14-04-2004, 17:24 | #1 |
|
Boşanma-Kusur-Maddi -Manevi Tazminat Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2002/5169 K. 2002/6179 T. 9.5.2002 • MANEVİ TAZMİNAT ( Kocanın Sadakatsizliğinin Kadının Şahsiyet Haklarına Tecavüz Sayılacağı ) • KOCANIN SADAKATSİZLİĞİN KADININ ŞAHSİYET HAKLARINA TECAVÜZ SAYILACAĞI ( Manevi Tazminat ) • BOŞANMA ( Kocanın Sadakatsizliğinin Kadının Şahsiyet Haklarına Tecavüz Sayılacağı - Manevi Tazminat ) 4721/m.174 ÖZET : Kocanın sadakatsiz olup, tam kusuru gerçekleşmiştir.Bu durum kadının şahsiyet haklarına ağır bir tecavüz teşkil eder. Bu durumda manevi tazminata hükmetmek gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Rize Asliye Hukuk Mahkemesinin 1998/64-44 esas ve karar sayılı davada davacı kocanın sadakatsiz olup, tam kusuru gerçekleşmiştir.Bu durum kadının şahsiyet haklarına ağır bir tecavüz teşkil eder. Şartları oluşan manevi tazminatın kabulü gerekirken, reddi doğru bulunmamıştır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen gerekçeyle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının reddine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi. 9.5.2002 per. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
16-03-2005, 15:19 | #2 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/2037 K. 2004/2972 T. 10.3.2004 • YAŞI KÜÇÜK KADINLA CİNSEL İLİŞKİYE GİREREK SUÇ İŞLEYEN DAVALI ( Manevi Tazminat Sorumluluğu - ) • MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Doğan Çocuğun Babasından Yaşı Küçük Annenin ) • EVLİLİK DIŞI CİNSEL İLİŞKİ ( Yaşı Küçük Annenin Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu ) • ZAMANAŞIMI DEF'İNDE BULUNMAYAN DAVALININ SORUMLULUĞU ( Evlilik Dışı Cinsel İlişki Sonucu Kişilik Hakları Tecavüze Uğrayan Yaşı Küçük Kadının Manevi Tazminat Talebi ) • CİNSEL İLİŞKİ SONUCU KİŞİLİK HAKLARI HALELDAR OLAN YAŞI KÜÇÜK KADIN ( Manevi Tazminat Talebi - Zamanaşımı Def'inde Bulunmayan Davalının Sorumluluğu ) 743/m.305 818/m.49,60,140 ÖZET : 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "..baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir. Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır. O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm manevi tazminat ve nafaka yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Küçük İbrahim, 1.4.1996 tarihinde davacı ile davalının evlilik dışı ilişkisinden dünyaya gelmiş ve davalı ( baba ) ile çocuk arasındaki soybağı, babalık hükmüyle kurulmuş, babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı anne, kendisi için manevi tazminat çocuğu için nafaka istemiş dava ise 14.3.2002 tarihinde açılmıştır. Davalının, davacı ile cinsi münasebetinin suç teşkil etmesi nedeniyle, davalı, Elmalı Ağır Ceza Mahkemesinin kararıyla, Türk Ceza Kanununun 416/son, 80. maddeleri gereğince hapis cezasına mahkum olmuş, mahkumiyet kararı 24.4.2001 tarihinde kesinleşmiştir. Tazminat talebinin dayandırıldığı maddi hadiseler 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisi yürürlükte iken gerçekleşmiştir. Manevi tazminat talebine ilişkin bu dava ise, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu yürürlüğe girdikten sonra 14.3.2002 tarihinde açılmıştır. 4722 Sayılı Yürürlük Kanununun 1. maddesine göre "...Türk Medeni Kanununun yürürlüğe girdiği tarihten önceki olayların hukuki sonuçlarına, bu olaylar hangi kanun yürürlükte iken gerçekleşmişse kural olarak o kanun hükümleri uygulanır." 743 Sayılı Türk Kanunu Medenisinin, babalık davasında manevi tazminatı düzenleyen 305. maddesi "...baba, anaya münasebeti cinsiyeden evvel evlenme vaad etmiş veya onunla cinsi münasebeti kanuni bir cürüm yahut onun üzerindeki nüfuzunu suistimal teşkil eylemiş veya münasebeti cinsiye zamanında ana henüz küçük idiyse ana için manevi bir tazminat karşılığı olarak bir meblağa hükmedilebileceğini" öngörmüştür. Bu maddeye dayanan manevi tazminat taleplerinin, babalık davasının tabi olduğu hak düşürücü süreye tabi olacağı, Yargıtay'ın muhtelif içtihatlarında belirtilmiştir. Manevi tazminata ilişkin bu hüküm, 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'na alınmamıştır. Ancak 305. maddenin 4721 Sayılı Türk Medeni Kanununa alınmamış olması, ananın genel hükümlere göre manevi tazminat istemesine engel değildir. Ana, Borçlar Kanununun 49. maddesine dayanarak manevi tazminat talep edebilir. 49. maddeye dayanan manevi tazminat isteği ise, hak düşürücü süreye değil, zamanaşımına tabidir. ( B.K.m.60 ) Zamanaşımı ise, dermeyan edilmediği surette hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınamaz ( B.K.m.140 ). Olayda, davalının zamanaşımı def'i bulunmamaktadır. O halde, davalının suç teşkil eden eylemi nedeniyle, şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan davacı için uygun miktarda manevi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi doğru görülmemiştir. 2-Çocukla davalı arasındaki soybağı babalık hükmüyle kurulduğuna ve babalık hükmü 1.3.2002 tarihinde kesinleştiğine göre, soybağının kurulmuş olmasının tabi sonucu olarak babanın bakım borcu doğmuştur. ( TMK.327/1 ) O halde, çocuğun bakımı ve eğitimi için Türk Medeni Kanununun 329. ve 330. maddeleri gereğince, hayat koşulları ve tarafların ödeme güçleri de dikkate alınarak çocuk için uygun miktarda nafaka takdiri gerekirken, yasal olmayan gerekçe ile isteğin reddi bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 10.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
16-03-2005, 15:26 | #3 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1778 K. 2004/2441 T. 1.3.2004 • BOŞANMA DAVASI ( Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedileceği ) • AZ KUSURLU EŞ LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanma Davasında ) • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine ) • HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gereği ) • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine ) • NAFAKA TALEBİ ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği ) 4721/m.4,174/1-2 818/m.42,44 ÖZET : 1- Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Diğer taraftan davacı eş de evi terk ettikten sonra kocasının barışma girişimlerini kabul etmemiştir. Boşanma sonucu az kusurlu davacı eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Öte yandan boşanmada ağır ve eşit kusurlu olmayan davacı taraf için, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden hakkaniyet prensibi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Yine Davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Davalı tanığı Nalan'ın davacının kocasına hakaret ettiğine yönelik ifadesinde geçen olayın zaman ve saiki açıklanmadığından hükme dayanak oluşturmaz. Kaldi ki; davalı tanıkları Suha ve Murat'ın ifadelerinden, davacının evi terk etmesinden sonra, davalının barışma girişiminde bulunduğu karısının eve dönmesini istediği de anlaşılmaktadır. O halde koca tarafından hoşgörüldüğünün kabul edilmesi gereken bir olay nedeniyle davacı kadına kusur yüklenmesi doğru değildir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3- Davacının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 01.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
16-03-2005, 15:28 | #4 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/9437 K. 2003/10111 T. 3.7.2003 • BOŞANMA ( Maddi Ve Manevi Tazminat Talepleri - Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği ) • MADDİ TAZMİNAT ( Tarafların Ekonomik Ve Sosyal Durumları - Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği ) • MANEVİ TAZMİNAT ( Kişilik Haklarına Yapılan Saldırı İle İhlal Edilen Mevcut ve Beklenen Menfaatin Dikkate Alınması Gereği ) • BEKLENEN MENFAAT ( Hakkaniyet İlkesi - Borçlar Kanunu Hükümlerine Uygun Tazminat Takdiri Gereği ) 4721/m.4, 174 818/m.42, 44 ÖZET : Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ve manevi tazminat takdiri gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 388/son maddesi; hüküm sonuç kısmında, istek sonuçlarından herbiri için, taraflara yükletilen borç ve tanınan hakların, açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesinin gerekli olduğunu hükme bağlamıştır. Hüküm fıkrasının bir numaralı boşanmaya ilişkin bölümü infazda karışıklık yaratmayacak şekilde hükme alınmaması usul ve yasaya aykırıdır. 3- Koca eşini muhtelif zamanlarda dövmüştür. Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecesine paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4. maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile Borçlar Kanununun 42 ve 44. maddesi hükmü dikkate alınarak daha uygun miktarda maddi ( TMK. md. 174/1 ) ve manevi ( TMK. md. 174/2 ) tazminat taktiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden hüküm tesisi doğru bulunmamıştır. 4.12.2002 tarihinde yürürlüğe giren Avukatlık Ücret Tarifesinin 21 maddesi; bu tarifede yer alan ücretlere 3065 sayılı kanun hükümleri gereğince Katma Değer Vergisinin ayrıca ilave edilebileceğini hükme bağlamıştır. Vergi, resim, harç ve benzeri mail yükümlülükler kanunla konulur ve kaldırılır. ( Anayasa md. 73 ) Bu açıklama karşısında kanuni dayanağı olmadan tarife ile vergi getirilmesine imkan olmadığı gibi, belli bir tarifeye göre alınan ücrette katma değer vergisinin dahil olması gerekir. ( KDVK. Md. 20/4 ) Mahkemece yalnızca tarife uyarınca vekalet ücreti takdiri gerekirken, yazılı şeklide ayrıca Katma Değer Vergisine de hükmedilmesi yerinde değildir. ( 10. H.D 25.02.2003 gün ve 2003/889 - 1123, 21. H.D 22.1.2003 gün ve 2003/1300 - 2154 Sayılı Kararları ) SONUÇ : Temyiz edilen hükmün iki, üç ve dördüncü bentlerde gösterilen sebeplerle taraflar yararına BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan temyiz sebeplerinin ise reddine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.07.2003 --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 16:52 | #5 |
|
Maddi Tazminat Yargıtay Kararları
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1778 K. 2004/2441 T. 1.3.2004 • BOŞANMA DAVASI ( Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata ve Yoksulluk Nafakasına Hükmedileceği ) • AZ KUSURLU EŞ LEHİNE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanma Davasında ) • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLMESİ GEREĞİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine ) • HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanmada Az Kusurlu Eş Lehine Maddi ve Manevi Tazminata Hükmedilmesi Gereği ) • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine ) • NAFAKA TALEBİ ( Boşanma Sonucu Yoksulluğa Düşecek Olan Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği ) 4721/m.4,174/1-2 818/m.42,44 ÖZET : 1- Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Diğer taraftan davacı eş de evi terk ettikten sonra kocasının barışma girişimlerini kabul etmemiştir. Boşanma sonucu az kusurlu davacı eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Öte yandan boşanmada ağır ve eşit kusurlu olmayan davacı taraf için, boşanmaya sebep olan olaylar kişilik haklarına saldırı teşkil ettiğinden hakkaniyet prensibi de gözönünde bulundurularak uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Yine Davacı kadının yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, lehine uygun miktarda yoksulluk nafakası takdiri gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm yoksulluk nafakası, maddi manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Boşanmaya yol açan olaylarda karısını birçok kez döven davalı koca tam kusurludur. Davalı tanığı Nalan'ın davacının kocasına hakaret ettiğine yönelik ifadesinde geçen olayın zaman ve saiki açıklanmadığından hükme dayanak oluşturmaz. Kaldi ki; davalı tanıkları Suha ve Murat'ın ifadelerinden, davacının evi terk etmesinden sonra, davalının barışma girişiminde bulunduğu karısının eve dönmesini istediği de anlaşılmaktadır. O halde koca tarafından hoşgörüldüğünün kabul edilmesi gereken bir olay nedeniyle davacı kadına kusur yüklenmesi doğru değildir. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz ya da daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 2-Türk Medeni Kanununun 174/2 maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen davacının ağır yada eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldırı teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3- Davacının, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmaktadır. Türk Medeni Kanununun 175. maddesi uyarınca yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, 01.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 17:08 | #6 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4597 K. 2004/5394 T. 27.4.2004 • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT ( Bu Tür Tazminatlara İlişkin Ödeme Şeklinin Maddi Tazminat İçin Toptan veya İrat Biçiminde Manevi Tazminat için Sadece Toptan Olarak Ödenebilmesinin Mümkün Olması ) • HÜKMÜN AÇIK OLMASI ( Hüküm Fıkrasının İnfazda Karışıklık Yaratmayacak Şekilde Olması ve Tazminatların Hangi Tarihlerde Ödeneceğinin Açık Biçimde Belirlenmesinin Gerekmesi ) • TAZMİNATLARIN ÖDENME TARİHİ ( Hüküm Fıkrasının İnfazda Karışıklık Yaratmayacak Şekilde Olması ve Tazminatların Hangi Tarihlerde Ödeneceğinin Açık Biçimde Belirlenmesinin Gerekmesi ) • TOPTAN VE İRAT ŞEKLİNDE ÖDEME ( Maddi ve Manevi Tazminatlara İlişkin Ödeme Şeklinin Maddi Tazminat İçin Toptan veya İrat Biçiminde Manevi Tazminat için Toptan Olarak Ödenebilmesi ) 4721/m.176 1086/m.388 ÖZET : Boşanmanın eki niteliğinde hükmedilecek tazminatların ödenme biçimi Türk Medeni Kanununun 176. maddesinde açıklanmış olup, maddi tazminatın toptan veya irat biçiminde, manevi tazminatın ise sadece toptan olarak ödenmesine karar verilebilir. Ayrıca, mahkemece kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde dört eşit taksitle tahsiline karar verilmiştir. Hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. ( HUMK.388.md. ) Tazminatlar dört eşit takside bağlandığına göre ödeme tarihlerinin açık biçimde gösterilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının nafakalara ilişkin temyiz talebi yersizdir. 2-Davalının tazminatlara yönelik temyizine gelince; a-Boşanmanın eki niteliğinde hükmedilecek tazminatların ödenme biçimi Türk Medeni Kanununun 176. maddesinde açıklanmıştır. Bu maddeye göre maddi tazminatın toptan veya irat biçiminde, manevi tazminatın ise sadece toptan olarak ödenmesine karar verilebilir. ( TMK.176/1-2. mad. ) Mahkemece yasada belirtilen ödeme biçimi dışına çıkılarak hükmedilen maddi ve manevi tazminatın dört taksit şeklinde ödenmesine karar verilmesi doğru değildir. Ne var ki davacının bu yönde temyizi bulunmadığından bozma nedeni yapılmamış yanlışlığa işaret edilmekle yetinilmiştir. b-Mahkemece kadın yararına takdir edilen maddi ve manevi tazminatların hükmün kesinleşmesinden itibaren bir yıl içerisinde dört eşit taksitle tahsiline karar verilmiştir. Hüküm fıkrasının infazda karışıklık yaratmayacak şekilde düzenlenmesi gerekmektedir. ( HUMK.388.md. ) Tazminatlar dört eşit takside bağlandığına göre ödeme tarihlerinin açık biçimde gösterilmesi gerekir. Bu yön üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir. SONUÇ : Temyize konu kararın 2/b bendinde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün temyiz edilen diğer yönlerinin 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, 2/a bendindeki yanlışlığa ise işaret edilmekle yetinilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 17:10 | #7 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/2898 K. 2004/3769 T. 25.3.2004 • BOŞANMANIN FER'İ NİTELİĞİNDE OLAN YOKSULLUK NAFAKASI VE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ ( Harca Tabi Olmaması ve Vekalet Ücretine Hükmedilememesi ) • YOKSULLUK NAFAKASI VE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT TALEPLERİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki - Harca Tabi Olmaması ve Vekalet Ücretine Hükmedilememesi ) • HARCA TABİ OLMAMA ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Yoksulluk Nafakası ile Maddi ve Manevi Tazminat Talepleri ) • VEKALET ÜCRETİNE HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğindeki Yoksulluk Nafakası ile Maddi ve Manevi Tazminat Taleplerinin Kabulünde ) • AİLE MAHKEMELERİ KURULMADAN ÖNCE VERİLEN KARARIN YARGITAY'DA BOZULMASI ( Dosyanın Görevli ve Yetkili Aile Mahkemesine Devredilmesi Gereği ) • GÖREVLİ MAHKEMENİN YENİDEN TESBİTİ GEREĞİ ( Aile Mahkemeleri Kurulmadan Önce Verilen Kararın Temyizde Bozulması ) 4721/m.174,175 4787/m.4/1,Geç.1 ÖZET : Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. İsteğin boşanma ile ilgili karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir. Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur. Mahkemece hükme bağlanan maddi ve manevi tazminat üzerinden bu isteği kabul edilen yararına nispi vekalet ücreti tayin edilip, nispi harç alınması bozma sebebi sayılmıştır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanma davası içinde vaki ve boşanmanın fer'i niteliğinde olan Türk Medeni Kanununun 175. maddesinde ifade edilen yoksulluk nafakası, aynı kanunun 174. maddesinde yazılı maddi ve manevi tazminat istekleri harca tabi değildir. İsteğin boşanma ile ilgili karar verilinceye kadar davanın her safhasında yazılı veya sözlü olarak yapılması yeterlidir. ( Y.2.H.D.nin 3.11.1992 günlü 10487-10704 S.kararı ) Ancak hukuki sonuç doğurabilmesi için sözlü isteklerin mahkeme tutanağına geçirilmesi zorunludur. Mahkemece hükme bağlanan maddi ve manevi tazminat üzerinden bu isteği kabul edilen yararına nispi vekalet ücreti tayin edilip, nispi harç alınmıştır.Bu konuda yukarıda açıklanan kurala uyulmaması bozma sebebi sayılmıştır. 3- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur. SONUÇ : Temyize konu kararın 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün diğer yönlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 25.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 17:11 | #8 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1793 K. 2004/2619 T. 3.3.2004 • KADININ EVLENMEYLE İŞİNİ TERK ETMESİ NEDENİYLE UĞRADIĞI KAZANÇ KAYBI ( Tazminat Talebinin Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmaması ) • BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDE OLAN VE OLMAYAN TAZMİNAT ( Evlenmeyle İşini Terk Eden Kadının Uğradığı Kazanç Kaybı ve Boşanmayla Eşinin Sağlık Sigortasından Yoksun Kalacağı İçin Tazminat Talebi ) • TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayan - Evlenmeyle İşini Terk Eden Kadının Uğradığı Kazanç Kaybı İçin ) • KOCANIN SAĞLIK SİGORTASINDAN YOKSUN KALACAK KADININ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olması ) 4721/m.174/1 ÖZET : Kadın, açtığı boşanma davasında, hem evlenme nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldığından bahisle yoksun kaldığı kazanç kaybı ve sigortalılık haklarını yitirmesine karşılık ve hem de, boşanma sonucu eşinin sigortasından yararlanarak ücretsiz muayene hakkını yitireceğinden, bu sebeple maddi kayıpları olacağından söz ederek 20 milyar lira maddi tazminat istemiştir. İsteğin ikinci bölümü "..boşanma yüzünden mevcut menfaatin kaybı.." kapsamında olup, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamına girer ise de, evlenme yüzünden yoksun kalınan kazanç ve sigortalılık kaybı, bu kapsamda değildir. Bu bakımdan, maddi tazminat talebinin ne kadarının 174/1. maddesi kapsamında, ne miktarının bu kapsam dışında olduğunun açıklattırılması ve hasıl olarak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Kadın, açtığı boşanma davasında, hem evlenme nedeniyle işinden ayrılmak zorunda kaldığından bahisle yoksun kaldığı kazanç kaybı ve sigortalılık haklarını yitirmesine karşılık ve hem de, boşanma sonucu, eşinin sigortasından yararlanarak ücretsiz muayene hakkını yitireceğinden, bu sebeple maddi kayıpları olacağından söz ederek 20 milyar lira maddi tazminat istemiştir. İsteğin ikinci bölümü "..boşanma yüzünden mevcut menfaatin kaybı.." kapsamında olup, Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi kapsamına girer ise de, evlenme yüzünden yoksun kalınan kazanç ve sigortalılık kaybı, bu kapsamda değildir. Bu bakımdan, maddi tazminat talebinin ne kadarının 174/1. maddesi kapsamında, ne miktarının bu kapsam dışında olduğunun davalı-davacı vekiline sorulup açıklattırılması ve hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde maddi tazminata hükmolunması doğru görülmemiştir. 3-Maddi ve manevi tazminatın, boşanma hükmünün kesinleşmesiyle muaccel hale geleceği ve bu tarihten itibaren faize hükmedilmesi gerektiği gözetilmeden, dava tarihinden geçerli olacak şekilde faize karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün yukarıda 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 03.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 17:14 | #9 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8513 K. 2003/9530 T. 25.6.2003 • BOŞANMA ( Yargılamanın Her Aşamasında Maddi Tazminat İstenebileceği - Harca Tabi Bulunmadığı ) • MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma - Yargılamanın Her Aşamasında İstenilebileceği/Harca Tabi Bulunmadığı ) 4721/m.174 ÖZET : Maddi tazminat isteği boşanmanın eki ( ferisi ) niteliğindedir. Yargılamanın her aşamasında istenilmesi de imkan dahilinde olup, harca da tabi bulunmamaktadır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı ( kadın ) cevap layihasının 3 numaralı paragrafında Medeni Kanununun 174/1. maddesinde ifadesini bulan maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki ( ferisi ) niteliğini taşımaktadır. Yargılamanın her aşamasında istenilmesi de imkan dahilindedir. Harca da tabi bulunmamaktadır. Mahkemece istenilen tazminat konusunda olumlu olumsuz karar verilmesi gerekir. Açıklanan husus üzerinde durulmaması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, Temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
18-03-2005, 17:16 | #10 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2003/4725 K. 2003/5958 T. 24.4.2003 • EŞYA VE ZİYNET DAVASI ( Davalı Eşya ve Ziynetleri Sebebiyle Maddi Tazminat İsteğinde Bulunduğundan Bu İsteğin Boşanmanın Eki Olarak Kabul Edilememesi ) • BOŞANMANIN EKİ ( Davalı Eşya ve Ziynetleri Sebebiyle Maddi Tazminat İsteğinde Bulunduğundan Bu İsteğin Boşanmanın Eki Olarak Kabul Edilememesi ) • NİSBİ HARCA TABİ OLMA ( Davalı Eşya ve Ziynetleri Sebebiyle Maddi Tazminat İsteğinde Bulunduğundan Bu İsteğin Boşanmanın Eki Olarak Kabul Edilememesinden Dolayı Harca Tabi Olması ) • ORTADA DAVA BULUNMAMASI ( Harcı Verilerek Açılmış Bağımsız yahut Karşılık Davada Olmadığı Halde Kesin Hüküm Teşkil Edecek Şekilde Ret Kararı Verilmesinin Hatalı Olması ) 4721/m.174,179,219,220 1086/m.178,413 492/m.30,32 ÖZET : Davalı eşya ve ziynetleri sebebiyle maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki olarak kabul edilemez. Harcı verilerek açılmış bağımsız yahut karşılık davada yoktur. Dava olmadığı halde kesin hüküm teşkil edecek şekilde ret kararı verilmesi hatalıdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi-manevi tazminat ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 4722 sayılı kanunun 1.maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir. 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle mahkemenin de kabul ettiği gibi evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan hadiselerde eşlerin eşit kusurlu bulunmalarına, kadına; dava tarihinden hükmün kesinleşmesine kadar verilen nafakanın tedbir, bu tarihten sonrasının ise yoksulluk nafakası olduğunun tabii bulunmasına göre davacının tüm, davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı eşya ve ziynetleri sebebiyle maddi tazminat isteğinde bulunmuştur. Bu istek boşanmanın eki ( ferisi ) olarak kabul edilemez. Harcı verilerek açılmış bağımsız yahut karşılık davada yoktur. Dava olmadığı halde kesin hüküm teşkil edecek şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-04-2005, 17:30 | #11 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/8517 K. 2004/9126 T. 7.7.2004 • MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olup Boşanma Kararının Kesinleşmesi İle İstenebileceği - Faize de Bu Tarihten İtibaren Hükmedilmesi Gereği ) • BOŞANMA ( Manevi Tazminatın Boşanmanın Eki Niteliğinde Olup Boşanma Kararının Kesinleşmesi İle İstenebileceği - Faize de Bu Tarihten İtibaren Hükmedilmesi Gereği ) • FAİZ BAŞLANGICI ( Boşanma Nedeniyle Hükmedilen Manevi Tazminat - Boşanma Kararının Kesinleşmesi Tarihi ) • NAFAKA ( Hakimin Kararı İle Ödenebilir Hale Geleceği - İşlemiş ve Muaccel Hale Gelmiş Olmadıkça Faiz Takdir Edilemeyeceği ) 4721/m.4,174/1,186 ÖZET : 1- Manevi tazminat boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesi ile istenebilir ( muaccel ) hale gelir. Faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden geçerli olacak şekilde faiz verilmesi doğru değildir. 2- Nafaka alacakları her gün doğar ve işlemeye başlar. Ancak hakimin kararı ile ödenebilir hale gelir. Bu bakımdan nafakaya işlemiş ve muaccel hale gelmiş olmadıkça faiz takdir edilemez. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi - manevi tazminat, nafakalar, ziynet eşyaları ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre tarafların aşağıdaki bentler dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini , birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK. md. 4, BK. md. 42 ve 44 ) dikkate alınarak davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3- Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi uyarınca hükmedilen manevi tazminat boşanmanın eki niteliğinde olup, boşanma kararının kesinleşmesi ile istenebilir ( muaccel ) hale gelir. Faize de bu tarihten itibaren hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden geçerli olacak şekilde faiz verilmesi doğru değildir. 4- Nafaka alacakları her gün doğar ve işlemeye başlar. Ancak hakimin kararı ile ödenebilir hale gelir. Bu bakımdan nafakaya işlemiş ve muaccel hale gelmiş olmadıkça faiz takdir edilemez. Bu nedenle hükmedilen nafakalara 8.5.2003 tarihinden itibaren faiz yürütülmesi de bozma nedenidir. 5- Davacı 10.12.2002 tarihli tesbit tutanağında 14 çift ( 28 adet ) bileziğin davalıda kaldığını iddia etmiş, bunun dışında başka bir ziynet eşyasının varlığından bahsetmemiştir. Davacının bu beyanı kendisi yönünden bağlayıcı olduğu gibi, duruşmada gösterdiği delillerle de 28 adet bilezik haricindeki ziynetleri kanıtlayamamıştır. Dava konusu 14 çift ( 28 adet ) bileziğin ise davalı tarafından bozdurulup harcandığı tanıklar M. ve A.'nın beyanları ile tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Gerçekleşen bu durum karşısında 28 adet bilezik hakkındaki davanın kabulü gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamıştır. SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2, 3, 4, 5 bentlerde gösterilen sebeplerle taraflar yararına BOZULMASINA, bozma sebeplerine göre tarafların vekalet ücreti ile ilgili temyiz taleplerinin incelenmesine yer olmadığına, hükmün temyize konu diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.07.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-04-2005, 17:32 | #12 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/7226 K. 2004/9913 T. 14.9.2004 • BOŞANMA DAVASI ( Maddi ve Manevi Tazminatın ve Yoksulluk Nafakasının Tesbitinde Esas Alınacak Ölçütler ) • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT VE YOKSULLUK NAFAKASI MİKTARININ TEBİTİ ( Esas Alınacak Ölçütler ) • TAZMİNAT VE NAFAKA MİKTARININ TESBİTİ ( Esas Alınacak Ölçütler ) • HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat ve Yoksulluk Nafakası Miktarının Tesbitinde ) • KATILMA ALACAĞI DAVASI ( Boşanma ve Tazminat Davasının Eki Niteliğinde Olmadığı - Miktar Açıklattırılarak Peşin Nisbi Harç İkmal Ettirilemeyeceği ) • İŞTİRAK NAFAKASI ( Ergin Çocuk Lehine/Açtığı Yardım Nafakası Davası da Bulunmaması - Hükmolunmaması Gereği ) 4721/m.4,174/1-2,175 818/m.44,49 ÖZET : Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün taraflar tebligata rağmen gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya neden olan olaylarda eşini döven davalı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat ( TMK.174/2 ) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacının faiz talebi ve edinilmiş mallara katılma rejimi ile ilgili talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, katılma alacağı ile ilgili dava bu davanın eki niteliğinde olmadığından miktar açıklattırılarak peşin nisbi harcın ikmal ettirilmemesi de doğru değildir. 5-Müşterek çocuk Gülşan 20.1.2004 tarihinde ergin olmuştur. Dava ve taraf ehliyeti yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır. Gülşan'ın bağımsız olarak açtığı Türk Medeni Kanununun 328-364. maddelerine dayalı bir yardım nafakası davası da bulunmamaktadır. Bu çocuk yönünden iştirak nafakasına hükmolunmaması gerekirken hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : 1-Hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu kesimlerinin 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, 2-Hükmün 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen nedenlerle davacı, 5. bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-04-2005, 17:33 | #13 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/687 K. 2004/3989 T. 30.3.2004 • MANEVİ TAZMİNAT TALEBİNİN BÖLÜNEMEZLİĞİ ( Boşanma Davasında - Talep Edilen Manevi Tazminat Miktarının Sonradan Artırılamaması ) • BOŞANMA DAVASI ( Manevi Tazminat Miktarının Bölünemezliği ve Sonradan Artırılamaması ) • YOKSULLUK NAFAKASI TALEBİ ( Kadının Taşınmazlardan Gelirinin Bulunması ve Almanya'da Çalıştığı İddialarının Araştırılması Gereği ) • NAFAKA TALEBİ ( Kadının Taşınmazlarından Gelire Sahip Olduğu ve Almanya'da Çalıştığı İddialarının Araştırılması Gereği ) • AİLE MAHKEMELERİ KURULMADAN ÖNCE VERİLEN KARARIN TEMYİZDE BOZULMASI ( Dosyanın Görevli Aile Mahkemesi'ne Devri Gereği ) • GÖREVLİ AİLE MAHKEMESİNE DOSYANIN DEVRİ GEREĞİ ( Aile Mahkemeleri Kurulmadan Önce Verilen Kararın Temyizde Bozulması ) 4721/m.174/2,175 4787/m.4/1,Geç.1 ÖZET : 1- Davalı-davacı kadın bir milyar lira manevi tazminat istemiştir. 26.4.2002 tarihli dilekçesiyle ise manevi tazminatın bölünmezliği ilkesini nazara almaksızın bu miktarı on milyar liraya çıkarmıştır. İstek dışına çıkalarak on milyar lira manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 2- Kadının Almanya'da çalışıp çalışmadığının tesbiti; ayrıca taşınmazların geliri ve değerinin araştırılarak bunların kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı tartışılmaksızın eksik inceleme ile yoksulluk nafakası takdiri isabetsizdir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın birleştirilerek yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden S.Sıtkı Ş. ve karşı taraf vekili Av. Rahmi Güner geldiler. Gelenlerin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 4722 sayılı kanunun 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir. 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davacı-davalı kocanın aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın bir milyar lira manevi tazminat istemiştir. 26.4.2002 tarihli dilekçesiyle ise manevi tazminatın bölünmezliği ilkesini nazara almaksızın bu miktarı on milyar liraya çıkarmıştır. İstek dışına çıkalarak on milyar lira manevi tazminata hükmedilmesi doğru bulunmamıştır. 3-Davalı-davacı kadının taşınmazları olduğu dosyadaki belgelerle sabittir. Kadının Almanya'da çalışıp çalışmadığının tesbiti; ayrıca taşınmazların geliri ve değerinin araştırılarak bunların kadını yoksulluktan kurtarıp kurtarmayacağı tartışılmaksızın eksik inceleme ile yoksulluk nafakası takdiri isabetsizdir. 4- 4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanunun 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanununun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici l. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur. SONUÇ : Temyiz olunan kararın 2. ve 3. bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte yazılı nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 30.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-04-2005, 17:34 | #14 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/66 K. 2004/764 T. 22.1.2004 • BOŞANMA ( Eşit Kusurlu Eş Yararına Manevi Tazminat Takdir Edilemeyeceği - Yoksulluğa Düşecek Kadın Lehine Yoksulluk Nafakasına Hükmedilmesi Gereği ) • MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma Davası - Eşit Kusurlu Eş Yararına Takdir Edilemeyeceği ) • YOKSULLUK NAFAKASI ( Boşanma Davası - Yoksulluğa Düşecek Kadın Lehine Hükmedilmesi Gereği ) • GÖREVLİ MAHKEME ( Boşanma Davasında Manevi Tazminat ve Nafaka İle İlgili Hükümlerin Bozulması - Davanın Aile Mahkemesine Devredilmesi Gereği ) 4721/m.166, 174, 175, 176 4722/m.1 743/m.134, 143, 144, 145 4787/m.4 ÖZET : Eşit kusurlu olan eş yararına manevi tazminat takdir edilemez. Boşanma sonucu yoksulluğa düşecek kadın lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmemesi kanuna aykırıdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-4722 Sayılı Kanun'un 1. maddesi hükmü de dikkate alındığında olaya 743 sayılı Türk Kanunu Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir. 2-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının ( kadının ) aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 3-Evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan hadiselerde eşler eşit kusurludurlar. Eşit kusurlu olan eş yararına manevi tazminat takdir edilemez. Gerçekleşen bu durum karşısında kocanın istediği manevi tazminatın reddedilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. 4-Boşanma sonucu kadının ( davalının ) yoksulluğa düşeceği anlaşılmaktadır. Kadın yararına uygun bir yoksulluk nafakası takdir edilmemesi de yerinde değildir. 5-4787 Sayılı Aile Mahkemelerinin Kuruluş ve Yargılama Usullerine Dair Kanun'un 4/1 maddesi; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun ikinci kitabından ( MK. md. 118-494 ) kaynaklanan bütün davaların Aile Mahkemesinde bakılacağını, geçici 1. maddesi de; sonuçlanmamış davaların yetkili ve görevli aile mahkemesine devredileceğini hükme bağlamıştır. Karar bozulmakla sonuçlanmamış hale gelmiştir. Bu açıklama karşısında işin görev yönünün de düşünülmesi zorunludur. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün üç ve dördüncü bentlerde gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, kararın bozma kapsamı dışında kalan yönlerinin ise ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine 22.01.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-04-2005, 17:35 | #15 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/6354 K. 2004/7435 T. 8.6.2004 • MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğindeki - Reddi Sebebiyle Koca Lehine Vekalet Ücreti Verilmesinin Doğru Olmadığı ) • VEKALET ÜCRETİ ( Boşanmanın Eki Niteliğindeki Manevi Tazminat Talebinin Reddi Sebebiyle Koca Lehine - Verilmesinin Doğru Olmadığı ) • BOŞANMA ( Kadın Tarafından İstenen Manevi Tazminat Talebinin Reddi Sebebiyle Koca Lehine Vekalet Ücreti Verilmesinin Doğru Olmadığı ) 4721/m. 174/2 ÖZET : Davalının manevi tazminat talebi Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca boşanmanın eki niteliğindedir. Harcı verilerek açılmış bağımsız bir manevi tazminat davası yoktur. Kocanın boşanma davası ve buna bağlı olarak Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi kapsamında kadın tarafından istenen manevi tazminat talebi ret edildiğine göre manevi tazminat isteğinin reddi sebebiyle ayrıca koca lehine vekalet ücreti verilmesi doğru değildir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına göre davacının ( kocanın ) nafakaya yönelik temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının ( kadının ) vekalet ücretine ilişkin temyizine gelince; davalının manevi tazminat talebi Türk Medeni Kanununun 174/2. maddesi uyarınca boşanmanın eki niteliğindedir. Harcı verilerek açılmış bağımsız bir manevi tazminat davası yoktur. Kocanın boşanma davası ve buna bağlı olarak Türk Medeni Kanunun 174/2. maddesi kapsamında kadın tarafından istenen manevi tazminat talebi ret edildiğine göre manevi tazminat isteğinin reddi sebebiyle ayrıca koca lehine vekalet ücreti verilmesi doğru değildir. Ancak bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden kararın bu bölümünün düzeltilerek onanması yönüne gidilmiştir. SONUÇ : Temyize konu kararın hüküm fıkrasının beş numaralı bendinin hükümden çıkarılarak kararın bu bölümünün düzeltilmiş şekliyle, temyiz edilen diğer yönlerin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davacıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, istek halinde temyiz peşin harcının yatıran davalıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.06.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
08-04-2005, 15:47 | #16 |
|
T.C.
YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2004/2-223 K. 2004/225 T. 14.4.2004 • YOKSULLUK NAFAKASI ( Eşit Kusur/Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması - Uygun Miktarda Takdir Edilmesi Gereği ) • EŞİT KUSUR ( Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması - Uygun Miktarda Yoksulluk Nafakasına Takdir Edilmesi Gereği ) • BOŞANMA ( Uygun Miktarda Yoksulluk Nafakasına Takdir Edilmesi Gereği - Eşit Kusur/Kadının Boşanma Yüzünden Yoksulluğa Düşeceğinin Anlaşılması ) 4721/m. 175 ÖZET : Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Davalının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175.maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Kadın yararına uygun yoksulluk nafakası takdir edilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki "boşanma" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; İzmir 1.Aile Mahkemesince boşanma davasının kabulüne, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine dair verilen 26.12.2002 gün ve 2002/311 E.-1158 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 2.Hukuk Dairesinin 02.06.2003 gün ve 2003/7038-7980 sayılı ilamı ile; ( ...Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda taraflar eşit kusurludur. Davalının boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği de anlaşılmıştır. Türk Medeni Kanununun 175.maddesi koşulları gerçekleşmiştir. Kadın yararına uygun yoksulluk nafakası takdir edilmemesi bozmayı gerektirmiştir. Davalının maddi tazminat ve manevi tazminat istekleri konusunda ( TMK.174 ) karar verilmemesi de usul ve yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda, mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Temyiz Eden : Davalı vekili Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere göre, yoksulluk nafakası yönünden Hukuk Genel Kurulu'nca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır. Maddi manevi tazminat yönünden ise bozmaya uyularak yeni hüküm oluşturulduğundan davalı vekilinin yeni hükme yönelik temyiz itirazları incelenmek üzere dosya Özel Daireye gönderilmelidir. SONUÇ : 1-Davalı vekilinin yoksulluk nafakası yönünden temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, istek halinde temyiz peşin harcının geri verilmesine, 2- Davalı vekilinin maddi-manevi tazminata yönelik temyiz itirazlarının incelenmesi için dosyanın 2.HUKUK DAİRESİNE gönderilmesine, 14.04.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
08-04-2005, 15:49 | #17 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/7226 K. 2004/9913 T. 14.9.2004 • BOŞANMA DAVASI ( Maddi ve Manevi Tazminatın ve Yoksulluk Nafakasının Tesbitinde Esas Alınacak Ölçütler ) • MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT VE YOKSULLUK NAFAKASI MİKTARININ TEBİTİ ( Esas Alınacak Ölçütler ) • TAZMİNAT VE NAFAKA MİKTARININ TESBİTİ ( Esas Alınacak Ölçütler ) • HAKKANİYET PRENSİBİ ( Boşanma Davasında Maddi ve Manevi Tazminat ve Yoksulluk Nafakası Miktarının Tesbitinde ) • KATILMA ALACAĞI DAVASI ( Boşanma ve Tazminat Davasının Eki Niteliğinde Olmadığı - Miktar Açıklattırılarak Peşin Nisbi Harç İkmal Ettirilemeyeceği ) • İŞTİRAK NAFAKASI ( Ergin Çocuk Lehine/Açtığı Yardım Nafakası Davası da Bulunmaması - Hükmolunmaması Gereği ) 4721/m.4,174/1-2,175 818/m.44,49 ÖZET : Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün taraflar tebligata rağmen gelmediler. İşin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre tarafların aşağıdaki bentler kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya neden olan olaylarda eşini döven davalı koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. 3-Tarafların tesbit edilen ekonomik ve sosyal durumlarına, paranın alım gücüne, kişilik haklarına, özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığına, manevi tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılmasına nazaran kadın yararına hükmolunan manevi tazminat azdır. Türk Medeni Kanununun 4.maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile, Borçlar Kanununun 44. ve 49. maddeleri nazara alınarak daha uygun miktarda manevi tazminat ( TMK.174/2 ) takdiri gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir. 4-Davacının faiz talebi ve edinilmiş mallara katılma rejimi ile ilgili talebi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi, katılma alacağı ile ilgili dava bu davanın eki niteliğinde olmadığından miktar açıklattırılarak peşin nisbi harcın ikmal ettirilmemesi de doğru değildir. 5-Müşterek çocuk Gülşan 20.1.2004 tarihinde ergin olmuştur. Dava ve taraf ehliyeti yargılamanın her safhasında kendiliğinden nazara alınır. Gülşan'ın bağımsız olarak açtığı Türk Medeni Kanununun 328-364. maddelerine dayalı bir yardım nafakası davası da bulunmamaktadır. Bu çocuk yönünden iştirak nafakasına hükmolunmaması gerekirken hükmolunması da bozmayı gerektirmiştir. SONUÇ : 1-Hükmün bozma kapsamı dışında kalan temyize konu kesimlerinin 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, 2-Hükmün 2, 3. ve 4. bentlerde gösterilen nedenlerle davacı, 5. bentte gösterilen nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA, bozma nedenlerine göre sair hususların incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14.09.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
08-04-2005, 15:58 | #18 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/4703 K. 2004/5849 T. 5.5.2004 • BOŞANMA DAVASI ( Bir Yıl Ayrılık Kararı Verilen Dosyada Tarafların Eşit Kusurlu Oldukları Kabul Edildiğinden Eşit Kusurlu Eş Lehine de Tazminata Hükmedilememesi ) • TAZMİNAT ( Eşit Kusurlu Eş Yararına Tazminata Hükmedilememesi ) • EŞİT KUSUR ( Eşit Kusurlu Eş Yararına Tazminata Hükmedilememesi ) 4721/m.172,174, ÖZET: Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm kusur, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının tüm, davacı kocanın aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Bir yıl ayrılık kararı verilen 2000/212 esas sayılı dosyada tarafların eşit kusurlu oldukları kabul edilmiş, hüküm temyiz edilmeyerek kesinleşmiştir. ( TMK.172/son ) Bundan sonra tarafların kusur durumlarını etkileyen yeni bir olayın varlığı da kanıtlanmamıştır. Eşit kusurlu eş yararına tazminata hükmedilemez. ( TMK.174 ) Davalı kadının tazminat isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Hükmün 2.bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, 05.05.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
08-04-2005, 16:03 | #19 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/3268 K. 2004/4570 T. 8.4.2004 • BOŞANMANIN EKİ OLMAYAN TALEPLER ( Düğün Nedeniyle Yapılan Masraflar Ve Takılar - Nisbi Harca Tabi Olduğu ) • NİSPİ HARÇ ( Düğün Nedeniyle Yapılan Masraflar Ve Takılar Tazminat Niteliğinde Olmadığından Harca Tabi Olduğu ) • DÜĞÜN MASRAFLARI VE TAKILAR ( Boşanmanın Ferileri Olmamaları Nedeniyle Nisbi Harca Tabi Oldukları ) • BOŞANMA DAVASI ( Karısını Döven Davacı Eşin Tamamen Kusurlu Olması - Davanın Reddi Gereği ) 4721/m. 174/1 492/m.30,32 ÖZET : Boşanmaya neden olan hadiselerde eşini döven davalı davacı koca tamamen kusurludur. Kocanın boşanma davasının reddi gerekir. Düğün nedeniyle yapılan masraflar, takılar ve görünmeyen masraflar tazminat niteliğinde olmadığından boşanmanın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle ayrıca peşin nisbi harca tabidir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Boşanmaya neden olan hadiselerde eşini döven davalı davacı koca tamamen kusurludur. Kocanın boşanma davasının reddi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsizdir. 2-Davalı davacı koca düğün nedeniyle yapılan masraflar, takılar ve görünmeyen masraflar için maddi tazminat istemiştir. Bu talep Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesi anlamında tazminat niteliğinde olmadığından boşanmanın eki niteliğinde değildir. Bu nedenle ayrıca peşin nisbi harca tabidir. ( Harçlar K. Md. 30 - 32 ) Peşin nisbi harç ikmal ettirilmeden ve bu konuda taraflardan deliller sorulup toplamadan eksik araştırma ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Temyiz olunan kararın l. ve 2. bentlerde gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma niteliğine göre kocanın diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 08.04.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-05-2005, 21:26 | #20 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/14707 K. 2004/14613 T. 6.12.2004 • BOŞANMA ( Mevcut Veya Beklenen Bir Menfaati Haleldar Olan Kusursuz Yada Daha Az Kusurlu Tarafın Kusurlu Taraftan Uygun Bir Maddi Tazminat İsteyebileceği ) • MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma - Mevcut Veya Beklenen Bir Menfaati Haleldar Olan Kusursuz Yada Daha Az Kusurlu Tarafın Kusurlu Taraftan Uygun Miktarda İsteyebileceği ) 4721/m. 174/1 ÖZET : Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini belirtmiştir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm nafaka ve tazminatlar yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının kişilik haklarına bir saldırının kanıtlanmamış bulunmasına göre aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Boşanmaya neden olan olaylarda haksız dava açan ve davası reddedilen koca tamamen kusurludur. Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın, kusurlu taraftan uygun bir maddi tazminat isteyebileceğini, 186. maddesi, evi birlikte seçeceklerini, birliğin giderlerine güçleri oranlarında emek ve mal varlıkları ile katılacaklarını öngörmüştür. Toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddi tazminat isteyen eşin diğerinden daha ziyade kusurlu olmadığı anlaşılmaktadır. Boşanma sonucu bu eş, en azından diğerinin maddi desteğini yitirmiştir. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi ( MK.Md,4 BK.md.42 ve 44 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda maddi tazminat verilmelidir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2.bentte açıklanan nedenle maddi tazminat yönünden BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının 1. bentte açıklanan nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcın yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-05-2005, 21:32 | #21 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/1141 K. 2004/2298 T. 26.2.2004 • BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDEKİ TAZMİNAT VE NAFAKA TALEPLERİ ( Duruşmaları Takip Etmeyen Eşin Bu Taleplerden Vazgeçmiş Sayılamayacağı ) • TAZMİNAT VE NAFAKA TALEPLERİ ( Boşanmanın Eki Niteliiğindeki - Duruşmaları Takip Etmeyen Eşin Bu Taleplerden Vazgeçmiş Sayılamayacağı ) • DURUŞMALARI TAKİP ETMEYEN EŞ ( Boşanmanın Eki Niteliğindeki Tazminat ve Nafaka Taleplerinden Vazgeçmiş Sayılmasına Karar Verilemeyeceği ) • YOKSULLUK NAFAKASI VE TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanma Davasının Eki Olduğundan Davanın Her Aşamasında İleri Sürülebilmesi - Duruşmaları Takip Etmeyen Eşin Bu Taleplerinden Vazgeçmiş Sayılamayacağı ) 4721/m.174,175 ÖZET avalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemleri boşanmanın eki niteliğindedir. Yargılama aşamasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı ve sözlü olarak her zaman istenebilir. Ayrıca harca da tabi değildir. Oturumların takip edilmemesi bunlardan vazgeçme anlamına gelmez. Bu istemlerle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davalı vekilinin son oturuma katılmamış bulunmasına göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalının maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası istemleri boşanmanın eki niteliğindedir. Yargılama aşamasında boşanma ile ilgili hüküm kesinleşinceye kadar yazılı ve sözlü olarak her zaman istenebilir. Ayrıca harca da tabi değildir. Oturumların takip edilmemesi bunlardan vazgeçme anlamına gelmez. Bu istemlerle ilgili olumlu olumsuz bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. SONUÇ : Hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 1. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 26.02.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
04-05-2005, 22:00 | #22 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/13966 K. 2004/15508 T. 22.12.2004 • BOŞANMANIN EKİ NİTELİĞİNDE OLMAYAN VE BOŞANMA DAVASI İÇİNDE İLERİ SÜRÜLEN MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ ( Hüküm Kurulması Gereği/Bu Konuda Görevsizlik Kararı Verilememesi ) • GÖREVSİZLİK KARARI VERİLEMEMESİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayan ve Boşanma Davası İçerisinde İstenen Manevi Tazminat Hakkında ) • MANEVİ TAZMİNAT TALEBİ HAKKINDA HÜKÜM KURULMASI GEREĞİ ( Boşanmanın Fer'i Niteliğinde Olmayan ve Boşanma Davası İçerisinde İstenen - Mahkemece Bu Taleple İlgili Görevsizlik Kararı Verilememesi ) 4721/m.25,174 818/m.49 ÖZET : Boşanmanın eki niteliğinde olmayan ve boşanma davası sırasında istenilen manevi tazminat istemiyle ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 45 ve devam maddeleri uyarınca tefrik kararı verilmemesi nedeniyle, manevi tazminat istemine ilişkin olarak da hüküm kurulması gerekirken, görevsizlik kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi ve manevi tazminat yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü. KARAR : 1-Boşanmanın eki niteliğinde olmayan ve boşanma davası sırasında istenilen manevi tazminat istemiyle ilgili olarak Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 45 ve devam maddeleri uyarınca tefrik kararı verilmemesi nedeniyle, manevi tazminat istemine ilişkin olarak da hüküm kurulması gerekirken, yazılı şekilde görevsizlik karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 2-Maddi tazminatla ilgili temyize gelince; Dosyadaki yazılara, mahkemece bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ait temyiz itirazlarının incelenmesi artık mümkün bulunmamasına göre yersiz görülen temyiz istemlerinin reddiyle hükmün onanması gerekmiştir. SONUÇ : Hükmün l. bentte gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyize konu diğer hususların 2. bentte gösterilen nedenle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22.12.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
24-06-2005, 23:25 | #23 |
|
T.C. Yargıtay Ondördüncü Hukuk Dairesi
Esas No: 2004/7116 Karar No: 2004/8126 Tarihi: 23.11.2004 • Tapu İptali ve Tescil • Katkı Payı • Evlilik Birliği İçinde Edinilen Mallar • Maddi Tazminat ÖZET: Dava evlilik birliği içinde edinilen malların birlikte alındığı iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmezse taşınmazların alımına katkı payının tazminat olarak tahsili isteğine ilişkindir. Sicilde eşlerden biri adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın, gerçekte kendi namına satın alınması gerektiğini ve bedelini de kendisinin verdiğini ileri sürerek kaydın adına tashihini isteyen diğer eşin bu isteğinin kabul edilebilmesi için, aralarında 4721 s. TMK'nın 706. maddesi hükmüne göre düzenlenmiş resmi bir sözleşme olması gerekir. Olayda, böyle bir sözleşme olmadığından davacı eşin ayın (mülkiyet) iddiası dinlenemez. Davacı tescilin olmaması halinde katkı payına ilişkin tazminat istemiştir. Ortak yaşama ve geleceği güvence altına almak amacıyla eşlerin birlikte yatırım yapmaları yaşamın olağan akışıdır. Karşılıklı güvene dayalı olarak kurulan evlilik birliği içerisinde eşlerin aralarındaki hukuki ilişkiyi yazılı sözleşmeye bağlamaları beklenemez. Kararlaştırılana aykırı davranılması nedeniyle tazminat istenmesini önleyen bir yasal düzenleme de bulunmadığından, katkı payına ilişkin tazminat talebi hakkında sunulan deliller incelenerek bir karar verilmelidir. (4721 s. m. 249, 706, 743 s. m. 634) TAM METİN: Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 31.5.2002 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, mümkün olmadığı takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın reddine dair verilen 3.6.2004 günlü hükmün Yargıtay'ca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 23.11.2004 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı ve vekili geldiler. Karşı taraf gelmedi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava evlilik birliği içinde edinilen malların birlikte alındığı iddiası ile açılan tapu iptali ve tescil, bu istem kabul edilmezse taşınmazların alımına katkı payının tazminat olarak tahsili isteğine ilişkindir. 1- Öncelikle, davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesi gerekmektedir. 07.10.1953 tarih, 7/8 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında vurgulandığı üzere; sicilde eşlerden biri adına kayıtlı bulunan bir taşınmazın, gerçekte kendi namına satın alınması gerektiğini ve bedelini de kendisinin verdiğini ileri sürerek kaydın adına tashihini isteyen diğer eşin bu isteğinin kabul edilebilmesi için, aralarında Medeni Kanun'un 706. maddesi (Önceki Medeni kanunun 634. maddesi) hükmüne göre düzenlenmiş resmi bir sözleşme olması gerekir. Böyle bir sözleşme yoksa davacının mülkiyet aktarımı için geçerli bir hukuki nedene dayandığından söz edilemez ve ayın (mülkiyet) iddiası dinlenemez. Salt bedelin davacı tarafından ödenmiş olması veya eşler arasında temsil ilişkisinin bulunması da kaydın iptalini gerektirmez. Eldeki davada, davacı resmi şekilde yapılmış belgeye dayanmadığından tapu iptali ve tescil isteğinin reddine karar verilmesinde yasaya aykırı bir yön yoktur. Davacının açıklanan hususları amaçlayan temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir. 2- Davacının ikinci kademedeki katkı payına ilişkin tazminat istemine ilişkin temyiz itirazlarına gelince; Karı koca arasında mal ayrılığı rejiminin bulunması Borçlar Kanunu uyarınca sözleşme ilişkisinin kurulmasına engel değildir. Evlilik birliği kurulurken bunun ömür boyu süreceği düşüncesi hakimdir. Bu düşünce nedeniyle de ortak yaşama ve geleceği güvence altına almak amacıyla eşlerin birlikte yatırım yapmaları yaşamın olağan akışıdır. Karşılıklı güvene dayalı olarak kurulan evlilik birliği içerisinde eşlerin aralarındaki hukuki ilişkiyi yazılı sözleşmeye bağlamaları beklenemez. Yukarıda anılan İçtihadı Birleştirme Kararının gerekçesinde gösterildiği gibi, eşler arasındaki işlemlerin HUMK'nın 293. maddesi uyarınca tanıkla kanıtlanma olanağı vardır. Kararlaştırılana aykırı davranılması nedeniyle tazminat istenmesini önleyen bir yasal düzenleme de bulunmamaktadır. Somut olayda da davacı katkı payına ilişkin tazminat talep etmiş buna dair yazılı delillerini de dosyaya sunmuştur. Mahkemece, davacının dayandığı yazılı deliller gerek duyulursa bilirkişi incelemesi yaptırılarak değerlendirilmeli, katkı payına ilişkin tazminat talebi hakkında bu şekilde sonuca ulaşılmalıdır. Eksik inceleme ve araştırmayla bu bölüm istek de red olunduğundan karar bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda (1) bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (2). bent uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 375.000.000 Lira Yargıtay duruşma ücretinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 23.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
09-07-2005, 19:51 | #24 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2004/6230 K. 2004/7534 T. 9.6.2004 • BOŞANMA DAVASINDA MADDİ TAZMİNAT ( Davacının Kaybedeceği Maddi Menfaat Nedeniyle Davalıya Ait Dairenin 1/2 Hissesinin Kendisine Verilmesini İstemesi - Özel Ve Kabul Edilebilir Bir Neden Bulunması Halinde Ayın Olarak İstenebileceği ) • MADDİ MENFAATİN KAYBOLMASI NEDENİYLE MADDİ TAZMİNAT ( Boşanma Davası - Şartları ) 743/m. 143 ÖZET :Ancak özel ve kabul edilebilir bir neden bulunması halinde maddi tazminatın ayın olarak istenmesi mümkündür. DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 24.02.2004 gün ve 13456 - 2192 sayılı ilamiyle kısmen dilekçe reddine, kısmen bozulmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme itirazları yersizdir. 2-Davacı vekili dava dilekçesinde; " ... müvekkilinin çocuklarıyla birlikte alıştıkları ortam ve hayatta yaşamlarını sürdürmeye imkan sağlanması için Ataköy'deki oturulan dairenin davalı da bulunan 1/2 payının da maddi tazminat olarak müvekkiline verilmesini ... " istemiştir. Bunu talep ederken boşanma dışında başka bir sebebe dayanmamıştır. İstek, boşanmakla kaybedeceği maddi menfaatin, Ataköy'deki dairenin davalıya ait 1/2 hissenin kendisine verilmesi suretiyle karşılanmasıdır. Başka bir ifade ile davacı boşanma sonucu kaybedeceği maddi menfaati, ayın olarak istemektedir. Bu ise Türk Kanunu Medenisinin 143/1 maddesi kapsamında bir istektir. Ancak özel ve kabul edilebilir bir neden bulunması halinde maddi tazminatın ayın olarak istenmesi mümkündür. Davacı davaya konu taşınmazdaki davalıya ait yarı payın maddi tazminat olarak kendisine verilmesini haklı ve kabul edilebilir sebebi gösterememiştir. Bu durumda davacıya ne miktar maddi tazminat istediği açıklattırılıp delillerin buna göre değerlendirilmesi ve sonucu uyarınca karar verilmesi gerekir. Bu hususa bozma ilamının 2. maddesinin ( b )alt bendinde işaret edilmiştir. Yukarıda açıklananın dışında davacının ayrıca tapu iptali ve tescil talebi bulunmamaktadır. Ne var ki ilk inceleme de, sanki Türk Kanunu Medenisinin 143/1. maddesi kapsamına giren maddi tazminat talebi dışında ayrıca boşanmanın eki niteliğinde olmayan 1/2 payla ilgili tapu iptali ve tescili talebi de varmış gibi, bu talebin harçlandırılması gerektiğinden bahisle hüküm bozulmuştur. Bu bakımdan davalının bu kısım hakkındaki karar düzletme talebinin kabulüne, " dairemiz bozma ilamının 2/c bendindeki bozma sebebinin kaldırılmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : 1-Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440/l-4 maddesi gereğince davalının karar düzeltme talebinin yukarıda ( 2 )bentte gösterilen sebeple kabulüne Dairemizin 24.02.2004 tarihli 2003/13456 esas 2004/2192 karar sayılı bozma ilamının 2/c bendindeki bozma sebebinin ilamdan çıkartılmasına, 2-Davalının kabul edilen kısım dışındaki karar düzeltme talebinin REDDİNE, 09.06.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
07-08-2005, 22:30 | #25 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/1024 K. 2005/2071 T. 15.2.2005 • BOŞANMA ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı/Kadın Lehine Manevi Tazminata Hükmedilemeyeceği ) • MANEVİ TAZMİNAT ( Tarafların İlk Boşanma Davasının Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Kadın Lehine Hükmedilemeyeceği - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı ) • HOŞGÖRÜYLE KARŞILANAN OLAYLAR NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEYECEĞİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları - Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı ) • KİŞİLİK HAKLARINA TECAVÜZ NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNATA HÜKMEDİLEMEMESİ ( Boşanma/Tarafların İlk Davanın Reddedilmesinden Sonra Biraraya Gelip Evlilik Birliği Devam Ettirmiş Olmaları/Bundan Sonra Kişilik Haklarına Tecavüz Bulunmadığı - Önceki Olayların Hoşgörüyle Karşılandığını Gösterdiği ) 4721/m. 174 ÖZET : Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra bir araya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır. DAVA : Yukarıda tarihi, numarası, konusu ve tarafları gösterilen hükmün; Dairenin 23.11.2004 gün ve 11125-13776 sayılı ilamiyle onanmasına karar verilmişti. Sözü geçen Dairemiz kararının düzeltilmesi istenilmekle, evrak okundu, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Temyiz ilamında yer alan açıklamalara göre davacı kocanın aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan karar düzeltme talebi yersizdir. 2-Koca tarafından 11.12.1992 tarihinde açılan boşanma davası "...davacının başka bir kadınla ilişkisinin olduğu, eşini dövüp hakaret ettiği, davalının kusurlu bir davranışının bulunmadığı anlaşılmıştır..." gerekçesiyle reddedilmiş karar 12.11.1993 tarihinde kesinleşmiştir. Kocanın, bu ret kararına dayanarak ret kararının kesinleşmesinden itibaren 3 yıl geçmesi ve bu süre içinde ortak hayatın yeniden kurulamadığından bahisle 13.12.1996 tarihinde açtığı boşanma davası ise: Yargıtay bozmasına uyularak mahkemece "...ilk boşanma davasının reddinden sonra tarafların biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini devam ettirdikleri belirlenmiştir. Türk Kanunu Medenisinin 134/son maddesi koşulları oluşmamıştır..." gerekçesiyle reddedilmiştir. Bu ret kararı da 10.4.2000 tarihinde kesinleşmiştir. Eldeki temyize konu edilen boşanma davası ise 3.10.2003 tarihinde açılmıştır. Davalı tanıklarının beyanlarında geçen olayların, ilk boşanma davasından önceye ait olduğu anlaşılmaktadır. Tarafların ilk boşanma davasının reddedilmesinden sonra biraraya gelip barıştıkları ve evlilik birliğini 3-4 ay kadar devam ettirdikleri, ikinci açılan boşanma davasında verilen kararla hükmen belirlendiğine göre, biraraya gelip evlilik birliğinin devam ettirilmiş olması, önceki olayların hoşgörüyle karşılandığını gösterir. Bundan sonra da kocanın kadının kişilik haklarına tecavüz niteliğinde maddi bir hadise bulunmamaktadır. Bu bakımdan kadın lehine manevi tazminat takdiri usul ve yasaya aykırıdır. Kocanın manevi tazminat yönünden karar düzeltme talebinin kabulüne Dairemizin onama kararının manevi tazminata münhasıran kaldırılmasına, hükmün manevi tazminat yönünden bozulmasına karar verilmesi gerekmiştir. SONUÇ : Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 440-442 maddeleri gereğince davacının manevi tazminata ilişkin karar düzeltme talebinin kabulüne, Dairemizin 23.11.2004 gün ve 11125/13776 sayılı onama ilamının bu yöne ilişkin bölümünün kaldırılmasına, hükmün yukarıda 2.bentte gösterilen sebeple manevi tazminat yönünden BOZULMASINA, davacının sair karar düzeltme sebeplerinin 1. bentte gösterilen sebeple REDDİNE, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 15.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- Av.Habibe Yılmaz Kayar İstanbul Barosu |
16-11-2005, 21:20 | #26 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/570 K. 2005/2421 T. 21.2.2005 • ZİYNETLER VE GİYİM EŞYALARI İÇİN MADDİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayıp Ayrıca Harca Tabi Olduğu - Başvurma Harcını Yatırmışsa Davacıya Bu Eşyalarının Değeri Üzerinden Peşin Nisbi Harcı Tamamlaması İçin Süre Verilmesi Gereği ) • NİSBİ HARÇ ( Davacının Ziynetler Ve Giyim Eşyaları İçin Talep Ettiği Maddi Tazminat Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayıp Ayrıca Harca Tabi Olduğu ) • HARCIN TAMAMLANMASI İÇİN SÜRE VERİLMESİ GEREĞİ ( Davacının Ziynetler Ve Giyim Eşyaları İçin Talep Ettiği Maddi Tazminat Boşanmanın Eki Niteliğinde Olmayıp Ayrıca Harca Tabi Olduğu ) 492/m.30,32 ÖZET : Davacının ziynetler ve giyim eşyaları için talep ettiği maddi tazminat, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca harca tabidir. Davacı bu istekleri ile ilgili olarak başvurma harcını da yatırmıştır. Davacıya ziynet ve giyim eşyalarının değeri üzerinden peşin nisbi harcı tamamlaması için ( Harçlar Kanunu md.30 -32 ) süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi gerekir DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle davacının Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi anlamında maddi tazminat isteğinin bulunmamasına göre davalının ( koca ) tüm, davacının ( kadın ) aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacının ziynetler ve giyim eşyaları için talep ettiği maddi tazminat, boşanmanın eki niteliğinde olmayıp ayrıca harca tabidir. Davacı bu istekleri ile ilgili olarak başvurma harcını da yatırmıştır. Davacıya ziynet ve giyim eşyalarının değeri üzerinden peşin nisbi harcı tamamlaması için ( Harçlar Kanunu md.30-/32 ) süre verilmesi, harcın tamamlanması halinde işin esasının incelenmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi doğru olmamıştır. SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2.bentte gösterilen sebeplerle ziynet ve giyim eşyaları yönünden BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın davalıya yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna, temyiz peşin harcının yatıran davacıya geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.02.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- |
04-12-2005, 18:51 | #27 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/11004 K. 2005/13430 T. 4.10.2005 • MADDİ TAZMİNAT ( Beraberinde Gebelik ve Doğum Giderleri İle Geçim Giderleri İstendiğine Göre Bu Giderlerin de Hesaplanıp Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği ) • GEBELİK VE DOĞUM GİDERLERİ İLE GEÇİM GİDERLERİ ( Maddi Tazminat İle Beraber İstendiğine Göre Bu Giderlerin de Hesaplanıp Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği ) • GEÇİM GİDERLERİ İLE GEBELİK VE DOĞUM GİDERLERİ ( Maddi Tazminat İle Beraber İstendiğine Göre Bu Giderlerin de Hesaplanıp Sonucuna Göre Karar Verilmesi Gereği ) 4721/m. 304/1-3 ÖZET : Davacı maddi tazminat isteğiyle beraber gebelik ve doğum giderleri ile geçim giderleri istediğine göre bu giderlerin de hesaplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm maddi ve manevi tazminat, çocuk için hükmedilen nafaka ve vekalet ücreti yönünden temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2-Davacının maddi tazminat isteğinin içinde doğum giderleri ile gebelik ve doğumun gerektirdiği diğer gederler ile "... doğumdan önceki ve sonraki altışar haftalık geçim giderleri" de vardır. ( TMK.304/1-3 md. ) O halde, bu giderlere karşılık gerektiğinden uzman bilirkişiden görüş alınmak suretiyle, davacı yararına uygun miktarda maddi tazminat takdiri gerekirken, isteğin reddi yasaya aykırıdır. SONUÇ : Hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, hükmün bozma kapsamı dışında kalan nafakaya manevi tazminata yönelik bölümünün 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, davacının vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarının, bozma sebebine göre incelenmesine yer olmadığına, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- |
04-12-2005, 19:06 | #28 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/9973 K. 2005/10409 T. 30.6.2005 • BOŞANMA ( Eşi İçin Yaşamsal Önem Taşıyan Böbrek Ameliyatı İle İlgilenmeyen Eşin Bu Davranışı Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturduğu - Davalı Yararına Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) • KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI ( Eşi İçin Yaşamsal Önem Taşıyan Böbrek Ameliyatı İle İlgilenmeyen Eşin Bu Davranışı Oluşturduğu/Evlilik Birliğinin Temelinden Sarsıldığı - Davalı Kadın Yararına Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) • MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma/Eşi İçin Yaşamsal Önem Taşıyan Böbrek Ameliyatı İle İlgilenmeyen Eşin Bu Davranışı Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturduğu - Davalı Yararına Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) • EVLİLİK BİRLİĞİNİN TEMELİNDEN SARSILMASI ( Eşi İçin Yaşamsal Önem Taşıyan Böbrek Ameliyatı İle İlgilenmeyen Eşin Bu Davranışı Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturduğu - Davalının Yol Açan Olaylarda Ağır Ya Da Eşit Kusurunun Bulunmadığı/Yararına Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) • EŞLE İLGİLENMEMEK ( Boşanma/Eşi İçin Yaşamsal Önem Taşıyan Böbrek Ameliyatı İle İlgilenmeyen Eşin Bu Davranışı Kişilik Haklarına Saldırı Oluşturduğu - Davalı Yararına Manevi Tazminatın Kabulü Gereği ) 4721/m. 4, 174/2 818/m. 49 ÖZET : Boşanma dosyası kapsamından davacının, davalı eşinin hayati önem taşıyan böbrek ameliyatı ile ilgilenmediği anlaşılmaktadır. Bu davranış kişilik haklarına saldırı teşkil eder. Evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına yol açan olaylarda davalı kadının ağır ya da eşit kusuru bulunmamaktadır. Bu durum karşısında davalı kadın yararına uygun manevi tazminata karar verilmesi gerekirken bu yönün nazara alınmaması hatalıdır. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup, gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalı kadının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacının, davalı eşinin yaşamsal önem taşıyan böbrek ameliyatı ile herhangi bir şekilde ilgilenmemesi, kişilik haklarına saldın niteliğindedir. Türk Medeni Kanunu'nun 174/2. maddesi, boşanmaya sebebiyet vermiş olan olaylar yüzünden kişilik hakları saldırıya uğrayan tarafın, kusurlu olandan manevi tazminat isteyebileceğini öngörmüştür. Toplanan delillerden evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda tazminat isteyen kadının ağır ya da eşit kusurlu olmadığı, bu olayların kişilik haklarına saldın teşkil ettiği anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, tazminata esas olan fiilin ağırlığı ile hakkaniyet kuralları ( TMK. 4 BK. 42,43,44,49 ) dikkate alınarak kadın yararına uygun miktarda manevi tazminata hükmedilmesi gerekir. Bu yönün dikkate alınmaması doğru görülmemiştir. SONUÇ : Temyiz edilen hükmün 2. bentte gösterilen nedenlerle BOZULMASINA, sair temyiz itirazlarının 1. bentte gösterilen nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.06.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. --------------------------------------------------------------------------------- Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr ---------------------------------------------------------------------------------- |
11-12-2006, 14:12 | #29 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/7264 K. 2005/12367 T. 20.9.2005 • MADDİ TAZMİNAT TALEBİ ( Boşanmanın Eki Niteliğindeki Türk Medeni Kanununun 174/1. Maddesine Dayalı Olmayıp Tasfiyeye Yönelik Olması Nedeniyle Harca Tabi Olduğu ) • HARCA TABİ DAVA ( Maddi Tazminat İsteği Boşanmanın Eki Niteliğindeki Türk Medeni Kanununun 174/1. Maddesine Dayalı Olmayıp Tasfiyeye Yönelik Olması Nedeniyle ) • MANEVİ TAZMİNAT ( Boşanma Hükmünün Kesinleştiği Tarihten İtibaren Faize Hükmedileceği Yerde Dava Tarihinden İtibaren Hükmedilmesi İsabetsiz Olduğu ) 4721/m.174,227 ÖZET : Davacının maddi tazminat isteği boşanmanın eki niteliğindeki Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı olmayıp tasfiyeye yöneliktir. ( TMK. md. 227 ) Bu talep ayrıca harca tabidir. Maktu harç yatırılmıştır. Nisbi harç ikmal ettirilmeksizin yargılamaya devamla bu isteğin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. Manevi tazminat için boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren faize hükmedileceği yerde dava tarihinden itibaren hükmedilmesi isabetsizdir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hükmün temyizen mürafaa icrası suretiyle tetkiki istenilmekle duruşma için tayin olunan bugün temyiz eden Halil Gökmen ile vekili Av. Mustafa Ergül geldiler. Karşı taraf tebligata rağmen gelmedi. Gelenin konuşması dinlendikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için duruşmadan sonraya bırakılması uygun görüldü. Bugün dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1- Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre sair temyiz itirazları yersizdir. 2- Davacının maddi tazminat isteği boşanmanın eki niteliğindeki Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesine dayalı olmayıp tasfiyeye yöneliktir. ( TMK. md. 227 ) Bu talep ayrıca harca tabidir. Maktu harç yatırılmıştır. Nisbi harç ikmal ettirilmeksizin yargılamaya devamla bu isteğin kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiştir. 3- Manevi tazminat için boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren faize hükmedileceği yerde dava tarihinden itibaren hükmedilmesi isabetsizdir. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentlerde yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, duruşma için takdir olunan 400 YTL. vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20.09.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr |
18-12-2007, 13:42 | #30 |
|
T.C.
YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2005/11378 K. 2005/14093 T. 3.10.2005 • BOŞANMA ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu ) • BOŞANMANIN EKİ ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu ) • HARCA TABİ DAVA ( Kadın Tarafından Halen Çalıştırılan Dükkan İçin Harcanan Bedelin Tahsili Talebi - Boşanmanın Eki ve 174/1. Maddesinde Yazılı Maddi Tazminat İsteği Niteliğinde Olmadığından Ayrıca Harca Tabi Olduğu ) 4721/m.174/1 ÖZET : Davacı-davalı koca; kadın tarafından açılan boşanma davasına verdiği 17.10.2003 havale tarihli cevap dilekçesinde, kadın tarafından halen çalıştırılan dükkan için 20.000.000.000.-TL. harcadığını ileri sürerek bu miktarın maddi tazminat olarak tahsilini istemiştir. Bu istek boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde yazılı maddi tazminat isteği niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma ve peşin nisbi harç yatırılmamıştır. Usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından bu istek hakkında "karar verilmesi yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturmak tarzdan ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : 1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle boşanmaya neden olan hadiselerde eşlerin eşit kusurlu olduklarının anlaşılmasına göre tarafların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yersizdir. 2-Davalı-davacı kadın müşterek gelirleri ile satın alınan evin davacı-davalı koca tarafından 7.7.2003 tarihinde satılması ve çeyiz olarak getirdikleri de dahil olmak üzere eşyaların kaçırılması nedeniyle 30.000.000.000.-TL. maddi tazminat istemiştir. Bu istek Türk Medeni Kanununun 174/1. maddesi anlamında bir istek olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma harcı yatırılmıştır. Peşin nisbi harç ikmal ettirilmeden ( Harçlar K.m.30-32 ) yargılamaya devam edilerek kesin hüküm oluşturacak şekilde ret kararı verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. 3-Davacı-davalı koca; kadın tarafından açılan boşanma davasına verdiği 17.10.2003 havale tarihli cevap dilekçesinde, kadın tarafından halen çalıştırılan dükkan için 20.000.000.000.-TL. harcadığını ileri sürerek bu miktarın maddi tazminat olarak tahsilini istemiştir. Bu istek boşanmanın eki ve Türk Medeni Kanununun 174/1 maddesinde yazılı maddi tazminat isteği niteliğinde olmadığından ayrıca harca tabidir. Başvurma ve peşin nisbi harç yatırılmamıştır. Usulüne uygun olarak açılmış bir dava olmadığından bu istek hakkında "karar verilmesi yer olmadığına" şeklinde karar verilmesi gerekirken, kesin hüküm oluşturmak tarzdan ret kararı verilmesi doğru görülmemiştir. SONUÇ : Temyiz olunan hükmün 2. ve 3. bentte yazılı nedenlerle BOZULMASINA, bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerin 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, iş bu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03.10.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. Karar Kazancı Bilişim Teknolojileri İçtihat Bilgi Bankasından alınmıştır. www.kazanci.com.tr |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İŞ KAZALARI ve maddi manevi tazminat davaları | tunca07 | İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Çalışma Grubu | 13 | 26-12-2014 18:50 |
boşanma maddi ve manevi tazminat | av.asen öznur | Meslektaşların Soruları | 2 | 28-02-2009 18:21 |
maddi-manevi tazminat | olcsvl | Meslektaşların Soruları | 5 | 14-05-2007 13:56 |
Boşanmada Maddi Ve Manevi Tazminat | sumru | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 17-10-2003 11:00 |
Maddi Ve Manevi Tazminat Davası | kamilserdar | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 17-02-2002 01:50 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |