Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kesinleşen İmar Planına Karşı Yargı Yolu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 03-09-2012, 22:23   #1
Heybe Hukuk

 
Varsayılan Kesinleşen İmar Planına Karşı Yargı Yolu

İl Özel İdaresince X İlçesi, Y Köyü "Köy Yerleşim ve Gelişme Alanı 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planı" onaylanmış ve yapılan itirazların da yine İl Özel İdaresi'nce reddi ile birlikte bahse konu planlar kesinleşmiştir. Yasal süresi içerisinde iptal davası açmak üzere hazırlıklarına başlanmıştır.

Ancak Plansız Alanlar İmar Yönetmeliği uyarınca yapılan uygulamada "köy yerleşim alanı" daraltılmış ve daha önce yerleşim alanı içerisinde kalan müvekkillere ait taşınmazlar da yerleşim alanı dışında kalmıştır. Bu taşınmazlar "tarla" vasıflı olup; daha önce muhtarlıkça verilen izne dayanılarak üzerlerine yapılar yapılmıştır. Yapıların elektrik, su abonelikleri dahi bulunmaktadır. Yapıların emlak vergileri dahi yıllardır ödenmiştir. Ancak gelinen durumda yerleşim alanı dışında kalmaları veçhile, yapılar mesnetsiz kalmışlardır ve yakın zamanda haklarında yıkım kararı da verileceği muhakkaktır.

Müvekkiller askı süresi içerisinde işbu planlara itiraz etmiş olmalarına karşın; itirazları red edilmiştir. Red kararının tebellüğünü müteakip "imar planlarının iptali" davası açma sürecindeyim.

Oluşan mağduriyetin davaya sebep olarak gösterileceği düşüncesinde olmama karşın; bu dava ile ilgili bazı tereddütlerim var ve yanıtlayabilecek olan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.

1/5000-1/25000 ölçekler arası her türlü imar düzenlemelerinde yetki büyükşehir belediyesinde olmasına karşın; 1/5000 ölçeğin altındaki uygulamalarda ilçe belediyelerinin yetkili olduğunu biliyorum. Şu durumda açılacak davada hem ilçe hem de büyükşehir belediyesini mi hasım göstermek doğru olur?

Aynı sebeple mağdur olan 30 dan fazla malik bulunmaktadır. bu davayı her biri için ayrı ayrı açmak mı; yoksa tek bir davada birleştirmek mi daha yerinde olacaktır? Zira bazı taşınmazlar yeni yerleşim alanı sınırının dibinde iken; bazıları bu sınıra oldukça uzak kalmıştır. mesafenin önem arzedeceğini düşündüğümden; mağdurlarla ilgili verilecek kararların birbirini olumsuz etkilemesini istemiyorum.

Böyle bir davada yürütmenin durdurulması istemi ne derece kabul görür?

Sorularım sıralamakla bitecek gibi görünmüyor. Emsaller ile muhatap olan meslektaşlarımın belirteceği her türlü yorum şahsım için büyük önem arzetmekte.. Şimdiden emeklerinize sağlık..
Old 04-09-2012, 09:49   #2
avktderya

 
Varsayılan

selam
imar uygulamasını yapan idare aleyhine iptal davası açmanız gerekir. anladığım kadarı ile uygulamayı yapan il özel idaresi . davanın bu halde il özel idaresi aleyhine açılması gerekir.

aynı zamanda 30 tane müvekkiliniz aynı parselde malik değilse , 30 ayrı parsel uygulamadan etkilenmişse ise davanın ayrı ayrı açılması gerekmektedir.

saygılarımla
Old 04-09-2012, 11:00   #3
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Öncelikle verdiğiniz bilgi için teşekkür ederim. Ancak sorumu daha netleştirmek adına; sahibi olduğunuza inandığım tecrübeden daha fazla faydalanabilmek için;

Bahse konu durumda 1/5000 ölçekli nazım imar planı ve 1/1000 ölçekli uygulama imar planları var. il genel meclisi bunları onaylamış. ancak bildiğim kadarıyla 1/5000 ölçekli nazım imar planını büyüklşehir belediyesi, 1/1000 ölçekli uygulama imar planını da ilçe belediyesi yapmakta. il genel meclisinin onayını müteakip askıya alınıp ilan olunan bu planlara itirazlar il genel meclisine yapılmış. il genel meclisi de itirazı red etmiş.

burada itirazın reddi yönündeki işlemin iptali mi istenmeli? eğer bu istenecekse sanırım tek muhatap il özel idaresi olur.

yoksa nazım ve uygulama imar planlarının iptali mi istenmeli? eğer bu iptal istenecekse de; nazım imar planını yapan büyükşehir, uygulama imar planını yapan ilçe belediyesi olduğundan; hasım olarak belediyeler mi gösterilmeli?

yada hem imar planlarının iptali ve hem de itirazın reddi işleminin iptali talebi ile davayı açıp; hem il özel idaresi ve hem de belediyelere mi husumet yöneltilmeli?

şimdiden teşekkürler..
Old 04-09-2012, 11:09   #4
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

Md.5/2= Nazım İmar Planı; varsa bölge veya çevre düzeni planlarına uygun olarak halihazır haritalar üzerine, yine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak çizilen ve arazi parçalarının; genel kullanış biçimlerini, başlıca bölge tiplerini, bölgelerin gelecekteki nüfus yoğunluklarını, gerektiğinde yapı yoğunluğunu, çeşitli yerleşme alanlarının gelişme yön ve büyüklükleri ile ilkelerini, ulaşım sistemlerini ve problemlerinin çözümü gibi hususları göstermek ve uygulama imar planlarının hazırlanmasına esas olmak üzere düzenlenen, detaylı bir raporla açıklanan ve raporuyla beraber bütün olan plandır.Görüleceği üzere , nazım imar planında ,kesin sınırlar değil görece/tahmini gelişime göre yönlendirilen bir akış söz konusudur.Nazım imar planlarında tek bir ölçekten ziyade 1/2000 – 1/25000 arasında arazinin genişliğine göre bir ölçek kullanılır.
Md.5/3= Uygulama İmar Planı; tasdikli halihazır haritalar üzerine varsa kadastral durumu işlenmiş olarak nazım imar planı esaslarına göre çizilen ve çeşitli bölgelerin yapı adalarını, bunların yoğunluk ve düzenini, yolları ve uygulama için gerekli imar uygulama programlarına esas olacak uygulama etaplarını ve diğer bilgileri ayrıntıları ile gösteren plandır. Uygulama planında bahsettiğiniz sınıra yakın taşınmazların , sınıra dahil edilebileceğini ve bu durumun planın genel ilkelerini bozmayacağını düşünüyorum.Tabi burada idarenin imar planını kendiliğinden değiştiremeyeceği ve imar planını , yaptığı işlerde dayanak olarak kullanmak zorunda olduğu bir vakıadır.Büyükşehir belediyelerinde uygulama imar planını yapmak yetkisi ilçe belediyelerine ; nazım imar planı yapma yetkisi ise Büyükşehir belediyelerine aittir.Hal böyle olunca yani her iki plana birden dava açmak gerektiğinden her iki uygulamacıyı da birlikte davalı göstermek gerekmektedir.Ancak bu durum belediye ve mücavir alan sınırları içinde kalan yerler için geçerlidir.Davaların açılma durumu ise bence ayrı ayrı gerçekleştirilmelidir.Çünkü daha önce de bahsettiğim üzere nazım imar planının kesin sınırlar çizmemesi ve tahmini gelişimi planlaması sebebiyle her bir davacının gelişimdeki rolünün ayrı ayrı değerlendirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
Old 04-09-2012, 13:03   #5
Heybe Hukuk

 
Varsayılan

Peki imar planı sınırları içerisine alınmamaları nedeniyle mağdur oldukları yönünden müvekkillerce yapılan itiraza il özel idaresi il genel meclisince verilen red kararının iptali de söz konusu olacağından; bu davada aynı zamanda il özel idaresini de ve hatta köy yerleşim alanının sınırları dar tutulduğundan; bu sınırı belirleyen valiliği de hasım göstermeyi düşünüyorum. sizin bu konudaki fikriniz nedir?
Old 04-09-2012, 14:01   #6
M.SERDAR DEMİRTAŞ

 
Varsayılan

İmar planlarının uygulanabilmesi için kullanılan araçlar olan ; imar programları , imar parselasyon planları , kamulaştırma , yapı izni , yapı kullanma izni vb.nin idarece uygulandığı durumlarda , her düzenleyici işlem için ayrı dava açılırken aynı zamanda idari işlemin dayanağı olan imar planının iptali de istenebilir.Bu anlamda sorunuzun cevabının müsbet olduğunu düşünüyorum.Bu arada konunun köy yerleşimi olması dolayısıyla ; köy muhtarının , ihtiyar meclisinin kabul görüşü ile birlikte ; her ilde vali yardımcısı başkanlığında kurulmuş olması gereken Köy Yerleşme Alanı Tespit Komisyonuna köy yerleşme planı yapımı için başvurma hakkı olduğunu da hatırlatmak isterim.
Old 05-09-2012, 23:45   #7
Korayc

 
Varsayılan

Sayin meslektasim, oncelikle 5000 ve1000 olcekli planlari yapma konusunda ilce ve buyuksehir belediyelerinin yetkileri konusunda soylemis oldugunuz temelde dogru olsa da ayriksi bircok durum mevcuttur. İl ozel idaresinin de plan yapma yetkisi bulunmakta olup il ve ilce belediyelerine sadece askida ilan edilmesi icin de gonderilebilmektedir. Sizin olayinizda tam olarak nasil oldugunu bilmiyorum ancak esasen cok da onemli degil. Soyle ki;

Bence bu durumda davanizi il ozel idareye acin ve dilekcenizde gerektiginde il ve ilce belediyesinin de husumet mevkiine alinmasini talep edin. Mahkeme geregini yapacaktir. İdari yargida mahkeme resen bu durumu dikkate almak zorunda. Hicbir sikinti yasamazsiniz.

Davacilarin tamami ile de tek bir dava acabilirsiniz ayriayri olarak da. Burada dikkat edilmesi gereken sudur. İptalini isteyeceginiz idari islem planin tamami mi olacaktir yoksa ilgili parsel yonunden mi? Ornegin tek bir parseli olan bir malik icin dava acacaginiz zaman o parsel yonunden gerekcelendirme yapmali ve o parsel yonunden planin iptalini istemelisiniz. Ancak tabi ki planin tamamina yonelik iptal gerekceleriniz de olabilir bu durumda bunu net olarak ifade etmelisiniz.

Bu arada yerlesim disinda tutulan malikler yonunden gerekce planin tamaminin iptali yonunde olmalidir.

Dilekcenin talep bolumunde İtirazinizin reddi kararinin ve plani onaylayan il ozel idaresi kararinin iptalini birlikte talep etmelisiniz. Buna cok takilmaniza gerek yok dilekce teknigi yonunden onemlidir. Keza itirazin reddi kararinin iptalini istemek planin iptalini istemekle ayni seydir. İdare mahkemelerince verilen kararlarde hukum kisminda zaten planin iptaline karar verilmis oldugu acikca yazar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Görevli yargı yolu (adli Yargı mı -idari yargı yolu)-zaman aşımı akrd61 Meslektaşların Soruları 11 12-11-2010 23:04
Cumhurbaşkanı'nın işlemlerine karşı yargı yolu? GECE Anayasa ve İdare Hukuku Çalışma Grubu 7 17-02-2010 15:57
Kesinleşen Hukuk Mahkemesi Kararına Karşı Başvuru Yolu Av.Ali Taş Meslektaşların Soruları 6 23-06-2009 13:44
TBB kararlarına karşı yargı yolu emekli hakim Meslektaşların Soruları 1 08-10-2007 17:18


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06410098 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.