|
Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz. |
16-06-2012, 18:10 | #1 |
|
Konut ve Çatılı İşyeri Kiralarında Belirli Süreli Kira Sözleşmelerinde Tahliye
Değerli Hukukçu dostlar,
Bildiğiniz üzere yeni türk borçlar kanunu ile birlikte 818 sayılı Eski Borçlar Kanunu zamanında uygulanan 6570 sayılı kanun uygulamadan kalktı ve bu kanunun içerdiği hükümler Yeni Türk Borçlar Kanununa dahil edildi. Konut ve Çatılı İşyeri kiralarına özgü sona erme sebepleri 1) Bildirim yolu ile 2) Dava (Tahliye) yoluyla dır. Kira sözleşmemiz belirli süreli bir kira sözleşmesi ise bu süre bittiğinde kira sözleşmesini sona erdirebiliriz.Ya da TBK da belirtilen ihtiyaç sebebiyle tahliye,imar sebebiyle tahliye ve ya yeni malikin gereksinimi sebebiyle kiracıyı tahliye yoluna gidebiliriz.Bu hususlar zaten kanunda sarih bir biçimde belirtilmiş.Tahliye yoluyla sözleşmenin sona erdirilmesi hususunda konut ve çatılı işyeri kiralarında da genel kira sözleşmelerindeki bildirim ve fesih sürelerine uyarak sözleşmemizi feshedebiliyoruz.(kiraya veren açısından) Kiracı açısından ise yine TBK da belirtildiği üzere 1) yazılı taahhüt verildi ise 2) 2 haklı ihtar halinde ve 3) TBK 352/3 te belirtilen halde. Kanunda belirtilen haller bunlar.Ve Taahhüt halinde tahliye hususunda Yargıtayımızın içtihatları çerçevesinde kira sözleşmesi yapılırken verilen taahhütler geçersiz sayılıyor.Kiralanan teslim edildikten sonra yapılan taahhütleri geçerli sayıyoruz. Bu genel bilgilerden sonra konuları irdelerken benim kafama takılan uygulamada yapılıyo olabilir bilmiyorum fakat ; Belirli süreli ( 1 yıllık ) konut kirası sözleşmesi yapılsa ve kanunun ve Yartıgayın belirttiği gibi kira sözleşmesinin imzalanmasından sonra "yazılı" ve "açık tarihli"( tam tarih belirtilmeden kiraya veren istediği zaman kiralananı boşaltacağım şeklinde) bir taahhütname verilse ( verilebilir mi? 1. sorum) verilebileceği faraziyesinde bu taahhütnameye dayanarak kiracıyı çıkartabilir miyiz? 2.sorum. Siz değerli hukukçular 3. sınıfı henüz bitirmiş meraklı bir meslektaş adayınıza yardımcı olabilirseniz beni çok mutlu edersiniz ..Saygılarımla.. |
16-06-2012, 22:49 | #2 |
|
Sizin de belirttiğiniz gibi kiracıdan kaynaklanan tahliye sebeplerinden birisi de tahliye taahhütnamesidir. Ancak söz konusu taahhütnamenin sonuç doğurabilmesi, kira sözleşmesinin akdedilmesinden sonra yapılmış olmasına bağlıdır. Bu şartın gerçekleşmesi halinde elbette taahhütname sonuç doğuracak ve bu taahhütnameye dayanarak tahliye talep edilebilecektir; bunda herhangi bir sakınca yoktur.
|
27-12-2012, 11:08 | #3 |
|
Süreli kira sözleşmesinde bildirim yolu ile sona erdirme (konut ve işyeri kiraları için) kanunda sadece kiracıya tanınmış.bu durumda kiraya veren süreli sözleşmede sadece dava yoluyla mı sona erdirebilecek ?
