Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Senette iki vade sorunu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 16-04-2014, 21:35   #1
Avukat Serdar

 
Varsayılan Senette iki vade sorunu

Merhaba...

Muvekkile gonderilen kambiyo senedine dayalı takibe ilişkin ödeme emrinin ekindeki senette yer alan düzenleme tarihi senet metni içersinde ayrilmis olan odeme tarihi olarak yazılmış, senette yer alan tediye tarihi bölümüne ise farkli bir tarih yazılmış. Yani kisaca iki farklı ödeme günü mevcut. Bu durum her ne kadar senedi gecersiz hale getirse de bazı Yargıtay Kararları düzenleme tarihinin senet metninde birden fazla yapılmasının senedi geçersiz hale getirmediği yönünde.

Bu noktada hukuki tavsiye ve değerli dusuncelerinizi paylasarak yardımcı olmanızı rica ederim. Saygılarımla...
Old 17-04-2014, 12:49   #2
av.murat kılıç

 
Varsayılan

Y11HD
Esas : 2013/2623
Karar : 2013/4200
Tarih : 06.03.2013
BONODA VADE TARİHİNİN FARKLI YAZILMASI
BONODA İKİ FARKLI VADE BULUNMASI ( Butlan - Adi Senet - Yazılı Delil Başlangıcı )
İHTİYATİ HACİZ TALEBİ ( İki Farklı Vade Tarihli Bono - Hakimin Takdiri )

Üzerinde iki farklı vadenin bulunması bonoyu batıl kılar.
Ancak, ihtiyati haciz isteminin hakiminde kanaat uyandırılması yeterli olup, gerçeğe yakın ispat olarak da adlandırılan bu durum, kesin bir ispatı gerektirmemektedir.
Somut olayda isteme konu bonoda alacaklının lehdar konumunda olduğu da göz önünde bulundurularak,
taraflar arasındaki temel ilişki ve batıl durumdaki bono senedinin adi senet ya da yazılı delil başlangıcı teşkil edip etmediği değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmek gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
İİK.257, 258
TTK.615, 690
DAVA VE KARAR:
Taraflar arasında görülen davada ...2. Asliye Hukuk Mahkemesi’nce verilen 24/12/2012 tarih ve 2012/146-2012/146 D.İş. sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi ihtiyati haciz isteyen (alacaklı) vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla,

dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
YARGITAY 11. HUKUK DAİRESİ KARARI:
İhtiyati haciz kararı verilmesini talep eden alacaklı vekili, vadesi gelmiş, rehinle teminat altına alınmamış ve kambiyo senedine bağlanmış borcun ödenmediğini ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiştir.

Mahkemece, iddia ve tüm dosya kapsamına göre, talebe konu senedin vade tarihinin 25.06.2011 olarak yazıldığı, senedin açıklama kısmında el yazısı ile 25 Mayıs 2006 yazısının bulunduğu ve her iki tarihin birbirini tutmadığı gerekçesiyle talebin reddine karar verilmiştir.

Kararı, ihtiyati haciz talep eden alacaklı vekili temyiz etmiştir.

İhtiyati haciz kararı verilmesini talep eden alacaklı vekili, kambiyo senedine bağlanmış borcun ödenmediği ileri sürerek, ihtiyati haciz kararı verilmesini talep etmiş, mahkemece yapılan inceleme sonunda yukarıda değinilen gerekçe ile talebin reddine karar verilmiştir.

Alacaklı vekili dosya içinde örneği bulunan bonoya dayalı olarak talepte bulunmuştur.

6762 Sayılı TTK’nun 690. maddesi yollamasıyla 615/son hükmü uyarınca bono üzerinde iki farklı vadenin bulunması halinde bononun batıl olacağı yönünde hüküm bulunmakta ise de alacaklı vekili tarafından ileri sürülen talep ihtiyati haciz istemine ilişkin olup, gerek öğreti gerekse yerleşik yargı kararlarında belirtildiği üzere alacağın varlığı konusunda mahkeme hakiminde kanaat uyandırılması yeterlidir.

Nitekim yabancı doktrinde gerçeğe yakın ispat olarak da adlandırılan bu durum, kesin bir ispatı gerektirmemektedir.

Bu durumda, somut olayda isteme konu bonoda alacaklının lehdar konumunda olduğu da göz önünde bulundurularak, taraflar arasındaki temel ilişki ve batıl durumdaki bono senedinin adi senet ya da yazılı delil başlangıcı teşkil edip etmediği değerlendirilmek suretiyle sonuca gidilmek gerekirken yazılı gerekçe ile talebin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün alacaklı yararına ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Y11HD 06.03.2013 - K.2013/4200
Old 18-04-2014, 16:17   #3
Avukat Serdar

 
Varsayılan

Meslektaşım karar için teşekkür ederim...

Ancak benim cevap aradığım husus, düzenleme tarihinin aynısının senet metni içerisinde yazı ile ödeme tarihi için belirtilen yere yazılmasının, yargıtayın bazı kararlarında belirttiği üzere düzenleme tarihinin senet içerisinde tekrarlanmış olmasının senedin geçersizliğine neden olup olmayacağı hususudur.

Senedin sol köşesinde yer alan tediye tarihi bu tarihlerden farklı.

Saygılarımla...
Old 22-04-2014, 10:53   #4
Avukat Kaya

 
Varsayılan

Değerli meslektaşım. Aşağıda yer alan Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararında (Büyük ihtimal okuduğunuz ve sizi farklı düşünmeye sevk eden karar bu); Düzenleme tarihi, ikinci kez; senet metni dışında ki vade tarihi bölümüne yazılmıştır. Bu nedenle senet geçerlidir.

Buna rağmen sizin olayınızda, ikinci düzenleme tarihi, senet metninin içerisine "yazı" ile yazılmıştır. Bu nedenle senedin geçersiz olacağı kanaatindeyim. Çünkü "iki vade senedi geçersiz kılar" kuralının istisnası olan aşağıdaki Yargıtay Hukuk Genel Kurulu kararındaki somut olay ile sizin olayınız örtüşmüyor. Aşağıdaki kararda, senet metnine değer verilmiştir. Senet metninin dışındaki vadelerden birinin düzenleme tarihi ile aynı olmasını, düzenleme tarihinin tekrarı niteliğinde görmüştür. Bu nedenle senedi geçerli kabul etmiştir. Farklı bir karar bulduğunuzda paylaşmanız dileğiyle

Kolaylıklar dilerim.


YARGITAY HUKUK GENEL KURULU
1989/12-681E, 1990/154K. İçtihat

(Karar Tarihi : 7.3.1990)
(6762 S. K. m. 615) (2004 S. K. m. 170/A)
Dava: Taraflar arasındaki "itirazın kaldırılması" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İSTANBUL 7. İcra Hakimliğince itirazın muvakkaten kaldırılmasına dair verilen 8.11.1985 gün ve 1984/1462-1985/1833 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesini 30.10.1986 gün ve 1985/1160-1185 sayılı ilamı:
(...Sair temyiz itirazları yerinde değilse de takip dayanağı bonoda 22.11.1982 ve 15.12.1982 olarak iki vade mecuttur. 22.11.1982 tarihinin ayrıca tanzim tarihi de olması bonoda iki vade mecudiyetini ortadan kaldırmaz. TTK.nun 615 maddesi 4. fıkrası son cümlesi ve İİK.nun 170/a maddesi gereğince bu hususun re'sen nazara alınıp kambiyo senetlerine mahsus özel yolla yapılan takibin iptaline karar verilmek gerekirken işin esasının tetkiki ile karar verilmesi isabetsizdir...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:

Karar: Takip konusu emre muharrer senedin tanzim tarihinin 22.11.1982 olduğu tartışmasızdır. Senet metninde vade ve hululü vade başlıkları altında maddesinin son fıkrasında birden fazla vade taşıyan bu tür senetlerin emre muharrer senet sayılamayacağı hükme bağlanmıştır. Ne var ki takip dayanağı senet metninde vade olarak yazı ile hululü vade tarihinde gösterilen 15.12.1982 tarihi yazılmıştır. Senedin tanzim tarihinin vade tarihi olamayacağı da kuşkusuzdur. Olayda tartışmasız olan 22.11.1982 tanzim tarihi hululü vade tarihi yanında ayrıca yer alan vade sütununda gösterilmiş olması mükerrer vade tarihi değil, senet tanzim tarihinin tekrarı olduğu duraksanmayacak biçimde anlaşılmaktadır. Bu itibarla merci hakimliğince takip dayanağı senedin bono vasfında bulunduğuna ilişkin direnmesi yerindedir.

Ancak işin esasına yönelik temyiz itirazları incelenmediğinden dosya Özel Dairesine gönderilmelidir.

KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle direnme uygun bulunduğundan diğer yönler incelenmek üzere dosyanın 12. Hukuk Dairesine gönderilmesine yapılan ilk görüşmede çoğunluk sağlanamadığı için 2. görüşmede 7.3.1990 gününde oyçokluğuyla karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Senette farklı tediye ve vade tarihi sorunu lawyer_33 Meslektaşların Soruları 0 13-06-2013 10:38
senette tediye ve vade tarihi Av. Yeliz Meslektaşların Soruları 6 07-05-2013 23:13
Senette Vade Ve KoŞul muratav Meslektaşların Soruları 3 01-05-2012 09:29
Senette İkİ Ayrı Vade ? av.murat kılıç Meslektaşların Soruları 4 19-12-2008 17:59
senette müracaat hakkı ve vade HEATHER Meslektaşların Soruları 7 20-12-2006 15:33


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04980206 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.