|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
21-07-2010, 07:53 | #1 |
|
Hayat Sigortasından Çıkınca Ödediğim Bedelden Daha Azını mı Geri Alırım?
Sayın meslektaşlarım,
Bir hayat sigortası yaptırmış olan A, 10 yıl boyunca her ay 100$ ödemiş (10 yılda 12000$ ödemiş olacak) fakat 10 yılın sonunda bir sebepten sigortaya devam etmek istemiyor. Çıkmak istediğini bildirdiğinde ona teklif edilen miktar 9000$. Yani şimdiye kadar ödediklerinden de az. En azından kendi yatırdığı 12000'in tamamını alamaz mıydı? Şahıs 57 yaşındaydı sigortaya başlarken, yani şimdi 67. Acentenin gerekçesi risk oranının yükseldiği ve kesintiler yaptıkları. Fakat evrakları incelediğimizde 57 ile 67'deki risk oranı aynı hesaplanmış. 9000 az değil mi tüm ödemelerimizin yanında? Yada normal mi bu kadar fark çıkması? Bu durumda neyi öne sürerek ne talep edebiliriz şirketten? (Yanıtlayan herkese çok teşekkür ederim.) |
21-07-2010, 15:11 | #2 |
|
Kesintinin nedenini sordunuz mu?
Sözleşmeyi inceleme imkanınız var mı? Sigorta şirketi bu parayı 10 yıldır elinde nakit olarak mı tutuyor? Belirli fonlarda değerlendirmek ve kar etmek, sonra da bunun bir kısmını sigortalıya ya da ilgilisine ödemek üzere anlaşmadı mı? Hayat Sigortası sisteminden çıkış şartlarını da araştırmanız faydanıza olacaktır. Vergi kesintisi olacak diyorlarsa vergi mevzuatına bakmanız gerekir. Ben kardan kesinti yapılabileceğini ana paradan kesinti yapılamayacağını düşünüyorum. |
22-07-2010, 12:14 | #3 |
|
İdarenin kesintiyi neden yaptığını kendince açıklamasıdır.
////////////// Gelir Vergisi Sirküleri/3 Tarih 13/08/2003 Sayı GVK-3/2003-3/Bireysel Emeklilik Sistemi-1 T.C. MALİYE BAKANLIĞI Gelirler Genel Müdürlüğü Gelir Vergisi Sirküleri/3 Konusu:Bireysel emeklilik sistemi ve diğer şahıs sigortalarına ödenen katkı payı ve primlerin matrahın tespitinde indirimi ve elde edilen gelirlerin vergilendirilmesi İlgili olduğu maddeler: Gelir Vergisi Kanunu Madde 22, 40, 63, 75, 86, 89, 94 4697 Sayılı Kanun Geçici Madde 1 İlgili olduğu kazanç türleri: Ticari Kazanç, Ücret, Menkul Sermaye İradı ve Yıllık Beyanname Verilmesini Gerektiren Gelirler 1- Giriş Ülkemizde bireysel emeklilik sisteminin oluşturulmasına yönelik yasal düzenlemeden sonra, bireylerin sisteme katılmaları dolayısıyla ödeyecekleri katkı paylarının vergi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapılması, katkı paylarının değerlendirileceği emeklilik fonlarının kazançlarının vergilenmesi ve nihayet bireylerin sistemden elde ettikleri gelirlerin vergilendirilmesine yönelik olarak, 28/06/2001 tarih ve 4697 sayılı Kanunla, Gelir ve Kurumlar Vergisi Kanunlarında değişiklikler yapılmıştır. Bu değişiklikler bireysel emeklilik sisteminin yanı sıra şahıs sigortalarını da kapsamaktadır. Bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortalarına ilişkin katkı payı ve primlerin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılması ve elde edilen gelirlerin vergilendirilmesine yönelik olarak Bakanlığımıza iletilmiş sorulara ilişkin açıklamalar bu sirkülerin konusunu oluşturmaktadır. 2- Elde Edilen Gelirlerin Vergilendirilmesi 2.1- Gelirin Niteliği Katılımcılardan toplanan katkı payı veya primlerin nemalandırılarak hak sahibine geri ödenmesi esasına dayalı bireysel emeklilik sistemi ve benzeri nitelikteki birikimli şahıs sigortaları kapsamında elde edilen gelirler, Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesinde menkul sermaye iradı olarak tanımlanmıştır. Katılımcıların sistemde kalma süreleri ve ayrılma biçimleri elde edilen gelirin niteliğini değiştirmemektedir. 2.2- Birikimsiz Sigorta Poliçeleri Dolayısıyla Elde Edilen Gelirler Belirli risklere karşı yapılan ve riskin gerçekleşmesi halinde hak sahibine belirli bir ödeme yapılmasını öngören birikimsiz sigorta poliçeleri kapsamında yapılan ödemeler gelir vergisinin konusuna girmemektedir. Dolayısıyla, bu nitelikteki gelirlerin Gelir Vergisi Kanununun 75 inci maddesi kapsamında menkul sermaye iradı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir. 2.3- Karma Poliçeler Dolayısıyla Elde Edilen Gelirler Ölüm, maluliyet ve benzer risklere karşı yapılan riziko teminatları ile birikimli teminatların aynı poliçede gösterilmesi durumunda, söz konusu poliçenin birikimli teminata isabet eden kısmı ile ilgili olarak yapılacak ödemeler menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir. Birikimler dışında, sadece riskin gerçekleşmesi halinde yapılan ödemeler ise gelir vergisinin konusuna girmemektedir. Ölüm, maluliyet ve benzer risklerin gerçekleşmesi halinde risk teminatına ilaveten sigortalıya risk anındaki birikimlerinin değerinin ödenmesi veya birikim veya risk teminatından yüksek olanın ödenmesi esasına dayalı poliçelerde ödeme riskin gerçekleşmesine bağlı olarak yapılsa dahi, birikimli teminata isabet eden tutar menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir. Örneğin; birikim veya risk teminatından yüksek olanın ödenmesi esasına dayalı bir poliçe kapsamında, riskin gerçekleştiği anda risk teminatının birikimden daha yüksek olması halinde, ödenecek tutarın birikime isabet eden kısmı menkul sermaye iradı olarak gelir vergisine tabi olacaktır. Risk teminatı ile birikim arasındaki tutar ise gelir vergisine tabi olmayacaktır. Ancak riskin gerçekleştiği anda birikim tutarının daha yüksek olması halinde ödenecek tutarın tamamı menkul sermaye iradı olarak değerlendirilecektir. 2.4- Elde Edilen Gelirlerde İstisna Uygulaması Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinde yapılan düzenleme ile elde edilen gelirlerin bir kısmı gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bu düzenlemeyle; -Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlara yapılan ödemelerin % 25'i , -Türkiye'de kain ve merkezi Türkiye'de bulunan diğer sigorta şirketlerinden on yıl süreyle prim ödeyenlere yapılan ödemelerin % 10'u, gelir vergisinden istisna edilmiştir. Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortalarından vefat, maluliyet ve tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelere de yukarıda belirtilen istisna uygulanacaktır. Ayrıca tek primli yıllık gelir sigortalarına ilişkin ödemelerin tamamı gelir vergisinden istisna edilmiştir. 2.5- Gelir Vergisi Tevkifat Uygulaması Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesinin birinci fıkrasının 15 numaralı bent hükmü uyarınca, emeklilik ve sigorta şirketleri; bireysel emeklilik sözleşmeleri ve birikimli şahıs sigortaları dolayısıyla yaptıkları ödemelerden, istisna edilen tutarlar hariç, gelir vergisi tevkifatı yapmak durumundadır. Bakanlar Kurulu 24/12/2002 tarih ve 2002/5000 sayılı Kararı(*) ile uygulanacak tevkifat oranlarını aşağıdaki şekilde belirlemiştir. Bireysel emeklilik ile diğer sigorta şirketlerince; - On yıl süreyle prim, aidat veya katkı payı ödemeden ayrılanlara yapılan ödemelerden % 15, - On yıl süreyle katkı payı ödemiş olmakla birlikte bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazanmadan ayrılanlar ile diğer şahıs sigortalarından on yıl süreyle prim veya aidat ödeyenlere ve vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden % 10, - Bireysel emeklilik sisteminden emeklilik hakkı kazananlar ile bu sistemden vefat, maluliyet veya tasfiye gibi zorunlu nedenlerle ayrılanlara yapılan ödemelerden %5, oranında gelir vergisi tevkifatı yapılacaktır. Daha öncede belirtildiği üzere, Gelir Vergisi Kanununun 22 nci maddesinin 1 numaralı fıkrası uyarınca gelir vergisinden istisna edilen tutarlar üzerinden tevkifat yapılmayacaktır. Birikimli şahıs sigortaları kapsamında yapılacak tevkifat 07/10/2001 tarihinden itibaren düzenlenen poliçelere ilişkin olarak yapılacak ödemeler açısından geçerlidir. 