahipolmak lüksüm var. Hep insani duruşu ile hatırlayacağım....
Sevgi ve saygılarınızı Sayın Hatemi'ye siz de ulaştırabilirsiniz:
http://www.turkhukuksitesi.com/member.php?u=14241
Old 21-05-2007, 12:38   #23
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

Röportaj sorularını mümkün olduğunca derleyip toparladım. Lütfen soru olarak iletilmesini istediğiniz konuları alanda bildiriniz. Metne, gelecek görüş ve sorularınıza göre son şeklini verebiliriz. Katılım olmadığı takdirde metin bu haliyle sayın Olcar tarafından hocamıza iletilecektir.

Emeği geçen herkese ayrı ayrı teşekkür ederim.

Saygılarımla...
Old 21-05-2007, 12:39   #24
Av. Şehper Ferda DEMİREL

 
Varsayılan

1- Yeni BK tasarısı ile 818 sayılı BK nu genel anlamda karşılaştırdığımızda, sizce yeni bir yasa tasarısına gerek var mıydı? Dilin sadeleştirilmesi ile yetinmek ve uygulaması oturmuş BK ile uygulamaya devam etmek mi daha doğru olurdu, yoksa yeni BK tasarısının yürürlüğe girmesi gerekli midir ve sizce faydalı olacak mı?

2- Yeni BK tasarısının dilini nasıl buluyorsunuz? Tasarıda, uygulamada sıkıntıya neden olacak, tanımı yapılmakta zorlanılacak, yahut hatalı bulduğunuz kavramlar var mı? Varsa neler ve sizce ikame kavramlar neler olmalı?

3- 818 sayılı BK da mevcut ve dilimizde, uygulamada ve öğretide yerleşmiş kavramların (mesela hata, hile, ikrah…) kaldırıldığını, yanı sıra tasarı ile 818 sayılı BK nun her ikisinde de mevcut düzenlemelerde bile madde numaralarının farklılaştığını görüyoruz. Gerek içtihatlarla kemikleşmiş ilkeler, gerek hukuk, gerek toplum düzenince kabul görmüş 818 s.lı BK uygulamasına ait kavramların, tasarıda mevcut olmayışı uygulamada ne gibi sıkıntılara neden olur ve giderilme olanağı var mıdır?

4- Tasarıyla birlikte en çok tartışma konusu olan madde aralığı, genel işlem koşullarını düzenleyen m.20-25 aralığı oldu. Genel İşlem Koşulları başlıklı düzenleme, özellikle yazılmamış sayılma ve yazılmamış sayılmanın sözleşmeye etkileri şeklindeki düzenlemeleri nasıl değerlendiriyorsunuz? Yanı sıra 25.maddede geçen “karşı tarafın durumunu ağırlaştırıcı” ifadesi çok sayıda tartışmayı da beraberinde getirdi, sizce bu ifade muğlak mıdır, yoksa gerektiği şekilde midir, değilse nasıl olmalıdır?

5- 4721 sayılı TMK nda derneklerle ilgili düzenlemeler uzun uzadıya yeni yasaya eklendiği halde, konuya özel düzenleme olan Dernekler Yasasının varlığı nedeniyle, MK da derneklerle ilgili atıl düzenlemeler oluştu. Benzer durum tasarı için de söz konusu mudur? Örneğin, mehaz yasa İsviçre BK nda hizmet sözleşmeleri, konuya özel ayrı bir düzenlemeleri olmadığı için düzenlenmiştir. Mevzuatımızda İş Yasası varken, hizmet sözleşmelerinin ayrıca BK içinde de düzenlenmesine gerek var mıdır?

6- Tasarıda, “Kusursuz Sorumluluk” başlığı altında ayrı, müstakil bir madde olarak tanzim edilen "Hakkaniyet sorumluluğu" na dair 64. madde hükmünü doğru buluyor musunuz? "Hakkaniyet sorumluluğu"'nun mevcut BK.54. maddenin ilk fıkrasında "temyiz kudreti olmayanların verdikleri zarar" ve kısmen 52. maddedeki "ıztırar hali" ile sınırlı düzenlemesi varken, bu yeni madde ile; sınırlı sayıda olduğu bilinen "kusursuz sorumluluk" hallerinin genişletilmesi, sınırsızlaştırılması, yasada açıkça düzenlenmesi şart olan hallerin "hakimin takdiri" ile arttırılabilmesi ve sizin de "Sözleşme Dışı Sorumluluk Hukuku" isimli eserinizin 74.ncü sayfasında vurguladığınız gibi, esasen tüm "kusurlu sorumluluk" hallerinde de niteliği icabı var olan "hakkaniyet sorumluluğunun tasarıda " kusursuz sorumluluk" şeklinde müstakil bir madde ile ortaya konması ciddi bir hata değil midir?Bu konuda, (tartışmasız) uzmanlığınız bilindiği halde sizden yardım istenmedi mi?

7- Tasarının 74. maddesinde düzenlenen ve hakime "Tazminat hükmünün kararın kesinleşmesinden itibaren 2 yıl içinde değiştirilebilmesi" hakkını veren hükmün uygulaması nasıl olacaktır? HUMK nun "Taleple bağlılık" ilkesi karşısında, taraflarca talep edilmemiş olsa bile hakim, bu hükmü re'sen uygulayabilecek midir? Karar verildikten sonra zarar gören mi mahkemeye başvuracak yoksa hakim mi durumu re'sen gözetip, takip edecektir?

8-Yeni BK tasarısı elektronik imza konusuna 2 maddede (md.14, md.15) atıf yaparken, elektronik sözleşmelerle ilgili özel bir düzenleme getirmiyor. Elektronik sözleşmelerin günümüzün ticari ilişkilerinde kazandığı önem dikkate alındığında, BK içinde özel bir şekilde düzenlenmesi gerekir miydi, yoksa akde ilişkin genel hükümlerin kıyas yolu ile uygulanması yeterli midir?

9- 818 sayılı Borçlar Kanununda kira akdi düzenlenirken, 6570 sayılı yasanın kapsamına giren kira akitleri için özel bir düzenleme getirilmiyor ve 6570 sayılı yasa özel yasa mahiyetinde olduğundan, onun kapsamına giren kira akitlerinde doğrudan 6570 sayılı yasa uygulanıyordu. Yeni Borçlar Kanunu 4. Bölümde Kira Akdini düzenlerken, 6570 sayılı yasa kapsamına giren akitleri de kapsayabileceği düşünülebilecek özel düzenlemeler getirmektedir. (Örneğin madde 300). Eski BK nun yaklaşımına kıyasla bu yeni yaklaşım doğru mudur? Bu durum uygulamada sorunlara veya karışıklıklara yol açmaz mı?

10- Tasarının 341. maddesinde geçen “ banka, güvenceleri ancak iki tarafın rızasıyla veya icra takibinin kesinleşmesiyle ya da kesinleşmiş mahkeme kararına dayanarak geri verebilir” şeklindeki düzenleme, güvence parasına çeki düzen vermekle ve genel anlamda olumlu görünmekle birlikte, mahkeme kararının kesinleşmesi şartı aranıyor olması, genel kural ve uygulamaya aykırı değil midir ve uygulamada sorunlara neden olmaz mı?

11- Tasarının 4.maddesinde, “Süresiz Öneri” başlığıyla düzenlenen hükmün “Telefon, bilgisayar gibi iletişim sağlayabilen araçlarla doğrudan iletişim sırasında yapılan öneri, hazır olanlar arasında yapılmış sayılır.” şeklinde düzenlenen 2.fıkrası, mevcut ve gelişmekte olan teknoloji ve vasıtaları gözetildiğinde sorunlara neden olur mu? Sözgelimi, telefonla doğrudan iletişim esnasındaki önerinin ispat şekli nasıl olacaktır? Yanı sıra internet ortamındaki ve elektronik posta iletişiminin yerine ikame edilen chat-msn tarzı yazılı iletişim kayıtları , "doğrudan iletişim" kabul edilerek uygulamada yerini bulacak mıdır?

12- Tasarının 4.maddesindeki “hazır olma” kavramı uygulamada ihtilaf konusu olursa nasıl kanıtlanacaktır? Tanıkla ispat yasağı ilkesi de gözetilerek, konuyu değerlendirilebilir misiniz?

13- Tasarı 5.madde ile getirilen düzenleme, özellikle 4.madde ile birlikte düşünüldüğünde (telefon gibi yazılı olmayan kaynaklarla gerçekleşecek öneri ve kabul halleri) bu gibi hallerde yaşanacak çekişmelerin kanıtlanması çok sayıda sorun ve uyuşmazlığı beraberinde getirmez mi? Yanı sıra yazılı usulün yerine ikame edilmesi, ütopik bir yaklaşım değil midir?

14- Tasarı 7.madde ilk fıkradaki düzenleme, röportajımızın 10,11 ve 12. sorularıyla birlikte gözetildiğinde, hakkın kötüye kullanımını kolaylaştırmaz mı, evetse bu olasılığı bertaraf etmek nasıl mümkün olabilir?

15- Tasarı m.14’te geçen “teyit edilmiş olmak kaydıyla faks” ibaresinde, faksın teyit usulünden anlaşılması gereken nedir? Çok ortaklı veya çok çalışanlı işyerlerinde faks teyidi sakıncalı değil midir?

16- Tasarının 15.maddesinin 2.fıkrasında yer bulan “örf ve adet kabulü” yine uygulamada tartışmalara ve kötü niyetli yaklaşımlara neden olabilecek bir düzenleme değil midir? Yine tasarı m.16’nın varlığı karşısında, tartışma yaratabilecek 15/2. fıkraya ihtiyaç var mıdır?

17- 15.maddenin 3.fıkrasında körlerle ilgili düzenlemede geçen “bildikleri ispat edilmedikçe” cümle kurulumunda , ispat etme aracı olarak anlaşılması gereken nedir?

18- Tasarının 80.maddesinde, ceza yargılamasındaki zoralım müessesine benzer bir düzenleme getirildiği görülmektedir. Bu düzenleme hukuk yargılaması mantığı çerçevesinde sizce doğru mu? Yarar veya sakıncaları konusunda ne düşünürsünüz?

19- Yine sebepsiz zenginleşme kurumu ile ilgili olarak yeni düzenlemede en göze çarpan farklılıklardan bir diğeri de, zamanaşımı sürelerinin değiştirilmesidir. Gerek bu madde ile ilgili olarak ve gerek genel olarak yerleşmiş zamanaşımı sürelerinde değişiklik yapılmasını nasıl değerlendiriyorsunuz?

20- 818 sayılı yasada hiç düzenlemesi olmayan ve ihtiyaçlar doğrultusunda tasarıda bulunmasını olumlu saydığımız pazarlamacılık sözleşmeleri ile ilgili düzenleme ihtiyacı karşılar nitelikte midir?

21- Tasarıda kefalet ile ilgili hükümlere baktığımızda, alacaklının esas borçluya gitmeden ve mevcut rehinleri paraya çevirmeden müteselsil kefile başvurabilmesi ile ilgili şartlar mehaz kanundan farklı düzenlenmiş. Sizce bu çeviri hatasından mı kaynaklanıyor ya da başka bir nedeni var mı? (BKT. m. 586 ile OR Art. 496)

22- Tasarının 75. maddesinde düzenlenen “Geçici Ödemeler” yepyeni bir madde. Büyük bir boşluğu doldurduğu düşünülebilirse de, uygulamada tahmini zor ve telafisi güç sakıncaları da beraberinde getirme ihtimali yok mu? Eda amaçlı ihtiyati tedbir hukukumuza çok yabancı olmamakla, özellikle fikri ve sınai mülkiyet hukukunda sıkça uygulanmakla birlikte, borçlar hukuku alanında tümüyle yeni. Ancak anlayabildiğimiz kadarıyla 75. madde, bir tedbirin özelliklerini tam olarak taşımamakta. Örneklemek gerekirse, uygulamada bilindiği gibi davaların uzun sürmesi nedeniyle haklarına geç kavuşmaktan ötürü mağdur olanlar, sözgelimi trafik kazasında yaralanıp aylarca çalışamayan ekonomik durumu zorda kalmış kişiler yönünden yararlı olduğu söylenebilir ise de, özellikle ihtiyati tedbir kurumunun, bir dava neticesinde elde edilebilecek hakları sağlayacak nitelikte olamayacağı ilkesi ve yanı sıra yargıçların “ihsas-ı rey” yasakları çerçevesinde 75.maddeyi nasıl değerlendirirsiniz?

23- Tasarının 200. maddesinde düzenlenen “Borca katılma” kurumu da, yeni bir düzenleme. Uygulamada borca katılmaya sık sık rastlanmakta, sorun genel hükümlere göre çözülmekte, kimi zaman kefalet kurumu ile kıyaslanmakta veya o kurumun ilkeleri çerçevesinde değerlendirilmekteydi. Tasarıda ise mevcut bir borca, borçlunun yanında yer almak üzere, üçüncü bir kişinin katılması söz konusudur.Bilindiği gibi, borcun üstlenilmesi sonucunda eski borçlu borcundan kurtulmakta, onun yerini yeni borçlu almaktadır. Borca katılmada ise, borçlu borcundan kurtulmamakta, “katılan” da borçlu ile birlikte aynı borçtan müteselsilen sorumlu olmaktadır. Bu madde özellikle genel işlem koşulları çerçevesinde hazırlanacak olan ve bir görüşe göre, müteselsil kefalet kurumunu zayıflatan ve kefili koruyan hükümlerle, çelişmektedir. Bu durumda genel işlem koşulu içeren, tek taraflı hazırlanan ve iki tarafça imzalanan sözleşmelere kefil yanında bir de borca katılan kişi imzasının aranması durumuyla karşılaşılması söz konusu olmaz mı? 200. maddeyi, tasarının “İçerik denetimi” başlıklı 25. maddesi ile birlikte gözettiğimiz takdirde, uygulayıcılar, borca katılan pozisyonundaki kişinin borca katılan mı, yoksa aslında kefil mi olduğunu değerlendirmede sorun yaşamayacak mıdır?

24- Sizin tasarıda olmaması gerektiğine inandığınız veya yer alması gerektiğini düşünüp de eksik yahut hatalı bulduğunuz konu ve kavramlar nelerdir?

25-Tasarının yasalaşması süreci hakkında, zaman ve karşılaşılabilecek olumsuzluklar hakkında, yine tasarı yasalaştığı takdirde yürürlük ve geçiş süreci konusundaki öneri ve düşünceleriniz nelerdir?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Saddam Hüseyin, asılarak idam edildi!.. Seyda Hukuk Haberleri 0 30-12-2006 11:12


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04704905 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.