|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
15-06-2007, 12:24 | #1 |
|
haciz esnasında alınan icra kefaletinin geçerli olup olmadığı
merhaba arkadaşlar,
duyduğuma göre haciz esnasında alınan icra kefaletini yargıtay kabul etmiyormuş. Sebebi de İcra kefili olacak olan şahsın o esnada icra tehdidi altında olduğu ve zorunluluk nedeniyle icra kefili olabileceği söz konusu olduğundan. Duyduğuma göre bu çok yeni bir karar. 2006 yılına aitmiş. Bu konuda bir bilginiz var mı? |
15-06-2007, 18:04 | #2 |
|
Arkadaşlar bu site engin bir derya ; ne ararsanız var.Beklemeyin cevap almayı; öncelikle küreklere asılın ,engin denizde küçük bir araştırma yapın; büyük ihtimal aradığınızı bulacaksınız.
İşte aradığınız bilgi,daha önce tartışılmış.Demekki beklemeye gerek yok.Aslında cevap verilmemesinin nedeni de belki budur. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=15543 |
15-06-2007, 20:44 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Yukarıdaki şekilde bir gerekçe kanunun mantığına aykırı olur. İcra kefaleti uygulanamaz hale gelir. İcra tehdidi altında olan dosya borçlusudur. Kefil değil.. Zaten ortada bir icra dosyası olmalıdır ki bir icra kefaleti olsun. Derdest icra dosyası demek, dosya borçlusu için icra tehdidi demektir. Bahsettiğiniz şekilde bir karar var ise olayın, kendi içinde farklı koşullar taşıyor olması gerekir.. Şöyle olabilir belki aynı alacaklıya başka bir dosyadan borçlu olan bir kişinin hiç tanımaığı diğer borçlunun dosyasına kefil yapılması gibi bir durumda icra kefaletinin geçersizliği tartışılabilir. Eğer öyle ise mantıklı olabilir... |
18-06-2007, 10:29 | #4 |
|
icra kefaletinin geçersiz olması diye bir şey söz konusu olamaz. haklarını kullanma yeteneğine sahip herkes borçlunun borcuna icra kefili olabilir. Sadece burada uygulanması gerekren kurallar var. İlk kural damga vergisi. Bilindiği gibi icra kefilliği damga vergisine tabidir ve kefil olunan miktarın binde 7,5'u oranında damga vergisi yatırılması gerekir. Bu durumda icra kefilliği geçerli hale gelmiştir. icra kefilinin şahsi mallarının haczedilebilmesi için ise kendisine icra emri tebliği zorunludur. İcra kefilliği ilam hükmünde olduğuna göre icra kefiline Örnek 4-5 icra emri tebliğ edilir. (Kefil olduğu borç miktarı için). İcra emri tebliğ edildikten sonra icra kefili yönünden kesinleşen icra emri gereğince (yasal 7 günlük süreden sonra) icra kefilinin şahsi malları da haczedilebilir. Burada bir ayrıntı daha var. Borçluya tebligat yapılıp borçlu yönünden takip kesinleşmemişse icra kefilinin malı haczedilemeyeceği gibi, icra kefiline icra emri dahi gönderilemez. Bu ayrıntılara takılan icra kefillikleri geçersiz hale gelir ve yargıtayın geçersiz saydığı bu kefillikler bu ayrıntılarda gizlidir. Saygılar.