2.6- Elde Edilen Gelirin Yıllık Beyanname ile Beyanı Gelir Vergisi Kanununun 86 ncı maddesinin birinci fıkrasının 1 numaralı bendinin (a) alt bendinde yer alan hükme göre, bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortalarından elde edilen ve menkul sermaye iradı olarak tanımlanmış gelirler tutarı ne olursa olsun yıllık beyanname ile beyan edilmeyecektir. Dolayısıyla, Gelir Vergisi Kanununun 94 üncü maddesi kapsamında yapılan tevkifat nihai vergileme olmaktadır. 2.7- 07/10/2001 Tarihinden Önce Akdedilen Poliçeler ile İlgili Ödemeler Birikimli şahıs sigortaları açısından önceki bölümlerde yapılan açıklamalar 07/10/2001 tarihinden önce akdedilmiş şahıs sigorta poliçeleri dolayısıyla yapılan ödemeler bakımından geçerli değildir. Kazanılmış haklarda herhangi bir kayba neden olmamak bakımından, 4697 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinde, bu poliçeler kapsamında yapılan ödemelerle ilgili olarak, Gelir Vergisi Kanununun 4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki 23, 25, 75 ve 94 üncü madde hükümleri uygulanacaktır. 3- Ödenen Katkı Payı ve Primlerin Vergi Matrahının Tespitinde İndirim Konusu Yapılması 3.1- Ödenen Katkı Payları ve Sigorta Primlerinin Ücret Matrahının Tespitinde İndirimi Vergiye tabi ücret matrahının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payının elde edilen ücretin %10'una kadar olan kısmı indirim konusu yapılabilecektir. Bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise elde edilen ücretin %5'ine kadar olan kısmı ücret matrahının tespitinde indirilebilecektir. Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar ücretin %10'u ile sınırlı olacaktır. Bu durumda şahıs sigorta primleri için %5'lik sınır ayrıca aranacaktır. Örnek: Bir ücretlinin Kasım 2003 döneminde ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim ödemelerine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Aylık Brüt Ücret 1.000.000.000 TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 40.000.000.TL Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 80.000.000.TL Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış Toplam Tutar 540.000.000.TL Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000.TL Brüt Ücretin %10'u 100.000.000.TL Brüt Ücretin %5'i 50.000.000.TL Bu bilgilere göre, ücretlinin, şahıs sigorta primi ile ilgili olarak matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilecek tutar ücretinin %5'i olan 50 milyon lira ile sınırlıdır. Dolayısıyla 80 milyonluk prim ödemesinin 50 milyonluk kısmı indirim konusu yapılabilecektir. Bu durumda şahıs sigorta primi olarak indirim konusu yapılacak tutarın yanı sıra bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payının tamamı olan 40 milyon lira da matrahın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Böylece indirilebilecek toplam tutar 90 milyon lira olacaktır. İndirim konusu yapılacak katkı payı veya prim tutarının tespitinde esas alınacak ücret işveren tarafından çalışana hizmeti karşılığında ödenen aylık (maaş), prim, ikramiye, sosyal yardımlar ve zamlar gibi sürekli nitelikteki ödemelerin brüt tutarlarının toplamı olacaktır. Gider karşılığı olarak ödenen tutarlar (yapılan gerçek bir giderin karşılığı olsun olmasın) dikkate alınmayacaktır. Bir takvim yılı içerisinde bireysel emeklilik ve diğer şahıs sigorta primleri ile ilgili olarak yapılabilecek indirim tutarı asgari ücretin yıllık tutarını aşmayacaktır. Bu sınırlama yıllık bazda dikkate alınacak olup, yıl içinde asgari ücret tutarında meydana gelebilecek değişiklikler, indirim yapılacak tutarların hesabında dikkate alınacaktır. Ücretlinin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri için ücretli tarafından ödenen primler ile bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları da yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir. Bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları ile şahıs sigorta primlerinin vergi matrahının tespitinde indirim konusu yapılabilmesi için; bireysel emeklilik şirketlerinin 4632 sayılı Bireysel Emeklilik Tasarruf ve Yatırım Sistemi Kanununun 8 inci maddesinde yer alan hüküm uyarınca emeklilik branşında ruhsat almış şirketlerden olması, şahıs sigorta şirketlerinin ise Türkiye'de yerleşik ve merkezinin Türkiye'de olması gerekmektedir. Küçük çocuk tabirinden, 18 yaşını doldurmamış ve mükellef tarafından bakmakla yükümlü olunan (nafaka suretiyle bakılanlar dahil) kişilerin anlaşılması gerekmektedir. Örnek: Kasım 2003 döneminde bireysel emeklilik sistemine katılan bir ücretlinin ücret matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim tutarlarının belirlenmesine ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Aylık Brüt Ücret 5.000.000.000 TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 300.000.000.TL Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 100.000.000.TL Eş Adına Şahıs Sigorta Primi Ödemesi 200.000.000.TL Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış Toplam Tutar 2.500.000.000.TL Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000.TL Brüt Ücretin %10'u 500.000.000.TL Brüt Ücretin %5'i 250.000.000.TL Eşin ücret geliri veya yıllık beyanname ile beyanı gereken başkaca bir geliri bulunmamaktadır. Bu bilgilere göre, brüt ücreti 5 milyar lira olan ücretli, bireysel emeklilik sistemi ve şahıs sigortaları için ödediği toplam 600 milyon liranın 500 milyon liralık kısmını (brüt ücretinin %10'u) gelir vergisi matrahının hesaplanmasında indirim konusu yapabilecektir. Ücretlinin Kasım ayına kadar indirim konusu yaptığı tutar ile Kasım ayında indirim konusu yapabileceği tutarın toplamı asgari ücretin yıllık tutarından düşük olduğu için, asgari ücret tutarı ile ilgili sınırlamanın Kasım ayında yapılabilecek indirim tutarına bir etkisi olmayacaktır. 3.2- Ödenen Katkı Payları ve Sigorta Primlerinin Yıllık Beyanname ile Beyan Edilecek Gelirlerde İndirimi Yıllık beyanname veren mükellefler, vergi matrahlarının tespitinde bireysel emeklilik sistemine ödedikleri katkı payının beyan edilen gelirin %10'una kadar olan kısmını gelir vergisi matrahlarının tespitinde indirim konusu yapabileceklerdir. Bireysel emeklilik dışında kalan şahıs sigortaları için ödenen primlerin ise beyan edilen gelirin %5'ine kadar olan kısmı matrahın tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Beyan edilen gelir olarak, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutar esas alınacaktır. Bireysel emeklilik sistemi ile diğer şahıs sigortaları için ödenen primlerin birlikte olması halinde matrahtan indirim konusu yapılabilecek tutar beyan edilen gelirin %10'u ile sınırlı olacaktır. Bu durumda şahıs sigorta primleri için %5 oranındaki sınır ayrıca aranacaktır. Örnek: Yıllık beyanname verecek olan bir mükellefin 2003 yılı matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim tutarlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Beyan Edilen Gelir 30.000.000.000 TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 0 TL Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 2.400.000.000.TL Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000.TL Beyan Edilen Gelirin %10'u 3.000.000.000.TL Beyan Edilen Gelirin %5'i 1.500.000.000.TL Mükellef tarafından 2003 takvim yılında sigorta şirketine ödenen 2,4 milyar liralık prim tutarı, asgari ücretin yıllık tutarını aşmamakla birlikte, yıllık gelir vergisi beyannamesinde yer alan indirimler ve geçmiş yıl zararları toplamından önceki tutarın %5'ini aştığından gelir vergisi matrahından indirebilecek tutar 1,5 milyar lira olacaktır. Bu örnekte mükellef tarafından ödenen 2,4 milyar lira bireysel emeklilik sistemine ilişkin katkı payı olsaydı, bu tutarın tamamı, elde edilen gelirin % 10'unu ve asgari ücretin yıllık tutarını aşmadığından, matrahın tespitinde indirim konusu yapılabilecekti. Mükellefin eşine ve küçük çocuklarına ait hayat, ölüm, kaza, hastalık, sakatlık, işsizlik, analık, doğum ve tahsil gibi şahıs sigorta poliçeleri ve bunlar adına bireysel emeklilik sistemine ödenen prim ve katkı payları da yukarıda belirtilen sınırlamalar çerçevesinde indirim konusu yapılabilecektir. Örnek: 2003 yılında ticari faaliyeti 40 milyar lira kar ve serbest meslek faaliyeti 10 milyar lira zararla sonuçlanan bir mükellefin 2003 yılı matrahının tespitinde indirim konusu yapabileceği katkı payı ve prim tutarlarına ilişkin bilgiler aşağıdaki gibidir. Beyan Edilen Gelir 30.000.000.000 TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi 2.500.000.000.TL Şahıs Sigorta Primleri Ödemesi 400.000.000.TL Küçük Çocuklar Adına Şahıs Sigorta Primi Ödemesi 1.000.000.000.TL Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000.TL Beyan Edilen Gelirin %10'u 3.000.000.000.TL Beyan Edilen Gelirin %5'i 1.500.000.000.TL Gerek bireysel emeklilik sistemi gerekse şahıs sigorta primleri için ödenen tutarlar ayrı ayrı değerlendirildiğinde beyan edilen gelirin % 10'u ve/veya % 5'i olarak belirlenmiş sınırların altında kalmakla birlikte, toplam indirim tutarı beyan edilen gelirin %10'u olan 3 milyar lira olacaktır. Bu örnekte, beyan edilen gelir 40 milyar lira olsaydı asgari ücretin yıllık tutarına ilişkin sınırlama nedeniyle indirim konusu yapılabilecek tutar 3.672.000.000.TL olacaktı. Mükelleflerce ödenen prim ve katkı paylarının yıllık beyanname ile beyan edilen gelirden indirebilmesi için, bu prim ve katkı paylarının ücretin safi tutarının tespitinde ayrıca indirilmemiş olması gerekmektedir. Mükellefin eşi ve çocuklarının ayrı beyanname vermeleri halinde, eş ve çocuklar adına ödenen prim ve katkı payları öncelikle kendi gelirlerinden indirilecektir. 3.3- 07/10/2001 Tarihinden Önce Akdedilen Poliçeler ile İlgili Primler Kazanılmış haklarda herhangi bir kayba neden olmamak bakımından, 4697 sayılı Kanunun Geçici 1 inci maddesinde, 07/10/2001 tarihinden önce akdedilmiş şahıs sigorta poliçeleri kapsamında ödenen primlerin vergi matrahının tespitinde indirimi ile ilgili olarak, Gelir Vergisi Kanununun 4697 sayılı Kanunla değişmeden önceki 63 ve 89 uncu madde hükümlerinin uygulanacağı belirtilmiştir. Dolayısıyla, söz konusu poliçelerle ilgili olarak ödenen primler açısından 147 ve 216 numaralı Gelir Vergisi Genel Tebliğlerinde yapılan açıklamalar geçerli olacaktır. 07/10/2001 tarihinden önce akdedilmiş sigorta poliçeleri için Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü maddesinde 4697 sayılı Kanunla değişiklik yapılmadan önceki hükümleri, 07/10/2001 tarihinden itibaren akdedilmiş sigorta poliçeleri için ise 4697 sayılı Kanunla değişik yeni hükümlerin uygulanması gerekmektedir. Aynı dönemde hem eski hem yeni akdedilmiş sigorta poliçeleri için ödenen primlerin ise birbiri ile ilişkilendirilmeksizin ayrı ayrı hükümlere göre değerlendirilmesi gerekmektedir. Örneğin, bir kişinin 07/10/2001 tarihinden önce ve bu tarihten sonra düzenlenmiş şahıs sigorta poliçeleri için prim ödemesi halinde indirim konusu yapılacak prim tutarının belirlenmesinde öncelikle 07/10/2001 tarihinden önce düzenlenmiş olan şahıs sigorta poliçesi için ödenen primin dikkate alınması gerekmektedir. İndirilen bu tutarın o aydaki brüt ücretin % 5'inin altında kalması durumunda ise, % 5'e ulaşıncaya kadar 07/10/2001 tarihinden sonra düzenlenmiş olan şahıs sigorta poliçesi için ödenen primler indirim konusu yapılabilecektir. 4- İşverenler Tarafından Ücretliler Adına Ödenen Katkı Paylarının Ticari Kazancın Tespitinde İndirimi Gelir Vergisi Kanununun 40 ıncı maddesinin 9 numaralı bendinde yer alan hüküm işverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı paylarının, ücretlerle ilişkilendirilmeksizin, ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilmesine imkan tanımaktadır. Bu kapsamda indirim konusu yapılabilecek tutar, ücretlinin elde ettiği ücretin %10'unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını aşamayacaktır. Gerek işverenler gerekse ücretliler tarafından ödenen ve vergi matrahının tespitinde dikkate alınan katkı paylarının toplamı, ücretlinin elde ettiği ücretin %10'unu ve yıllık bazda asgari ücretin yıllık tutarını (Gelir Vergisi Kanununun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendinde belirlenen oran ve haddi) aşamayacaktır. Hem işveren hem de ücretli tarafından katkı payı ödenmesi ve toplam tutarın yukarıda belirtilen sınırı aşması halinde, indirimin öncelikli olarak ücret matrahının tespitinde mi yoksa ticari kazancın tespitinde mi yapılacağı konusu taraflarca serbestçe belirlenebilecektir. Örnek: Ücretlinin Kasım 2003 döneminde bireysel emeklilik sistemine ödediği katkı payı tutarı 300 milyon liradır. Bu tutarın yarısı işveren tarafından emeklilik şirketine ödenmektedir. Aylık Brüt Ücret 2.000.000.000 TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (ücretli) 150.000.000.TL Bireysel Emeklilik Sistemi Katkı Payı Ödemesi (işveren) 150.000.000.TL Önceki Dönemlerde (Ocak-Ekim/2003) İndirim Konusu Yapılmış Toplam Tutar 600.000.000.TL Asgari Ücretin Yıllık Tutarı 3.672.000.000.TL Brüt Ücretin %10'u 200.000.000.TL Brüt Ücretin %5'i 100.000.000.TL Ödenen katkı payı toplam tutarı 300 milyon lira olmasına rağmen brüt ücretin %10'unun 200 milyon lira olması nedeniyle, hem işçi hem de işveren tarafından toplam indirilecek katkı payı tutarı 200 milyon lira olacaktır. İndirimde ücret matrahının tespitine öncelik verilmesi durumunda, ücretli tarafından ödenen katkı payı 150 milyon lira Gelir Vergisi Kanununun 63/3 üncü maddesi uyarınca, ücretin safi tutarının tespitinde indirim konusu yapılacaktır. Aynı dönemde işveren tarafından ödenen tutarın sadece 50 milyon liralık kısmı ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirilecektir. İşveren tarafından ödenen ancak Gelir Vergisi Kanununun 40/9 uncu maddesi uyarınca indirilemeyen 100 milyon lira ise ücret olarak vergilendirilmek suretiyle ticari kazancın tespitinde dikkate alınacaktır. (*) 30/12/2002 tarih ve 24979 sayılı Resmi Gazete'de yayımlanmıştır. Osman ARIOĞLU Gelirler Genel Müdürü |
29-07-2010, 22:28 | #4 |
|
Söz konusu sirküler, İdarenin kesintiyi neden yaptığını kendince açıklamasıdır şeklinde özellikle yazmıştım.
Yani olay tabii ki dava konusu yapılabilir. Yapılmıştır da. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Otomobil Çalıntı Çıkınca Noter Tazminata Mahkum Oldu | Seyda | Hukuk Haberleri | 12 | 06-04-2012 12:22 |
İşe iade kararı çıkınca hükmedilen tazminat nereye yatırılır? | hukukçuyum | Meslektaşların Soruları | 7 | 16-09-2009 11:01 |
trafik sigortasından anlayan arkadaşlara | av.eylemsalık | Meslektaşların Soruları | 1 | 01-10-2007 18:22 |
ferdi kredi hayat sigortası geri ödeme | eguler66 | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 17-04-2006 10:51 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |