02-10-2006, 21:16 | #1 |
|
Düzeltme İşareti
Peki dil için inceltme işaretlerini kullanacak mıyız?
Örneğin kağıt derken şapka koyacakmıyız? Türkçe de şapka var mı? |
03-10-2006, 19:27 | #2 |
|
Kullanmakta fayda var tabiki ama özellikle nispet -i-sinin kullanımı artık neredeyse unutuldu. Ama aynı anlama gelebilecek veya yanlış anlaşılabilecek cümlelere mahal vermemek için kullanılması gerektiği inancındayım. elimdeki 2000 yılı T.D.K. Yazım Kılavuzuna göre de kullanılması gerekiyor.
|
07-10-2006, 14:37 | #3 | |||||||||||||||||||
|
(Kaynak www.tdk.gov.tr)
Saygılar... |
19-11-2006, 23:50 | #4 |
|
Aslında bu konuda TDK'nın önerileri dikkate alınmalı.Ancak dilin gelişimini yönlendiren sadece TDK değildir.Dil canlıdır.Değişim ve gelişiminde kimi yapay ancak daha çok doğal etkenler vardır.Örneğin TDK'nın yabancı sözcüklere Türkçe karşılık bulma çabası yapaydır.Ve çoğu zaman işe yaramamaktadır.(Televizyon sözcüğü yerine izlengeç önerilmişti ancak kabul görmedi.)Dilin gelişiminde asıl büyük rol, o dili günlük hayatta kullananlara düşmektedir.Yani halka.Halk derken geniş anlamda bir ülkede yaşayan herkes anlaşılmamalı.Zira toplumun büyük bölümünün dilin gelişiminde neredeyse hiç katkısı yoktur.Zaten çok az sözcük kullanırlar ve yeni bir sözcüğün dağarcıklarına girmesi oldukça uzun zaman alır.Geriye kalanlar ise dilin gelişmesinde kısmen rol oynarlar.Çünkü hayatlarına giren yeni bir nesneyi, olguyu, durumu, teknolojik gelişmeyi bir şekilde isimlendirmek zorundadırlar.İnsanımız bu bağlamda, dili asıl yönlendirmekle yükümlü olan aydınımızdan bile daha yaratıcı olabilmektedir.Aydınımızın Türkçe olmayan karşılığını kullanmayı tercih ettiği birçok sözcüğü, mesela esnafımız ya da pazarcımız Türkçe ve pratik bir karşılığını üretebilmektedir.
Ancak yine de dilin değişip gelişmesinde asıl rol aydınındır.Aydın derken geniş anlamda yazarlar, şairler, düşünürler, televizyoncular, siyasetçiler, hakimler, avukatlar, savcılar, doktorlar, öğretmenler vs. düşünülmelidir.Zira, dili en doğru şekilde kullanıp halkın da kullanımına sunan aydınlardır. Bir dil kuralının şu anki kullanımını görmek için TDK'ya değil sadece, ayrıca gazetelere, dergilere, okullara,duruşma salonlarına, hastanelere, pazarlara vs. bakmak lazım. Başta da söylediğim gibi, TDK'nın önerilerini dikkate almak gerekiyor.Ancak diğer aktörler de rollerini oynarlar hep.Düzeltme işaretinin kullanımı ile ilgili olarak Sn. Sinequanon bir alıntı yapmış evet ve fakat genel kullanımı da göz ardı etmemek gerekiyor.Ve günümüzde genel eğilim, Arapça ve Farsça'dan alınan sözcüklerde eğer bir karışıklık meydana gelmeyecekse, düzeltme işareti kullanılmaması yönündedir.Telaffuzda o nüans hissettirilir ancak yazı diline geçirilmez. Saygılarımla... |
19-11-2006, 23:59 | #5 |
|
Ayrıca, 'k' sesi ince (kitap sözcüğünde olduğu gibi) söylendiği sürece; sözcüğün "kağıt" şeklinde yazılmasında bir sakınca olmadığı kanaatindeyim.Zira buradaki düzeltme işaretinin asıl amacı, 'k' sesinin kalın (karpuz sözcüğünde olduğu gibi) söylenmesini önlemektir.
|
02-02-2007, 00:34 | #6 |
|
Düzeltme İşareti
Merhabalar
Sayın Arkadaşlar TDK Başkanı Şükrü Halûk Akalın, Sabah gazetesinden Betül Kotan ile yaptığı 24.07.2005 tarihli söyleşide, halk arasında "şapka işareti" olarak bilinen düzeltme işaretinin kesinlikle kullanımdan kaldırılmadığını ifade etmiştir. Bu konu hakkında görüş beyanında bulunabilecek en yetkili ağızlardan birinin bu açıklamasından sonra,"şapka işareti" konusunda tartışmaya gerek bukunmadığını düşünüyorum. |
02-02-2007, 12:34 | #7 | |||||||||||||||||||||||
|
İnceltme işareti / Şapka
Aşağıdaki örneklere baktığımda inceltme işaretinin kullanılması gerektiği kanısına varıyorum: Hala : Babanın kız kardeşi; Hâlâ : Süregelen, devam edegelen; Halâ : Tuvalet, ayakyolu, WC; "Halam, hala halada." "Halam, hâlâ halâda." Saygılar... |
14-03-2007, 21:35 | #8 |
|
Şapkayı bize giydirecekler ama, bakalım ne zaman
Sn.aeyesilkaya,
Ayakyoluna biz hela der ve öyle yazarız. Hiçbir durumda da ne babamızın kız kardeşi, ne de süregelmekle karışmaz. Sn.Katılımcılar, Etkisizleştirilmiş TDK ya göre şapka YENİDEN KONMUŞ bir unsurdur. Yanlış bilmiyorsam, ünlüler üzerindeki şapkalar 1940 larda daktiloların yaygınlaştığı dönemde kaldırılmış bir unsurdur. Kaldırılmasının nedeni, daktiloda ilave bir tuşa gerek olması, Türkçe sözcüklerin böyle bir işarete gerek duymamaları ve Arapça, Farsça sözcüklerin giderek ya ortadan kalkmakta, ya da Türkçeleşmekte olmalarıdır. Benim görüşüm; bu işaretlemenin geri konmasındaki amaç Türkçe olmayan sözcüklerin kullanımını teşviktir; bir karşı devrimdir. Çünkü şapka işareti olmaksızın kullanıldıklarında yabancı sözcükler sırıtmakta, yerli sözcükler daha kolay ve güzel oturmaktadır. Ne olursa olsun; bu karşı devrim çabası etkisiz kalmaya mahkumdur. Şu anda okumakta olduğunuz yazıda bile ondan fazla işarete gerek vardı, ama koymadım. Buna karşın okuyabildiniz, anlayabildiniz. Hiçbir güç beni şapka kullanmaya zorlayamaz. Yazdığım herşey de gayet anlaşılır olacaktır; hiç kuşkum yok. Herkese Arapça öğrenmeyi öneririm. O zaman neyin neden yapılmaya çalışıldığını anlamak daha kolay oluyor. Şapkayı da kime giydirmek istedikleri kabak gibi sırıtıyor. Saygılarımla, |
15-03-2007, 13:02 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın Hekimbaşı, Siz kime, niçin kızıyorsunuz anlayamadım. "Şapka" işareti tartışılıyor; kullanılmalı mı, kullanmaya gerek yok mu? Katılımcılar, sadece görüşlerinini açıklıyor. Kimsenin kimseyi düzeltme işaretini kullanmaya zorladığı yok. "Şapka" işaretinden doğan kaygılarınızı, kuşkularınızı daha uygun bir dille açıklayabilirdiniz. Açıklayın da. Saygılar. |
15-03-2007, 14:06 | #10 |
|
Sn.aeyesilkaya,
Kullanmaya gerek olmadığını gayet açıkça söylediğimi sanıyorum (Msg.9 Par.3, son cümle). Neden kızdığım da (Msg.9 Par.2, son cümle) gayet açık: Türkçe' de böyle bir karmaşaya hiç gerek yokken, artniyetli olarak yaratılmasına kızıyorum. 50 yıllık yaşamım boyunca temcit pilavı gibi dönüp dolaşıp devrimleri tartışmaktan, karşı devrimcilerle itişmekten sıkıldım artık. Bir devrimin nedensiz ve bedava yapıldığını düşünmüyorum; gerekçeleriyle, sonuçlarıyla, geleceğiyle sahip çıkılması gerektiğini söylüyorum. Bunun nedenlerini de http://www.turkhukuksitesi.com/showt...9910#post69910 deki 8 nolu mesajda görebilirsiniz. Bunun ifadesinden sizin rahatsız olmanız anlamsız, gereksiz. Rahatsız olması gerekenler burada değiller zaten; Marmaris' te yaşıyorlar. Diğer kısmının da nerede oldukları gazetelerde yazmakta; Eskişehir yolundan Ankara' ya girerken sağdaki büyük, haşmetli binaya bakarsanız, oradalar. Saygılarımla, |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Basın- Yayında Türkçe Kullanımı | Av. Şehper Ferda DEMİREL | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 27 | 13-11-2009 19:25 |
Bye Bye Türkçe | umutdalkilic | Kitap | 4 | 22-08-2008 01:14 |
Etiketler Türkçe Fiyatlar YTL | Av.Ceylan Pala Karadağ | Tüketicinin Korunması Hukuku Çalışma Grubu | 0 | 11-02-2008 13:19 |
Bye Bye Türkçe | alisinkay | Kitap | 2 | 12-09-2006 10:46 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |