Karayollarının yol çalışmasından dolayı özel teşebbüsün zarara uğraması

Merhaba sevgili meslektaşlarım, görüşlerinize ihtiyacım olan bir sorum olacak;
Müvekkil, karayolu kenarında bir arsayı 40 yıllığına 3. bir şahıstan kiralayarak, arsa üzerine balık çiftliği kuruyor.
1 yıla yakın burayı işlettikten sonra karayolu yapımı sebebiyle önce yolun bir tarafı, sonra da diğer tarafı sırayla trafiğe kapatılıyor. Bu çalışma yaklaşık 2 sene sürüyor. 2 yıllık zaman zarfında müvekkil ciddi oranda müşteri kabına uğruyor. Buraya kadar olan hadise işin bir boyutu.
Yol çalışması bittikten sonra çiftliğin önünden geçen yol üzerine köprü yapmak amacıyla karayolları başka bir çalışma içine giriyor ve köprü ayağı için çukur açıyor. Açılan bu çukur, balık çiftliğine gelen su kaynağına zarar veriyor ve daha önce saniyede 55 lt su gelen kaynağa, zamanla hiç su gelmez oluyor.
Müvekkilin durumu Tarım ve Hayvancılık İl Müdürlüğü'ne bildirmesi üzerine ilgili müdürlükçe tesiste inceleme yapılıyor, bir hasar raporu hazırlanıyor. Bu raporda da özetle; "tesisin yaklaşık 100 mt uzağında bulunan su kaynağından alınmakta olan ve 2 tane 300 lük boru vasıtasıyla tesise ulaştırılan su, köprü yapım çalışmaları sırasında boruların hasar görmüş olmaları sebebiyle su kaynağından kiralaması yapılmış olan 55 lt/sn debili su tamamen kesilerek tesis susuz kalmıştır." ifadelerine yer verilerek, akabinde tesiste toplu balık ölümlerinin yaşandığına değinilmiş ve "... şu çeşitten ... şu kadar balığın öldüğü rakamlarla tespit edilmiştir." denilerek ölü balıkların da sayısına yer verilmiştir.
Bu durumda, müvekkilin uğradığı zararın tazmini için nasıl bir yol izlemek gerekmektedir.
Ayrıca ifade etmek gerekirse, müvekkil tesisi açmadan önce fizibilite çalışması yaptırmış, suyun debisinden yola çıkılarak 55 lt/sn debili bu suda 60 bin adet balık üretimi yapılabilir, şu kadar balık havuzu kurulabilir şeklinde teknik raporlar üzerine bu tesis inşa edilmiş ve bankadan da ona göre kredi kullanılmış. Bu durum ortaya çıktıktan sonra tesis zamanla iş yapamaz hale gelip tamamen kapanmış, dolayısıyla bankadan çektikleri krediyi de ödeyemez hale gelmişler. Bunun yol açtığı ve açacağı sıkıntılar da işin ayrı bir boyutu.

şüphesiz ki idare, verdiği zararlar nedeniyle sorumludur. Bu çerçevede zaten açacağınız bir tam yargı davasında kesin bir zarar raporu aldırıp tahsil yoluna gidebilirsiniz diye düşünüyorum. Bunun yanında idare hukuku ile ilgili çok bilgi sahibi olmamakla beraber yoksun kalınan olası karın da idareye yükletilebilmesi gerekir.

Sn. Ahmetochi teşekkür ederim. Evet yoksun kalınan olası karın da talep edilebilmesi gerektiği düşüncesindeyim ben de. Zira müvekkil henüz 2 sene önce bu tesisi işletmeye açmış ve arsayı 40 yıl gibi uzun bir müddet için kiralamış, uzun vadeli bu yatırım için de yüklü miktarda kredi kullanmış idi.
Burada işleme nereden başlamak lazım. Direk bir tam yargı davası ile mi, yoksa öncesinde bir tespit mi yaptırmalı?
Tam yargı davasında talebimiz neleri içerebilir?

şüphesiz ki idari yargıda dava açmak için bir başvuru yapılması gerekir(İYUK 13).
Bu başlıkta(http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=34426) da tartışıldığı üzere zararı idareden istemek ve gelecek ret kararına göre de dava açmak gerektiğini düşünüyorum. Tespit konusu tabi ki hukuk mahkemeleri aracılığı ile yapılabilir ancak olası bir davada idare mahkemesinin de bu tespiti yapabileceği kanaatindeyim. Fakat öncesinde tespit yaptırmasanız dahi başvurunuza esas olmak üzere bir rakam tespit etmenizi öneririm. Saygılarımla