Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

5510 sayılı kanuna göre Topluluk sigortasına tabi olan avukatların intibakları.

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 19-03-2011, 22:15   #1
Av.Adem Eyidoğan

 
Varsayılan 5510 sayılı kanuna göre Topluluk sigortasına tabi olan avukatların intibakları.

Değerli Arkadaşlar,

5510 sayılı Kanunla,506 sayılı Sosyal Sigortalar kanunu ve sigorta yönünden tabi olduğumuz 86.m ile düzenlenen topluluk sigortası yürürlükten kaldırılarak avukatların çalışmalarının niteliği gereği 5510 sayılı kanunun 4-1/b maddesine (eski Bağ-kur çalışları) kapsamına dahil edildik.Ancak 01.10.2008 tarihinden önce serbest avukat olarak çalışan ve TOPLULUK SİGORTASINA tabi olan avukatların 5510 sayılı kanun kapsamına göre 4-1/b kapsamına dahil olması kanuna uygun mudur? 01.10.2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayan serbest avukatların 5510 sayılı kanunun 4-1/b kapsamında olması gayet normaldir.Ancak 01.10.2008 tarihinden önce çalışmaya başlayan ve topluluk sigortasına dahil olan avukatların 5510 sayılı kanun yürürlük tarihinden sonra 5510 sayılı kanun geçici 1 ve 6.m.gereğince 4-1/a kapsamında
sigortalılığımızın devam etmesi gerekmekte değil midir?

5510 sayılı yasanın Geçiş Hükümlerini düzenleyen GEÇİCİ 1. MADDESİ çok açık ve net bir şekilde “ 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar bu kanunun 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı kabul edilirler” demektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından resen 4-1/b maddesine göre(eski bağ-kur) kapsamında tescil edilmemiz kanuna uygun mudur?.
Bağlı olduğumuz Baromuz(Sivas Barosu) bu konuda mağduriyetimizin giderilmesi için aşagıda ki dilekçeyi hazırlayıp baronun internet sayfasında yayınlamış ve SGK ferdi olarak müracat etmemiz konusunda tavsiyede bulunmuştur.
Bu konu hakkında Barolar Birliği tarafından ne SGK ve Yasama Meclisi nezdinde nasıl bir çalışma yaptığını bilmiyorum.bu konu hakkında çalışması ve SGK nezdinde müracatta bulunan arkadaşlar var mıdır bilemiyorum.
'Terzi kendi söküğünü dikemezmiş' derler, bişz avukatlar başkasının hak ve hukukunu savunur ve garanti altına aldırırken, kendimizin uğradığı bu haksızlığı bakalım nasıl düzeltebileceğiz.


[b]SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA
ANKARA


5510 sayılı Yasanın 4-1/b maddesi kapsamında ve geriye dönük olarak ……………. SSK sicil numaralı tescil kaydımın 01/10/2008 tarihinden itibaren aktarıldığını öğrenmiş bulunmaktayım.

5510 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren, yani 01/10/2008 tarihinden Kasım 2010 ayına kadar bu yasanın 4-1/a maddesine göre prim ödemelerimi yapmışken geriye dönük tescil kaydı ile ödemelerimin 4-1/b maddesine göre aktarılmasının yasada herhangi bir karşılığının bulunmadığını ve hatta yasa hükümlerine açıkça aykırı olduğu halde kurumunuzun “01/10/2008 tarihinden önce 506 sayılı yasanın 86 maddesine göre Topluluk Sigortası Kapsamında olup, 5510 sayılı yasanın yürürlüğe giriş tarihi olan 01/10/2008 tarihinde vergi mükellefiyeti bulunanların 5510 sayılı yasanın 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılıklarının devam etmesi gerektiği” kararına nasıl ve hangi yasal gerekçe ile vardığı anlaşılabilir değildir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesine göre Topluluk Sigortası iştirakçileri (Avukatlar ve Noterler) isteklerine bağlı olmaksızın kanuni zorunluluk nedeni ile sigortalı olmuşlardır. Bu durumları 506 Yasa ile düzenlenen İsteğe Bağlı Sigortalılık ile karıştırılmamalıdır.

5510 sayılı Yasanın hiçbir maddesinde 506 sayılı Yasaya göre Topluluk Sigortasına tabi iştirakçilerin bu yasanın 4-1/b maddesine göre sigortalı olacakları ve tescillerinin buna göre yapılacağı belirtilmiştir.

Aksine 5510 sayılı yasanın Geçiş Hükümlerini düzenleyen GEÇİCİ 1. MADDESİ çok açık ve net bir şekilde “ 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar bu kanunun 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı kabul edilirler” demektedir. geçici 6 ncı madde ise “506 sayılı Yasanın mülga 86 ncı maddesine göre Topluluk Sigortasına tabi olup 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinde bu sigortaları devam edenlerin durumlarının değerlendirilerek 4 ncü maddeye göre sigorta tescillerinin yapılacağını” belirtmiştir.

Kısacası 5510 sayılı Yasanın Geçici 1 nci maddesi genel bir düzenleme, Geçici 6 maddesi ise özel bir düzenleme yapmak suretiyle Topluluk Sigortasına tabi iştirakçilerin 5510 sayılı yasanın 4-1/a maddesine göre tescillerinin yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Sayın Başkanlığın şahsımı 5510 sayılı yasanın 4-1/b maddesine göre tescil etmesi anılan yasanın hükümlerine açıkça aykırı olduğu gibi, Anayasamızın temel ilkelerinden Eşitlik ilkesine de aykırı bir uygulamayı kısacası bir Anayasa ihlalini de ortaya koymaktadır. Zira 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce Sosyal Güvenlik Kurumları (SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ SANDIĞI) iştirakçilerinin durumları 5510 sayılı Yasa ile aynen korunmuş (hatta Bağ-Kur' a bağlı olan iştirakçilerin durumlarında iyileştirme olmuştur) ve yasadan önce tabi oldukları hükümler bu kişiler hakkında aynen uygulanmaya devam etmiştir ve etmektedir.








Oysa ki; 506 sayılı Yasaya göre daha önce Topluluk Sigortasına tabi olanların 5510 sayılı yasa hükümlerine aykırı olarak 4-1/b maddesi kapsamında tescillerinin yapılması bu sigortalıların tamamının (NOTER ve AVUKATLAR) ve özellikle şahsımın durumunu daha önce tabi olunan hükümlere ve diğer sigortalılara göre ağırlaştırmış ve aleyhe bir durum yaratmıştır. Kaldı ki bu aynı zamanda kazanılmış bir hakkın ihlali sonucunu da doğurmaktadır.

5510 sayılı Yasanın 4-1/b maddesine tescilimin yapılması prim ödeme gün sayımı artırdığı gibi emeklilik yaşımı da uzatmış bulunmaktadır. Ayrıca BAĞ-KUR emekli maaşlarının SSK emekli maaşlarına göre daha az ödenmesi ayrı bir hak kaybı olacaktır.
Sigortalılığımın ve emeklilik şartlarımın 5510 sayılı Yasanın 4 ncü maddesinin 1 fıkrası (a) ve (b) bentlerine göre ayrı ayrı değerlendirilmesi halinde çıkacak aleyhe durum tarafınızdan daha iyi anlaşılacaktır.

Kısacası 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce sigortalı olan kişiler hiçbir hak kaybına uğramazken (Avukat ve Noterler hariç), şahsımın aleyhine sonuçlar doğuracağı kesin olan tescil işleminin (5510 sayılı Yasa 4-1/b maddesine göre) ayrıca Anayasanın Eşitlik İlkesine de açık bir aykırılık olacağı kesindir.

5510 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra ilk kez sigortalı olacak Avukat veya Noterlerin bu yasanın 4-1/b maddesine göre tescillerinin yapılması doğaldır. Ancak bu yasanın yürürlüğünden önce sigortalı olan şahsımın bu kapsama aktarılması açıkça yasaya hükümlerine ve Anayasanın eşitlik kuralına aykırıdır.


SONUÇ VE İSTEM:

5510 sayılı Yasa hükümlerine ve Anayasanın eşitlik kuralına aykırı olarak 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan 4-1/b tescil kaydımın iptal edilmesini, tescil kaydımın 5510 sayılı Yasanın GEÇİCİ 1. MADDESİ ve GEÇİCİ 6. MADDESİ hükümlerine göre 4-1/a maddesine göre devam ettirilmesini arz ederim.

Saygılarımla
Old 21-03-2011, 10:00   #2
Av.Şevval

 
Varsayılan

Sayın Meslektaşım bu konuyu açmakla çok iyi yaptınız.

Ben de daha önce topluluk sigortası ödeyenlerdenim.Şu an söylediğiniz gibi durumu anlayabilmiş değilim.
Old 23-04-2011, 00:03   #3
Av.AAO

 
Varsayılan

Konuya neden ilgi yok, neden bu konu anasayfaya taşınmaz? anlamıyorum, aynı mağduriyet bende de var.
Old 04-02-2016, 23:11   #4
Av.Bilgin Elial

 
Varsayılan

Arkadaşlar gerçekten bu konu bizleri çok ciddi şekilde mağdur etmiş durumda.Ve sanırım yine terziler kendi söküğünü dikemiyor. Hiç bir yerden de bilgi alamıyoruz
Old 04-02-2016, 23:13   #5
Av.Bilgin Elial

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Adem Eyidoğan
Değerli Arkadaşlar,

5510 sayılı Kanunla,506 sayılı Sosyal Sigortalar kanunu ve sigorta yönünden tabi olduğumuz 86.m ile düzenlenen topluluk sigortası yürürlükten kaldırılarak avukatların çalışmalarının niteliği gereği 5510 sayılı kanunun 4-1/b maddesine (eski Bağ-kur çalışları) kapsamına dahil edildik.Ancak 01.10.2008 tarihinden önce serbest avukat olarak çalışan ve TOPLULUK SİGORTASINA tabi olan avukatların 5510 sayılı kanun kapsamına göre 4-1/b kapsamına dahil olması kanuna uygun mudur? 01.10.2008 tarihinden sonra çalışmaya başlayan serbest avukatların 5510 sayılı kanunun 4-1/b kapsamında olması gayet normaldir.Ancak 01.10.2008 tarihinden önce çalışmaya başlayan ve topluluk sigortasına dahil olan avukatların 5510 sayılı kanun yürürlük tarihinden sonra 5510 sayılı kanun geçici 1 ve 6.m.gereğince 4-1/a kapsamında
sigortalılığımızın devam etmesi gerekmekte değil midir?

5510 sayılı yasanın Geçiş Hükümlerini düzenleyen GEÇİCİ 1. MADDESİ çok açık ve net bir şekilde “ 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar bu kanunun 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı kabul edilirler” demektedir.
Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından resen 4-1/b maddesine göre(eski bağ-kur) kapsamında tescil edilmemiz kanuna uygun mudur?.
Bağlı olduğumuz Baromuz(Sivas Barosu) bu konuda mağduriyetimizin giderilmesi için aşagıda ki dilekçeyi hazırlayıp baronun internet sayfasında yayınlamış ve SGK ferdi olarak müracat etmemiz konusunda tavsiyede bulunmuştur.
Bu konu hakkında Barolar Birliği tarafından ne SGK ve Yasama Meclisi nezdinde nasıl bir çalışma yaptığını bilmiyorum.bu konu hakkında çalışması ve SGK nezdinde müracatta bulunan arkadaşlar var mıdır bilemiyorum.
'Terzi kendi söküğünü dikemezmiş' derler, bişz avukatlar başkasının hak ve hukukunu savunur ve garanti altına aldırırken, kendimizin uğradığı bu haksızlığı bakalım nasıl düzeltebileceğiz.


[b]SOSYAL GÜVENLİK KURUMU BAŞKANLIĞINA
ANKARA


5510 sayılı Yasanın 4-1/b maddesi kapsamında ve geriye dönük olarak ……………. SSK sicil numaralı tescil kaydımın 01/10/2008 tarihinden itibaren aktarıldığını öğrenmiş bulunmaktayım.

5510 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden itibaren, yani 01/10/2008 tarihinden Kasım 2010 ayına kadar bu yasanın 4-1/a maddesine göre prim ödemelerimi yapmışken geriye dönük tescil kaydı ile ödemelerimin 4-1/b maddesine göre aktarılmasının yasada herhangi bir karşılığının bulunmadığını ve hatta yasa hükümlerine açıkça aykırı olduğu halde kurumunuzun “01/10/2008 tarihinden önce 506 sayılı yasanın 86 maddesine göre Topluluk Sigortası Kapsamında olup, 5510 sayılı yasanın yürürlüğe giriş tarihi olan 01/10/2008 tarihinde vergi mükellefiyeti bulunanların 5510 sayılı yasanın 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılıklarının devam etmesi gerektiği” kararına nasıl ve hangi yasal gerekçe ile vardığı anlaşılabilir değildir.

506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 86 ncı maddesine göre Topluluk Sigortası iştirakçileri (Avukatlar ve Noterler) isteklerine bağlı olmaksızın kanuni zorunluluk nedeni ile sigortalı olmuşlardır. Bu durumları 506 Yasa ile düzenlenen İsteğe Bağlı Sigortalılık ile karıştırılmamalıdır.

5510 sayılı Yasanın hiçbir maddesinde 506 sayılı Yasaya göre Topluluk Sigortasına tabi iştirakçilerin bu yasanın 4-1/b maddesine göre sigortalı olacakları ve tescillerinin buna göre yapılacağı belirtilmiştir.

Aksine 5510 sayılı yasanın Geçiş Hükümlerini düzenleyen GEÇİCİ 1. MADDESİ çok açık ve net bir şekilde “ 5510 sayılı yasanın yürürlüğünden önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar bu kanunun 4 ncü maddesinin 1 nci fıkrasının (a) bendine göre sigortalı kabul edilirler” demektedir. geçici 6 ncı madde ise “506 sayılı Yasanın mülga 86 ncı maddesine göre Topluluk Sigortasına tabi olup 5510 sayılı Yasanın yürürlük tarihinde bu sigortaları devam edenlerin durumlarının değerlendirilerek 4 ncü maddeye göre sigorta tescillerinin yapılacağını” belirtmiştir.

Kısacası 5510 sayılı Yasanın Geçici 1 nci maddesi genel bir düzenleme, Geçici 6 maddesi ise özel bir düzenleme yapmak suretiyle Topluluk Sigortasına tabi iştirakçilerin 5510 sayılı yasanın 4-1/a maddesine göre tescillerinin yapılmasını zorunlu kılmaktadır.
Sayın Başkanlığın şahsımı 5510 sayılı yasanın 4-1/b maddesine göre tescil etmesi anılan yasanın hükümlerine açıkça aykırı olduğu gibi, Anayasamızın temel ilkelerinden Eşitlik ilkesine de aykırı bir uygulamayı kısacası bir Anayasa ihlalini de ortaya koymaktadır. Zira 5510 sayılı Yasanın yürürlüğe girmesinden önce Sosyal Güvenlik Kurumları (SSK, BAĞ-KUR, EMEKLİ SANDIĞI) iştirakçilerinin durumları 5510 sayılı Yasa ile aynen korunmuş (hatta Bağ-Kur' a bağlı olan iştirakçilerin durumlarında iyileştirme olmuştur) ve yasadan önce tabi oldukları hükümler bu kişiler hakkında aynen uygulanmaya devam etmiştir ve etmektedir.








Oysa ki; 506 sayılı Yasaya göre daha önce Topluluk Sigortasına tabi olanların 5510 sayılı yasa hükümlerine aykırı olarak 4-1/b maddesi kapsamında tescillerinin yapılması bu sigortalıların tamamının (NOTER ve AVUKATLAR) ve özellikle şahsımın durumunu daha önce tabi olunan hükümlere ve diğer sigortalılara göre ağırlaştırmış ve aleyhe bir durum yaratmıştır. Kaldı ki bu aynı zamanda kazanılmış bir hakkın ihlali sonucunu da doğurmaktadır.

5510 sayılı Yasanın 4-1/b maddesine tescilimin yapılması prim ödeme gün sayımı artırdığı gibi emeklilik yaşımı da uzatmış bulunmaktadır. Ayrıca BAĞ-KUR emekli maaşlarının SSK emekli maaşlarına göre daha az ödenmesi ayrı bir hak kaybı olacaktır.
Sigortalılığımın ve emeklilik şartlarımın 5510 sayılı Yasanın 4 ncü maddesinin 1 fıkrası (a) ve (b) bentlerine göre ayrı ayrı değerlendirilmesi halinde çıkacak aleyhe durum tarafınızdan daha iyi anlaşılacaktır.

Kısacası 5510 sayılı Yasa yürürlüğe girmeden önce sigortalı olan kişiler hiçbir hak kaybına uğramazken (Avukat ve Noterler hariç), şahsımın aleyhine sonuçlar doğuracağı kesin olan tescil işleminin (5510 sayılı Yasa 4-1/b maddesine göre) ayrıca Anayasanın Eşitlik İlkesine de açık bir aykırılık olacağı kesindir.

5510 sayılı Yasanın yürürlüğünden sonra ilk kez sigortalı olacak Avukat veya Noterlerin bu yasanın 4-1/b maddesine göre tescillerinin yapılması doğaldır. Ancak bu yasanın yürürlüğünden önce sigortalı olan şahsımın bu kapsama aktarılması açıkça yasaya hükümlerine ve Anayasanın eşitlik kuralına aykırıdır.


SONUÇ VE İSTEM:

5510 sayılı Yasa hükümlerine ve Anayasanın eşitlik kuralına aykırı olarak 01/10/2008 tarihinden geçerli olmak üzere yapılan 4-1/b tescil kaydımın iptal edilmesini, tescil kaydımın 5510 sayılı Yasanın GEÇİCİ 1. MADDESİ ve GEÇİCİ 6. MADDESİ hükümlerine göre 4-1/a maddesine göre devam ettirilmesini arz ederim.

Saygılarımla



meslektaşım , konu hakkında bilginiz olan bir gelişme var mı?
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
3194 sayılı kanuna göre ruhsata tabi yapılar 07brs Meslektaşların Soruları 0 08-12-2010 22:11
506 ve 5510 Sayılı Kanuna İstinaden Kurumun Trafik Kazası Sonucu Rücu Hakkı rıza İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu 0 11-05-2009 10:30
Avukatın Topluluk Sigortasına tabi olması Bağ-Kur'dan dul maaşı almasına engel midir? advokat34 Meslektaşların Soruları 2 04-02-2009 23:24
Avukatlar Neden Topluluk Sigortasına Tabi Kılınmış? aristo Meslektaşların Soruları 0 01-05-2002 21:30
4422 Sayılı Kanuna Muhalefetten Tutuklanan Bir Memurun Devlet Memurları Kanuna Göre V Bülent Hukuk Soruları Arşivi 1 21-02-2002 22:08


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08465004 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.