Şartlı sulh protokolüne rağmen hakimin davanın konusuz kaldığına karar verebilir mi?

Olayın özeti:
A şahsı B den Gayrımenkul satış vaadi sözleşmesi ile 2 adet daire alır.Daireler üzerinde yüklüce hacizler ve başkaca tedbirler var.Satış vaadine dayalı tescil davası devam ederken görüşmeler neticesinde bu 2 daireye karşılık başka bir bloktan yine B'ye ait 2 dairenin teslimi için anlaşmaya varılır.Ancak bu yeni daireler henüz inşaat halinde olmasına rağmen önceki daireler hemen hemen bitmiş vaziyette.İmzalanan protokolde A şahsı bu daireler tam ve eksiksiz olarak bitirilip ,üzerlerindeki bütün haciz ve başkaca takyidatlar temizlendiği takdirde davadan vazgeçileceği şeklinde madde var.Bu arada sonraki 2 daire tapusu hacizler ve takyidatları iel A'ya devredilir.

B ne dairelerin bitirilmesi için bir çivi çakmış ne de daireler üzerindeki yüklüce hacizleri temizleyebilmiştir.B Mahkemeye bu protokolü ibraz eder ve davanın konusuz kaldığını beyan eder.A'nın protokol şartlarının tam olarak yerine getirilmeden bu talebin dile getirilemeyeceği ,daireleri bitirmediği,hacizlerin halen durduğunu,davanın reddi halinde mağduriyet yaşayacağını beyan etmesine rağmen,hakim esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına hükmediyor.A parasını ödemiş ve bitmiş haldeki 2 dairesini alamadığı gibi elinde henüz % 50 si tamamlanmış 2 inşaat ve hacizli dairelerle başbaşa kalıyor.

Şimdi nolucak?protokol gereği yerine getirildiği takdirde davadan vazgeçileceği ,gereği yerine getirilmemiş şartlı sulh protokolünün sulh metni olarak kabul edilip davanın konusuz kaldığından bahisle,esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair karar doğru mudur?Fevkalade müşkül bir durum var.Elinde her hangi bir Yargıtay kararı olan,tecrübesi olan varsa paylaşırsa sevinirim.Şimdiden teşekkürlerimi arz ediyorum.

Yargıtay kararım veya tecrübem yok.Fakat olayda hakimin vermiş olduğu karar yerinde gibi görünüyor.Sebebi; tescil davası devam ederken, A davaya konu olan iki daireye karşılık, inşaat hainde ve üzerinde haciz olan iki daireyi üzerine almış.Protokolde ise inşaatın bitirilmesi ve hacizlerin kaldırılması halinde davadan vazgeçeceğini belirtmiş.

Davaya bakan hakim sözkonusu şartlar gerçekleşene kadar karar vermeyi erteleyecek miydi? Ya da tescile mi karar verecekti? Bu iki durum da söz konusu olamazdı.İnşaatın ne zaman bitirileceği, hacizlerin ve takyidatların ne zaman kaldırılacağı belli değil. B, şunu diyebilir "ben uygun bir süre içinde bu şartları yerine getireceğim". Yani bu olayda A, B ye süre vermiş ve davasından vazgeçmiş görünüyor. Mağduriyetinin giderilmesi için uygun bir süre geçirildikten sonra sebepsiz zenginleşme davası açabilir diye düşünüyorum.

Taraflar yargılama sırasında yeni bir sözleşme yapmışlar böylece dava konusuz kalmıştır.

Bu durumda mahkemece " esas hakkında bir karar verilmesine yer olmadığına" şeklinde karar verilebilir.

Mahkeme esas hakkında bir hüküm vermediğinden bu karar alayhe veya lehe kesin hüküm teşkil etmez.

Bundan sonra yeni sözleşmeye uyulmaması söz konusudur. Yeni sözleşmeden kaynaklanan haklar yeniden açılacak dava ile istenebilir. Edimin yerine getirilmesi, eski halin iadesi , mümkün olmaması halinde bedellerinin tahsili gibi taleplerde bulunulabilir.İlk davadan feragat edilmediğinden ve ortada ret kararı da bulunmadığından süre belirtilmemişse temerrüte düşürülerek alınan dairelerin tapusu iade edilerek ilk davadaki talepler tekrarlanabilir.

Diye düşünüyorum.

Saygılarımla.

Sayın Kocabaş.Cevabınız için öncelikle teşekkür ediyorum.

Şimdi öncelikle protokol gereğinin yerine getirilmesi için bir ihtarname mi çekmeliyim yoksa doğrudan dava mı açmalıyım?Dava protokolün iptali ve eski hale iade davası şeklinde mi?ya da bu taleple beraber terditli olarak daire bedelini de mi talep etmeliyim?
İsterseniz konuyu biraz daha detaylandırayım.2 ayrı dava var iki ayrı mahkemede.1.Asliye Hukuk Mahkemesi bu kararı veriyor.2.Asliye Hukuk Mahkemesi'ndeki davanın davacısı farklı.Ancak 2 davayı da kapsar şekilde bu protokol yapılmış.Yani 1 daire A'nın alacağı var 2 Daire B'nin alacağı var.Bu ikisi birleşerek davalı ile inşaat halindeki 4 dairenin tescili hususunda anlaşıyor.Eylül'de ikinci davanın davası var.Davalı bu dosyaya da aynı protokolü ibraz etti.Bu davada da aynı kararın çıkma ihtimaöli yüksek.Ben şöyle düşündüm.Protokolün iptali ve eski hale iade davası açayım duruşmadan önce.Duruşmada bu protokolün iptalinin dava konusu olduğunu ve bekletici mesele yapılmasını talep edeyim diyorum.Zira bu davadaki tedbirlerimiz pazarlık gücümüz açısından hayati önemde.Bu davayı kurtarmam lazım.Yeniden harçlar yeni bir dava uğraştırır bizi.Siz ne düşünüyorsunuz.Başka bir fikriniz var ise paylaşırsanız sevinirim.

Protokolda vade belirtilmemiş ise ihtarname gönderip davalıyı temerrüte düşürmek gerekecektir.
Belirttiğiniz gibi protokolun iptali eski halin iadesi davası açılabilir.
2. davanın da ayni akibete ugraması ihtimali yüksek. Buna karşın tabii ki , bekletici neden yapılması savunulabilir. Bana göre ilk davadaki karar gibi karar verilmesi daha mantıklı olur. Fakat tabii siz aksini savunabilirsiniz. Belki istediğiniz sonuç oluşabilir.
Diye düşünüyorum.
Saygılarımla.