|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
04-05-2011, 22:38 | #1 |
|
izinsiz kendi özel aracına afiş asmak kabahat midir?
Merhabalar.Sorum şöyle.İdari bir başvurunun reddine dair işlemin iptali için Valilik aleyhine dava açıldı, davaya belediyede müdahil oldu.Dava sonunda İdare Mahkemesi iptal kararı verdi, idare kararı temyiz etti, ancak karar Danıştay tarafından onandı.Ona rağmen idare yargı kararını uygulamıyor.Müvekkil, kendi aracına,Yargı kararını uygulayın ifadesi içeren bir afiş asıyor, idare kabahatler kanununun 42. maddesini dayanak göstererek idari para cezası veriyor(İzinsiz afiş asıldığı gerekçesiyle)
1) Özel mülkiyete ait olan bir araca(ticari araç) afiş asmak, idarenin iznina tabimidir.42. madde kapsamında değerlendirebilirmi (kanımca 42. madde kapsamına girmez) Buradan hareketle sulh ceza mahkemesine başvurularak bu idari para cezası iptal ettirilebilirmi.Kaldıki, yargı kararını uygulayın ifadesi, ifade özgürlüğü kapsamına girmezmi 2) Yargı kararını uygulamayan idarenin ve idare ajanlarının tazmin sorumluluğu, cezai sorumluluğu doğmazmı. Teşekkürler. |
05-05-2011, 07:20 | #2 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın BALDIRAN, 1- Değerlendirmenizde haklısınız. Kabahatler Kanunu'nun 42. maddesinin 1. fıkrasında "Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara, rızası olmaksızın özel kişilere ait alanlara bez, kâğıt ve benzeri afiş ve ilân asan kişiye, yüz Türk Lirasından üçbin Türk Lirasına kadar idarî para cezası verilir." denmektedir. Kişinin kendisine ait bir alana afiş asması bu madde kapsamında değildir. İtirazınızı üzerine idari para cezasının iptal edileceği kanısındayım. 2-Bu sorunuzun yanıtı da İdari Yargılama Usulu Kanunu'nda belirtilmiştir:
|
05-05-2011, 07:38 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Kişinin kendisine ait özel mülkünün kamuya bakan duvarı, (veya olaydaki gibi kamusal alanda dolaşan aracın hiç bir özel çaba sarfedilmeksizin herkesce görülebilir yeri) kamuya açık alan sayılamaz mı? Not: Hükümde yer alan "kamuya ait alan" dan kasıt, kanaatimce kamusal alan olmalıdır. Yoksa verilen ceza kamunun mülkiyetine müdahale nedeniyle değildir! |
05-05-2011, 08:01 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Görüşünüze katılmıyorum. Maddede geçen "Meydanlara veya parklara, cadde veya sokak kenarlarındaki kamuya ait duvar veya alanlara" ibaresi çok açık; kastedilen sözlük anlamındaki "kamuya ait duvar veya alanlar"dır. |
05-05-2011, 08:34 | #5 | |||||||||||||||||||
|
Ben de Sayın Aladağ gibi düşünüyorum. Kabahatlar kanununun 42. maddesinin engellemeye çalıştığı bence de kamuya ait alanlarda (veya sahibinin izni olmaksızın özel mülkiyete giren alanlarda) görüntü kirliliğinin oluşmasını engellemektir, yoksa kamunun gördüğü alanlar da değil. Aksini düşünecek olursak balkonunuza astığınız takımınız bayrağı için bile izin almak gerekir.
