Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Avukatın Haksız Haciz İşlemi,suç (Görevi İhmal)Teşkil Eder Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 14-02-2012, 14:02   #1
guyar

 
Varsayılan Avukatın Haksız Haciz İşlemi,suç (Görevi İhmal)Teşkil Eder Mi?

Sayın meslektaşlarım,Banka vekili melektaşımız,müvekkilin borçlu olmadığı mahkeme kararı ile tespit edilmesine rağmen haksız olarak haciz işlemi uygulamıştır.Bu hususun görevi ihmal suçunu oluşturduğunu düşünüyorum.Konuya ilişkin Yargıtay kararı olanlar paylaşırsa çok sevinirim.(Banka vekili meslektaşımızı şikayet etmiyeceğim,sadece açacağımmanevi tazminat davasında,zamanaşımı süresini,ceza zamanaşımı süresine uzatmak için kullanacağım
Teşekkür ederim.
Old 14-02-2012, 15:05   #2
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Borçlu olmadığı mahkeme kararı ile belirlenen kişiye hacze gitmek görevi kötüye kullanma suçunu oluşturur.(TCK madde 257/1)Tabii mahkeme kararı kesinleşmişse.
Old 14-02-2012, 16:00   #3
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Görevi kötüye kullanma
(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İrtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.
Old 14-02-2012, 16:34   #4
Av. Mehmet Demirezen

 
Varsayılan

Haczi işleminin dayanağı nedir ben bunu merak ettim açıkcası. Eğer bir ilam var ise haciz nasıl talep edildi ve İcra Müdürlüğü nasıl haciz kararı verdi.
Old 14-02-2012, 18:01   #5
furugferruhzad

 
Varsayılan

Hangi görev ihmal edilmiş acaba?Haydi diyelim ki bir suç oluşsun illa ki, o zaman görevi kötüye kullanma suçu oluşur,mağduriyet ve haksız kazanç varsa açacağınız manevi tazminat davasında uzamış ceza zaman aşımından yararlanmak istiyorsunuz.

Görevi kötüye kullanma suçu kasten işlenebilen bir suçtur bizim de başımıza gelebilir beşeri bir hatadan yahut yanılmadan kaynaklanabilir hacze gitme lütfen birbirimize dava açmadan önce daha sağduyulu davranalım.Avukata dava açmak baştan çok parlak bir fikir gibi gelebilir ama sonradan dosya elimizde patlayabilir,iyi çalışmalar.

Bir de görevi kötüye kullanma şikayete bağlı bir suç değil siz dava açtığınız da hukuk mahkemesi bunu ihbar kabul edip savcılığa suç duyurusunda bulunabilir
Old 14-02-2012, 18:13   #6
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Görevi kötüye kullanma
(1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(3) İrtikap suçunu oluşturmadığı takdirde, görevinin gereklerine uygun davranması için veya bu nedenle kişilerden kendisine veya bir başkasına çıkar sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) bir yıldan üç yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası ile cezalandırılır.

Avukat(lık) yasanın öngördüğü 'kamu görevlisi' midir?

Saygılarımla
Old 14-02-2012, 18:26   #7
kemal çelik

 
Varsayılan

Sayın Furugferruhzad,
Sizin açıklamalarınız iş sahibi-avukat ilişkisi için geçerli. Sorudaki avukat karşı tarafın avukatı. Ayrıca eğer bir meslektaşımız avukatlıkla bağdaşmayan işlere girişiyorsa neden şikayet etmeyelim diye düşünüyorum.
Old 14-02-2012, 18:34   #8
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan kemal çelik
Sayın Furugferruhzad,
Sizin açıklamalarınız iş sahibi-avukat ilişkisi için geçerli. Sorudaki avukat karşı tarafın avukatı. Ayrıca eğer bir meslektaşımız avukatlıkla bağdaşmayan işlere girişiyorsa neden şikayet etmeyelim diye düşünüyorum.

Haklısınız müvekkilin açacağı davayı yazmışım.Daha sonra düzelttim.Ancak şikayet konusunda size katılmıyorum çok açık bir ihlal yoksa mutlaka beşeri hata ve yanılma üzerinde durulmalıdır çok zor bir iş yapıyoruz iyice emin olunmadan şikayet edilmemeli ve ya bu anlama gelecek bir adım atılmamalıdır.Saygı ve Sevgiler.
Old 14-02-2012, 19:59   #9
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Sayın Gemici;

Evet,Türk Ceza Kanunun 257. madde uygulamasında avukatlık kamu görevi,avukat kamu görevlisi sayılmaktadır.
Old 15-02-2012, 11:28   #10
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Haciz işleminden önce ödeme emri tebliğ edilmiştir ; tebliğden sonra herhangi bir itiraz yapılmadı mı ?
Old 15-02-2012, 19:06   #11
furugferruhzad

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Sayın Gemici;

Evet,Türk Ceza Kanunun 257. madde uygulamasında avukatlık kamu görevi,avukat kamu görevlisi sayılmaktadır.

Serbest avukat yargı görevi yapan kamu hizmeti gören kişidir ama kamu görevlisi değildir.(ÖZELLİKLE İDARE HUKUKU ANLAMINDA)CEZA TARTIŞILIYOR.TCK 257 DEN yargılanmamızın sebebi avukatlık kanununda bu konuda özel hüküm olmasındandır kamu görevlisi olmamızdan değil.

T. 02.02.2007
E. 2006/454
K. 2007/44

* Avukatların, 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun hükümlerinden yararlanamayacağı
(T.C. Anayasası m. 128; 657 sayılı DMK m. 1, 4; 5525 sayılı kanun m. 1; Av. K. m. 1)

Yazdırmak için tıklayınız
Şikayetli avukat hakkında, “şikayetçinin vekili olarak takip ettiği davada mahkemece verilen kararı süresi içinde temyiz etmeyerek hak kaybına sebebiyet verdiği” iddiası ile başlatılan disiplin kovuşturması sonucunda, Baro Disiplin Kurulu’nca, “disiplin kovuşturması yapılmasına yer olmadığına, disiplin dosyasının işlemden kaldırılmasına” karar vermiştir.

Şikayetli avukat savunmasında, mahkeme kararının usul ve yasaya uygun görülerek temyiz edilmediğini, avukatın takdir yetkisinin bulunduğunu, temyiz süresinin tefhim veya tebliğden itibaren başlaması konusunda tereddüt oluştuğunu, bu konuda Yargıtay’ın da tereddüdü bulunduğunu, müvekkilinin hak kaybına uğramadığını bildirmiştir.

Baro Disiplin Kurulu 14.09.2006 tarihli kararıyla, avukatların 5525 sayılı yasadan yararlanacaklarını kabul ederek, disiplin kovuşturmasına konu eylemin anılan yasanın 1. maddesinde sayılan suçlardan olmadığını dikkate alarak, şikayetli avukat hakkında disiplin kovuşturması yapılmasına yer olmadığına, yürütülen disiplin soruşturmasıyla ilgili dosyanın işlemden kaldırılmasına karar vermiştir.

Baro Disiplin Kurulu kararına karşı şikayetçi tarafından yapılan itirazda, 5525 sayılı yasanın avukatlar hakkında uygulanamayacağı ileri sürülerek kararın bozulmasına karar verilmesi talep edilmiştir.

Disiplin kovuşturmasına konu sorun; şikayetli avukatın üzerine aldığı işi özen ve doğruluk yükümlülüğüne uygun şekilde yerine getirip getirmediğine ilişkin olmakla birlikte öncelikle çözümlenmesi gereken sorun, 04.03.2006 tarih, 26218 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren 5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun hükümlerinden avukatların yararlanıp yararlanamayacağına ilişkindir.

Balıkesir Barosu Disiplin Kurulu; “ 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu’nun 6. maddesinin c fıkrası, kamu görevlisini tanımlayarak, ‘kamusal faaliyetin yürütülmesine, atama veya seçilme yoluyla, yada herhangi bir surette sürekli, süreli veya geçici olarak katılan kişi’ şeklinde belirtmiştir. Aynı maddenin d fıkrası da, yargı görevi yapan kavramında avukatları da saymıştır. Ceza kanunundaki bu maddenin gerekçesi ile birlikte değerlendirilmesi ve yorumlanması gerekmektedir. Bu maddenin gerekçesine bakıldığında ‘kişinin kamu görevlisi sayılması için aranacak yegane ölçüt, gördüğü işin bir kamusal faaliyet olmasıdır’ denmekte ve ‘bu bakımdan örneğin mesleklerin icrası bağlamında (…) avukatın kamu görevlisi olduğu hususunda bir tereddüt bulunmamaktadır’ şeklinde, avukatlık mesleğini ve avukatı, kamu görevlisi olarak açıkça tanımlamıştır. Bu açıklamalar ışığında avukatlık mesleği ile hizmeti, kamu görevi niteliğinde olan bir meslek olup, avukatlar da kamu görevlisidirler. Buna göre; söz konusu yasa, kamu görevlileri olan avukatlar hakkında da hüküm getiren bir yasadır.” gerekçesiyle avukatların yasa hükümlerinden yararlanmaları gerektiğine karar vermiştir.

T.C. Anayasası’nın 128. maddesinde, “Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişilerinin genel idare esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği aslî ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri eliyle görülür. Memurların ve diğer kamu görevlilerinin nitelikleri, atanmaları, görev ve yetkileri, hakları ve yükümlülükleri, aylık ve ödenekleri ve diğer özlük işleri kanunla düzenlenir” hükmüne yer verilmiştir.

657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 4. maddesinde ise, kamu hizmetleri; memurlar, sözleşmeli personel, geçici personel ve işçiler eliyle gördürülür, denildikten sonra; “Mevcut kuruluş biçimine bakılmaksızın, Devlet ve diğer kamu tüzel kişiliklerince genel idare esaslarına göre yürütülen asli ve sürekli kamu hizmetlerini ifa ile görevlendirilenler, bu Kanunun uygulanmasında memur sayılır” hükmü yer almış ve “Yukarıda tanımlananlar dışındaki kurumlarda genel politika tespiti, araştırma, planlama, programlama, yönetim ve denetim gibi işlerde görevli ve yetkili olanlar da memur sayılır” açıklaması yapılmıştır.

Aynı yasanın kapsam başlıklı 1. maddesinde, “Bu kanun, genel ve katma bütçeli kurumlar, il özel idareleri, belediyeler, il özel idareleri ve belediyelerin kurdukları birlikler ile bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlarda, kanunlarla kurulan fonlarda, kefalet sandıklarında veya beden terbiyesi bölge müdürlüklerinde çalışan memurlar hakkında uygulanır. Sözleşmeli ve geçici personel hakkında bu kanunda belirtilen özel hükümler uygulanır. Anayasa Mahkemesi üye ve yedek üyeleri ile raportörleri; hakimlik ve savcılık mesleklerinde veya bu mesleklerden sayılan görevlerde bulunanlar, Danıştay ve Sayıştay meslek mensupları ve Sayıştay savcı ve yardımcıları, üniversitelerin, iktisadi ve ticari ilimler akademilerinin, devlet mühendislik ve mimarlık akademilerinin, devlet güzel sanatlar akademilerinin, Türkiye ve Orta-Doğu Amme İdaresi Enstitüsü’nün öğretim üye ve yardımcıları, Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası üyeleri, Genelkurmay Mehtaran Bölüğü sanatkarları, Devlet Tiyatrosu ile Devlet Opera ve Balesi ve belediye opera ve tiyatroları ile şehir ve belediye konservatuar ve orkestralarının sanatkar memurları, uzman memurları, uygulatıcı uzman memurları ve stajyerleri; Spor-Toto teşkilatında çalışan personel; subay, astsubay, uzman çavuş ve uzman jandarmalar ile emniyet teşkilatı mensupları özel kanunları hükümlerine tabidir.” denilmek suretiyle genel yasa veya özel yasalarla memur sayılacaklar belirlenmiştir.

Yukarıya alınan memur ve kamu görevlileriyle ilgili mevzuat hükümlerinin avukatları kapsamadığı açıkça görülmektedir. Ayrıca, 19.07.2006 tarih ve 26233 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanan Başbakanlık Devlet Personel Başkanlığı’nın disiplin cezalarının affı konulu 2006-1 sayılı genelgesinde avukatlar yasadan yararlananlar arasında sayılmamıştır.

Öte yandan, Avukatlık Yasası’nın 1. maddesinde avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslek olarak tanımlanmıştır. Bu tanıma göre avukatların yaptıkları işlerin kamu hizmeti niteliğinde olduğu belirtilmekle birlikte, avukatlığın serbest meslek olduğu özellikle vurgulanmıştır. Avukatlık Yasası’nın 11. maddesinde ise, avukatlıkla birleşmeyen işler sayılırken, aylık, ücret, gündelik veya kesenek gibi ödemeler karşılığında görülen hiçbir hizmet ve görevin avukatlıkla birleşemeyeceği belirtilmiştir.

Avukatlık bağımsızlık gerektiren bir meslektir. Memur ya da kamu görevlisi olmak belirli bir hiyerarşi içerisinde emir almayı da gerektireceğinden, bu durum avukatın bağımsızlığı ilkesiyle de bağdaşmamaktadır.

Ayrıca belirtmek gerekir ki, kamu görevlilerinin yaptıkları görevleri kamu hizmeti olarak nitelendirmek mümkün ise de, kamu hizmeti gören her kişi veya meslek mensubunun kamu görevlisi olması zorunlu değildir.

5525 sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun’un 1. maddesinde, “memurlar ve diğer kamu görevlileri ile bu görevlerde bulunmuş olanlar” hakkında verilmiş disiplin cezalarının bütün sonuçları ile affedildiği hükme bağlanmıştır.

Açıklanan yasal durum karşısında ve belirtilen nitelikleriyle avukatların kamu görevlisi olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle “avukatların” ve “avukatlık hizmetini görenlerin” 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamında olmadıkları duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıktır.

Bu nedenlerle, Balıkesir Barosu Disiplin Kurulu’nun değerlendirmesi yerinde görülmemiş ve itiraza konu kovuşturmanın esastan değerlendirilmesi için kararın bozulması gerekmiştir.

Sonuç olarak; açıklanan nedenlerle, şikayetçinin itirazının kabulü ile, Balıkesir Barosu Disiplin Kurulu’nun şikayetli hakkında disiplin kovuşturması yapılmasına yer olmadığına, yürütülen disiplin kovuşturmasıyla ilgili dosyanın işlemden kaldırılmasına ilişkin kararının bozulmasına oybirliğiyle karar verildi.
Old 15-02-2012, 22:20   #12
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Hatun Olguner
Sayın Gemici;

Evet,Türk Ceza Kanunun 257. madde uygulamasında avukatlık kamu görevi,avukat kamu görevlisi sayılmaktadır.

Alıntı:
Yazan furugferruhzad
T. 02.02.2007
E. 2006/454
K. 2007/44)
Açıklanan yasal durum karşısında ve belirtilen nitelikleriyle avukatların kamu görevlisi olarak kabulü mümkün değildir. Bu nedenle “avukatların” ve “avukatlık hizmetini görenlerin” 5525 sayılı Memurlar ile Diğer Kamu Görevlilerinin Bazı Disiplin Cezalarının Affı Hakkında Kanun kapsamında olmadıkları duraksamaya yer bırakmayacak biçimde açıktır.

Sayın furugferruhzad'ın aktardığı karardaki görüşe katılıyorum. Avukat kamu hizmeti yapsa bile, kamu görevlisi değildir.
Benim düşünceme görev toplu taşımacılık hizmeti veren dolmuş işletmeciliği de bir kamu hizmetidir; Buna rağmen dolmuş sürücüsünü kamu görevlisi olarak değerlendiremeyez. http://www.anayasa.gov.tr/files/pdf/.../turguttan.pdf
Aynı durum avukatlar için söz konusudur. Avukatın yaptığı iş bir kamu hizmeti olsa bile, avukat kamu görevlisi değildir.

Saygılarımla
Old 16-02-2012, 14:24   #13
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Dikkat edilirse ''TCK madde 257.nin uygulamasında avukatlar kamu görevlisi sayılıyorlar'' diyorum.

Dolayısıyla genel anlamda bir tanımlama yapmış olmuyorum.

Görevlerini kötüye kullanan veya ihmal eden avukatlar TCK madde 257 ile yargılanmaktadır.Bu durumda bu maddenin uygulama alanında kamu görevlisi sayılmış oluyorlar.
Old 16-02-2012, 15:36   #14
Av.Ömer Güntay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Sayın furugferruhzad'ın aktardığı karardaki görüşe katılıyorum. Avukat kamu hizmeti yapsa bile, kamu görevlisi değildir.
Benim düşünceme görev toplu taşımacılık hizmeti veren dolmuş işletmeciliği de bir kamu hizmetidir; Buna rağmen dolmuş sürücüsünü kamu görevlisi olarak değerlendiremeyez. http://www.anayasa.gov.tr/files/pdf/.../turguttan.pdf
Aynı durum avukatlar için söz konusudur. Avukatın yaptığı iş bir kamu hizmeti olsa bile, avukat kamu görevlisi değildir.

Saygılarımla

TCK.m.257'de yazılı suç, ancak kamu görevlisi tarafından işlenebilen, ceza hukuku deyişiyle "mahsus (özgü) suçlar" dandır.
Avukatlık Yasasının 62. maddesindeki özel düzenleme nedeniyle avukatın bu maddenin tatbiki bakımından "kamu görevlisi" sayılacağı düzenlemesi getirilmiş olduğundan,(esasen benzer atıflar kimi meslek mensuplarının özel kanunlarında da vardır.) avukat, bu madde kapsamında kamu görevlisi olarak kabul edilir ve yargılanır. Zaten aksi olsa, mahsus suç ilkesi nedeniyle bu maddeden yargılama yapamazsınız.

Avukatlık, bir kamu hizmetidir. (Av.K.m.1) Kamusal hizmetleri ve faaliyetleri bir kamu görevlisi de bir halk otobüsü şoförü de görebilir. Her faaliyet kamuya hizmet eder. Toplum bir iş bölümü ve birbirine hizmet esasına dayanır esasen. Ancak bu ayrı bir konu...

TCK. anlamında kamu görevlisi sayılma (TCK.m.2), ya doğrudan kamu görevlisi olmakla ve bu tanıma girmekle ya da özel kanunlarında ceza kanunu uygulamasında kamu görevlisi sayılmakla olur. Salt ceza hukuku çerçevesindeki bu maddenin kabulü ve tatbiki avukatın genel olarak da kamu görevlisi olduğunu sonuçlamaz.

Saygılarımla.
Old 29-02-2012, 22:23   #15
Gemici

 
Varsayılan Avukatlık ve Kamu Hizmeti/Kamu Görevlisi

Kamu Hizmeti:
Devlet veya diğer kamu tüzel kişileri tarafından veya bunların gözetimi ve denetimi altında diğer kişilerce, kamunun genel ve ortak gereksinimlerini sağlamak için yapılan ve kamuya dönük olarak tanımlanabilecek, geniş ve değişken içerikli bir kavramdır.(Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Sözlüğü)

Görevi kötüye kullanma: Bir görevlinin, kendisine verilen görevleri yasaya ve diğer kurallara aykırı olarak hareket etmesi; vazifeyi suistimal.(Prof. Dr. Ejder Yılmaz, Hukuk Sözlüğü)

Avukatlık:
MADDE 1. Avukatlık, kamu hizmeti ve serbest bir meslektir.(1136 S.lı Avukatlık Kanunu)
MADDE 62. (Değişik : 23/1/2008-5728/333 md.)
Bu Kanun ve diğer kanunlar gereğince avukat sıfatı ile veya Türkiye Barolar Birliğinin yahut baroların organlarında görevli olarak kendisine verilmiş bulunan görev ve yetkiyi kötüye kullanan avukat Türk Ceza Kanununun 257 nci maddesi hükümlerine göre cezalandırılır.(1136 S.lı Avukatlık Kanunu)

Gönderme yapılan Ceza Kanunun Maddesi:
Görevi kötüye kullanma

MADDE 257. (1) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerine aykırı hareket etmek suretiyle, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) altı aydan iki yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Kanunda ayrıca suç olarak tanımlanan haller dışında, görevinin gereklerini yapmakta ihmal veya gecikme göstererek, kişilerin mağduriyetine veya kamunun zararına neden olan ya da kişilere haksız bir (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) menfaat sağlayan kamu görevlisi, (DEĞİŞİK İBARE RGT: 19.12.2010 RG NO: 27790 KANUN NO: 6086/1) üç aydan bir yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

Tartışılması gereken konu:
Serbest bir meslek mensubu olan,bu serbest mesleğin gereği olarak müvekkili ile bir sözleşme imzalayan, bu sözleşmeye uygun davranmadığı zaman karşı tarafa karşı sorumluluğu söz konusu olan, gerektiğinde baroya şikayet edilen avukat, hangi hukuki gerekçeye dayanarak 'görevi kötüye kullanma' suçundan dolayı cezalandırılır?
Not: Yasanın böyle buyurduğunu Sayın Av.Ömer Güntay ve Sayın Av. Hatun Olguner açıkladılar. Benim üzerinde durmak istediğim konu Sayın Av. Hatun Olguner'in şu ifadesi: Bu sebepten Dikkat edilirse ''TCK madde 257.nin uygulamasında avukatlar kamu görevlisi sayılıyorlar'' diyorum.
Avukatların söz konusu suç söz konusu olduğunda 'kamu görevlisi' sayılmalarının 'esbabı mucibesi' nedir?
Avukatlık mesleğine verilen değer mi ?
yoksa
Avukatı ve avukatlığı kontrol altında tutma mekanizması mı?

Bu satırları yazmama Sayın Av. Hakan EREN'in İstanbul Barosu 1960 Darbesi sonrası kurulan Yassıada Mahkemesinde sanıkları savunmama yönünde karar aldı mı?sorusu sebep oldu. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=70566 .

Yassıada Mahkemelerinde söz konusu olabilecek 'Görevi kötüye kullanma' suçunun sanık sandalyesine kimi oturtalım, Baro'yu mu, yoksa sanıkları savunan avukatları mı? 'Vatan haini' olarak nitelendirilenleri savunmak mı görevi kullanma suçunu oluşturur, yoksa sanıkları 'vatan haini' olarak nitelendirip savunmadan yoksun bırakmaya çalışmak mı?
Soru'nun cevabı avukatlığı 'serbest meslek' ya da 'kamu hizmeti' olarak nitelendirmemize bağlı olarak değişir mi?
Ne dersiniz?

Ek soru: Avukatları 'görevi kötüye kullanma' suçunun failleri olarak mahkeme önüne çıkaran başka hukuk sistemleri var mı?

Saygılarımla
Old 01-03-2012, 09:51   #16
Av. Hatun Olguner

 
Varsayılan

Başka hukuk sistemlerinde de avukatların görevi kötüye kullanmak suçundan yargılanıp yargılanmadıklarını bilmiyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Görevi İhmal Suçu emran Meslektaşların Soruları 7 27-12-2018 09:17
Şuç Teşkil Eder mi? avukatlutfi Meslektaşların Soruları 1 20-12-2010 22:23
stajyer avukatın staj süresinde bakaya kalması avukatlığa geçişe engel teşkil eder mi selcukalp Hukuk Stajı ve Meslek Seçimi 1 07-06-2010 13:45
Görevi İhmal Mi? ibrahimbey Hukuk Sohbetleri 0 06-04-2004 13:55


THS Sunucusu bu sayfayı 0,13752508 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.