26-11-2006, 18:48 | #1 |
|
Canim MeleĞİm GÖkÇen'e Mektup
Sevgili kızım Gökçen bugün tam 44 gündür senden ayrıyız,hatırlıyorsun biliyorum 19 haziran 2006 da karneni aldığın gün çektirdiğimiz bu fotoğrafı,deselerdi inanmazdım bu fotoğrafın seninle birlikte çektirdiğimiz son fotoğraf olduğunu,nasılda masum poz vermişsin yavrum.Nereden bilecektik tam bir hafta sonra ayrılacağımızı,
hani tatile gidecektik Avşa adasına, Ankara vapurunun dalgasını bekleyecektik sahilde,ablanla kumdan kaleler yapacaktın,sırtıma binip denize girecektin.Hatırlıyormusun? Alper’i hani Karaburun’u görünce deli gibi koşmaya başlamıştı,Karaburunda kendisiyle oynuyor diye onun arkasından koşuyordu da,kucaklayıp almıştım Alper’i, köpekten korkmasın diye de alkışlamıştık, sanki yarış yapmışlar gibi,gecede pasta ile kutlama yapıp Alper’e midye kabuğundan madalya takmıştık,nasıl mutlu olmuştu köpek ile insan arasındaki yarışta birincilik madalyası alınca.İngiltere’de arkadaşlarına gururla madalyasını gösteriyormuş.Balıkçı Zafer’in sahilde midye ayıklamasını sandalın içine oturarak saatlerce izlerdin. Yüzmek istemiştin ama korkuyordun, seni göğsünün altından kollarıma yatırmıştım,ilk kulaçlarını attığında ne kadar sevinmiştin, dünyalar senin olmuştu.Denize anneciğinin kucağında girerdin ayaklarına sular değdikçe yukarı doğru çıkardın sıkı sıkı anneye sarılırdın bir yandan da o güzel iri gözlerinle denize bakardın.İskeleye balıkçılar gelirdi. Kemal dede ve ablan ile gider balık seçerdiniz sonra Sevinç anneanne ve anneciğin mutfakta balık hazırlarken sen ve ablan onları izlerdiniz.Hatırlıyor musun?Sevinç anneanne,çok minicik ve hareketli olduğun için sana ‘mercimek hanım’ derdi.O da Amerika’ya oğlunu ziyarete gitmiş aradı seni sordu mercimek hanım neden gitti ? diye,diyemedim kızım,anlatamadım senin ani gidişini,seninde gitmek istemediğini fakat elinden hiçbir şey gelmediğini,babanın,annenin,ablanın seni tanıyan herkesin seni bırakmak istemediklerini ama ellerinden hiç bir şey gelmediğini anlatamadım canım yavrum. Sen nasılsın kızım?biliyorum mutlusun şu an,seni rüyamda gördüm kaç kez, sordum mutlu musun kızım? diye’’ mutluyum babacığım’’dedin,inşallah öyledir kızım 44 gündür senden uzaktayız,bakalım ne kadar daha uzak kalacağız,hiç endişelenme kızım bir gün yine birlikte olacağız,yine güleceğiz,eğleneceğiz bana yavaşça ‘’babbaaaaaaa’’! içme şu sigarayı,sigara öldürür diyeceksin,kızım sen içmedin de ne oldu?artık bazı şeylere aldırış etmiyorum,canım kızım.Seni ziyarete geliyoruz biliyorsun,eminiz ki duyuyorsun dur.İşte böyle kızım burada hayat bu şekilde. Neticede ateş düştüğü yeri yakıyor.Gelecek mektup’ta görüşmek üzere canoş’um,seni Allah’a emanet ediyorum sevgili kızım. 9.8.2006 Ailen adına babacığın HASAN FUAT GÖÇER |
27-11-2006, 10:55 | #2 |
|
evlatlar ölmezzzz...
Hayatımızın meyveleri olana çocuklarımızın üzüntüleri de sevinçleri de içimizde saklı kutcuklarda gizlidir hep.Geleceğe onlar adına kurar sanki onalr için yaşarız.Hayatımızdan eksilen yeşil yapraklarımızın dökülmesine üzülmez onların yeşerteceği günleri düşleriz aslında hep.Bir baba bir ana bir evlat olmak kolay iş midir ki.O babanın o bizlere içi giden babanın kalbindeki sevgimiz ne kadar da yüce ve temizdir değil mi.Aslında sana bakarken içi titreyen bir baba var ya ve o babanın da meleklerden temiz olan evladı onları hiçkimsey ayıramaz ya haniiiii.Ayıramaz daaa ayıramaz..Hayata doğarken kabullenmişiz ölümü hasan abi.Bizim kapımıza ne şekilde geleceğini bilemeden içimizde yaşatmışız aslında bir tutam ölüm kokusunu..Yaşatmışız ve yaşatıyoruz da..Belki kelimeler yetmiyor acıları anlatmaya gözyaşlarına bir şeyler söylüyorsun o yaşlar seni duymuyor akıyor..Biran öyle bir yer olsun ki hayat dursun benim cananım yanımda olsun o an duyayım sıcaklığını sarılayın doya doya bunun karşılığı ne olursa olsun diyorsun ama olmuyor olmuyor abi olmuyor.Gecelerin içinde gece oluyorsun gündüzlere ulaşamıyor gündüzlerden elini eteğini çeker oluyorsun.Kapılar kapalı hayat bir odun parçası yanıp kül olacak diyorsun.Sanki bir anın gelmesini bekliyorsun ama o anın ne zaman geleceğini bilmeden yaşamak istiyorsun.Sen de evlat acısı ben de baba sancısı varrrrr...Sen aklından geçmeyen bir şekilde evladını kaybetmişsin be ise kollarımın arasında azraile misafirlik ederek verdim babamı onun ellerine duymadım hissetmedim sadece ağlayarak bağırarak yandım hayatımın en kıymetli varlığına..Bana acıdılar sadece abi beni kafayı yiyecek sandılar biliyor musun?Kollarımın arasındaydı babammm yetiştiremedikkk....Bu bir duygu sömürüsü değil bu hayatın gerçeği abi...Ama sana diyeceğim güçlü ol hem de çok..Bu düşünceni azmini adaletinm pençesinde hesap sormayı istemen en doğal hakkın bu al ve cezasını çekecek olanın cezasını çekmesi için savaş.Burada tanışacağın kişilerle tanıştın onlar sana her konuda yardım edeceklerdir buna inanıyorum..Sen de ayakta dur ve gülmeyi hiç unutma emi abi?Allah yalnız koymamış yine de seni nur topu gibi evladın var yine onlara Hayırlı ömür versin ve eşiniz hanımefendiye..uMARIM SENİ YAZDIKLARIMLA ÜZMEMİŞİMDİR AMACIM YANINIZDA OLDUĞUMUZU HATIRLATMAK..HER ŞEY GÜZEL OLACAK İNŞAALLAH HASAN ABİ..BUNA İNAN...
|
27-11-2006, 14:26 | #3 |
|
Ağlayarak okudum kızınıza mektubunuzu.Allah sabır versin.Hayat bir imtihansa en zoru sizinkisi şuanda.Kızınız için hazırladığınız siteye girip gözyaşları ile çıktım.Bende kızıma "mercimek hanım" derim ve küçük şeyler için onların kalbini kırmamam gerektiğini ,onlara sımsıkı sarılmam gerektiğini hatırlattınız bana.Evlat dünyanın en tatlı şeyi.Allah diğer kızınıza sağlıklı ve mutlu bir ömür nasip eder inşallah.
|
27-11-2006, 16:39 | #4 |
|
Allah sabır versin size ve tüm ailenize o kadar içten yazmışsınız ki duygularınızı yaşadığınız acıyı anlıyorum diyemem asla bunu yaşamayan bilemez ama acınızı yürekten paylaşıyorum..Günahsız melek yavrunuz sizi izleyip böyle bir babam olduğu için nekadar şanslıyım diyordur.Diğer sevdiklerinizle yüce Allah uzun ömürler nasip etsin Hasan Bey.
|
27-11-2006, 18:31 | #5 |
|
ALLAH sabırlar versin inanıyorum ki mektubunuz yerine ulaşmıştır çünki o ALLAH katında en güzelyerde ve herşeyden haberdar mektubunuzu okuyupta ağlamamak mümkün değil ALLAH diğer kızınıza sağlıklı mutlu uzun ömürler versin ALLAH başka acılar göstermesin
|
27-11-2006, 22:08 | #6 |
|
Sizi anlıyorum demek imkansız, yaşanabilecek en büyük acıyı yaşadınız ve halada yaşıyorsunuz, ama maalesef, acıda olsa hayat herşeye ragmen devam ediyor. Keşke geri dönebilsek ve birşeylere engel olabilsek...Ama bu mümkün degil.
Ben onaltı yıl öncesine geri dönmek isterdim. Babam için, ama dedim ya olmuyor. Gidişi olan ama dönüşü olmayan bir yol. Herşeye ragmen bizi hayata bağlayan diger sevdiklerimizle yolumuza devam etmekten başka çaremiz yok. Onun sevgisiyle hayata, Onun sevgisiyle umutlara, Onun sevgisiyle diger sevdiklerimize, Sarılmaktan başka çaremiz yok. |
28-11-2006, 09:09 | #7 |
|
Gün olsam güneş olsam
Karanlık gecende gelip doğsam Canından can olsam Nur düşermi yoluna Acın dinermi sonunda Rüzgar olsam yagmur olsam Hiç sormadan gidişine Bakıp ağlasam Taş olsam engel olsam Elim açsam göğe Bağırsam Nur düşermi yoluna Acın dinermi sonunda bu sözler bir sarkıdan,acımdan/acınızdan anlayabildiklerimi benden daha iyi ifade eder umarım.Sözün tükendiği yerden,Saygıyla. |
01-12-2006, 11:24 | #8 |
|
Sizi düzenlemiş olduğunuz sitede özenle izleyeceğim ve destekleyeceğim.
SAYGILAR. ---------- |
04-12-2006, 14:48 | #9 |
|
Allah sıze ve ailenize sabır versın ınanın mektubu okurken gozyaslarımı tutamadım ama ne guzelkı kızınızı siz yaşatıyorsunuz emınım gökçen de sizin yaptıklarınızı gordukce mutlu oluyodur o su an yanınızda degıl am melek olan gökçenimiz bunları görüyordur tekrar basınız sagolsun
|
04-12-2006, 21:06 | #10 |
|
Allah sabır ve metanet versin. Mekanı cennet olsun. Gözyaşlarımı tutamadım okurken. Rabbim hiçbir çocuğu anne ve babasından ayrımasın. Başınız sağolsun.
|
05-12-2006, 11:35 | #11 |
|
Uzuun zamandır bukadar cok ağlamamıştım. Acınızı en içten dileklerimle paylaşıyorum ama biliyorumki ateş düştüğü yeri yakıyor
Benide ''mercimek dalım'' dıye seven bir babanem vardı ve ben onu tam 6 yıl önce kaybettim Kurulupta gerçekleştirilemeyen, ancak rüyalarda görülen hayallerin nedemek olduğunu cok iyi biliyorum. Sevginizin (üzülerek söylüyorum ve acınızın) her gecen gün dahada artacağını biliyorum.Dilerim bu mektuplarınız hiç kesilmez. Benimde boyle bir mektup arşivim var ve kendimi en yalnız hissettiğim zamanlardaki tek sırdaşımda onlar. Müsaade ederseniz, kızınızda babanemin yanında dualarımda yer alsın. Allah sabır versin. Yalnız değilsiniz. |
05-12-2006, 12:37 | #12 |
|
Duygularınız hatırlattı bana hayatın ne denli kısa ve nedenli bilinmez olduğunu.Kızımızdan oğlumuzdan uzakta azmı zaman geçirdik ve geçiriyoruz.Onlardan azmı zaman çalıyoruz, sevgi çalıyoruz,mutluluk çalıyoruz.ONLAR ÇALINMASIN HAYATIMIZDAN.SEVGİYLE KALIN.
|
13-12-2006, 19:09 | #13 |
|
ağlamadan okumak...
sayın ömer adaleti,
acınızı paylaştığımı söylemeliyim öncelikle..ama paylaşmak,yaşayandaki acıyı uyandırmadığı için tam manasıyla anlayamıyorum.mektubunuzu ilk kez okuduğumda çok ağlamıştım.bir kez daha ağlamamak için tekrar okumadım mektubu. hayatın imtihanlarından en zor olanı sanırım bu....Allah sabır versin ... dilerim hiç kimse sevdiğini yitirmez...yarım kalan yüreklerimizin sancısını bir şekilde dindirmek zorundayız.ve sizin de bunu yaptığınızı biliyorum..ne söylenir bilemiyorum....sanırım sözler hiç bu kadar çaresiz kalmadı ellerimizde....dilimde sadece kırık dökük birkaç hüzünlü cümle var..bu cümleleri daha önce de duymuşsunuzdur söylemek yersiz sanıyorum..sizin gibi iyi yürekli insanların varlığıyla dünyayı daha yaşanılır bir hale getireceğini biliyorum...iyi yürekliliğinizle yaşama tutunma azminizle babacan tavrınızla hayat ışığınızla DİMDİK ayakta durabilme dayanıklılığınızla -çaresizliğini ileri sürüp acınmayı bekleyen insanlara en büyük örnek olacağınızı düşünüyorum. farklı çarpan kalplerden yükselen dualar aynı...benim de dualarım sizlerle ..güzel günlerin asla bitmemesi ve sevdiklerimizin yanımızdan ayrılmaması dileğiyle.. |
29-12-2006, 02:14 | #14 |
|
Bana seni anlat, sessizliğin hüküm sürdüğü bilemediğimiz o alemi,sana ulaşabilmeyi anlat...... ÖZLEDİK, kara gözlerini, tiiren yolu deyişini, duygulu bakışını, munis gülüşünü. kısaca herşeyini SENİ!
|
29-12-2006, 22:44 | #15 |
|
Mesajlarıyla,telefonlarıyla beni arayan hepinize teşekkür ediyorum.Yağmur,Zuhala,Özge Binay,Aslınur,Asiyeöngü,Claw,Nilgün Çakıcı,Aday adayı,Ebrus,Yasemin K,Fisun Kiriman,Hükümsüz1621,Hukukun üstünlüğü,yazdığınız mesajlar yalnız olmadığımı hatırlatıyor,sizleri görmesemde, paylaşanların varlığını hissetmem yetiyor bana.
|
30-12-2006, 02:35 | #16 |
|
Buraya yazmamis olsak da hep sizinle birlikteyiz Hasan Bey.. Minik Gokcen hepimizin melegi oldu, hepimizin kizi, kardesi, yegeni oldu.. Hic gormemis,tanimamis olsak da onu hepimiz ozledik..
Nur icinde yatsin sevgili Melegimiz... |
30-12-2006, 03:23 | #17 |
|
Teşekkür ederim Ahu,biliyorum öyle olduğunu,yazan dostlara teşekkür amacıyla o isimleri tek tek yazdım.Hepinizin kalbinde olduğunu biliyorum sevgili Ahu
Ayrıca telefon ve msn le konuştuklarımız eklemedim(örneğn sen değerli dostum ) |
30-12-2006, 10:23 | #18 |
|
Sayın Ömer Adaleti
Bir yanıt verme ihtiyacını şiddetle duyuyorum. Ama ne yanıt vereceğimi bilmiyorum. Benim yanıt verme alışkanlığım çözüm önermek yönünde gelişmiş. Şimdi ise çözüm yok. Sadece katlanmak var. Katlanma konusunda paylaşabileceğim tek şey sabırdan ibaret. Bir avuç sabır bir kereliğine gözyaşınızı kurulamaya yarar ama gözyaşınızı kurutmaz, biliyorum. Her defasında sabır diliyorum. Saygılarımla |
30-12-2006, 13:26 | #19 |
|
Çok teşekkür ediyorum Armağan bey,sizlerin yanımda olduğunuzu hissediyorum,çok haklısınız yanıt vermek zor,ama burada,kızımın sitesinde yazılan iletiler bir parçada olsa düşüncelerimi dağıtıyor,meşgul ediyor,evet aklımdan çıkmıyor ama... Ayrıca şunu belirtmek istiyorum açıkladığım gibi bu sayfaya mesaj yazanlara teşekkür edememiştim,yukarıda yazdığım isimler bu sayfa için yazanlardı,aynı zamanda Gökçen'in sitesine, www.gokcengocer.com adresimize yazan bir çok değerli Türk Hukuk Sitesi dostlarımda var,hepsine teşekkür ediyorum.Duygularınız için yeniden teşekkür ederim.
|
11-01-2007, 02:19 | #20 |
|
Hem ağladım ...
Hem yazdım ... Yalan dünya ... Senden bezdim ... Değiştirerek uyarlama yaptığım bu mısra,bir parçada olsa,yazdığım anki dünyamı sizlere anlatır umarım. |
11-01-2007, 02:21 | #21 |
|
hasan bey size böyle pes etmek yakışmıyor!!güçlü biri olarak tanımladığım birisiniz
ve lütfen öyle kalın. |
13-01-2007, 18:52 | #22 |
|
ayaktasın abi güçlü ol..
Kahbe dünyanın çarkında dönerken feleğin cilvesine rasladım,
Bir kahkaha attı acır gibi biran yüzüme baktı, Sen beni terkettiğini sandığımda gül yüzlüm, Seni yanı başımda ellerimi tutarken buldum.... Hasan abim sen ayaktasın ayakta kalmalısın.Neler yaşanacak nelere gülünecek nelere şaşırılacak hayat bu işte bu ömür böyle geçecek ama sevdiklerin için güçlü ol...... |
12-03-2007, 18:53 | #23 |
|
Yanında büyük bir ordu var,akın akın
Akacak ülkeme adalet,zaman yakın Hiç üzülme GÖKÇEN'im aman sakın İntikamın alınacak,günler yakın Allahın adaleti şaşmaz bakın Sana sebeb olanlara cehennem herkesten yakın Suçları büyük odunu bolca atın Gelecek odunları ateşte iyice yakın Kapanmaz GÖKÇEN'im yüreğimdeki yaran Hiç bir hekim olmaz derdime derman Odunların hakkından gelecek yüce yaradan Verecek cezalarını ateş diyarından Canım meleğim bizede yer aç senin yanından Gökçen'in baboşu Hasan Fuat Göçer.03.12.2006 Gaziantep |
13-03-2007, 09:27 | #24 |
|
hiç içad edilmedi acını tartan kantar,
her yazılıp çizilen acıdan acı yontar.... dünya cennet olsaydı gökcen burda yaşardı... ellerini acarak baboşuna koşardı... acıyı çeken bilir.. görünmez göz yaşını... yaşarken döken bilir... bu öyle bir ateşki, nefes alıp verdikce yüreğinde yanacak... şimdi gökcen bir melek, yıldızlara konacak... akdevrim.13.03.2007.istanbul... |
07-04-2007, 02:01 | #25 |
|
Gökçen'in düğünü
Sevgili Kızım Gökçen
27 mart 2007, senin adının verildiği kütüphanenin açılışını yaptık, aşağıda dostlarımıza yazdığım mektup,açılış törenini anlatıyor. Kütüphanen arı yuvası gibi canım kızım ne zaman gitsem tıklım tıklım. Geçen gün yer sabah kısmında gitmiştim kütüphane ne, öğlenci olan öğrenciler derslerini yapmak için sabahtan gelmişler... bu esnada nöbetçi olan sabahçı bir öğrenci kütüphaneye geldi, öğlenci öğrenciler öğretmenlerine; öğretmenim bu çocuk sabahçı... öğleden sonra gelmesi gerek ama nöbetini bırakıp gelmiş diye serzenişte bulunmaları çok hoşuma gitti. İyiki açmışız kızım kütüphaneyi binlerce öğrenci faydalanıyor ve hepside sana mesaj yazıp teşekkür ediyor. Açılışın nasıl olduğunu anlatan yazıma geldi sıra. GÖKÇEN’İN DÜĞÜNÜ Merhaba ! Gökçen’in kütüphanesi anlamlı bir hafta olan, kütüphane haftasında açıldı. 27 Mart 2007 günü saat 10.00 Gökçen’in okulu Mehmet Emin – Zekiye Üstünel ilköğretim okulunda çok kalabalık bir davetli topluluğuyla açıldı. Program saygı duruşu ve İstiklal marşı ile başladı, okul müdürü sayın Bekir Kurt, Gökçen ve kütüphaneler hakkında konuşma yaptı. Daha sonra İl Milli Eğitim Müdürü Sayın Süleyman Şişman, kütüphanemizin öneminden ve Gökçen’in bu kütüphane ile eğitime çok büyük katkısı olduğunu anlatan bir konuşmanın ardından, sözü bana verdiler, okulda ki çocuklarımıza etraflarında ki olan olumsuz davranış ve olumsuz olaylara karşı duyarlı olmaları gerektiğini,insan hayatı için tehlike oluşturacak her şeyi,yakınlarındaki yetkililere,öğretmenlerine ve ailelerine anlatmalarını ve tedbir alınana kadar olayı takip etmeleri gerektiğini anlattım. Gökçen bir kibrit çaktı, bizler bunu meşale haline getirmeliyiz dedim. Daha sonra çocuk korosu şiirler ve şarkılar söyledi, kısa zamanda hazır hale gelen Gökçen’in arkadaşları folklor gösterisi yaptılar. Bütün misafirler duygu dolu bir ortamda idi, bir çok kişi gözyaşlarına hakim olamadı. Bu gösterinin ardından eşime ve bana plaket verdiler,eşimin durumunu anlatmama imkan yok,töreni başından sonuna kadar, gözlerinde yaşlarla izledi. Plaketin ardından okul içinde en çok kitap okuyanlara hediyeleri, İl milli eğitim müdürü, İl müftüsü, Seferberlik bölge başkanı, İl telekom müdürü, İl kültür müdürü ve Okul müdürü tarafından verildi. Gelen misafirlerimiz ellerinde kitapları ile geldiler, şehir dışından gelen dostlarımız da vardı, İskenderun’dan, Trabzon’u temsilen, ayrıca bir çok dostlarımız telefonla,mesajla yada telgrafla ulaştılar. Bu törenin ardından ,kurdelayı kesmek üzere kütüphaneye çıktık, açılışı İl milli eğitim müdürü yapacaktı, ama İl müdürü yerinde ve çok güzel bir nezaket gösterisiyle, açılışı eşime yaptırdı, çok duygulu anlar yaşandı. Eşim ve ben, birbirimizden habersiz aynı şeyi düşünmüşüz; Gökçen’in düğününü göremedik, ama davetiyeleri dağıtırken, sanki Gökçen’in düğün davetiyesi dağıtıyorduk, kurdele kesilirken, yüzük töreni, kütüphanede tebrikleri kabul ederken, sanki nikah tebrikini kabul ettik, çocukların söylediği şarkılar, oynanan folklör çalınan davullar, zurnalar sanki bir düğün töreni idi, BİZ GÖKÇEN’İN DÜĞÜNÜNÜ YAPTIK ! Basının ilgisi çok büyüktü, Anadolu Ajansı, Doğan Haber Ajansı, İHA, Cihan Haber Ajansı, NTV, Olay TV, Kanal 5 TV, Gaziantep 27, Zafer Gazetesi, Metropol Gazetesi, Hakimiyet Gazetesi, Olay Gazetesi ve yöneticileri de bize çok büyük destek verdiler. Gökçen, orada 2 ilginç ve hayırlı olaya sebep oldu. Bir misafirimiz yaptığımız işten o kadar etkilenmiş ki, kendi okuduğu ilk okulun kütüphanesini yaptırmağa karar vermiş. Ve Gökçen’in kütüphanesinin kurdelası kesildikten sonra Ankara dan gelen bir telefonla, kötü bir hastalıktan yatan 6 yaşında ki bir çocuğun imdadına yetişildi ve ihtiyacı olan çelik korse yerine ulaştırıldı. Bu iki olay bizi çok sevindirdi, bunları yapanlara ve yapacaklara minnettarız, Allah’ta her zaman kendilerini korusun. |
08-04-2007, 13:20 | #26 |
|
Önemli olan ,birini kalpte kaybetmemektir.Bazen yaşayan ama bizi hiç aramayan yakınlardan bahsederken "rahmetli"diyesi geliyor insanın.Ama aynı şey bedenen aramızda olmasa da ruhuyla rüyalarda dahi bizi bırakmayan kişiler için söz konusu olmuyor.
İnşallah bizler de bedenen olmasak da ruhumuzla varlığımızı hisseterecek eserlerle hatırlanırız. Kütüphane düşüncenizden dolayı tebrik ederim hocam... |
05-09-2009, 01:41 | #27 |
|
Ölüm Allah'ın emri
Ayrılık olmasaydı... |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çocuk ve Öğrenci Hakları - Bir Mektup | Admin | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 6 | 02-09-2007 00:11 |
ÖykÜ / Mektup | güler ataş | Yazdıklarımız - Yazdıklarınız. | 2 | 25-09-2006 17:46 |
E-mektup / Sorumluluk | Av. Hulusi Metin | Meslektaşların Soruları | 2 | 20-10-2005 05:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |