|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
02-09-2013, 08:22 | #1 |
|
Muvazaa Nedeniyle Sıra Cetveline İtiraz mı yoksa Muvazaa Nedeniyle Takibin İptali mi?
Katılma Alacağı davamızın karar duruşmasından bir ay önce davalı muvazaalı olarak maaşına haciz koyduruyor. Alacağa konu taşınmazı da davadan önce bir başkasına satmış görünüyor.
Sonradan tespit ettik ki muvazaanın tarafları yani hem taşınmazın yeni maliki hem de maaş haczinde ilk sıradaki dosyanın alacaklısı akraba. Üstelik de davalımız ile aynı köyden yakın tanıdık çıktılar. Maaş haczinde ikinci sıradayız ve borçlu yakında emekli olacak. Emekli olursa tahsil imkanımız kalmıyor. Diğer dosyaya hali hazırda para geliyor. Açacağım davada ilk sıradaki maaş haczinin muvazaalı olduğunu ve ilk sıradaki haczin kaldırılarak tarafımızın ilk sıraya geçirilmesini talep edeceğim. (sıra cetveline itiraz davası ile) Ama muvazaa nedeniyle takibin iptali davası da açılabilir gibi görünüyor. Hangisini açmalıyım? Meslektaşlarımdan konu ile bilgisi olanların yardımlarını rica ediyorum. |
03-09-2013, 11:40 | #2 |
|
Merhaba,
Sıra cetveline itiraz davası açmanızı öneririm. Benzer bir davada davalı idik. Ancak mutlaka asliye hukuk mahkemesinde zira muvazaa iddianız var,atlanmamalı.Eğer ki davalı taraf alacağını kesin olarak dayanak belgeleri ile ispatlayamıyor ise davayı kazanıyorsunuz. Unutmayın ellerinde bulunan bir kambiyo senedi bile tek başına yeterli değil bu senedi hangi borç ilişkisine karşılık düzenlediklerini dahi ispat etmeliler.. kolay gelsin.. |
03-09-2013, 14:12 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi Esas: 2004/16879 Karar: 2005/475 Karar Tarihi: 27.01.2005 ALACAKLININ İLAMA DAYALI ALACAĞINI SONUÇSUZ BIRAKMAYA YÖNELİK MUVAZAALI TAKİP - MUVAZAA İLE DÜZENLENEN BONO - TAKİBİN İPTALİ ÖZET : Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. İcra dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının mümkün olması karşısında davalılar arasındaki bono tanzimi ve icra takibi işlemlerinin davacıların alacağını etkisiz bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davanın kabulü gerekir. (818 S. K. m. 18) (6762 S. K. m. 688) Dava: Davacı Hatice Arslan ve diğerleri vekili Avukat Mustafa Yılmaz tarafından, davalı Ali Çat ve Mehmet Coşkun aleyhine 13.8.2003 gününde verilen dilekçe ile muvazaa nedeniyle bono iptalinin istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın reddine dair verilen 21.1.2004 günlü kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacılar vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: Karar: Dava, muvazaaya dayalı iptal istemine ilişkindir. Yerel mahkemece dava reddedilmiş, karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir. Davacılar, haksız eylem nedeniyle davalılardan Mehmet Coşkun aleyhine tazminat davası açmışlar, dava 15.7.2003 tarihinde davacılar lehine sonuçlanmıştır. Bu karar tarihinden iki gün sonra davalı Mehmet Coşkun'un arkadaşı olan davalı Ali Çat daha önce düzenlendiği iddia edilen 1.10.2001 tarihli bonoyu icraya koymuş, icra emri aynı gün icra dosyası borçlusu Mehmet Coşkun tarafından PTT'den alınmış, ertesi günü borçlu mal bildiriminde bulunarak, dava konusu aracın haczine muvafakat etmiş ve aynı gün borçlu huzurunda aracı haczedilmiştir. Daha sonra derece ve sıra kararı düzenlendiğinde davacılar ilama dayalı bu alacaklarını alamamışlardır. Olayların yukarıda anlatılan gelişim biçimi, icra dayanağı bononun her zaman düzenlenmesinin ve istenilen tarihte vade konulmasının mümkün olması karşısında davalılar arasındaki bono tanzimi ve icra takibi işlemlerinin davacıların alacağını etkisiz bırakmaya yönelik ve muvazaalı olduğu anlaşılmaktadır. Şu durumda davanın kabulü gerekirken, tüm dosya verileri tartışılmadan yazılı gerekçe ile davanın reddi usul ve yasaya aykırı görüldüğünden kararın bozulması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın yukarıda gösterilen nedenlerle davacılar yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 27.1.2005 gününde oybirliği ile karar verildi. |
03-09-2013, 14:15 | #4 |
|
T.C. YARGITAY
19.Hukuk Dairesi Esas: 2005/8605 Karar: 2005/12575 Karar Tarihi: 15.12.2005 SIRA CETVELİNE İTİRAZ DAVASI - MAHKEME GÖREVLİ OLMADIĞINDAN DOLAYI DAVA DİLEKÇESİNİN REDDİ - GÖREVSİZLİK KARARINDA GÖREVLİ MAHKEMENİN GÖSTERİLMEMİŞ OLMASI ÖZET: Mahkemece verilen görevsizlik kararında görevli mahkemenin gösterilmemiş olması usul ve yasaya aykırı ise de yanlışlık yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanmasına karar verilmiştir. (1086 S. K. m. 27) Dava: Taraflar arasındaki sıra cetveline itiraz davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı görev yönünden reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü: Karar: Davacı vekili davalı borçlu Mustafa Sabri T.'ın T. Ticaret Bankası AŞ. Fethiye şubesi müdürü iken mudilerin hesaplarıyla oynadığını, mudilere şikayet etmemeleri için çekler verdiğini; davalılar Cevdet D. ile Saliha D.'ın baba-kız olduklarını, diğer davalı Bahri Ş.'in ise yakın akrabaları olduğunu; birlikte hareket ederek muvazaalı takiplere başladıklarını; bir kısım takip dosyalarının zamanaşımına uğradığını ve bu dosyalarda haczin düşmesine yakın zamanlarda satış istenmesi ve yetersiz avans yatırılması nedeniyle hacizlerin düştüğünü ileri sürerek anılan takiplerin iptaline, kayıtlarının silinmesine, sıra cetvelinden çıkartılmalarına ve icraların geri bırakılmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir. İcra Mahkemesi'nce istemin yalnız sıraya yönelik olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiş; hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan ve yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 27 nci maddesi hükmü gereğince mahkeme görevli olmadığından dolayı dava dilekçesinin reddine karar verirse, dava dosyasının ait olduğu mahkemeye gönderilmesi gerekir. Mahkemece verilen görevsizlik kararında görevli mahkemenin gösterilmemiş olması usul ve yasaya aykırı ise de bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK. nun 438/VII nci maddesi gereği hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Sonuç: Yukarıda 1 sayılı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine; 2 sayılı bentte açıklanan nedenle mahkeme kararının hüküm fıkrasının 1 sayılı bendine <talep halinde dosyanın yetkili ve görevli Fethiye Asliye Hukuk Mahkemesi'ne gönderilmesine> sözcük dizisinin yazılmasına ve hükmün düzeltilmiş bu haliyle ONANMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 15.12.2005 günü oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
03-09-2013, 14:17 | #5 |
|
T.C. YARGITAY
4.Hukuk Dairesi Esas: 2002/1573 Karar: 2002/3975 Karar Tarihi: 02.04.2002 MUVAZAALI TAKİP VE TAKİBE KONU SENETLERİN İPTALİ İLE SATIŞ HASILATINDAN DAVALILARA DÜŞEN PAYIN TAHSİLİ İSTEMİ - DAVACININ İDDİA ETTİĞİ ALACAK ÜZERİNDEKİ HACİZLERİN KALDIRILMASINA KARAR VERİLMESİ GEREKTİĞİ - HÜKMÜN DÜZELTİLEREK ONANDIĞI ÖZET: Somut olayda, icra takibinin iptali yerine davacının iddia ettiği alacak üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirdi. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. (818 S. K. m. 18) (1086 S. K. m. 438) Dava: Davacı Raziye Çiçek vekili Avukat Nedim Aksoy tarafından, davalı Burcu Balkan ve diğerleri aleyhine 21.2.2000 gününde verilen dilekçe ile muvazaalı takip ve takibe konu senetlerin iptali ile, satış hasılatından davalılara düşen payın tahsilinin istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; Mahkemece davanın kabulüne dair verilen 12.6.2000 günlü kararın Yargıtay’da duruşmalı olarak incelenmesi davalılardan M. Mehti Balkan vekili tarafından süresi içinde istenilmekle, daha önceden belirlenen 2.4.2002 duruşma günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı M. Mehti Balkan vekili Avukat O. Remzi Erkul geldi, karşı taraftan davacı vekili gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlendikten sonra tarafa duruşmanın bittiği bildirildi. Dosyanın görüşülmesine geçildi. Tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü: Karar: 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı kanıtlarla yasaya uygun gerektirici nedenlere, özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik görülmemesine göre aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları reddedilmelidir. 2- Diğer temyiz itirazlarına gelince; dava, muvazaaya dayalı olarak düzenlenen senet ve yapılan takibin iptali ile satış hasılatından davalılara düşen payın tahsiline ilişkindir. Mahkemece, 3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/3 Esas sayılı satış dosyasından davalılardan Ebru Balkan ile Burcu Balkan hissesine düşen toplam 2.077.359.530 liranın davacıya aidiyetine ve davalılardan alınıp davacıya verilmesine, ayrıca 11. İcra Müdürlüğünün 2000/421 Esas ve 2000/422 Esas sayılı icra takiplerinin iptaline karar verilmiştir. Davalılar arasında yapılan işlemin danışıklı olduğu ve istemin kabulüne karar verilmesi doğrudur. Ancak hüküm yerinde ayrıca 11. İcra'nın 2000/421 ve 2000/422 Esas sayılı icra takiplerinin iptaline karar verilmesi doğru değildir. İcra takibinin iptali yerine davacının iddia ettiği alacak üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına karar verilmesi gerekirdi. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden HUMK.'nun 438. maddesi uyarınca hükmün düzeltilerek onanması gerekmiştir. Sonuç: Temyiz olunan kararın (2) sayılı bentte gösterilen nedenle hüküm fıkrasının birinci paragrafının son satırında yer alan <11. İcra Müdürlüğünün 2000/421 ve 422 sayılı icra takiplerinin iptaline> ibaresinin çıkarılarak, yerine <3. Sulh Hukuk Mahkemesinin 1993/3 Esas sayılı satış dosyasından icra dosyasına intikal ettirilen ve davacıya aidiyetine karar verilen alacak miktarı üzerindeki hacizlerin kaldırılmasına> yazılmasına davalının diğer temyiz itirazlarının ilk bentteki nedenlerle reddi ile hükmün düzeltilmiş bu biçiminin onanmasına ve temyiz eden davalı vekili için takdir olunan 250.000.000 lira duruşma avukatlık ücretinin davacıya yükletilmesine ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 02.04.2002 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) |
06-01-2015, 11:48 | #6 |
|
merhaba arkadaşlar yargıtay son kararlarında bu konuda görüş değişikliğine gitti. muvazaalı takip nedeniyle sıra cetveline itiraz davalarında maaş haciz sırasının sıra cetveli yerine geçeceği konusunda bir görüş değişikliği yoktur.ancak önceden işveren kurumca yapılan maaş haciz sıralamalarını sıra cetveli yerine sayıp ispat yükü de davalıdadır seklinde düşünüyordu.şimdi ise hayır işveren kurumun yaptığı sıralama sıra cetveli sayılmaz bu nedenle de ispat yükünü sadece davalı üzerinde bırakıp hüküm kurmak yanlıştır şeklinde düşünmektedir. yani işveren kurumdan gelen, sıralamayı belirten, muzekkere cevabına dayanılarak açılan davaları ispat yükü açısından reddediyor. Ancak sıralamanın icra müdürlüğünce yapılması halinde davayı, sıra cetveline itiraz davası olarak görecek ve ispat yükünün de davalıda olduğunu kabul edecektir. Benim son kararlardan anladığım budur.(ör:y.23.HD.2013/7887 E. 2014/87 K. T:14.01.2014)bende icra müdürüyle konuşup maaş haciz sıralamasını icra müdürünün bizzat hazırlaması istedim o da işverene yazı yazalım maaş üzerindeki hacizleri detaylı bir şekilde sıralasın bizde yazı cevabı gelince maaş üzerindeki hacizler şu kalemlerden oluşmaktadır diye bir karar çıkaralım siz de davanızı bu karardan sonra açın dedi.ancak işverene gönderdiğimiz yazı ne yazık ki anlaşılamadı. detaylı bir sıralama istememize rağmen önceki maaş haciz müzekkeresine gönderdiği cevabı tekrardan gönderdi. dolayısıyla müdür de karar çıkaramadı. bende şimdi sıra cetveline ititraz mı yoksa BK. ya göre muvazaa nedeniyle iptal davası mı açmalıyım bilemiyorum. sıra cetveli olsaydı işimiz çok kolay olacaktı ispat açısından
|
23-03-2015, 11:38 | #7 |
|
Muvazaalı maaş haczi
Serpil hanım,bende de benzeri bir konu var,dava açtıysanız hangi mahkemede ne kadar süre içinde dava açtığınızı öğrenebilir miyim, ilk defa açacağım bir dava olduğundan hata yapmak istemiyorum,teşekkürler
|
23-03-2015, 12:53 | #8 |
|
evet asliye hukuk mahkemesinde açtım. maaş haczi tarafımıza tebliğ edilmediğinden herhangi bir süre yok ancak sıra cetveline itiraz davalarında süre 7 gün olduğu için dilekçemde maaş haciz sırasını iki gün önce dosyayi inceleyerek öğrendiğimi belirttim. ayrıca yargıtay daireleri ve üyelerindeki değişiklikleri göz önünde tutarak eskiden olduğu gibi sıra cetveline itiraz olarak açtım davayı.
|
23-03-2015, 12:54 | #9 |
|
başarılar dilerim murat bey kolay gelsin
|
23-03-2015, 12:56 | #10 |
|
Teşekkürler Serpil Hanım, İyi çalışmalar dilerim
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Eşin Mal Kaçırması - Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali | Av. OnurO | Meslektaşların Soruları | 1 | 28-11-2012 12:59 |
Muvazaa nedeniyle Tapu İptali Olur mu ? | awukat | Meslektaşların Soruları | 2 | 01-12-2011 16:46 |
Muvazaa Nedenİyle Tapu İptali mi? Yoksa Tasarrufun İptali mi? | SOFTWARE | Meslektaşların Soruları | 16 | 22-02-2009 11:18 |
Muvazaa nedeniyle Tapu İptali, İki Ayrı Satış | Av. Salim | Meslektaşların Soruları | 2 | 25-09-2008 16:54 |
Muvazaa Nedeniyle Tapu İptali Davası | Av.Seda | Meslektaşların Soruları | 4 | 03-12-2007 18:20 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |