Trafik kazası İş mahkemesi Asliye Hukuk

Herkese iyi günler. Müvekkillerin mirasçısı işten dönerken yolcu olduğu araçta geçirdeği kazada ölüyor. Savcılık bilirikişi raporunda yol yapım çalışması olan yolda gerekli önlemleri almayan müteahhit firma 1.derece ve yine murisin içinde bulunduğu ve murisin çalıştığı firmanın üzerine kayıtlı aracın sürücüsü 2.derece kusurlu bulunuyor. Murisin çalıştığı firma ise murisin kendi bünyesinde çalıştığını inkar ediyor.(sigortasız çalışmaktadır-fakat çalışmanın ispatı mümkün) Buna ilişkin olarak;

1- Maddi manevi tazminat davasını iş mahkemesinde mi açmamız yoksa asliye hukukta mı açmamız daha avantajlıdır.(Asliye hukukta açıp çalışma hususunu dile getirmezsek hatır taşıması indirimi söz konusu olacak- İş mahkemesinde açarsak işveren kazada bir kusurunun olmadığını ve diğer bazı itirazlarda bulunacak)

2- Davayı iş mahkemesinde açarsak aynı davada yol yapımını üstlenen yüklenici firmayı da davalı gösterebilirmiyiz.

Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.

Sayın avfatih;

İşverene ait olan araç, personel servisi olarak kullanıyorsa, iş kazası olarak nitelenebileceğini ve davanın iş mahkemesinde açılması gerekeceğini düşünüyorum.

Saygılarımla,

Sayın Av.Uygar davayı mevcut durumda istersek asliye hukukta istersek iş mahkemesinde açabiliyoruz. Zira işveren murisin çalışmadığını iddia ediyor ve muriste sigortasız çalışıyordu. Ancak aksini tanıklar vasıtasıyla ispatlayabiliriz. Problem asliye hukukta mı, yoksa iş mahkemesinde mi işveren aleyhine daha çok tazminata hükmedileceğidir.

Sayın Meslektaşım,
Kanımca davayı iş mahkemesinde açmanız sizin daha lehinize olacaktır. Zira işveren kusursuz sorumluluk ilkesinde burada sorumlu tutulacak ve tazminata mahkum edilecektir. Ayrıca olayın iş kazası olduğunun tespiti için SSK il Müdürlüğü'ne başvurun olumsuz gelirse iş mahkemesinde iş kazasının tespiti için ayrı bir dava açın. Tüm bunlar sonucunda murisin mirasçılarına SSK dan maluliyet maaşı bağlanması mümkündür.
Müteahhit firmayı iş mahkemesindeki tazminat davasında hasım gösteremezsiniz. Benim önerim açılıp açılmadığını belirtmediğiniz ceza davasında müteahhide karşı tazminat haklarınızı saklı tutun ve kesinleşmesi halinde aleyhine asliye hukuk mahkemesinde maddi-manevi tazminat davası açın. Çünkü her halukarda tazminat davası ceza davasının kesinleşmesini bekleyecektir.
Saygılar...

Sayın Trinity,

Asliye hukukta açmamız durumunda da işveren işleten sıfatıyla kusursuz olarak sorumlu tutulacak. Kanımca burada hem yükleniciyi hem de işleten sıfatıyla müteahhiti davalı gösterebiliyoruz. Ancak işveren burada hatır taşıması iddiasında bulunacak ve onun açısından bir miktar indirim söz konusu olacak. Bununla birilikte iş mahkemesinde davayı açarsak üzerine düşen tüm sorumlulukları yerine getirdiğini iddia edip sorumluluktan kurtulmaya çalışacak ve bu şekilde bir kusur indirimi işveren açısından söz konusu olabilir diye düşünüyorum. Problem hatır taşıması sebebiyle yapılacak indirim mi yoksa işverenin kaza ile ilgili ileri sürüceği itirazların mı daha çok tazminata indirime sebep olacağıdır. Yine bununla birlikte şunu sormak isterim, yüklenici ile işveren arasında dava arkadaşlığı yok mudur. İş mahkemesinde yükleniciyi neden davalı gösteremiyoruz.