|
27-12-2012, 11:26 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu hak kiralayana tanınmamıştır ve kiralayan ancak kanunda yazılı sebeplerden birinin varlığı halinde kira sözleşmesini sona erdirebilir. Diğer bir deyişle sadece kendi istediği için veya sözleşme süresi bittiği için sözleşmeyi sona erdiremez. Esasında yeni BK'daki bu düzenleme yeni değil. Eski kanundaki (6570) düzenleme de zaten bu şekildeydi. Dolayısıyla sözleşme süresinin bitmesi nedeniyle tahliye konusunda herhangi bir değişilik olmadı. |
04-01-2013, 11:01 | #5 |
|
Sayın mervealcik,
Bahsettiğiniz şekilde, açık tarihli (kiralayanın istediği tarihte tahliye edileceği) tahliye taahhüdü, belli bir tarih içermediğinden kanunen geçersizdir ve kiralayan buna dayanarak tahliye isteyemeyecektir. Böyle bir durum zaten kiracının korunmasına yönelik hukuki düzenlemelerin ruhuna da aykırıdır. Konu ile ilgili yasal düzenleme; TÜRK BORÇLAR KANUNU MADDE 352: Kiracı, kiralananın teslim edilmesinden sonra, kiraya verene karşı, kiralananı BELLİ BİR TARİHTE BOŞALTMAYI yazılı olarak üstlendiği halde boşaltmamışsa kiraya veren, kira sözleşmesini bu tarihten başlayarak bir içinde icraya başvurmak veya dava açmak suretiyle sona erdirebilir. Saygılarımla. |
25-01-2013, 17:24 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Değerlendirmeniz için öncelikle teşekkür ediyorum Av.İsmail Bey. Ancak yorumunuz benim de aklıma küçük bir soru getirdi ve biraz araştırma yaptım. Konuyu inceleyen tüm arkadaşlarımıza faydalı olabileceği kanaatindeyim. Ama başlamadan belirteyim ki ben de bu söylediğinize tam olarak katılmaktayım zira tarih kısmı boş bırakılan bir taahhütnamenin sadece kanunu dolanmak anlamına geleceği açıktır. Lâkin uygulamadaki işleyiş bu şekilde gelişmemektedir. **(YxHD - Yargıtay x. Hukuk Dairesi) (Y6HD 08.03.2010 Tarih, 2009/12238 E. 2010/2452 K.) "...Öte yandan davalı taahhüt altındaki imzayı kabul etmiştir. Bu durumda davalının tahliye taahhüdünü boş olarak verdiği ve üzerinin sonradan doldurulduğu iddiası dinlenemez. Zira, belgeyi imza etmekle boş olan kısmın ne şekilde doldurulacağını peşinen kabul etmiş sayılır. Bu nedenle, dava süresinde açıldığına göre davanın kabulü ile kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken..." Yine aynı yönde yorum getiren bir başka karar; (Y6HD - 01.01.2005 Tarih, 2005/121 E. 2005/2039 K.) "Davalı her ne kadar açığa imza attığını taahhütnamenin sonradan doldurulduğunu ileri sürerek takibe itiraz etmiş ise de imza inkarında bulunmadığına göre itirazı sonuca etkili değildir." (Y6HD - 2008/11 E. 2008/2784 K.) "Taahhütnamedeki tanzim tarihinin boş olarak bırakılıp davacıya verildiğinin kabul edilmesi halinde dahi davalı kiracı bu şekilde davranışının sonucuna katlanmak zorundadır. Tanzim tarihinin sonradan doldurulmuş olmasının sonucuna etkisi bulunmamaktadır." Yargıtay uygulaması örneklerinden de anlaşılabileceği gibi Yargıtay'ın bu konudaki görüşü boş taahhütnameye atılan imzanın sonuçlarına katlanılmak zorunda olduğu yönündedir. Aksi yorumları ve elinde bu yönde uygulama örnekleri olan arkadaşlarımın da katkı yapmasını beklerim. Sonuçta her an karşımıza çıkabilecek nitelikte bir durum söz konusu. Teşekkür eder, iyi çalışmalar dilerim. |
25-01-2013, 19:50 | #7 |
|
Sayın Altesidora,
Yürürlükten kaldırılan 6570 sayılı kanunda, tahliye taahhütnamesinin unsurları açıkça belirlenmemişti. Yargı kararlarıyla bu boşluk doldurulmaya çalışılıyordu. Yeni Borçlar Kanununda ise tahliye taahhütnamesinin geçerlilik koşulları açıkça belirlenmiştir. Yargıtay' ın, yeni kararlarında bu durumu gözeteceği muhakkaktır. Yeni dönemde kararların nasıl gelişeceğini hep birlikte göreceğiz. Şahsi kanaatim ise, yeni kanunun lafzı ve kira hukukunun ruhu nedeniyle, yukarıdaki mesajımda belirttiğim şekildedir. Saygılarımla. |
08-04-2013, 12:26 | #8 |
|
BK 352 ye göre kiracı süresinde belirli süreli sözleşmeyi feshettiğini bildiriyor. Maddedeki boşaltma ibaresini kullanmıyor ve de tahliye etmiyor. bu durumda bir ay içinde tahliye davası açılmak zorunda mıdır yoksa tahliye talepli icra emri de gönderilebilir mi?
|
23-05-2019, 16:20 | #9 |
|
Sevgili meslektaşlarım yeni konu açmak istemedim ve bu konunun altından sorumu sormak istiyorum. Mesleğin başında tecrübesiz bir avukat olarak tecrübelerinizden faydalanmak istiyorum.
Üniversiteye bağlı bir bölgede bir dükkanı kiralayan müvekkilim işlerinin kötü gitmesi ve açmış olduğu kafe tarzı bu iş yerindeki işinden memnun olmaması sebebiyle sözleşmesini feshetmek istiyor. Sözleşme tarihi 01.04.2019 tarihinden 01.11.2023 tarihine kadar. Sözleşmede kiraya veren tarafından haklı fesih sebepleri yazılmış ancak kiracı için haklı fesih sebepleri belirtilmemiştir. Kiracı olarak bu sözleşmeyi feshedebilmek için nasıl bir çıkar yolu önerirsiniz? |
24-05-2019, 10:05 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Belirttiğiniz durum sizden kaynaklanan bir durum olduğu için kiralayanı bağlamaz ve sözleşmenin haklı feshi için de geçerli bir sebep oluşturmaz. BK. 325. madde kiracının haksız feshi halinde yeniden kiraya verilmesine kadar kiradan sorumlu olduğunu düzenliyor ama işyeri olduğunuz için bu madde sizin için henüz geçerli hale gelmedi (bkz. madde sonundaki açıklama). Bu maddenin sizin için yürürlükte olmadığı düşünüldüğünde eski 6570 sayılı yasanın yürürlükte olduğu zamandaki Yargıtay'ın benzer içtihatlarına dayanmanız mümkün. Ama bence en doğrusu kiralayan ile oturup konuşmak. Mecuru tahliye etmek isteyen bir kiracıya aklı başında hiçbir kiralayanın "edemezsin" dememesi gerek. Kiracı kira ödemeyi kestiğinde kiralayan zaten tahliye yoluna gidecek, dolayısıyla iki tarafı da bu yola zorlamak yerine belirli bir "tazminatta" anlaşıp güzellikle yolları ayırmak her iki tarafın da menfaatine olacaktır diye düşünüyorum. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
belirli süreli kira sözleşmesinde sürenin bitmesi nedeniyle tahliye (gayri musakkaf alan) | av.kamil yıldırım | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-02-2012 20:31 |
Uzun süreli kira sözleşmelerinde ''kira dönemi'' tespiti | Av.Emre Gacal | Hukuk Soruları | 1 | 23-10-2011 17:56 |
Vakıf Kiralarında stopaj - net kira/brüt kira ayrımı | subey | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-12-2009 17:26 |
belirli süreli kira kontratında sürenin bitimi ve tahliye | incitanesi | Meslektaşların Soruları | 4 | 05-10-2007 14:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |