ilamlı icra takibinde bilirkişi incelemesi

Sayın meslektaşlarım,

İlamlı icra takibine başlayıp, sonrasında takip miktarının tespiti için, bilirkişi incelemesine gidilen bir takip türü(varsa tabi) hiç karşınıza çıktı mı?

iyi çalışmalar...

sayın meslektaşım; anlattığınız şey benim hukuk mantığımda bir yer bulamadı. İlamlı icra takibinde kimin talebi üzerine ve kimin kararıyla böyle bir işlem yapılabilirki?

şimdi soruyu bir daha okuyunca aklıma İş mahkemelerinin ücret ve tazmnata ilişkin hükümlerinde brüt ve net ücret alacağı şeklindeki ifadeler geldi acaba bunlara ilişkinmi sorunuz acaba?

ilamlı icraya müracat edip belli bi miktar talep edildikten sonra fazlası saklı tutularak alacağın tam olarak tesbiti için bilirkişi incelemesi talep edilebilir diye düşünüyorum.borçluya tanınan takipteki borç miktarına itiraz etme hakkının alacaklı yönünden uygulaması bu olması gerekir.az miktar talep edip kayba uğramak yada fazla talep edip vekalet ücretine mahkum olmanın çözümü bu gibi görünüyor.ama yine de tam emin değilim.

ilamlı takiplerde faizin fazla talep edildiği yada asıl alacağın fazla talep edildiği şeklinde de borçlunun itirazı olabilir...bu itiraz ve dava neticesinde itm de de bilirkişi incelemesi neticesinde asıl takip miktarı, faiz vs detaylar belirlenebilir diye düşünüyorum...saygılarımla..

Soruyu soran arkadaşımız biraz fazla öfke ile sormuş sanırım. Çok açık değil.

Öncelikle ilamlı icrada itiraz yoktur.

İlamlı icrada icra memuru hüküm fıkrasını bire bir ifa etmek zorundadır. Bu nedenle ilamlı icrada sadece şikayet sözkonusu olabilir.

Şikayet de icra emrinin hüküm fıkrasına uygun olarak düzenlenmediğine veya (bilemiyorum somut olaylar karşısında hüküm fıkrasına uygun davranılmadığına) ilişkin olabilir.

Bir örneğini Sn. Av.Ayse E. vermiş. Faiz yanlış hesaplandı ise bu bir şikayet konusu olabilir ve hakim bunu bilirkişi aracılığı ile çözmek isteyebilir.

Her ne kadar genel deyimle hukuki meselelerde bilirkişiye başvurulmaması gerektiği kabul edilse de artık kurumların gelişmesi nedeni ile hukukçu bilirkişilere başvurulması kabul edilir hale gelmiştir.

Mesleğimin ilk yıllarında karşı çıktığım bu anlayış bu gün bence de kabul edilebilir bir anlayıştır. Bunun nedenleri yargıçların iş yükü ve hukukun her konusunda uzmanlaşmalarının olanaksız olmasıdır.

Bu çerçevede ilamlı icrada bilirkişi yardımına başvurulabileceğini düşünüyorum.

Burada şunu da eklemem gerekiyor:

Şikayette icra hakimi örneğin sadece icra müdürünün hükme uygun icra emri düzenleyip düzenlemediğini denetleyebilir. Hükmün doğruluğunu denetleyemez. Hükmü yorumlayamaz. Böyle bir sorun çıkarsa doğru yöntem bilirkişi aracılığı ile hükmün yorumlanması değil, mahkemeden hükmün açıklanmasının istenmesidir.

Saygılar.

sayın mesketaşım ilamlı icralara karşı da şikayet yoluna gidilebilir icra iflas kanununa göre ilamlı icralarda, ilamın itfa, imhal edildiği veya ilamın zamanaşımına uğradığı iddiası ile şikayet edilebilir.
bir ihtimal de faiz hesabı yalnış yapılmış olabilir. bu durmda faiz hesabı için bilirkişiye dosya gönderilmiş olabilir.
ilam kesinleşmeden icraya konabilen ilamlardan değildir. yani kesinleşmesi gerekir. mesela gayrimenkul aynına ilişkin ilamları icraya koyabilmek için kesinleşme aranır. ya da kişi hallerine ilişkin davalarda.
böyle bir durumda da şikayet yoluna gidilebilir.
ama genel olarak ilamlarda bilirkişiye faiz hesaplatmak için gidiliyor.

Aslında bu durum, staj döneminden aklımda kalmıştı. Şimdi de karşıma çıktı.

İdare mahkemesince, .... idaresi tarafından, memurun maaşından yapılmış olan tasarrufu teşvik kesintilerinin geri ödenmesi talebinin idare tarafından reddedilmesi işleminin iptali kararı üzerine, böyle bir durum söz konusu.

İdare mahkemesi sadece iptale karar veriyor, fakat, fazla kesintinin ne olduğuna ilişkin miktar konusunda her hangi bir şey hükümde mevcut değil.

Şimdi icra takibi sürecine geçileceği zaman, ortada herhangi bir miktar söz konusu olmaması nedeniyle, icra dairesince atanacak bilirkişi marifetiyle alacağın hesaplanması söz konusu. Daha açık bir ifadeyle, söz konusu mu?

Bir kere duymuştum, hatta dosya örneği bile görmüştüm, fakat çok zaman geçti. Hiç bir şey hatırlamıyorum ve yaptığım araştırma ve danıştığım kişilerden bilgi alamadım.

Olay bu

Yardımcı olabilecek arkadaşlara şimdiden teşekkür ederim.

belki yapmışsınızdır takibi, ama yapmadığınızı düşünerek cevap vereyim yinede.
başka konularda oluyormu bilmiyorum ama, tasarruf teşvik kesintileri ile ilgili bu şekilde bir çok takip yaptım. sonuçlananlarda oldu. normal bir ilamlı icra takibi yapıyorsunuz, talep kısmı şu şekilde oluyor :Alacaklının Tasarruf Teşvik Kesintilerinin idare katkısı ile birlikte idareye müracat tarihi olan ..........tarihi itibariyle hesaplanacak nema toplamının, idareye başvuru tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte hesap edilerek ödenmesi, yargılama gideri .... YTL ve vekalet ücreti .... YTL'nin karar tarihinden itibaren yasal faizi ile icra masrafı ve hesap edilecek toplam alacak miktarı üzerinden hesap edilecek nispi icra vekalet ücreti ile birlikte tahsili talebidir. ( fazlaya dair ve faiz oranlarındaki artıştan doğan talep hakkımız saklıdır.) BK. md. 84 gereği kısmi ödemeler öncelikle faiz masraf ve ferilerine mahsup edilecektir.
takip kesinleştikten sonra icra dairesine dosyanın hesap yapılabilmesi için bilirkişiye gönderilmesi konusunda bir talep açıp bilirkişi ücreti yatırıyorsunuz. rapor gldikten sonra karşı tarafa tebliğe çıkarıp, (itiraz edilmezse) kesinleşmesini bekliyorsunuz. sonrası normal bir takip gibi devam ediyor.
ama bir tavsiye gönderilen bilirkişinin kim olduğuna hesap yapmaya ehil olup olmadığını araştırın ve mutlaka gelen hesabı bir başkasına haricen kontrol ettirin.

Arkadaşlar bir konuda yanılmayalım:

Bilindiği üzere hukukumuzda tespit ve eda hükümleri vardır. Örneğin kira tespit davaları sonucu elde edilen hükme dayanaral ilamlı takip yapıp tespit edilmiş kira bedelini isteyemezsiniz. Çünkü ilamda bir eda hükmü, bu miktar üzerinden hesaplanan kira alacağının davalıdan alınarak davalıya verilmesine şeklinde veya benzeri bir hüküm yoktur. Bu nedenle de tespit hükümleri icra edilemezler.

Arkadaşımız sadece iptale karar verildiğini yazmış. Bu bir ilişkinin yokluğunun tespitidir. Bence yapılması gereken icraya koymak yerine tazminat davası açmak veya 49 takip yaparak icra edilmesini sağlamaya çalışmaktır. Sadece iptal hükmü ilamlı icra konusu olamaz diye düşünüyorum

Saygılar.

İlginize tekrar teşekkür ederim

Bahsettiğim karar, vergi mahkemesi kararı. İçeriği, geri ödenme talebinin reddine ilişkin idari işlemin iptali ve fazla ödemelerin tahsili şeklinde.

Yani hem idari işlemin hukuka aykırılığı tespit edilmiş, hem iptaline karar verilmiş ve hem de geri ödemeye yönelik olarak eda hükmüne yer verilmiştir.

Fakat, vergi mahkemesi, miktar hakkında hüküm vermemiştir. Söz konusu karar da Danıştay tarafından onanmış ve şu an kesinleşmiş durumdadır.

Açıkçası, hükümde eksiklik söz konusu. Şimdi bu kararı ilamlı icraya koymak istiyorum. Fakat, elimde bu konuda örnek yok.