ilamın icrasına yönelik protokole uyulmaması,alacaklının ilamı icraya koyması

Selam.İlam sonucunun icrası konusunda alacaklı-borçlu anlaşma yapmış,bu anlaşmada alacağı tahsil için vadeler ve miktarlar belirlenmiş,ayrıca toplam alacak için bono düzenlendiği de anlaşmaya yazılmış,ancak bono tanzim edilmemiş,sadece anlaşmada yazılı kalmış.Borçlu vadelere uymamış,ikinci ek bir anlaşma yapılmış,bu anlaşma ile alacak ve faizi sabitlenmiş,belirtilen vadede ödenmediği takdirde yine olmayan bononun devreye gireceği kararlaştırılmış.Borçlu ikinci anlaşmaya da uymamış,bu arada yapılan ödemelere ilişikin alacaklının imzasını taşıyan bir belge almış,alacaklı ödemeleri inkar etmiyor ama ilk mahkeme ilamının icraya konulmasını talep etmiş.borçlu da mefi tespit davası açmış.
1)Bu menfi tespit davasında,borçlunun anlaşmalara uymadığı ve anlaşmadaki bononun hiç tanzim edilmediği için-ki tanıkla ispatlama şartlarımız var anlaşmalarda tanık var-ilamı icraya koyduğu savunması yerinde mi
2)Yoksa alacaklının imzası olan tüm ödemeleri gösterir belgeye göre menfi tespit davası kısmen kabul olur mu,alacaklı aleyhine inkar taziminatına hükmedilir mi?(sorun borçlunun yaptığı ödemelerin ilama göre takip tarihine kadar işleyiş anapara ve faizi ile anlaşmaya göre işlemiş anapara ve faiz arasındaki farktan kaynaklanmaktadır)

İcra takibi başlangıcın da daha önceki tarihler de yapılmış ödemeleri mahsup etmiş iseniz ve geri kalan bölümü ilama uygun olarak hazırlayıp takip açmış iseniz bir sorun olacağını düşünmüyorum. Taraflar arasındaki anlaşmaları da incelemek gerek. Ancak karşı tarafın anlaşmaya uymadığı da dikkate alındığın da artık müvekkilinizi anlaşmanın bağlayacağını düşünmüyorum...

öncelikle teşekkür ederim.Ödemeleri takipte belirttim.Yanıtınızdan yola çıkarak iki taraflı akitlerde,edimini ihlal eden borçlunun-ki belirlenen vadelere uymamış-artık bu anlaşmanını geçerli olduğunu ileri süremesinin iyiniyetle bağdaşmayacağını ve kendi edimini yerine getirmeyen borçlunun alacaklının faiz şartına uymasını isteyemeyeceğini öne sürebilirim.Ancak sorun bu sözleşmede,sözleşmeye uyulmama halinde tanzim edildiği idida edilen bononun devreye gireceğinin belirtilmesi,böyle bir bono yok.Birde alacaklının bu sözleşmeye göre kalan borcu bildirdiği imzalı belge var ama icra takibindeki alacak miktarı ile alacakılının imzası olan hesap bildirimindeki borç miktarı aynı değil,bu da menfi tespit davasında alacaklı aleyhine olur mu?

Sözleşmeye atıfta bulunarak kalan borç bildirimi , atıfta bulunan sözleşmeye uyulmadığından bahisle bağlayıcı olacağını düşünmüyorum. Sözleşmede her nekadar bono alındığı yazılı ise de bononun alınmadığını beyan etmeniz ve bonoya dayalı herhangi bir icra işlemi de yapılmadığı dikkate alındığında bir sorun olacağını düşünmüyorum. Ancak sözleşmeyi inceleme şansımız olur ise , çok daha sağlıklı değerlendirme yapılacağını belirtmekte fayda var.