Esasında madde gerekçesinden de bence bu sonuç çıkıyor: http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=3446 Bence ceza hatalıdır ve iptal edilmelidir. Ama ola ki, yargıdan sonuç alamazsanız, o zaman da bana göre üzüleceğiniz bir durum yok, zira bir kişinin özel mülkiyetinin sınırları dahilinde dahi bir görüş açıklamasını Türk İdaresi cezalandırıyor ve Türk Yargısını de bunu onaylıyorsa, AİHM'in Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10. maddesindeki İfade Özgürlüğü yönünden konuyu çok ilginç(!) bulacağına eminim:
|
05-05-2011, 09:03 | #6 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ben hala, bu hükmün kamusal alan kapsamındaki her yer için geçerli olduğu düşüncesindeyim. Düşünceme göre, "cadde ve sokakların kenarlarındaki duvar veya alanlar"dan kasıt, özel mülkiyete tabi olan bir mülkün, sokak veya caddeye bakan duvarını da kapsar.
Amaç görüntü kirliliğini önlemek ise (Ki gerekçede dahi böyle yazıyor!), cadde veya sokakların kamuya (bakan) açık alanında özel mülk sahibinin asacağı envai türlü afiş, görüntü kirliliği yaratmayacak mıdır? |
05-05-2011, 09:19 | #7 |
|
Eylemin cezasını karayolları trafik mevzuatında aramak gerekir kanısındayım. Saygılarımla Sonradan eklenen not: Karayolları Trafik Kanunu ARAÇLARA AİT TRAFİK AYIRIM İŞARETLERİ VE DİĞER İŞARETLER: Madde 26 -… (Değişik fıkra: 17/10/1996 - 4199/11 md.) Araçların dışında bulundurulması zorunlu işaretlerden başka, araçlara; reklam, yazı, işaret, resim, şekil, sembol, ilan, flama, bayrak ve benzerlerinin takılması, yazılması, sesli ve ışıklı donanımların bulundurulması ve izin verilmesine dair esas ve usuller ile diğer hususlar İçişleri Bakanlığınca çıkarılacak yönetmelikte gösterilir. (Değişik fıkra: 21/05/1997 - 4262/4 md.) Bu maddenin birinci fıkrası hükmüne uymayan sürücüler 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılırlar. İkinci fıkrasına göre çıkarılacak yönetmelik hükümlerine aykırı davranan sürücüler de 1 800 000 lira para cezası ile cezalandırılır. Sürücü, aynı zamanda araç sahibi değilse, ayrıca, tescil plakasına da aynı miktar için ceza tutanağı düzenlenir. Yönetmelikte belirtilen şartlara aykırı olarak bulundurulanlarla, araçlara izin alınmadan yazılan yazılar sildirilir veya takılan donanımlar bütün giderler ve sorumluluk işletene ait olmak üzere söktürülür. |
05-05-2011, 09:28 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
1. Bahsettiğiniz olayın 5326 sayılı yasa m.42 ile hiçbir normatif alakası olmadığı kanısındayım. 2. Yargı kararını gereği gibi veya hiç yerine getirmeyenler hakkında TCK.m.257 maddesinin tatbiki için suç duyurusunda bulunulmalıdır. Unsurları varsa kamu davası açılabilecektir. Saygılarımla. |
05-05-2011, 09:41 | #9 | |||||||||||||||||||||||
|
Eğer kanun koyucu özel mülkiyete tabi bir alana da sadece kamu görebiliyor diye ilan asılamayacağına dair bir düzenleme yapmak isteydi doğrudan bu şekilde (mesela "kamunun görebildiği duvar ve alanlara" şeklinde) yazabilirdi. Madde metni içinde kamuya ait alanlarda her durumda ve özel mülkiyete ait alanlarda ise sahibinin izni olmaksızın şeklinde ikili bir ayrıma gidilmesi bence maddenin sizin belirttiğiniz gibi yorumlanmasını engelliyor. Ama biran için maddeyi sizin söylediğiniz gibi, yani kime ait olursa olsun "meydan, park, cadde veya sokakların kamuya (bakan) açık alanları" şeklinde yorumlasak DAHİ, bir kişinin özel aracı meydan, cadde, park veya sokak mıdır? Hadi diyelim ki, maddenin mülkiyete ilişkin kısmı bu şekilde yorumlandı ama afişin nereye asılacağına ilişkin kısmı da meydan, park, cadde, sokağın içine "motorlu taşıtların camlarını" da katacak şekilde genişletmek, hele hele de bir ceza hükmünde bence mümkün değil. İşi bu kadar geniş tutarsak, THS'de koyacağımız bir ilan da "kamuya açık" olarak görüntüleniyor, Belediye'den izin mi alalım şimdi? Kanunkoyucu her şart ve durum altında görüntü kirliliğini önlemeye çalışıyorsa, işi bizim hukuki yorumlarımıza bırakmayıp bir zahmet maddeyi böyle kaleme alsın bence. |
05-05-2011, 09:45 | #10 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Ee napalım, kanun koyucu gerekçesinde öyle yazmış! Siz de gerekçesi budur demişsiniz.
Zaten vurgulamak istediğimiz şey de aslında bir nevi budur. |
05-05-2011, 10:16 | #11 |
|
Sayın Mehmet Saim Bey;
Siz madem bu düşüncedesiniz ne evinizin balkonuna yıkanan çamaşırları ne de yazlığınızın verandasına plaj havlularınızı asmayın (BEZ MAHİYETİNDE) hatta sahile havlu dahi sermeyin, kumda yatın. Alim allah ceza gelirse itiraz da edemezsiniz bu düşünceden sonra |
05-05-2011, 10:37 | #12 | |||||||||||||||||||||||
|
Zaten asmıyorum, astırmıyorum. Asandan da pek haz etmiyorum. |
08-05-2011, 00:23 | #13 |
|
3 gündür şehir dışında olduğumdan görüşleri ancak okuyabildim.Emek ve bilgilerini sunan bütün meslektaşlarıma çok teşekkürler. Bende özel mülkiyete tabi araca asılan afişin 5326 sayılı yasanın 42. maddesi kapsamında olamayacağını düşünüyorum.Sn.Cengiz ALADAĞ'ın eklediği KTk.nin 26. maddesine belki girebilir. Ancak o zaman bu cezayı zabıtanın değil kolluğun kesmesi gerekirdi. Kaldıki idari yaptırım tutanağında açıkça 5326 sayılı yasanın 42. maddesi gereğince ceza verildiği yazılmış, artık idare bu halde 2918 sayılı KTK nun 26. maddesine dayanamaz, sebep ikamesi yoluna gidemez diye düşünüyorum.Öte yandan yazılan ifade, yargı kararının uygulanmasına yönelik bir çığlık olduğu için haka arama hürriyetine/ifade özgürlüğüne girer diye düşünüyorum. Şansımı deneyeceğim.
Yargı kararının uygulanmamsında kamu görevlisinin kastını ispatlamak zor olmasa gerek, zira yargı kararı ancak fiili yada hukuki imkansızlık varsa uygulanamaz, aksi halde uygulanmalı, uygulanmamış olması, üstelik birde böyle bir ceza kesilmesi bence kastın varlığını gösterir. Farklı düşünen meslektaşlarımın fikirlerini de almak isterim.Tekrar teşekkürler. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Marka sahibinden izin almadan ürünlerini satmak ve tabela asmak | Av. Özer ÖZDİL | Meslektaşların Soruları | 13 | 17-01-2017 13:16 |
Kadınların sahip oldukları kendi mallarının eşlerinden izinsiz satışı | Ekd | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 2 | 10-03-2011 10:02 |
Birkaç Avukatı Asmak Lazım !!! | Av.Kadir | Konumuz : Hukukçular | 18 | 20-03-2009 00:04 |
cezaevinde kendini asmak suretiyle intihar | baronavukat | Meslektaşların Soruları | 3 | 25-04-2008 09:25 |
Derneğe Ait Çekin Yetkili Kişi Tarafından Kendi Özel İşlerinde Kullanılması | adlt-2007 | Meslektaşların Soruları | 2 | 03-12-2007 13:19 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |