Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Aile Sağlık Merkezi Pasif Husumet

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-03-2016, 11:49   #1
Av.Mehmet Emin ER

 
Varsayılan Aile Sağlık Merkezi Pasif Husumet

Merhabalar;
Bir doktor ve bir ebeden müteşekkil bir köy Aile Sağlık Merkezi'nde 2011 yılında dönemin doktoru temizlik vs. işlerde kullanılmak üzere köyden bir şahısla anlaşıyor.. Geçen 5 yıllık zaman zarfında bu Aile Sağlık Merkezi’nde 4 doktor değişiyor ancak bu şahıs işine sürekli ve aynı yerde devam ediyor ve 5. doktorun yanında 7 ay çalıştıktan sonra işine son veriliyor. SGK sı yatırılmadı için açılacak hizmet tespit davası ile işçi alacakları davasında pasif husumet Aile Sağlık Merkezi doktoruna mı (eğer öyleyse hepsine birden mi yoksa son devralana mı) yoksa Sağlık Bakanlığı’na mı yöneltilmelidir?
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14785 E. , 2014/20017 K. sayılı kararında; 'Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında, S.. B.. ile davalı doktorlar arasında yapılan aile hekimliği sözleşmelerinin S.. B..’ndan istenerek dosya içine alınması, davalı doktorların gerçekten dava konusu dönemde Aile Sağlığı Merkezi’nde aile hekimi olup olmadıkları tespit edildikten sonra aile hekimlerinin işveren sıfatına haiz oldukları yönü dikkate alınarak yeniden yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmesi gerekir.
O hâlde, davacı ve davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.'
^
şeklinde karar ulaştım. Ancak uygulamada benzer davaların Sağlık Bakanlığı'na karşı açıldığı yönünde bilgi edindim. Bu davalar hala devam ettiğinden pasif husumeti kime yönelteceğim hususunda tereddütte kaldım.
Daha önce benzer dava açan meslektaşlarımın yardımını rica ederim. teşekkürler.
Old 23-03-2016, 12:18   #2
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Emin ER
Merhabalar;
Bir doktor ve bir ebeden müteşekkil bir köy Aile Sağlık Merkezi'nde 2011 yılında dönemin doktoru temizlik vs. işlerde kullanılmak üzere köyden bir şahısla anlaşıyor.. Geçen 5 yıllık zaman zarfında bu Aile Sağlık Merkezi’nde 4 doktor değişiyor ancak bu şahıs işine sürekli ve aynı yerde devam ediyor ve 5. doktorun yanında 7 ay çalıştıktan sonra işine son veriliyor. SGK sı yatırılmadı için açılacak hizmet tespit davası ile işçi alacakları davasında pasif husumet Aile Sağlık Merkezi doktoruna mı (eğer öyleyse hepsine birden mi yoksa son devralana mı) yoksa Sağlık Bakanlığı’na mı yöneltilmelidir?
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2014/14785 E. , 2014/20017 K. sayılı kararında; 'Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında, S.. B.. ile davalı doktorlar arasında yapılan aile hekimliği sözleşmelerinin S.. B..’ndan istenerek dosya içine alınması, davalı doktorların gerçekten dava konusu dönemde Aile Sağlığı Merkezi’nde aile hekimi olup olmadıkları tespit edildikten sonra aile hekimlerinin işveren sıfatına haiz oldukları yönü dikkate alınarak yeniden yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmesi gerekir.
O hâlde, davacı ve davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.'
^
şeklinde karar ulaştım. Ancak uygulamada benzer davaların Sağlık Bakanlığı'na karşı açıldığı yönünde bilgi edindim. Bu davalar hala devam ettiğinden pasif husumeti kime yönelteceğim hususunda tereddütte kaldım.
Daha önce benzer dava açan meslektaşlarımın yardımını rica ederim. teşekkürler.
Sayın Av.Mehmet Emin ER;

Tüzel kişiliği olan Sağlık Bakanlığı'na pasif husumetin yöneltilmesi gerektiği düşüncesindeyim. Bir kısmını alıntıladığınız Yargıtay kararında "aile hekimliği sözleşmesi" adı altında farklı ve hekimlerin özel ihtiyaçlarının karşılandığı bir iş ilişkisi söz konusu olabilir mi?

