Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Soruları Hukukçu olmayan üyelerimizin hukukla ilgili sorularına ayrılmış iletişim alanı. Lütfen Dikkat : THS bir hukuki danışmanlık sitesi değildir ve bu foruma da "hukuki danışma" niteliği taşıyan sorular yöneltilemez. Alanda soru sormadan önce lütfen Hukuk Soruları Alanı Kural ve İlkelerimizi okuyunuz.

miras paylaşımına gaiplik ve evliliğin mutlak butlanı davalarının etkisi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 06-01-2010, 21:36   #1
efekankaptan

 
Varsayılan miras paylaşımına gaiplik ve evliliğin mutlak butlanı davalarının etkisi

sınavlarda sorulabilecek kadar kurgusu değişik ve bir o kadar karmaşık bir olayla karşılaştım. olayın hukuki sonuçlarını araştırdım ancak çok karmaşık olduğu için sadece belirli bir yere kadar gelebilme şansım oldu. olayımız şu şekilde: baba 2007 yılında ölüyor ve yaklaşık 100 dönüm tarla miras olarak kalıyor. ölen baba ölmeden önce bir kadınla evleniyor. babadan olma 5 tane de çocuk var bunlardan bir tanesi son anda evlenilen bayanın çocuğu diğerleri ise başka annelerden doğma. ayrıca baba öldükten bir süre sonra çocuklardan bir tanesi kayboluyor ve hakkında mahkemeye gaiplik için başvuruda bulunuluyor. diğer çocuklar da bu arada hastanede evlilik olayını araştırıyor ve babanın akıl sağlığının o esnada mevcut olmadığı iddiasında bulunuyorlar. miras kalan tarla paylaştırılamadığı için kullanılamıyor. asıl sorun bu tarlanın nasıl kullanılacağı çünkü kardeşler fikir birliğine bir türlü varamıyorlar???

MK m.33'e göre
Madde 33 - Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.

olayda beş yıllık süre beklenecek ve gaipliğe 2012 yılında karar verilebilecektir

MK m.145'e 2'ye göre
Madde 145 - Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.

söz konusu olan dava mutlak butlan davası ve evliliği baştan beri hükümsüz hale getiriyor ayrıca 4te 1 mirastan pay alma hakkı bulunan eşin hakkı ise ortadan kalkıyor.

gerçekten işin içinden bir türlü çıkamadım ve yardımlarınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler.

saygılarımla....
Old 09-01-2010, 21:58   #2
üye30428

 
Varsayılan

Ucu açık bir soru; her adımın ihtimallere göre değerlendirilmesi gerekiyor.

Şimdi akıl sağlığının yerinde olup olmamasını bir kenara bırakarak konuşalım:

Birincisi babanın ölmeden önce evlendiği söyleniyor ama evlendiği zaman başka biriyle evli olup olmadığı söylenmiyor; sadece başka annelerden çocukları var diyor. yani o esnada bekar da olabilir. Bu durumda evliliğinde bir butlan yoktur. Aynı ihtimalden devam edip akıl sağlığının yerindeliğine gelelim:
Gösterdiğiniz kanunda "sürekli bir ayırt etme gücünden yoksunluk"tan bahsediliyor. Bahsedilen akıl sağlığı "o esnada". Yani bir süreklilik arz etmiyor. Diyelim ki adam nikah sırasında sarhoştu:
madde 147/2'de diyor ki: "ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir." E adam evlenmiş ve üstüne de çocuğu olmuş... yani evlilğini doğal olarak kabul etmiş...

Tam tersini düşünelim; yani diyelim ki adam evliyken başka biriyle evlenmiş... Bu mutlak butlan sebebidir fakat madde 156 şöyle der: (Batıl bir evlilik ancak hakimin kararıyla sona erer. Mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.)

Şu noktada diğer çocuklar evliliğin akıl hastalığı yüzünden geçersizliği sebebi yerine mutlak butlan sebebi olan evliyken başka biriyle evlenmiş olması sebebine dayanarak mahkemeye müracaat etmeliler. Birinci sebepten başvuru yaparlarsa yukarı anlattığım gibi pek bir sonuç elde edemezler ve en son eş mirasçı olur. Fakat diğer durumu ispat ederlerse eş mirasçı olamaz. En son olan çocuğun mirasçı olup olamayacağı konusunda bir fikrim yok.

Şimdi ben hâkim olsam, -son eş mirasçı olursa- o dahil, kayıp çocuk hariç olmak üzere tarlayı paylaştırırım. Fakat gaibin geri dönmesi ihtimaline dayanarak tarlanın gaibe düşen payını, gaip gelirse o'na verileceğine dair bir teminat isterim.

Gerçekten baya karşık bir mevzu. 55 dakikamı aldı. Bilgilerim yanlış olabilir güvenmeyin. Zira ben de yeni yeni öğrenmekteyim...
Old 09-01-2010, 23:57   #3
efekankaptan

 
Varsayılan

Veraset ilamı alınamadığı için paylaştırma yapılamıyor zira kayıp olan kişi için hali hazırda çıkmış bir gaiplik kararı yok.
Olayı biraz daha kurgulayarak anlatacak olursam hastane odasındayız ve ölümüne sadece birkaç gün olan birisi var bu fırsattan istifade kendinden daha önce olmuş bir çocuğu olan bayan hemen bir nikah kıydırıyor. Ancak sorun şu ki kişinin o dönemde içinde bulunduğu hastalık sebebiyle akıl sağlığının yerinde olmadığı düşünülüyor. Baba hastane odasındaki evliliğin üzerinden birkaç gün sonra ölüyor. Miras paylaşımına tam geçilmişken çocuklar bir de haberleri olmayan ve ölmeden birkaç gün önce yapılan bir evlilik olduğunu fark ediyorlar. Bunun üzerine babanın bu nikah esnasından akıl sağlığının yerinde olmadığını iddia ediyorlar.
Sanırım daha açıklayacı olmuştur bu şekilde olay biraz karmaşık olduğu için anlatmak da bir o kadar güç maalesef.
Old 10-01-2010, 00:24   #4
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan efekankaptan
sınavlarda sorulabilecek kadar kurgusu değişik ve bir o kadar karmaşık bir olayla karşılaştım. olayın hukuki sonuçlarını araştırdım ancak çok karmaşık olduğu için sadece belirli bir yere kadar gelebilme şansım oldu. olayımız şu şekilde: baba 2007 yılında ölüyor ve yaklaşık 100 dönüm tarla miras olarak kalıyor. ölen baba ölmeden önce bir kadınla evleniyor. babadan olma 5 tane de çocuk var bunlardan bir tanesi son anda evlenilen bayanın çocuğu diğerleri ise başka annelerden doğma. ayrıca baba öldükten bir süre sonra çocuklardan bir tanesi kayboluyor ve hakkında mahkemeye gaiplik için başvuruda bulunuluyor. diğer çocuklar da bu arada hastanede evlilik olayını araştırıyor ve babanın akıl sağlığının o esnada mevcut olmadığı iddiasında bulunuyorlar. miras kalan tarla paylaştırılamadığı için kullanılamıyor. asıl sorun bu tarlanın nasıl kullanılacağı çünkü kardeşler fikir birliğine bir türlü varamıyorlar???

MK m.33'e göre
Madde 33 - Gaiplik kararının istenebilmesi için, ölüm tehlikesinin üzerinden en az bir yıl veya son haber tarihinin üzerinden en az beş yıl geçmiş olması gerekir.

olayda beş yıllık süre beklenecek ve gaipliğe 2012 yılında karar verilebilecektir

MK m.145'e 2'ye göre
Madde 145 - Aşağıdaki hallerde evlenme mutlak butlanla batıldır:
1. Eşlerden birinin evlenme sırasında evli bulunması,
2. Eşlerden birinin evlenme sırasında sürekli bir sebeple ayırt etme gücünden yoksun bulunması,
3. Eşlerden birinde evlenmeye engel olacak derecede akıl hastalığı bulunması,
4. Eşler arasında evlenmeye engel olacak derecede hısımlığın bulunması.

söz konusu olan dava mutlak butlan davası ve evliliği baştan beri hükümsüz hale getiriyor ayrıca 4te 1 mirastan pay alma hakkı bulunan eşin hakkı ise ortadan kalkıyor.

gerçekten işin içinden bir türlü çıkamadım ve yardımlarınızı bekliyorum. şimdiden teşekkürler.

saygılarımla....

Olayın bu hali çok subjektif geldi, zorluğu olduğunu sanmıyorum, ihtimaller üzerine cevap verilebilinir ancak:

Garip kararı normal süreye uygun olarak verildiyse, mal taksimi yapılır, çocuk payını alamaz.

Gariplik kararı normal süresinden önce verildiyse, bu sefer beklemek gerekecek.

Evlilik de akıl hastalığı süreklilik ifade ediyormuymuş? Hastanede evliliğin araştırılmasından kasıt ne? Bu hastanedeki araştırma sırasında babanın akıl hastası olduğuna dair bulgu nedir? Evliliğin araştırması neden hastanede onu çok merak ettim açıkçası.

Tarlanın kullanılması sorulmuş, bu iki şekilde olabilir, yasal mirasçılar bu konuda içlerinden birisine oy birliği ile vekalet verip onun inisiyatifine bırakabilirler yahut miras paylaşımı için dava açılır, tarla satılır, para yasal mirasçılara aktarılır. Dava açılabilmesi için yasal mirasçılardan bir tanesinin başvurması yeterlidir.

Alıntı:
Yazan ntetik
Ucu açık bir soru; her adımın ihtimallere göre değerlendirilmesi gerekiyor.

Şimdi akıl sağlığının yerinde olup olmamasını bir kenara bırakarak konuşalım:

Birincisi babanın ölmeden önce evlendiği söyleniyor ama evlendiği zaman başka biriyle evli olup olmadığı söylenmiyor; sadece başka annelerden çocukları var diyor. yani o esnada bekar da olabilir. Bu durumda evliliğinde bir butlan yoktur. Aynı ihtimalden devam edip akıl sağlığının yerindeliğine gelelim:
Gösterdiğiniz kanunda "sürekli bir ayırt etme gücünden yoksunluk"tan bahsediliyor. Bahsedilen akıl sağlığı "o esnada". Yani bir süreklilik arz etmiyor. Diyelim ki adam nikah sırasında sarhoştu:
madde 147/2'de diyor ki: "ayırt etme gücünün sonradan kazanılması veya akıl hastalığının iyileşmiş olması durumlarında mutlak butlan davasını yalnız ayırt etme gücünü sonradan kazanan veya akıl hastalığı iyileşen eş açabilir." E adam evlenmiş ve üstüne de çocuğu olmuş... yani evlilğini doğal olarak kabul etmiş...

Tam tersini düşünelim; yani diyelim ki adam evliyken başka biriyle evlenmiş... Bu mutlak butlan sebebidir fakat madde 156 şöyle der: (Batıl bir evlilik ancak hakimin kararıyla sona erer. Mutlak butlan halinde bile evlenme, hakimin kararına kadar geçerli bir evliliğin bütün sonuçlarını doğurur.)

Şu noktada diğer çocuklar evliliğin akıl hastalığı yüzünden geçersizliği sebebi yerine mutlak butlan sebebi olan evliyken başka biriyle evlenmiş olması sebebine dayanarak mahkemeye müracaat etmeliler. Birinci sebepten başvuru yaparlarsa yukarı anlattığım gibi pek bir sonuç elde edemezler ve en son eş mirasçı olur. Fakat diğer durumu ispat ederlerse eş mirasçı olamaz. En son olan çocuğun mirasçı olup olamayacağı konusunda bir fikrim yok.

Şimdi ben hâkim olsam, -son eş mirasçı olursa- o dahil, kayıp çocuk hariç olmak üzere tarlayı paylaştırırım. Fakat gaibin geri dönmesi ihtimaline dayanarak tarlanın gaibe düşen payını, gaip gelirse o'na verileceğine dair bir teminat isterim.

Gerçekten baya karşık bir mevzu. 55 dakikamı aldı. Bilgilerim yanlış olabilir güvenmeyin. Zira ben de yeni yeni öğrenmekteyim...


Hakim burada nasıl bir teminat alacak, merak ettim? Gaip kişinin hukuki statüsü bellidir. Miras paylaştırılır, şayet gaip kişi dönüp gelirse miras taksimindeki mirasçıların bütününe dava açarak, payını alır.
------
Kişisel tavsiyem, aile hukukunu sene sonunda başarılı bir şekilde verene kadar bu konularda cevap yazmamanız, aksine soru sormanız, konuları gördükçe eksiklerinizi kapatmaya çalışmanız yönündedir. Aksi halde hem yanlış cevap verme ihtimaliniz yüksek hem de ilerde bu dersi alırken ileriye ket vurma yüzünden yanlış öğrenme ihtimaliniz yüksek. Keza tam olarak başarıyla bitirmediğiniz bir ders hakkında sorulara yanlış cevap vermek, bu derse olan ilginizin azalmasına sebep olabilir, şevkinizin kırılmasına sebebiyet verebilir. O yüzden size tavsiyemi dikkate almanızı çünkü bunun sizin lehinize olacağını belirtmek isterim.
Old 10-01-2010, 00:30   #5
efekankaptan

 
Varsayılan

sayın tavus konu şu haliyle aile hukukuna değil daha çok miras hukukuna dair. olaydaki esaslı nokta evliliğin butlanı ya da gaiplik kararına ilişkin değil. şu haliyle mirasın nasıl pay edilebileceği ve eğer pay edilemiyecekse ortada şu an için var olan ve fikir ayrılığı sebebiyle mirasçılar tarafından asıl uyuşmazlığa konu olan tarlanın nasıl kullanılabilir hale gelmesi...
Old 10-01-2010, 02:51   #6
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan efekankaptan
sayın tavus konu şu haliyle aile hukukuna değil daha çok miras hukukuna dair. olaydaki esaslı nokta evliliğin butlanı ya da gaiplik kararına ilişkin değil. şu haliyle mirasın nasıl pay edilebileceği ve eğer pay edilemiyecekse ortada şu an için var olan ve fikir ayrılığı sebebiyle mirasçılar tarafından asıl uyuşmazlığa konu olan tarlanın nasıl kullanılabilir hale gelmesi...

Miras hukuku ile ilgili söyleyebildiklerimi yazdım.

Aile hukuku kısmı çok karışık o yüzden sorunun ihtimal-i olarak çözülmesi gerektiği kanaatindeyim. Soruda netlik kavramı yok, demek istediğim.
Old 10-01-2010, 15:35   #7
üye30428

 
Varsayılan

Alıntı:
Hakim burada nasıl bir teminat alacak, merak ettim? Gaip kişinin hukuki statüsü bellidir. Miras paylaştırılır, şayet gaip kişi dönüp gelirse miras taksimindeki mirasçıların bütününe dava açarak, payını alır.

Raşit Bey o cümlem aceleye geldi biraz. Hakim teminat almayacak tabi; diğer mirasçılardan teminat göstermelerini isteyecek. Anlatamadıysam hâlâ şunu okursanız daha açıklık kazanacak mesele:


"1. Güvence karşılığı teslim
Madde 584.- Hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimsenin mirasçıları veya mirasında hak sahibi olan kişiler, tereke malları kendilerine teslim edilmeden önce bu malları ileride ortaya çıkabilecek üstün hak sahiplerine veya gaibin kendisine geri vereceklerine ilişkin güvence göstermek zorundadırlar.
Bu güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve her hâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir.
Beş yıl, tereke mallarının tesliminden; onbeş yıl, son haber tarihinden başlayarak hesaplanır."
Old 10-01-2010, 17:31   #8
üye25928

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan ntetik
Raşit Bey o cümlem aceleye geldi biraz. Hakim teminat almayacak tabi; diğer mirasçılardan teminat göstermelerini isteyecek. Anlatamadıysam hâlâ şunu okursanız daha açıklık kazanacak mesele:


"1. Güvence karşılığı teslim
Madde 584.- Hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimsenin mirasçıları veya mirasında hak sahibi olan kişiler, tereke malları kendilerine teslim edilmeden önce bu malları ileride ortaya çıkabilecek üstün hak sahiplerine veya gaibin kendisine geri vereceklerine ilişkin güvence göstermek zorundadırlar.
Bu güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve her hâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir.
Beş yıl, tereke mallarının tesliminden; onbeş yıl, son haber tarihinden başlayarak hesaplanır."

Şimdi oldu, hukukçu her zaman gerekçeli yazmalıdır :şakaçı:. Sayın Nurullah Bey size olan tavsiyelerime bir fiil uymanız ve forumda güzel vakit geçirmeniz dileğiyle, iyi forumlar.
Old 11-01-2010, 18:43   #9
üye30428

 
Varsayılan

Alıntı:
"1. Güvence karşılığı teslim
Madde 584.- Hakkında gaiplik kararı verilmiş bir kimsenin mirasçıları veya mirasında hak sahibi olan kişiler, tereke malları kendilerine teslim edilmeden önce bu malları ileride ortaya çıkabilecek üstün hak sahiplerine veya gaibin kendisine geri vereceklerine ilişkin güvence göstermek zorundadırlar.
Bu güvence, ölüm tehlikesi içinde kaybolma durumunda beş yıl, uzun zamandan beri haber alınamama durumunda onbeş yıl ve her hâlde en çok gaibin yüz yaşına varmasına kadar geçecek süre için gösterilir.
Beş yıl, tereke mallarının tesliminden; onbeş yıl, son haber tarihinden başlayarak hesaplanır."

Bir yanlışlık yaptım burada. "hakkında gaiplik kararı verilmiş kişinin" kısmını atlamışım. Olayda gaiplik kararı daha verilmemiş... Yüksek müsadenizle olaydan çekilmek istiyorum bundan sonra. Baya kafam karıştı çünkü.
Old 12-01-2010, 21:20   #10
efekankaptan

 
Karar

sorumun cevabını bulduğumu sanıyorum
olayı sırasıyla hukuken çözümüm şu şekilde oldu:
1. bitmiş bir evlilikte butlan kararı verilebilr mi?
C1. olaydaki butlan iddiası mutlak butlan yaptırımını öngörüyor bu durumda evlilik öncesinde ölüm sebebiyle de bitmiş olsa TMK m147 gereğince ilgilisi yani olaydaki mirasçılar bunu tespit ettirebilir zira miras paylaşmında eş artık 4 te 1 pay alamayacaktır.
Madde 147 - Sona ermiş bir evliliğin mutlak butlanı Cumhuriyet savcısı tarafından resen dava edilemez; fakat her ilgili, mutlak butlanın karar altına alınmasını isteyebilir.

2.gaiplik kararı çıkmamış ve bu sebeple veresat ilamı alınımayorsa ayrıca eşin mirasçılığı hala dava konusuysa>> ortaya çıkmış uyuşmazlıklar sebebiyle terekenin mirasçılar aleyhine zarara uğramasına nasıl engel olunabilir?
C2. olayda tarlaya ekim dikim yapılamaması sebebiyle mirasçılar zarara uğramaktadır. burada sulh hukuk hakimine başvurularak önlem alması istenebilir. böylece mirasçılar artık zarara uğramazlar. maddeden anladığım kadarıyla buradaki önlem biraz da hakimin hayal gücüne bağlı yeter ki mirasçılar zarara uğramasın.

Madde 593 - Terekeyi resmen yöneten sulh hakimi veya onun yönetimle görevlendirdiği kimse, resmen yönetme sebeplerinin ortadan kalkmasına ya da paylaştırmaya kadar, terekeyi hak sahiplerinin haklarının kaybına meydan vermeyecek biçimde iyi bir yönetici gibi özenle yönetmek ve özellikle aşağıda yazılı işleri görmekle yükümlüdür:
1. Henüz yapılmamışsa, terekenin yazımı,
2. Gereken koruma önlemlerinin alınması,
3. Mirasçıların menfaatlerine veya iyi bir yönetimin gereklerine uygun düştüğü takdirde terekedeki malların satılması,
4. Mirasbırakanın alacaklarının tahsili ve borçlarının ödenmesi,
5. Mirasçıların yasal haklarını zedelemediği anlaşılan vasiyetlerin, sulh hakiminin izni ve asliye hakiminin onayı ile yerine getirilmesi,
6. Terekeye ait paraların faiz getirmek üzere tüzükte belirtilen bir bankaya yatırılması veya bu paralarla Devlet tahvili alınması ve yeterli güvencesi bulunmayan yatırımların güvenceli yatırımlara dönüştürülmesi,
7. Terekede ticarethane, imalathane veya başka bir işletme varsa, bunların olduğu gibi sürdürülmesi; sürdürmede yarar yoksa, tasfiyesi için gerekli önlemlerin alınması.
Tereke yöneticisi, görevine giren hususlarda miras ortaklığının temsilcisi olup, ortaklık aleyhine açılan davalarda ve yapılan icra takiplerinde ortaklığı temsil eder ve gereken hallerde ortaklık adına dava açmaya, icra takibinde bulunmaya, davadan feragate, kabule, sulh olmaya ve tahkime yetkilidir; davaları ve takipleri mirasçılara ihbar eder.
Terekenin resmen yönetilmesinde, sulh hakimi ile yöneticinin işlemleri konusunda, niteliklerine uygun olduğu ölçüde, vesayete ilişkin hükümler uygulanır.

umarım cevaplarım doğrudur. saygılarımla....
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Gaiplik-Babalık-Miras Av.Ali KAYA Meslektaşların Soruları 4 10-09-2012 14:53
evliliğin nisbi butlanı avukathavva Meslektaşların Soruları 5 11-06-2009 17:34
Kesinleşmiş Tapu İptal- Tescil ve İzale-i Şüyuu Davalarının Tenkise Etkisi av.afsar Meslektaşların Soruları 1 04-12-2008 12:13
mirasçının miras bırakan hayatta iken kendi miras payına düşecek miras payını satması prag Miras Hukuku Çalışma Grubu 3 03-12-2008 09:59


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06752110 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.