Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

temyiz süresi bitmeden vekilin istifası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 10-04-2013, 09:32   #1
aylinn

 
Varsayılan temyiz süresi bitmeden vekilin istifası

Tapu iptali davasında açmış olduğumuz dava kabul ediliyor ve gerekçeli karar 25.03.2013 tarihinde davalılar vekiline tebliğ ediliyor. Davalı vekili 05.04.2013 tarihinde ( temyiz süresi başladıktan 11 gün sonra) istifa ediyor. Temyiz süresi 09.04.2013 tarihinde bitiyor ve bu süre içerisinde dosyada herhangi bir temyiz dilekçesi yok. Sorum şu;
1. Usulüne uygun tebligatla temyiz süresi başladıktan sonra süre henüz dolmadan avukat istifa ederse temyiz süresi durur mu? ( Kararı kesinleştirmek istediğimde hakim istifanın davalılara tebliğ edilmediğini bu yüzden kesinleşme yapamayacağını söyledi)
2. İstifa sonrasında durumun taraflara tebliğinden 15 gün sonraya kadar avukatın vekalet görevi devam ettiğine göre, aradaki vekalet ilişkisi son bulmamış ise temyiz süresinin geçtiğinin kabulü gerekmez mi?

Sayın meslektaşlarım benzer konular tartışılmış sitede ama bu durumu aradım bulamadım, hakim dosyayı kesinleştirmiyor zor durumda kaldım. Yapılan tebliğ usulüne uygun, süresi içinde temyiz edilmemiş, avukatın vekalet görevi devam ediyor. Hakim temyiz süresi bitmeden istifa edildiği için bu durumu davalılara tebliğ edip tekrardan temyiz süresini başlatmak istiyor. Bu halde kanunda öngörülen temyiz süresi hukuka aykırı bir şekilde uzatılmış olmuyor mu? Avukatın vekalet görevi devam ettiği için temyiz etmemeden kaynaklı sorumluluğu devam eder ama bu durum davacıları ve mahkemeyi ilgilendirmez, iç ilişkiyle ilgili bir problem. Bu hususla ilgili yargıtay kararı olan meslektaşlarımızdan ya da başından böyle bir olay geçmiş olanlardan yardım istiyorum. Teşekkürler.
Old 10-04-2013, 12:53   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aylinn
Tapu iptali davasında açmış olduğumuz dava kabul ediliyor ve gerekçeli karar 25.03.2013 tarihinde davalılar vekiline tebliğ ediliyor. Davalı vekili 05.04.2013 tarihinde ( temyiz süresi başladıktan 11 gün sonra) istifa ediyor. Temyiz süresi 09.04.2013 tarihinde bitiyor ve bu süre içerisinde dosyada herhangi bir temyiz dilekçesi yok. Sorum şu;
1. Usulüne uygun tebligatla temyiz süresi başladıktan sonra süre henüz dolmadan avukat istifa ederse temyiz süresi durur mu? ( Kararı kesinleştirmek istediğimde hakim istifanın davalılara tebliğ edilmediğini bu yüzden kesinleşme yapamayacağını söyledi)
2. İstifa sonrasında durumun taraflara tebliğinden 15 gün sonraya kadar avukatın vekalet görevi devam ettiğine göre, aradaki vekalet ilişkisi son bulmamış ise temyiz süresinin geçtiğinin kabulü gerekmez mi?

Sayın meslektaşlarım benzer konular tartışılmış sitede ama bu durumu aradım bulamadım, hakim dosyayı kesinleştirmiyor zor durumda kaldım. Yapılan tebliğ usulüne uygun, süresi içinde temyiz edilmemiş, avukatın vekalet görevi devam ediyor. Hakim temyiz süresi bitmeden istifa edildiği için bu durumu davalılara tebliğ edip tekrardan temyiz süresini başlatmak istiyor. Bu halde kanunda öngörülen temyiz süresi hukuka aykırı bir şekilde uzatılmış olmuyor mu? Avukatın vekalet görevi devam ettiği için temyiz etmemeden kaynaklı sorumluluğu devam eder ama bu durum davacıları ve mahkemeyi ilgilendirmez, iç ilişkiyle ilgili bir problem. Bu hususla ilgili yargıtay kararı olan meslektaşlarımızdan ya da başından böyle bir olay geçmiş olanlardan yardım istiyorum. Teşekkürler.