|
18-06-2007, 13:03 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Hakanalb Bunu ilk kez duyuyorum ve doğru olabileceğini düşündüğüm bir bilgi aktardınız sanıyorum. Mantığını da kavrayabiliyorum, kefil asıl borçlu gibi sorumluysa, asıl borçlu hakkındaki takip kesinleşmeden kefil hakkındaki nasıl kesinleşsin, borçlu halen icra zoru ile karşılaşmayacağı aşamadaysa, kefil neden karşılaşsın vb. vb. Ancak doğru da bulmuyorum. Bunu bir tür borcun üstlenilmesi olarak düşünmek mümkün değil mi? Bence engel konmamalı ama bu tür dosyalarda kefile rücu belgesi tanzim edilmeyerek sorun çözümlenmeli, kişi icra kefili olmak istediğini beyan ettiğinde, hukuki ve cezai ihtaratların yanı sıra, rücu belgesi tanzim edilmeyeceği konusunda da uyarılmalı, buna karşın kefillikte (borcu ödemeye taliplilikte) ısrar edildiğinde de engel olmamalı diye düşünüyorum. Aksi halde borcun ödenmesinin bir gönüllüsü var olduğu halde takiplerin sürüncemede kalacağı da aşikar. Saygılarımla... |
18-06-2007, 13:23 | #6 | |||||||||||||||||||
|
|
18-06-2007, 13:48 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
misal ihtiyati haciz için borçlunun adresine gittiniz, borçlu yok, hazır da dayısı var ve dayısı icra kefili oldu. Beyanı zapta geçti. Siz daha sonraki bir tarihte borçluya ödeme emrini tebliğe gönderdiniz ancak borçluya tebliğ yapamadınız. İşte bakın, borçluyu bulamadınız ama kefil var. o borçluyu bulup ödeme emri tebliğ etmeden icra kefiline de icra emri tebliğ edemezsiniz. Çünkü şart, önce borçlu yönünden takip kesinleşecek. Neden? Belki borçlu borcunu ödeyecek. Kefilin ödemesine gerek kalmayacak. Başka misaller de olabilir, borçluya tebligat yapamamışsınızdır ancak kardeşi bi şekilde takibi öğrenmiştir. (alacaklıdan veya postacıdan) icra dosyasına başvurup kefil olmak istediğini beyan edebilir. Misaller de çoğaltılabilir. |
18-06-2007, 13:55 | #8 |
|
Peki size örnekle başka bir soru. Dosyanız ihtiyati haciz aşamasında yahut normal takibe geçtiniz ancak tebligat bila. X şahsı gelerek dosyaya beyanda bulunuyor, bu borcu ben ödeyeceğim (mesela asıl borçlu da kendisi ama takipte A görünüyor, böyle olmak zorunda da değil) diyor.
X 'e icra kefili olmak istediği beyanından ötürü 4-5 örnek icra emri tebliğ ediyoruz. X söz alarak icra emrini tebellüğ ettiğini, lehine işleyecek sürelerden feragat ettiğini beyanla icra emrinin kesinleştirilmesini istiyor. Kesinleştirmeden sonra (A , yani ödeme emrinde yazılı borçlu hala yok, kayıp vb.) kefil X söz alarak, ödeme taahhüdünde bulunuyor, dosya borcu net olarak hesaplanıyor, beyanlar, kabuller, ihtaratlar zapta geçiyor. Şimdi A hakkında kesinleşmemiş,ancak X hakkında kesinleşmiş bir takip söz konusu. (Size göre her ikisi hakkında da kesinleşmemiş) Benim yukarıdaki mesajınızdan anladığım, A hakkında dosya kesinleştirilinceye dek X hakkındaki kefaletin de kesinleşmeyeceği yönündeydi. Siz böyle durumlarda kefile 4-5 örnek tebliğe çıkarılamaz diyorsunuz. Ben uygulamada böyle bir itirazla kaşılaşmadım..? Dayandığınız bir içtihat veya uygulamaya dair bağlayıcı olabilecek bir örnek var mı? Saygılarımla... |
18-06-2007, 14:14 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Konuyla İlgili Kararlar
Not: Kararlar Kazancı'dan alınmıştır. |
18-06-2007, 14:15 | #10 |
|
Kararları hiiiç beğenmedim!
|
18-06-2007, 14:40 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
Ben daha sorunuzu okuyana kadar Suat Bey içtihatları hemen eklemiş. Kendisine teşekkür ediyoruz. Sorunuzda da; X şahsının icra kefili olduğunu beyan ettiğini tutanağa geçirdik. ancak kendisine bu aşamasa Örnek 4-5 icra emri tebliğ edemiyoruz. Borçlu yönünden kesinleşmiş ise tebliğ ediyoruz. Bu nedenle kefil yönünden kesinleşmemiş oluyor. Saygılar. |
19-06-2007, 09:28 | #12 |
|
geçersiz olan kefalet değil icra sırasında alınan taahhütlerdir.
|
02-07-2008, 13:51 | #13 |
|
borçlunun evine hacze gittik.Kendisi yoktu.Eşinin devlet memurunu olduğunu biliyordum ve evde haciz yapılmaması için eşi borçluya kefil oldu.Hesap cetvelini okudum,kabul ediyorum yazarak imzaladı.Kefalet harcını yatırdık.Örnek 4-5 gönderdik.İtiraz süresi doldu.Sorun şu,
örnek 4-5 'e alacak miktarı olarak hesap cetveli sonundaki toplam rakamı yazmıştım.Yani asıl alacak,işlemiş faiz,icra harçları vekalet ücreti toplamı.Bu durumda işleyecek faiz konusunda sorun çıkar mı? |
13-09-2010, 12:47 | #14 |
|
ÖRNEK 4-5 kefile aynı anda elden tebliğ edilebilir mi
Saygıdeğer meslektaşlarım, icra kefili olan kefile gönderilmesi gereken Örnek 4-5 İcra emri kendisine aynı anda elden tebliğ edilse ve kefil de sürelerden feragat ettiğini tutanağa yazıp imzalasa. aynı gün arabasına haciz konulabilir mi? Yoksa Örnek 4-5 usulüne uygun şekilde tebliğe çıkarıp sürelerin geçmesini beklemek gerek?
|
05-03-2012, 17:24 | #15 |
|
Çok geç oldu ama sanırım sorunuza çok güzel cevap olacak Yargıtay kararları sunuyorum. İyi çalışmalar avturgayk
T.C. YARGITAY Onyedinci Hukuk Dairesi Esas No : 2003/00649 Karar No : 2003/01900 Tarih : 13.03.2003 İcra kefili olan sanığın kendisine icra emri tebliğ edildikten sonra yeni bir taahhütte bulunmadığı, kefaletle birlikte yaptığı taahhüdün hukuku geçersiz olduğu gibi uygulama şekline göre de ödenecek borcun asıl alacak ve ferileriyle birlikte toplam tutarı ödeme taahhüdünde yazılmadığından müsnet suçun unsurlarının oluşmadığı gözetilmeden yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi, Bozmayı gerektirmiş C. Savcısı'nın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA) 13.03.2003 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. T.C. YARGITAY Sekizinci Ceza Dairesi Esas No : 1995/12914 Karar No : 1995/13791 Tarih : 24.10.1995 • TAAHHÜDÜ İHLAL ÖZET: İcra kefili olan sanığın, icra emri tebliğ edilmeden yaptığı taahhüdün hukuken geçerli olmadığı ve suç oluşturmayacağı gözetilmelidir. Taahhüdü ihlalden sanık Yaşar'ın yapılan yargılanması sonunda; İİK.nun 340, Türk Ceza Kanununun 81/2. maddeleri uyarınca 1 ay 5 gün hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair, (Nevşehir İcra Ceza Mahkemesi)nden verilen 26.4.1995 gün ve 964 esas, 272 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık tarafından istenilmiş olduğundan; dava evrakı C. Başsavcılığımdan tebliğname ile 17.10.1995 günü Daireye gönderilmekle incelenip, gereği düşünüldü: İcra kefili olan sanığın, icra emri tebliğ edilmeden yaptığı taahhüdün hukuken geçerli olmadığı ve suç oluşturmayacağı gözetilmeden, mahkumiyetine karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı (BOZULMASINA), 24.10.1995 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Haciz Esnasında İstihkak İddiası | Desarac | Meslektaşların Soruları | 11 | 24-04-2010 17:27 |
haciz esnasında icra memurunun yetkisinin sınırı nedir. | av.fundasin | Meslektaşların Soruları | 5 | 17-09-2008 00:20 |
Adli tıptan alınan rapor ne kadar süre geçerli kalır? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 1 | 16-04-2007 23:34 |
Hamilin Kötüniyetli Olup Olmadığı ,icra Mahkemesinde Belirlenebilir Mi | Av.Zuhat Kaya | Meslektaşların Soruları | 5 | 18-02-2007 18:03 |
İhtiyati Haciz Sırasında Alınan Tahsilat | ozgur | Hukuk Soruları Arşivi | 2 | 27-02-2002 04:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |