mehir senedi

Müvekkilim evlenmeden önce müstakbel eşine mehir senedi adı altında 7000 m2 lik bir arazinin 1000 m2 sini bağışlamak suretiyle kendi aralarında imzalanmış bir belge verir.2004 yılında evlenen müvekkil,2005 yılında anlaşmalı olarak boşanır.Hüküm de ise mali konularda anlaştıkları yazmaktadır.2006 yılının ortalarında ise eski eş mehir senedini konu ederek bir alacak davası açar.1000 m2 lik araziyi veyahut bedeli olan 20.000 TL yi istemektedir.Sorum şu olacak:
1-) Evliliğin mali konularına ilişkin davalar karar kesinleştikten sonraki 1 yıl içerisinde açılması gerekli ama hibe söz konusu olduğu için bu mehir senedi evliliğin mali sonuçları bölümüne girer mi?
2-) Evliliğin mali sonuçları yönünden kastedilen nafaka ,maddi/manevi tazminatlar dışında neler kastedilir?
TEŞEKKÜRLER..

1- Adi yazılı sözleşme ile Taşınmazı devir borcu yükleyen bağış geçersiz olduğu için sözleşme de geçersizdir.
2- Tarafların birbirlerinde kaldığını iddia ettiği kişisel mallar, ev eşyaları , katkı payı ve edinilmiş mal dışındaki tüm mallar

Sevgili meslaktaşım, sorularınız bir tarafa "mehir"in İslam Hukukunda düzenlenmiş bir müessese olmasına,Medeni Kanunun eski hukukun şeri referanslarını reddetmesine ve batıl saymasına dolayısıyla bağışı oluşturan sebebin-mehir- geçersiz sayılmasının bağışı da geçersiz kılacağına....kanaat edilmiştir.

[quote=prooofhayat]Sevgili meslaktaşım, sorularınız bir tarafa "mehir"in İslam Hukukunda düzenlenmiş bir müessese olmasına,Medeni Kanunun eski hukukun şeri referanslarını reddetmesine ve batıl saymasına dolayısıyla bağışı oluşturan sebebin-mehir- geçersiz sayılmasının bağışı da geçersiz kılacağına....kanaat edilmiştir.[/quot

Mehir senedi islam hukukunda düzenlenmiş bir müessese değildir.Örf ve adet üzere süregelen bir uygulamadır. Kanun uygulayıcılar Yasalarda hüküm bulunmayan hallerde örf ve adete bakarak karar verirler. Ayrıca medeni kanun şeri refaransları reddetmektedir ve batıl saymaktadır ifadesi de yanlıştır. Yüksek Mahkeme kararlarında mehir senedi ile ilgili bir çok olumlu kararlarda vardır.

Sn. Meslektaşım Arif Aydın,
Mehir, Kuran-ı Kerim'in Nisa süresinde geçen dini bir müessesedir. İslam Hukukunda düzenlenen bir müssese olmadığı sonucuna nasıl vardınız ?İzah ederseniz çok sevinirim. Yüksek mahkemenin mehirle ilgili bir kısım kararları mehrin örf ve adet hukukundan kabul edilmesinden değil,Medeni Kanunun öncesi yapılmış evliliklerin çözümünde "müktesep hakkın"korunması ilkesinden kaynaklanmaktdır. Medeni Kanunun kabulünden sonraki bir evlilikten kaynaklanan mehir uyuşmazlığını çözen bir karar gösterirseniz aydınlatıcı olur. Aslında iyi bir tartışmanın da açılmasına neden oldunuz. Medeni kanunun gerekçesi(manifestosu) ile bağdaşmayan şeri hükümler örf ve adet hukukuna dönüşmüş olsalar bile acaba kanuni boşluk halinde referans kabul edilebilirler mi?