Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

tazminattt

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 12-01-2009, 13:46   #1
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan tazminattt

merhaba arkadaşlar benim sorum şu;meydana gelen bir trafik kazasında x in ayağı yaralanmış.şoför aleyhinde açılan davada mahkeme kişiye ceza veriyor şoför temyize gönderdi henüz temyizden gelmedi.x in avukatı dosya temyizden gelmeden tazminat davası açtı.şu haliyle mahkeme bekletici mesele yaparmı yoksa yargılamaya devam mı eder? ayrıca kazaya karışan araç için ihtiyadi tedbir kararı alınmış ama araba şoför adına kayıtlı değil.karşı taraf arabayı alabilir mi şimdiden teşekkürler... herkese iyi çalışmalarrr
Old 12-01-2009, 13:55   #2
justicewarior

 
Varsayılan

T.C. YARGITAY
11.Hukuk Dairesi

Esas: 2003/7126
Karar: 2004/1571
Karar Tarihi: 23.02.2004

ÖZET: Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu, müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü ileri sürerek, hasar bedeli ve tedavi giderinin davalılardan faizi ile tahsilini talep etmiştir.

(818 S. K. m. 41, 53)

Dava: Taraflar arasında görülen davada İzmir Asliye 3.Hukuk Mahkemesi'nce verilen 23.12.2002 tarih ve 2001/941 - 2002/1020 sayılı kararın Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili ile davalı E. Sigorta A.Ş. vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi D. Biltekin tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:

Karar: Davacı vekili, müvekkiline ait araca davalıların malik, sürücü ve trafik sigortacısı olduğu aracın çarpması sonucu, müvekkilinin yaralandığını ve aracının hasar gördüğünü ileri sürerek, 800.000.000.-TL hasar bedeli ve 200.000.000.-TL tedavi giderinin davalılardan faizi ile tahsilini talep etmiştir.

Davalı sigorta şirketi vekili, davanın reddini talep etmiştir.

Davalılar A. ve A. T. davanın zamanaşımına uğradığını, kusur ve tazminat miktarını kabul etmediklerini savunarak, davanın reddini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamından davacının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

Kararı, davacı vekili ve davalı E. Sigorta A.Ş. vekili temyiz etmiştir.

1- Dava, haksız eylemden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir. Dosya kapsamından İzmir 13.Asliye Ceza Mahkemesi'nin 2001/1393 Esas sayılı dava dosyası ile ceza davası açıldığı, bu dava dosyasında davalının 1/8 oranında kusurlu bulunduğu, davanın mahkumiyetle sonuçlandığı ancak temyiz aşamasında olup henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır. Mahkemece de bu dosyada alınan bilirkişi raporu dikkate alınmadan karar verilmiştir. Tazminat davalarında delillerin değerlendirilmesi hakime aittir. Borçlar Kanunu'nun 53 ncü maddesi hükmüne göre hukuk hakimi kusurun varlığına karar verebilmek için ceza hukukunun mesuliyete dair hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, kusurun taktiri ve zararın miktarını tayin gibi hususlarda da ceza mahkemesi kararı ile bağlı değilse de, olgularda ve ortaya konulan delillerde farklılık olmaksızın aynı kazada farklı kusur oranlarına ulaşılması adalete olan güveni sarsabilecektir.

Bu ilkelere göre aynı maddi vakıalardan hareketle farklı kusur oranlarına ulaşılmasının önlenmesi amacıyla ve kaldı ki somut olayda ceza davasında kabul edilen kusur oranının farklılık arzetmesi nedeniyle ceza davasının bekletici mesele yapılmak suretiyle kusur durumu bakımından hasıl olacak sonuca göre değerlendirme yapılıp bir karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.

2- Davalı E. Sigorta Şirketi vekilinin temyiz itirazlarına gelince; bozma sebep ve şekline göre bu davalının temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile kararın davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle bozma sebep ve şekline göre E. Sigorta Şirketi vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ödedikleri temyiz peşin harcın istekleri halinde temyiz eden taraflara iadesine, 23.02.2004 tarihinde oybirliği ile karar verildi.(¤¤)

Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 12-01-2009, 14:52   #3
PINAR YILMAZ

 
Varsayılan

Sayın Çoban;
Davacının tazminat davası açması için ceza davasının sonucunu bekleme zorunluluğu yoktur. Bu sebeple ceza mahkemesi kararının kesinleşmesini de beklemek zorunda değildir. Zira ceza hakiminin kusura ilişkin verdiği karar hukuk hakimini bağlamaz. Borçlar Kanunumuzun 53. maddesi hükmünü faydalı olması dileğiyle buraya ekliyorum. Kolay gelsin. Saygılar...

Madde 53 - Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete dair ahkamiyle bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraet karariyle de mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.
Old 13-01-2009, 11:32   #4
Av.Ayşegül Çoban

 
Varsayılan

arkadaşlar kıymetli vaktinizi ayırıp cevapladığınız için çok teşekkür ederim. bu bilgiler çok işime yarayacak.hepinize kolay gelsin.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05830693 saniyede 15 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.