Sağlık Bakanlığı, görevli hekimlerin inisiyatifiyle ve kendilerini ilgilendiren bir temizlik hizmeti sunulduğundan bahisle kendilerine husumet yöneltilemeyeceği iddiasında olabilecek idiyse de, sunulan hizmetin Aile Sağlığı Merkezi'nin işleyişi açısından elzem olduğu ve akdedilen sözleşmenin özel amaçlı olmadığı konusu rahatlıkla ortaya konabilecek bir durumdur.

Saygılarımla..
Old 23-03-2016, 13:11   #3
Av.Mehmet Emin ER

 
Varsayılan

Teşekkürler Engin Bey,kararın tam metnini aşağıda paylaşıyorum.Yerel mahkeme aile hekimlerine karşı da açılan davayı aile hekimleri açısından husumetten reddine karar vermişken, Yargıtay Aile hekimini çalıştıracağı işçi açısından işveren olarak tanımlayıp kararı bozmuş.

10. Hukuk Dairesi 2014/14785 E. , 2014/20017 K.

"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Yalvaç Asliye Hukuk(İş) Mahkemesi
Tarihi :10.12.2013
No :2011/39-2013/684

Dava, hizmet tespiti istemine ilişkindir.
Mahkeme, davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davacı ve davalılar avukatları tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
Davanın yasal dayanağı 5510 sayılı Kanun’un 86. ve 506 sayılı Kanunun 79. maddesidir. Anılan Kanunun 6. maddesinde ifade edildiği üzere, “sigortalı olmak hak ve yükümünden kaçınılamaz ve vazgeçilemez.” Anayasal haklar arasında yer alan sosyal güvenliğin yaşama geçirilmesindeki etkisi gözetildiğinde, sigortalı konumunda geçen çalışma sürelerinin saptanmasına ilişkin davalar, kamu düzenine ilişkin olduğundan, özel bir duyarlılık ve özenle yürütülmesi zorunludur. Bu bağlamda, hak kayıplarının ve gerçeğe aykırı sigortalılık süresi edinme durumlarının önlenmesi, temel insan haklarından olan sosyal güvenlik hakkının korunabilmesi için, bu tür davalarda tarafların gösterdiği kanıtlarla yetinilmeyip, gerek görüldüğünde re’sen araştırma yapılarak kanıt toplanabileceği de göz önünde bulundurulmalıdır.
Öte yandan; işveren tanımı mevzuata bakıldığında;
506 sayılı Yasa madde 4 - Bu kanunun uygulanmasında 2 nci maddede belirtilen sigortalıları çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler "İşveren" dir.
5510 sayılı Yasa madde 12- 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan Kurum ve kuruluşlar işverendir.
5510 sayılı Yasa madde 2- Bu Kanun; sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları kapsar.
4857 sayılı İş Kanununun madde 2- “Bir iş sözleşmesine dayanarak …… işçi çalıştıran gerçek veya tüzel kişiye yahut tüzel kişiliği olmayan Kurum ve kuruluşlara işveren, ….denilir,” şeklindedir.
Dava, davalı S.. B..na bağlı Isparta İli Yalvaç İlçesi 1 No’lu Aile Sağlığı Merkezi’nde 12.03.2007-07.01.2011 tarihleri arasında geçen çalışmalarının tespiti istemi olup Mahkemece, davalı doktorlara karşı açılan davanın husumetten reddine, davalılar SGK Başkanlığı ve S.. B..'na karşı açılan davanın kısmen kabulü ile, davacının 12.03.2007-02.01.2011 tarihleri arasında çalıştığının tespitine dair hüküm tesis edilmiştir. Davacının hizmet cetvelinin incelenmesinde, 01.01.2010-02.01.2010 tarihleri arasında 2 günlük hizmetinin Yalvaç 1 No'lu Aile Sağlığı Merkezi adına Aile Hekimi Dr. R.. A.. tarafından Kuruma tescilli 1022736 işyeri numaralı işyerinden bildirildiği anlaşılmıştır. Mahkemece, dinlenen tanık beyanlarından, davacının Aile Sağlığı Merkezinde çalıştığı ve ücretini davalı doktorlardan aldığı anlaşılmıştır.
5258 sayılı Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkında Kanun, S.. B..nın özel olarak belirleyeceği illerde aile hekimliğinin kuruluşu ve çalışması ile ilgili hususları düzenlemiştir. Ayrıca bu Kanunun uygulanmasını gösteren 06/07/2005 tarih ve 25867 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Hakkındaki Yönetmelik, 12/08/2005 tarih ve 25904 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında S.. B..nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkında Yönetmelik ve 25 Mayıs 2010 tarihli Aile Hekimliği Uygulama Yönetmeliği’nde ( Bu yönetmeliğin 18. Maddesine göre, Aile hekimleri, sağlık hizmetlerine yardımcı olmak amacıyla ebe, hemşire, sağlık memuru, tıbbi sekreter gibi ilave sağlık hizmetleri personeli ile güvenlik, temizlik, kalorifer, sekretarya vb. hizmetler için ferden veya müştereken personel çalıştırabilir ya da hizmet satın alabilirler) bu hususlar ayrıntılı olarak düzenlenmiştir. Söz konusu kanun ve yönetmelik hükümleri dikkate alındığında aile hekimlerinin 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na bağlı olmaksızın sözleşmeli olarak çalışacakları, aile hekimi tarafından belirlenen ve S.. B.. tarafından uygun görülen kurumlarınca da muvafakat verilen personel arasından aile sağlığı elemanlarının seçilebileceği ve bunların da sözleşmeli olarak çalıştırılacakları, sözleşmeli olarak çalışmaya başlayanların her türlü prim, kesenek ve kurum karşılıklarının ücretlerinden kesilerek ilgili sosyal güvenlik kuruluşuna aktarılacağı, aile sağlığı elemanının aile hekimi ile birlikte hizmet veren hemşire, ebe, sağlık memuru gibi kişiler olduğu, aynı aile sağlığı merkezinde görev yapan her bir hekimin ayrı ayrı sözleşme yapmak zorunda olduğu, aile hekimlerinin çalışacakları bölgede kendi donatacakları uygun standartları taşıyan mekanlarda hizmet verecekleri, aile sağlığı merkezi giderlerinin, merkezin kira, elektrik, su, yakıt, telefon, internet, bilgi işlem, temizlik, büro malzemeleri, küçük onarım ve tıbbi sarf malzemeleri gibi giderler için aile hekimine ücret ödeneceği
düzenlenmiştir. Davalıların aile hekimi olarak söz konusu kanun hükümlerine tabi çalışmaları nedeniyle bu hükümlerin kendileri açısından geçerli olduğu, Aile Hekimliği Pilot Uygulaması Kapsamında S.. B..nca Çalıştırılan Personele Yapılacak Ödemeler ve Sözleşme Şartları Hakkındaki Yönetmelik de dikkate alındığında aile hekimlerinin sağlık merkezini kendilerinin kiralayacakları, elektrik, su, yakıt gibi giderleri kendileri karşılayacakları, temizlik, büro malzemeleri gibi giderlerin kendileri tarafından karşılanacağı, ancak S.. B..nın her ay bunlar için ücret ödeyeceği düzenlemesine göre aile hekiminin tüm giderlerden kendisinin sorumlu olduğu, aile hekiminin temizlik elemanı, sekreter gibi kişileri çalıştırması halinde bununla ilgili giderlerin de kendisi tarafından karşılanmasının gerektiği, bu nedenle aile hekiminin çalıştıracağı işçi açısından işveren sıfatına haiz olacağı anlaşılmaktadır.
Yukarıda anlatılan bilgiler ışığında, S.. B.. ile davalı doktorlar arasında yapılan aile hekimliği sözleşmelerinin S.. B..’ndan istenerek dosya içine alınması, davalı doktorların gerçekten dava konusu dönemde Aile Sağlığı Merkezi’nde aile hekimi olup olmadıkları tespit edildikten sonra aile hekimlerinin işveren sıfatına haiz oldukları yönü dikkate alınarak yeniden yapılacak değerlendirme sonuca göre karar verilmesi gerekir.
O hâlde, davacı ve davalılar avukatlarının bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem halinde davacıya iadesine, 20.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 24-03-2016, 09:08   #4
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Emin ER
Teşekkürler Engin Bey,kararın tam metnini aşağıda paylaşıyorum.Yerel mahkeme aile hekimlerine karşı da açılan davayı aile hekimleri açısından husumetten reddine karar vermişken, Yargıtay Aile hekimini çalıştıracağı işçi açısından işveren olarak tanımlayıp kararı bozmuş.

10. Hukuk Dairesi 2014/14785 E. , 2014/20017 K.
Sayın Meslektaşım;

Alıntıladığınız ve altını çizdiğiniz kısımdan da anlaşıldığı gibi, işçinin ücretinin bizzat hekimlerce ödendiğini görmekteyiz. Dolayısıyla Yargıtay, özellikle bu durumu ve ilgili yönetmeliği göz önünde bulundurarak işverenin SGK değil, hekim olduğuna karar vermiş.

Somut durumda temizlik vb. işlerde görev alan, hekimler değişse de çalışmaya devam eden ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı bir merkezin işleyişi için "olmazsa olmaz" bir görev icra eden personelin işvereninin Sağlık Bakanlığı olduğu sonucuna varıyorum.

Yargıtay'ın paylaştığınız kararında aile hekimlerinin her halükarda işveren sıfatına haiz oldukları sonucunu çıkarmanın hatalı sonuçlar doğuracağını düşünüyorum.

Saygılarımla..
Old 24-03-2016, 13:21   #5
Av.Mehmet Emin ER

 
Varsayılan

Düşüncenize katılıyorum Engin Bey, karar esasında çok net değil. Husumeti sadece aile hekimine ya da aile hekimlerine de yöneltilmeliydi şeklinde bir kesinlik yok zaten. Bahse konu yönetmelik ve sair mevzuat da bakanlıkla hekimler arasında bir uygulamayı ifade ettiği Bakanlığın bu husustaki sorumluluğunu kaldıramayacağı sonucuna vardım. Katkılarınız için teşekkür ederim. Sağlık Bakanlığı davalı, SGK ihbar edilen söz konusu davayı açıp sonucunu burdan paylaşacam. İnşallah haklı çıkarız. iyi günler.
Old 24-03-2016, 14:31   #6
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Emin ER
Düşüncenize katılıyorum Engin Bey, karar esasında çok net değil. Husumeti sadece aile hekimine ya da aile hekimlerine de yöneltilmeliydi şeklinde bir kesinlik yok zaten. Bahse konu yönetmelik ve sair mevzuat da bakanlıkla hekimler arasında bir uygulamayı ifade ettiği Bakanlığın bu husustaki sorumluluğunu kaldıramayacağı sonucuna vardım. Katkılarınız için teşekkür ederim. Sağlık Bakanlığı davalı, SGK ihbar edilen söz konusu davayı açıp sonucunu burdan paylaşacam. İnşallah haklı çıkarız. iyi günler.
Dayanak noktam daha önce de ifade ettiğim gibi, işçinin sunduğu hizmetin aile hekimlerinin ya da aile sağlığı merkezindeki diğer personelin özel ihtiyaçlarının karşılanmasına yönelik olmayıp aile sağlığı merkezinin temel ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçladığıdır ve dolayısıyla pasif husumetin hekimlere yöneltilmesinde hukuki ve mantıki bir yön göremiyorum.

Sonucu paylaşmayı unutmayın Mehmet Emin Bey. Başarılar..
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
aile sağlık merkezi işçisi açısından husumet sorunu? spartacüs Meslektaşların Soruları 2 02-03-2015 10:13
Aktif Husumet mi Pasif Husumet mi Canavar Avukat Meslektaşların Soruları 3 03-02-2014 13:53
site başkanının pasif husumet ehliyeti para_doks Meslektaşların Soruları 2 16-03-2011 16:48
pasif husumet itirazı lifee Meslektaşların Soruları 1 03-09-2010 11:45
Yapı Kooperatifi-Aktif/Pasif husumet aeyesilkaya Meslektaşların Soruları 4 22-11-2006 14:01


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04393911 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.