Kambiyo Senetlerine Mahsus Takiplerde Yenileme Durumunda Zamanaşımı

Sayın meslektaşlarım üç yıllık zaman aşımının bononun vade tarihi itibariyle başladığı hususunda tereddüt bulunmamaktadır.
Ancak 2000 yılında 15.08.1999 vade tarihli bir senet için 15.07.2000 yılında icra takibi başlatılıyor ve bu takipte en son 2001 yılında işlem yapılıyor. Ve dosya 2002 yılında takipten düşüyor. Alacaklı daha sonra 2008 yılında icra dosyası için yenileme talebinde bulunuyor.
a) Bu durumda zamanaşımı ne zaman dolmuştur?
b) Defi olarak ileri sürmek gerekirmi, icra müdürü veya davada hakim resen göz önüne almalımıdır?
c) Bu konuda şikayet süreye bağlımıdır?

Bu konudaki şikayet süreye bağlı değildir. Dosyadaki son işlem tarihinden başlayan süre fiili olayda 2004 yılında bitiyor. İcra mahkemesine başvurarak icranın geri bırakılmasını talep ediyoruz.İcra müdürü dosyanın işlemden kaldırıldığını resen dikkate alarak yenileme kararı verir ancak zamanaşımını resen nazara alarak haciz talebini reddetmez. Kolay gelsin

Teşekkür ederim, tereddütte kaldığım konu şikayetin süreye bağlı olup olmadığı hususuydu..
Süreye bağlı olmamasını kamu düzenine ilişkin olarak mı değerlendirdiniz?

Sayın meslektaşlarım
kambiyo senedi niteliğinde yapılmış olan takip başlatılmış ve fakat takip düşmüştür. bu türdeki takiplerde yenileme süresi 10 yıl mıdır? yoksa kambiyo senedi olduğundan 3 yıllık zamanaşımına tabi midir? yenilediğimizde yine kambiyo senedi özelliğini taşımaya devam eder mi? şimdiden teşekkür ederim. saygılar.

Zamanaşımı süresi en son kesilme tarihinden itibaren 3 yıldır.Bu süre içerisinde takibi yenilemeniz tavsiye edilir; süre geçirilmiş olsa da icra müdürünün zamanaşımı hususunu inceleme yetkisi olmadığından yenileme talebini kabul etmesi gerekir.Borçlunun zamanaşımı nedeniyle takibin geri bırakılmasını isteme hakkı saklıdır.

Alıntı: Teşekkür ederim, tereddütte kaldığım konu şikayetin süreye bağlı olup olmadığı hususuydu.. Süreye bağlı olmamasını kamu düzenine ilişkin olarak mı değerlendirdiniz?

İİK . md. 7'deki şikayet değil, 33/a. maddedeki icranın geri bırakılması durumu sözkonusudur.(İcra emrinin tebliğinden sonraki devrede tahakkuk etmiş itfa, imhal, veya zamanaşımına dayanan geri bırakma istekleri her zaman yapılabilir)

Alıntı: T.C. YARGITAY 12. Hukuk Dairesi E:2007/14293 K:2007/17749 T:04.10.2007 İcranın Geri Bırakılması Borcun Zamanaşımına Uğraması Özet: Borçlunun borcun zamanaşımına uğradığına dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir. 2004 s. Yasa m. 33/a,71 6762 s. Yasa m. 661 Mahalli mahkemece verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine, bu işle ilgili dosya mahallinden Daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü: Alacaklı tarafından borçlular hakkında kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine geçilmiş ve borçluların örnek 163 no'lu ödeme emrinin tebliği üzerine yasal 5 günlük sürede itiraz etmemeleri nedeniyle takip kesinleşmiştir. Alacaklı tarafça 30.05.2002 tarihi ile 10.08.2005 tarihi arasında dosyada herhangi bir işlem yapılmamıştır. Takibin kesinleşmesinden sonra yenileme tarihi olan 10.08.2005 tari hine kadar TTK'nın 661. maddesinde öngörülen 3 yıllık zamanaşımı süresi dolmuş bulunmaktadır. Ayrıca, İİK'nın 71/2. maddesinde; (Borçlu, takibin kesinleşmesinden sonraki devrede borcun zamanaşımına uğradığını ileri sürecek olursa, 33/a maddesi hükmü kıyasen uygulanır.) düzenlemesi yer almakta, İİK'nın 33/a-l. maddesinde ise, (ilamın zamanaşımına uğradığı veya zamanaşımının kesildiği veya tatile uğradığı iddiaları icra mahkemesi tarafından resmi vesikalara müsteniden incelenerek icranın geri bırakılmasına veya devamına karar verir.) denilmektedir. Görüldüğü üzere, borçlunun İİK'nın 71. maddesine dayanan isteminin incelenebilmesi, bu istemin belli bir süre içinde ileri sürülmesi koşuluna bağlı değildir (HGK 04.11.1998 tarih, 1998/12-763 E., 1998/797 K.). Bu durumda mahkemece, itirazın kabulü ile icranın geri bırakılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süreden reddi isabetsizdir. Sonuç: Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK 366 ve HUMK'nın 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 04.10.2007 gününde oybirliğiyle karar verildi.