Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Hisseli taşınmaz, tecavüz

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-12-2014, 22:44   #1
avukat48

 
Varsayılan Hisseli taşınmaz, tecavüz

Sevgili meslektaşlarım, Üç kişi arasında hisseli olan taşınmaz, üç parçaya ayrılmış ve her bir hissedarın kullanım alanı belirlenmiştir. Hissedarlardan bir tanesi müvekkilin kullanmış olduğu alanın bir kısmını yol olarak kullanmaktadır. Müvekkilde bu yolu kapatmıştır. Akabinde de diğer hissedar tarafından kaymakamlığa müvekkilin yaptığı tecavüzün önlenmesi için müracaatta bulunulmuştur. Herhangi bir tecavüz söz konusu mudur? Tecavüz olmadığı yönünde nasıl bir savunma yapılabilir?
Old 20-12-2014, 00:17   #2
av.gokcen

 
Varsayılan

T.C.

YARGITAY

1. HUKUK DAİRESİ

E. 2007/411

K. 2007/2032

T. 1.3.2007

• PAYDAŞLAR ARASINDA EL ATMANIN ÖNLENMESİ ( Öncelikle Tüm Paydaşları Bağlayan Harici Bir Taksim Sözleşmesi ve Özel Parselasyon Planı Olup Olmadığı veya Fiili Kullanma Biçiminin Oluşup Oluşmadığı Üzerinde Özenle Durulması Gereği )

• FİİLİ TAKSİM ( Öncelikle Tüm Paydaşları Bağlayan Harici Bir Taksim Sözleşmesi ve Özel Parselasyon Planı Olup Olmadığı veya Fiili Kullanma Biçiminin Oluşup Oluşmadığı Üzerinde Özenle Durulması Gereği - Elatmanın Önlenmesi )

• MÜŞTEREK MÜLKİYET HUKUKU ( Çekişmeli Yerin Kimin Kullanımına Terk Edildiği Saptanmalı Harici veya Fiili Taksim Yoksa Uyuşmazlık MK'nın Müşterek Mülkiyet Hükümlerine Göre Çözümlenmesi Gereği )

4721/m.2,683,706

818/m.213

2644/m.26

ÖZET : Paydaşlar arasındaki elatmanın önlenmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel parselasyon planı olup olmadığı veya fiili kullanma bitiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi MK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
DAVA : Taraflar arasında görülen davada;
Davacı, kayden paydaşı bulunduğu 568 parsel sayılı taşınmazı davalıların haksız işgal ettiklerini ileri sürüp elatmanın önlenmesine ve 585.000.000.TL. ecrimisilin tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı Nihat, dava konusu taşınmazda paydaş olduğunu belirtip davanın reddini savunmuş, diğer davalı, dava konusu taşınmazı davalı Nihat'tan kiraladığını belirtip davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, çekişme konusu taşınmazın davacı ve davalı Nihat arasında paylı mülkiyete konu olduğu, davacının anılan taşınmazdaki çekişmeli daireye diğer paydaş davalı Nihat'tan daha önce zilyet olduğu, ecrimisil isteğinin reddi gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Karar, davalı Nihat tarafından süresinde temyiz edilmiş olmakla Tetkik Hakimin raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Dava, paydaşlar arasında elatmanın önlenmesi ve ecrimisil isteğine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriğine, toplanan delillere göre; çekişme konusu taşınmazın paylı mülkiyete konu olduğu, dava dışı kişilerle birlikte davacı ve davalı Nihat'ın taşınmaza paydaş bulundukları, diğer davalı Sedat'ın kayıttan ve mülkiyetten kaynaklanan bir hakkı olmadığı gözetilmek suretiyle davalı Sedat hakkındaki elatmanın önlenmesi isteğinin kabul edilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur.
Ancak;
Gerek davacı Osman, gerekse davalı Nihat, dava dışı kişilerle birlikte taşınmazda paydaş bulunduklarına göre, aralarındaki çekişmenin Türk Medeni Kanununun 688 ve devamı maddelerinde öngörülen düzenlemeler gereğince çözümleneceği kuşkusuzdur.
Bilindiği üzere; paylı mülkiyette taşınmazdan yararlanamayan paydaş, engel olan öteki paydaş veya paydaşlardan payına vaki elatmanın önlenilmesini her zaman isteyebilir. Hatta elbirliği mülkiyetinde dahi paydaşlardan biri öteki paydaşların olurlarını almadan veya miras şirketine temsilci atanmadan tek basma ortak taşınmazdan yararlanmasına engel olan ortaklar aleyhine elatmanın önlenilmesi davası açabilir. Ancak, o paydaşın, payına karşılık çekişmesiz olarak kullandığı bir kısım yer varsa açacağı elatmanın önlenilmesi davasının dinlenme olanağı yoktur. Yerleşmiş Yargıtay İçtihatlarına ve aynı doğrultudaki bilimsel görüşlere göre payından az yer kullandığını ileri süren paydasın sorununu el atman ın önlenilmesi davası ile değil, kesin sonuç getiren taksim veya suyun satış yoluyla giderilmesi davası açmak suretiyle çözümlemesi gerekmektedir.
Öte yandan, yurdumuzda sosyal ekonomik nedenlerle kırsal kesimlerden kentlere aşırı akım, nüfus çoğalması, büyük mesken ve işyeri ihtiyacı nedeniyle hızlı yapılaşma karşısında görevli mercilerin aciz kalmaları veya çeşitli nedenlerle göz yummaları sonucu, izinsiz, ruhsatsız, resmi kayıtlara bağlanmayan büyük yerleşim alanları oluştuğu, bu arada paylı taşınmazların tapuda resmi ifrazları yapılmadan paydaşlar arasında haricen veya fiilen taksim edilip üzerlerine büyük mahalleler hatta beldeler yapıldığı bir gerçektir. Bilindiği üzere MK'nın 706, BK'nın 213, TK'nın 26. maddeleri hilafına tapulu taşınmazlarda harici veya fiili taksim ile payların mülkiyeti ana taşınmazdan ayrılamaz. Ne var ki, [b]taşınmazın kullanma biçimi tüm paydaşlar arasında varılan bir anlaşma ile belirlenmiş yada fiili bir kullanma biçimi oluşmuş, uzun süre paydaşlar bu durumu benimsemişlerse kayıtta paylı, eylemsel olarak ( fiilen ) bağımsız bu oluşumun tapuda yapılacak resmi taksime veya suyun satış suretiyle giderilmesine yahut o yerde bir imar uygulaması yapılmasına kadar korunması, "akte vefa" kuralının yanında MK'nın 2. maddesinde düzenlenen iyi niyet kuralının da bir gereğidir. Aksi halde, pek çok kimse zarar görecek toplum düzeni ve barışı bozulacaktır.
O halde, paydaşlar arasındaki elatmanın önlenilmesi davalarında öncelikle tüm paydaşları bağlayan harici bir taksim sözleşmesi ve özel bir parselasyon planın olup olmadığı veya fiili kullanma biçiminin oluşup oluşmadığı üzerinde özenle durulmalı, varsa çekişmeli yerin kimin kullanımına terk edildiği saptanılmalı, harici veya fiili taksim yoksa uyuşmazlık yukarıda değinildiği gibi, MK'nın müşterek mülkiyet hükümlerine göre çözümlenmelidir.
Somut olaya gelince; mahkemece yapılan araştırma ve incelemenin yukarıda değinilen ilkeler çerçevesinde değerlendirilmesinin hükme yeterli ve elverişli olduğu söylenemez.
Hal böyle olunca değinilen ilkeler doğrultusunda hükme elverişli olacak şekilde ve biçimde mahkemece gerekli araştırma ve incelemenin yapılması soruşturmanın eksiksiz tamamlanması sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken noksan soruşturma ile yetinilerek yazılı olduğu üzere hüküm kurulmuş olması isabetsizdir. Davalı Nihat'ın temyiz itirazları yerindedir.
SONUÇ : Kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü HUMK'un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, alınan peşin harcın temyiz edene geri verilmesine, 01.03.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ortaklığın giderilmesi davasında hisseli taşınmaz Av.Özlem PEKSÜSLÜ Meslektaşların Soruları 14 01-03-2016 16:22
Taşınmaz hisseli satış yasağı omer_gokce38 Meslektaşların Soruları 1 17-06-2014 18:31
1/2 hisseli taşınmaz, ecrimisil av_my Meslektaşların Soruları 7 29-11-2012 10:51
kamulaştırma bedeli ve hisseli taşınmaz KOÇ Meslektaşların Soruları 3 08-04-2010 16:44
gayrımenkul ve hisseli tapu,tecavüz MELEK Meslektaşların Soruları 3 28-05-2008 23:27


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03507805 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.