Üstadım sizin sorunuza verilecek cevap şu şekildedir.
1-Eğer iş mahkemesinde dava açarsanız bu durumda bu iş kazasından kaynaklı bir tazminat davasıdır. Bunun için öncelikle sizin iş ilişkisini ispatlamanız lazım. İspatlamanız kolaydır. Zira bu husus aynı işyerinde sigortalı olarak çalışan tanıklarla yada müteveffanın anılan işyerinde çalıştığını bilen başka tanıklarla kolayca ispatlanır. Ancak iş kazası olarak olayın nitelendirilmesi üzerine başkaca hiç bir koşula gerek olmaksızın müteveffanın murislerine eşine çocuklarına koşulları varsa anne ve babasına iş kazasından kaynaklı maaş bağlanır. Bağlanan bu maaşın peşin sermaye değeri açağınız davadaki maddi tazminat miktarından düşülür. Dolayısıyla dah az tazminata hak kazanırsınız. Ayrıca ölenin 900 gün ödenmiş primi varsa ölüm aylığı da kalanlara bağlanır.
2-Asliye hukukta dava açarsanız bu durumda siz hem işverene aracın maliki olması nedeniyle, hem araç sürücüsüne hemde yolda gerekli önlemleri almayan firmaya hatta koşulları varsa karayolları genel müdürlüğüne dava açabilirsiniz. Ancak karayolları genel müdürlüğüne karşı davalar idari yargıda açılır.
Benim size önerim asliye hukuk mahkemesinde sadece işveren şirket ve yolda gerekli tedbirleri almayan şirkete karşı dava açın. Bunlar müteselsilen sorumlu olurlar. Sizin müvekkiliniz araçta yolcu olduğu için kusuru yoktur. Ayrıca daha fazla tazminat almanız mümkündür diye düşünüyorum. başkaca bir husus varsa yazın lütfen

Sayın ALADAĞ,

Açacağımız davada dava arkadaşlığı söz konusu kanımca neden iş mahkemesinde birlikte görülemiyor dava. Yüklenici açısından iş kazası söz konusu değildir. Buraya kadar tamam. Ancak bir bütün olarak kaza meydana geliyor. Bir kısmı iş mahkemesinde bir ksımı asliye hukukta görülmesi ilginç değil mi?

Benzer bir durum şu anda benim müvekkillerimin kardeşinin başına gelmiş bulunmakta.

Vefat eden kişi diğer 3 erkek kardeşiyle birlikte Evden eve nakliyat işi yapan bir şirkette SİGORTASIZ olarak çalışıyorlar.

Şehirden şehre şirket sahibinin adına kayıltı kamyonla nakliyat yapılırken , şehirlerarası yolda şoför uyuyor ve kamyon su kanalına devriliyor. Kaza neticesinde yan koltukta oturan müvekkilimin kardeşi vefat ediyor. Şoför sağ.

Öncelikle müvekkillerim Şirket sahibi ve araç sürücüsü tanıdık olduğu için onlara karşı dava açmak istemiyorlar. Kasko yok. Dolayısıyla ben de sadece ZMMS sigorta şirketine başvurdum. Sigorta şirketinin ortalama ne kadar tazminat hesaplayacağını öngöremediğim için bu hususta tecrübesi olan meslektaşlarımın tecrübelerinden faydalanmak isterim.

• Vefat eden kişi 1984 doğumlu Bekar.
• Nakliye işi yapıyor.Günlük yevmiyesi 75 TL, aylık ortalama kazancı 1.500 TL civarı ama hiç bir belge yok.
• Babası 1993 yılında vefat etmiş.
• Annesi sağ, dul.
• Bir kız kardeşi 1981 doğumlu ve evli
• Bir erkek kardeşi 1982 doğumlu ve evli
• Bir erkek kardeşi 1985 doğumlu ve bekar(yetim)
• Bir kız kardeşi 1990 doğumlu ve bekar(yetim)
• Bir erkek kardeşi 1991 doğumlu ve bekar(yetim)
• Bir kız kardeşi 1992 doğumlu ve bekar(yetim)
• Ailenin ekonomik durumu kötü ve yeşil kartlılar
• Ve cenazenin memlekete gönderilmesi işlemleriyle ve taziyeler için ortalama 4-5 bin TL masraf yapmışlar ama malesef belgeleri yine yok.
• ZMMS kişi başına ölüm teminat limiti 150.000 TL. Acaba ne kadar tazminat hesaplanır.