Ben sizin yerinize buldum. Aşağıdaki linkte 3 meslektaşımız da benzer durumu yaşamış. Ben bir Yargıtay kararı sunmuşum. Onlar da birer tane sunmuş. İncelerseniz, faydalınırsınız. Kararlar HUMK yürürlükteyken verilmişse de, HMK'daki ilgili maddede bir değişiklik yoktur.

http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=57856
Old 10-04-2013, 14:02   #3
aylinn

 
Varsayılan

ilginiz için teşekkürler ancak bu tartışmalar benim sorunumu karşılamıyor şöyle ki benim olayımda karşı tarafın avukatı temyiz süresini uzatmak için böyle bir yol bulmuş hakimle görüştüm hakimde istifanın davalılara tebliğ edileceğini davalılar açısından temyiz süresinin ancak böyle başlayacağını söylüyor ancak bu yanlış çünkü usulüne uygun tebliğ yaptık zaten istifa iç ilişkiye ilişkin bir durum temyiz süresini yeniden başlatmak benim mantığıma uymuyor olayla birebir uyuşan yargıtay kararı bulamazsam maalesef hakim bey kararımı kesinleştirmeyecek
Old 10-04-2013, 15:10   #4
ottomann

 
Varsayılan

benzer bir sorunu da ben yaşıyorum. ancak sanki benimki biraz daha değişik gibi? şöyle ki;

karar veriliyor, kesinleşiyor. davayı kaybeden tarafın vekiline icra emri tebliği gönderiliyor. ancak, vekil, ben vekillikten istifa ettim, deyip tebligatı iade ediyor.

icra emri tebliğ edilmiş sayılır mı?
Old 10-04-2013, 15:26   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan aylinn
ilginiz için teşekkürler ancak bu tartışmalar benim sorunumu karşılamıyor şöyle ki benim olayımda karşı tarafın avukatı temyiz süresini uzatmak için böyle bir yol bulmuş hakimle görüştüm hakimde istifanın davalılara tebliğ edileceğini davalılar açısından temyiz süresinin ancak böyle başlayacağını söylüyor ancak bu yanlış çünkü usulüne uygun tebliğ yaptık zaten istifa iç ilişkiye ilişkin bir durum temyiz süresini yeniden başlatmak benim mantığıma uymuyor olayla birebir uyuşan yargıtay kararı bulamazsam maalesef hakim bey kararımı kesinleştirmeyecek

Yargıtay kararlarının, harfi harfine aynı olaya uygulanması mümkün değildir. Mühim olan, Yargıtay'ın benzer olaylardaki kökleşmiş görüşüdür. Ben verdiğim linkteki 5 no.lu mesajımda aşağıdaki kararı aktarmışım; soruyu soran Sayın Tekin, benim sunduğum kararla birlikte bir karar sunarak(aynı linkte o da var), "kesinleşmeyi" yaptırabildiğini bildirmiş. Sunduğum kararı tekrar incelerseniz, sizin olayınıza uymaktadır.

Kararda ve uygulamada aranılan husus:

Ödeme emri/Mahkeme kararı davayı takip eden vekile tebliğ edildiği tarihten itibaren tüm süreler işlemeye başlamaktadır. Bu itiraz süresi olabilir, temyiz süresi olabilir. Tebligatı alan vekil, itiraz/temyiz süresi içinde müvekkilinden bir yazılı "muvafakat" "ibraname" "temyizden/itirazdan feragat" vb. gibi belge almadıkça, süresi içinde gereğini yapmak zorundadır. Aksi takdirde disiplin suçu ve görevi suistimal suçu işlemiş olacaktır. Çünkü yasa gereği, istifanın müvekkiline mahkeme vasıtasıyla tebliğinden itibaren 14 gün daha vekillik görevi devam edecektir. Noter marifetiyle istifa etmişse yine mahkemeye bildirecek, mahkeme bu defa karşı tarafa da durumu bildirecektir. Aksi takdirde karşı taraf tebligatları yine bu vekile çıkaracaktır.Bu husus kararda şöyle belirtilmiştir:

Alıntı:
- Bir tarafın vekilini azletmesi halinde bu istifa veya azil mahkemeye ulaşıp karşı tarafa bildirilmedikçe karşı taraf için hüküm ifade etmez, sonuç doğurmaz. Bu nedenle vekilini azleden asil, icra dosyasına azli bildirilinceye kadar tebligat azledilmiş olan vekile yapılır ve bu tebligat ile süreler işlemeye başlar

Diğer kararda da, vekilin vekillikten çekildikten sonra, asile bu çekilmenin tebliğ edilmesi gerektiği hüküm altına alınmıştır.

Alıntı:
Avukatlık Yasasının 41. maddesi hükmünce; vekilin, vekaletten çekilmesini bildirmesi halinde vekil edene, çekilmenin açık bir biçimde masrafı vekile ait olmak üzere mahkemece tebliği gerekir. Vekil edene, vekilinin çekildiğine dair dilekçesi tebliğ edilmedikçe de vekalet devam eder. Ve bu durumda, tüm tebliğlerin vekile yapılması zorunludur ( 7201 s. K. m. 11 ).
Old 10-04-2013, 15:30   #6
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ottomann
benzer bir sorunu da ben yaşıyorum. ancak sanki benimki biraz daha değişik gibi? şöyle ki;

karar veriliyor, kesinleşiyor. davayı kaybeden tarafın vekiline icra emri tebliği gönderiliyor. ancak, vekil, ben vekillikten istifa ettim, deyip tebligatı iade ediyor.

icra emri tebliğ edilmiş sayılır mı?

Olay anlattığınız şekilde ise, tebligat geçerlidir. Verdiğim linkteki karardan:

Alıntı:
Somut olayda ise ilamdaki vekil 16.01.2003 tarihinde İcra dosyasından gönderilen örnek 53 İcra emrini 17.01.2003 tarihinde almıştır. Ancak vekaletten azledildiğini tebliğ mazbatası altına derçetmiş ise de bu hususu 21.01.2003 tarihinde İcra dosyasına ekteki azilname ile bildirdiğinden yukarıda açıklanan kurallar doğrultusunda azledilen vekile yapılan 17.01.2003 tarihli tebliğ işleminin usulüne uygun olduğunun kabulü gerekir
Old 15-04-2013, 08:08   #7
ottomann

 
Varsayılan

Sayın Suat Ergin;

karar veriliyor, kesinleşiyor. davayı kaybeden tarafın vekiline icra emri tebliği gönderiliyor. ancak, vekil, ben vekillikten istifa ettim, deyip tebligatı iade ediyor. (Burada "iade ediyor" derken, postacıdan tebligatı almıyor, postacı tebligatın üzerine "vekillikten istifa etmiştir, kabul etmemekle, iade" diyor, tebligatı yapmadan mahkemeye iade ediyor.

bu durumda sonuç değişir mi?
Old 15-04-2013, 10:31   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ottomann
Sayın Suat Ergin;

karar veriliyor, kesinleşiyor. davayı kaybeden tarafın vekiline icra emri tebliği gönderiliyor. ancak, vekil, ben vekillikten istifa ettim, deyip tebligatı iade ediyor. (Burada "iade ediyor" derken, postacıdan tebligatı almıyor, postacı tebligatın üzerine "vekillikten istifa etmiştir, kabul etmemekle, iade" diyor, tebligatı yapmadan mahkemeye iade ediyor.

bu durumda sonuç değişir mi?

Karara göre sonuç değişmez, tebligat geçerlidir.
Old 15-04-2013, 11:00   #9
ottomann

 
Varsayılan

ancak, kararların hepsinde sanki, avukat tebligatı almış, ancak daha sonradan mahkemeye iade etmiş gibi bir izlenim var. (bu durumda, avukat, tebligatın zarfını alıp içini okuyup ondan sonra iade ediyor),

bizim olayda ise, tebligat hiç yapılmamış, postacı "vekillikten istifa ettiğinden, kabul etmemekle, iade" şeklinde not yazarak, tebligatı iade etmiştir.

sanki tam uymuyor gibi geliyor bana? tam buna uyan bir karar var mıdır?
Old 15-04-2013, 11:21   #10
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ottomann
ancak, kararların hepsinde sanki, avukat tebligatı almış, ancak daha sonradan mahkemeye iade etmiş gibi bir izlenim var. (bu durumda, avukat, tebligatın zarfını alıp içini okuyup ondan sonra iade ediyor),

bizim olayda ise, tebligat hiç yapılmamış, postacı "vekillikten istifa ettiğinden, kabul etmemekle, iade" şeklinde not yazarak, tebligatı iade etmiştir.

sanki tam uymuyor gibi geliyor bana? tam buna uyan bir karar var mıdır?

Tam uyan bir karar, ancak sizin olayınız Yargıtay'ın önüne geldiğinde çıkar.

Kararlardaki hukuk mantığını yakalamak gerekir. Bu mantığı da yukarıdaki mesajlarımdan birinde şöyle açıklamışım:

Alıntı:
Kararda ve uygulamada aranılan husus:

Ödeme emri/Mahkeme kararı davayı takip eden vekile tebliğ edildiği tarihten itibaren tüm süreler işlemeye başlamaktadır. Bu itiraz süresi olabilir, temyiz süresi olabilir. Tebligatı alan vekil, itiraz/temyiz süresi içinde müvekkilinden bir yazılı "muvafakat" "ibraname" "temyizden/itirazdan feragat" vb. gibi belge almadıkça, süresi içinde gereğini yapmak zorundadır. Aksi takdirde disiplin suçu ve görevi suistimal suçu işlemiş olacaktır. Çünkü yasa gereği, istifanın müvekkiline mahkeme vasıtasıyla tebliğinden itibaren 14 gün daha vekillik görevi devam edecektir. Noter marifetiyle istifa etmişse yine mahkemeye bildirecek, mahkeme bu defa karşı tarafa da durumu bildirecektir. Aksi takdirde karşı taraf tebligatları yine bu vekile çıkaracaktır.Bu husus kararda şöyle belirtilmiştir:
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kararın kesinleşmesinden sonra vekilin istifası Avukat Tekin Meslektaşların Soruları 9 02-09-2015 10:46
Yeni HMK 'da vekilin istifası ? sailor1981 Meslektaşların Soruları 4 15-02-2012 20:11
Vekilin borcu -zamanaşımı süresi Av.kerami ÖZDEMİR Meslektaşların Soruları 1 03-03-2010 17:41
kira süresi bitmeden tahliye taahüdüne dayalı tahliye sağlanabilir mi asyadan Meslektaşların Soruları 4 08-01-2010 18:45
kira süresi bitmeden tahliye incitanesi Meslektaşların Soruları 1 07-11-2008 13:29


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03835511 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.