artık taahhüt metinlerini değiştirmeliyiz

merhabalar;

özellikle mal beyanına hapis cezasının kalkmasından sonra borçluları yakalamakta zorlanmaya başladık. son zamanlarda taahhüdü ihlalle ilgili açılan konu başlıklarının artması bunun sonucu olsa gerek.

bizler de -avukatlar olarak yani- taahhüt metinlerini gözden geçirmeliyiz. borcunu ödemeye niyetli olan, icra dairesine kadar gelen borçlunun borcunu tam olarak hesaplama imkanı elbette var.

ama ya haciz sırasında alınan taahhütlerde? hem emek hem zaman kaybı olmuyor mu birçoğumuz açısından? hacze git, şikayetini yap, duruşmasına gir, ara kararı yap vs. ne kadar külfetli değil mi?

bunun yerine taahhüdümüzü alacaklı vekili ile borçlu borcun x lira olarak kabulü konusunda anlaştılar/ borcu x lirada sabitlediler. borçlu x tarihlerinde x'er lira ödemeyi kabul ediyorum dedi vs. şeklinde alsak.

belki arada kaynayan ufak tefek faiz vs.den dolayı bazı meblağlar olabilir ama hiç sonuç alamamaktansa bu şekilde sonuca gitmek daha iyidir diye düşünüyorum.

yapılacak taahhütte tüm kalemleri belirlemek özellikle haciz anında mümkün olmuyor. kaldı ki mümkün olsa bile olayın sıcaklığıyla eksik yanlar kalabiliyor. sanık lehine yorum kurumunu da dikkate alınca nerdeyse çoğu beraatle sonuçlanıyor.

zaten madde metni açık olarak karşılıklı uzlaşmaya da cevaz veriyor. daha iyi sonuç alınabileceğini düşünüyorum.

saygılarımla.

Alıntı: Yazan emrahcevik merhabalar; özellikle mal beyanına hapis cezasının kalkmasından sonra borçluları yakalamakta zorlanmaya başladık. son zamanlarda taahhüdü ihlalle ilgili açılan konu başlıklarının artması bunun sonucu olsa gerek. bizler de -avukatlar olarak yani- taahhüt metinlerini gözden geçirmeliyiz. borcunu ödemeye niyetli olan, icra dairesine kadar gelen borçlunun borcunu tam olarak hesaplama imkanı elbette var. ama ya haciz sırasında alınan taahhütlerde? hem emek hem zaman kaybı olmuyor mu birçoğumuz açısından? hacze git, şikayetini yap, duruşmasına gir, ara kararı yap vs. ne kadar külfetli değil mi? bunun yerine taahhüdümüzü alacaklı vekili ile borçlu borcun x lira olarak kabulü konusunda anlaştılar/ borcu x lirada sabitlediler. borçlu x tarihlerinde x'er lira ödemeyi kabul ediyorum dedi vs. şeklinde alsak. belki arada kaynayan ufak tefek faiz vs.den dolayı bazı meblağlar olabilir ama hiç sonuç alamamaktansa bu şekilde sonuca gitmek daha iyidir diye düşünüyorum. yapılacak taahhütte tüm kalemleri belirlemek özellikle haciz anında mümkün olmuyor. kaldı ki mümkün olsa bile olayın sıcaklığıyla eksik yanlar kalabiliyor. sanık lehine yorum kurumunu da dikkate alınca nerdeyse çoğu beraatle sonuçlanıyor. zaten madde metni açık olarak karşılıklı uzlaşmaya da cevaz veriyor. daha iyi sonuç alınabileceğini düşünüyorum. saygılarımla.

Dosya kapak hesabı yaptırmak bir çok icra dairesinde çok zor.-Bulunduğum bölge adliyesinde çok yoğun olarak çalışan icra memurlarından bunu istemeye bile çekiniyorum doğrusu..

"ama ya haciz sırasında alınan taahhütlerde? hem emek hem zaman kaybı olmuyor mu birçoğumuz açısından? hacze git, şikayetini yap, duruşmasına gir, ara kararı yap vs. ne kadar külfetli değil mi?"

Çok haklısınız.Ayrıca biz vekillerin müvekkilerine; "Borçludan borcunu ödemesi konusunda taahhüt aldım ama şu tarihte taahhüdünü ihlal etti,yaptırım açısından taahhüdü ihlal davası açacağım, bu da Avukatlık Kanunu uyarınca şu kadar ücrete tabi..gibi vekalet ücreti istediğimizde şaşkınlıkla karşılaşıyoruz.
Diğer yandan önerilerinize katılıyorum.

Önerinizi tamamen destekliyorum, 3 lira 5 lira eksik olsun ama sağlam olsun (tam da benim sevdiğim usul ). Yalnız ne kadarının asıl, ne kadarının feri alacak olarak sabitlendiği konusunun bir önemi var mı acaba hususuna takıldım. Yani taahhütte "biz borcu n lirada sabitledik, x lira ana para, y lira faiz, z lira icra gideri olmak üzere toplam n(x+y+z) liradır bu da şu tarihte şu şekilde ödenecektir desek borçlu lehindeki tüm beraat ihtimallerini kapsamış olur muyuz dersiniz?

Açıkçası ben de sonuna kadar destekliyorum meslektaşlarımı. Nasıl ki kötüniyetli alacaklılara karşı borçlular çok sıkı şekilde korunuyorlarsa, kötüniyetli borçlulara karşı da alacaklıların aynı sıkılıkta korunması gerekir diye düşünüyorum. Özellikle taahhüt alımı esnasında son derece katı şekil şartları olduğundan, durum mahkemeye intikal ettiğinde netice beraat oluyor. Haliyle de birçok borçlu "nasıl olsa bir yaptırımı yok borcumu ödememe de gerek yok" düşüncesiyle hareket ediyor. Sayın serhat tugral'ın sorusuna verilecek yanıtı/yanıtları ben de merak ediyorum.
Saygılarımla...