21-05-2009, 12:35 | #1 |
|
UYAP Üzerinden Tapu ve Trafik Hacizleri ve Yarattığı Sıkıntılar
Herkese iyi çalışmalar,
Ben hepimizin ortak bir sorunu olan icra dairelerinin keyfi uygulamalarından, en son karşılaştığım bir uygulamayı dile getirmek istiyorum. Son günlerde, Tapu Sicil Müdürlüklerine yazılan haciz müzekkerelerinin çoğu reddedilmektedir. Red gerekçesinde, Adalet Bakanlığı ile Tapu Sicil Genel Müdürlüğü’nün bağlı olduğu, Bayındırlık ve İskan Bakanlığı arasında imzalanmış bir protokolün bazı maddelerine atıf yapılmaktadır. Benim imzalanan bu protokolden ve içeriğinden yeni haberim oldu. Birkaç gün önce bu cevabi yazıları görünce çok şaşırdım ve açıklama için icra müdürüne gösterdiğimde, bundan sonra tapuya yazılacak müzekkerelerde muhakkak ada ve parsel numarası gibi taşınmaz bilgilerinin bulunması gerektiğini aksi takdirde, tapu dairelerinin haciz talebini reddettiklerini söyledi. Bundan sonra tapu dairelerine gidip her borçlu için tek tek sorgulama yapıp bilgi aldıktan sonra, adına kayıtlı olduğunu tesbit ettiğimiz taşınmaz bilgilerini belirterek haciz istememiz gerekiyormuş. Şehir içindeki tapu dairelerini gezip her borçlu için bu araştırmayı yapmak bile kolay bir iş değilken, adına kayıtlı taşınmaz olup olmadığını bilmediğimiz başka bir il veya ilçede bulunan borçlular için aynı araştırmayı yapmak nasıl zor bir iş, bunun izahını sizlere bırakıyorum. Bu sorunları icra müdürüne dile getirdiğim zaman, şimdilik yapabileceğimiz bir şey yok, tapu dairelerinden ada ve parsel numarası getirmediğiz takdirde uygulama böyle olacak, dedi. Açıkçası bu benim mantığıma hiç uymadı, çünkü imzalanan protokolün içeriği ne olursa olsun, bürokrasiyi ve iş yükünü azaltma hedefi gütmesi gerekirken, böyle bir uygulama nasıl olabilir, diye düşünmeden edemiyor insan, tabii doğal olarak protokolün içeriğini de merak ediyor. Ben bu protokole ulaştım, dileyen arkadaşlar da aşağıdaki adresten protokolün tam metnine ulaşabilirler; http://www.tkgm.gov.tr/ana.php?Sayfa=haberdetay&Id=1944 Protokolün içeriğinden de anlaşılacağı üzere amaç, yargı birimlerinin görevlerini, daha hızlı ve etkin bir şekilde yerine getirmelerinin sağlanması amacıyla UYAP ve TAKBİS arasında günün teknolojik imkanları kullanılarak sağlanacak veri iletişim bağlantısı ile karşılıklı olarak güvenli bir ortamda doğru ve hızlı bir şekilde erişimini, paylaşılmasını ve kullanımını sağlamaktır. Bu da demek oluyor ki, icra dairelerine tapu kayıtlarını görme, hatta yazışmaları bu sistemde yapma imkanı sağlanmıştır. İcra dairelerine bu imkan sağlanmışken, sırf bilgisayardan sorgulama yapmamak ve bu iş için birkaç dakika harcamamak için, icabında bizim saatlerimizi ve hatta tüm günümüzü alabilecek olmasına rağmen, bu sorgulamayı bizim gidip tapu dairelerinden yaptırmamız talep ediliyor bizlerden. Nüfus kayıtları için MERNİS sistemi ile benzeri bir uygulamaya geçilmişti, ancak kayıtlar bir süre UYAP’tan çıkarıldı, şimdi yine nüfus müdürlüklerine gönderiyorlar, bahane hep aynı, altından kalkamayacağımız iş yükümüz var, diyorlar. İş yükü tüm kurumlarda var, zihniyet değişmedikçe bu durum da zor değişeceğe benziyor. Sormak isterim, bu keyfi bir uygulama değil de nedir? Türkiye’de iyi niyetle getirilen uygulamalar neden hep kötüye kullanılıyor? Aslında özünde çok iyi bir uygulama bu, hem tapu dairelerinin hem de icraların iş yükünü azaltacak, gereksiz yazışmaları asgariye indirebilecek bir sistem. Ben bu protokolün içeriğini yeni öğrendim ve protokol ile tanınan imkanları hatırlatarak, bu sorgulamaları icra dairelerine yaptırtmaya çalışacağım. Eminim yine iş yükünü bahane edecekler. Tüm meslektaşlarımızdan, bu imkandan faydalanma konusunda diretmelerini ve keyfi uygulamaların önüne geçmelerini rica ediyorum. |
21-05-2009, 13:22 | #2 |
|
Aynı sorun trafiğe yazılan müzekkerelerde de başladı. Gerçi trafiğe yazılacaklarda ada pafta parsel istemiyorlarAma bu sefer de direk plakasını yaz diyorlar. Plakalarını biliyordanız haciz yazdırabileceksiniz yani...Sanırım ileride şöyle bir kanun çıkacak Ey alacaklılar yazıktır borçlulara yüklenmeyin alacağınızı zekatınıza sayın diyecekler
|
21-05-2009, 13:50 | #3 |
|
yapılan uygulamalar saçmalıktan öteye geçmiyor.bütün bunlar avukatların işlerini zorlaştırmaktan başka bir işe yaramıyor.
|
21-05-2009, 14:38 | #4 |
|
Ankara'da doğrudan Tapu Müdürlüklerine yazılan müzekkerelerde ada parsel isteniyor, şayet ada parsel numarası bilinmiyor fakat borçlunun kimlik bilgisi (baba ismi ve doğum yılı yeterli) biliniyorsa Ankara 1. Bölge Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazılıyor ve Kadastro Müdürlükleri adına kayıtlı taşınmaz yoksa cevap veriyor adına kayıtlı taşınmaz-taşınmazlar varsa ada parsel ile tapu sicil müdürlüğüne kadastro müdürlüğü yazıyor ve tapu müdürlüğü cevap veriyor. Hatay kaçıncı bölge bilmiyorum ancak internette kısa bir araştırmada bulabilirsiniz. Ada parsel numarasını bilmiyor fakat borçlunun kimlik bilgilerini biliyorsanız Hatay'ın bağlı bulunduğu Tapu Kadastro Müdürlüğüne müzekkere yazdırınız.
|
21-05-2009, 17:04 | #5 |
|
Konuyla tam bağdaşırmı bilmiyorum ama artık trafik hacizleride uyaptan yapılacak EGM artık yazı ile gelen haciz taleplerine cevap vermiyecek. İcra Müdür veya Müdür Yardımcıları uyap üzerinden araç sorgulayıp, kaydi haciz işlemlerini yapacak. Asıl icra daireleri şimdi şenlenecek diye düşünüyorum.
|
21-05-2009, 23:46 | #6 |
|
Müzekkereye cevap vermeyen kurum yetkilisi hakkında suç duyurusunda bulunma hakkımız doğacaktır.bu hakkı ilk fırsatta kullanacağımdan emin olabilirsiniz.
|
22-05-2009, 11:48 | #7 |
|
Ben bugün, borçlu adına kayıtlı taşınmaz bulunup bulunmadığının söz konusu protokole göre, TAKBİS'ten sorgulanması ve adına kayıtlı taşınmaz tesbiti halinde, kaydına haciz şerhi işlenmesi hususunda bir birkaç talep hazırladım, az sonra icra dairesine götüreceğim, bakalım sonuç ne olacak, gelişmelerden meslektaşlarımı da haberdar edeceğim.
|
03-06-2009, 16:23 | #8 |
|
Tekrar merhaba, taleplerimi icraya götürdüm, onları işleme aldırmam bile birkaç gün sürdü, icra daireleri isyanlar içinde, bir yandan teftişten dem vururken, diğer yandan iş yükünden ve yeni uygulamanın getirdiği sıkıntılardan muzdarip oldukları yönünde dert yanıp duruyorlar.Onlar da bazı yönlerde haklılar belki, peki ya biz avukatlar ne demeliyiz?
Taleplerimi ancak üç dört gün içinde işleme aldırdım, yazılı talep olunca red etmediler, UYAP sisteminden hem trafik hem de tapu kaydı bulunup bulunmadığını sorgulayabiliyorlar artık. Kaydına rastlanıp rastlanmadığına ilişkin kaşe basıp alacaklı vekilinin de imzasını alıyorlar. Ama tabii netice alınabiliyor mu, diye soracak olursanız, sonuç tam bir fiyasko. Çünkü sistem doğru düzgün çalışmıyor, bu nedenle sorgulama sonuçlarına da güvenilmiyor. Bunu icra müdürü de açık açık dile getirdi ve dedi ki, " Şimdiye kadar sorguladıklarımın belki yüzde onunun kaydına rastlayabildik. Borçlunun adına kayıtlı malvarlığı olsa dahi, sistemde görünmüyor çoğu zaman, bu yüzden buradaki sorgulamaya itibar etmeyin, siz yine de tapu ve trafikten ayrıca sorgulatın." Başka il veya ilçelerdeki borçlular için ise, bir çözüm sunamadağı gibi, çözümü avukatların bulması gerektiğini söyleyerek, bu uygulamanın durdurulması için toplu olarak dava açmamızı önerdi. Sizce çözüm bu mu? Bana kalırsa sistemin alt yapısı iyi oluşturulmuş olsa ve sistem doğru düzgün çalışsa bu uygulama, amacına uygun olarak hizmet vermeye de başlayacaktır. Belki icra daireleri bu uygulamanın iptalini isteyebilirler, bu onların iş yükünü arttırmış gibi görünebilir, ama sistemin düzgün çalışması halinde bürokrasinin, evrak sarfiyatı ve zaman kaybının azalacağı inancındayım. Fakat öncelikle, sistemin alt yapısının tam oluşturulması ve işlerliğinin sağlanması gerekiyor, bunun için tüm baroların ve Barolar Birliğinin, Adalet Bakanlığı'na ve İçişleri Bakanlığı'na baskı yapması gerekiyor bence. Olan biz avukatlara oluyor çünkü, arada biz kaynıyoruz. Zaten mesleği icra etme koşulları hem maddi, hem de manevi olarak çok zor ve de borçludan borcu tahsil etmek her geçen gün daha da güçleşirken, her gün önümüze bir engel daha çıkarılması, insana pes dedirtiyor gerçekten. Neredeyse mesleği bırakıp çekip gidin diyecekler. |
04-06-2009, 11:08 | #9 |
|
keyfilik
iş yükü bahanesi hiç bitmiyor
herkesin tek bir yükümlülüğü var o da işini yapmak tüm bu teknik gelişmler onların işini kolaylaştırıyor aslında ben bunu UYAPtan sorgulamakla tapuya müzekkere yazmak arasındaki İŞ YÜKÜ kavramını tam anlayamadım yine aynı soruyu soracağım kusura kalmayın,BAROLAR NERDE Sevgiyle dostlukla |
04-06-2009, 13:31 | #10 | |||||||||||||||||||||||
|
Kesinlikle katılıyorum meslektaşım, ben bağlı bulunduğumuz Baro'ların bizim işlerimiz kolaylaştırmak adına çalışmalar yaptığına inanmıyorum. Nerede sosyallikler ve konferanslar var orada Baro'lar aktiftir ama hukuk dallarında pasif kalıyorlar.. Bundan 15 gün öncesine kadar tapu hacizlerinde yazıyı hemen tebliğ edebiliyorduk, şimdi ada paftasını bilmediğimiz tapu hacizleri için önce Kadastro Müdürlüğüne yazı yazıp sonra cevabını bekleyip sonra icra dairesinden haciz koymak hangi pratik mantığa hizmet eder bilemiyorum.. Elimize gelen icra dosyalarında alacaklılar, şu bölgede evi-arsası var der bizden haciz koymamızı isterler, ada-pafta numarasıyla gelen kaç tane borçlunuz var ? Umuyorum mesleğin gerektiği saygınlığı kazanmamız için herkes üzerine düşeni yapar, Türkiye'deki hukuk sistemi hiç de hukuka uygun durmuyor!! |
04-06-2009, 14:00 | #11 |
|
Keyfİlİk Bunun Neresİnde ?
Öncelikle konu başlığı olarak konulan "icra dairelerinin keyfi uygulamaları" ifadesini kınıyorum. Sistemden ve uygulamada yaşananlardan yeterince bilgi sahibi olmayanlar icra dairesi çalışanlarını peşinen suçlamasınlar.
Öncelikle şunların bilinmesi gerekir: Adalet Bakanlığı ile Bayındırlık ve İskan Bakanlığı arasında yapılan söz konusu protokol hakkında Adalet Bakanlığınca teşkilata ne bir genelge ne bir duyuru yayınlanmış veya gönderilmiştir. Biz icra müdür ve yardımcıları bu protokolü Tapu Sicil Müdürlükleri çalışanlarından öğrendik. Bu protokole dayanarak Tapu Sicil Müdürlükleri ilgili yazılarımızı iade ediyorlar. Evet Uyap'ta ekranlarımızda "mal varlığı sorgulama" ekranı bulunmaktadır ancak ne yazıkki hiçbir zaman tam olarak çalışmamakta, sistem devamlı hata vermektedir. Takip yaparken kimlik bilgileri sistemde kayıtlı olmayan borçlunun sonradan kimlik bilgilerinin sisteme girilmesi halinde ancak sorgulama yapılabilmekte ise de çoğu kez adına taşınmaz kaydı bulunan borçlunun sorgulamasında dahi taşınmaz kaydı çıkmamaktadır. Bu nedenle sistemdeki bozukluk nedeniyle yapılan sorgulamalar hiçbir şekilde sağlıklı değildir. Esas önemli konu araç hacizleri konusunda yaşanmaktadır. Yine Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasındaki Şubat ayında bir protokol yapılmış 15 Mayıs 2009'dan itibaren araç hacizlerin online olarak icra dairelerince konulacağı prokolde belirtilmiştir. Ancak yine Adalet Bakanlığınca bu konuda teşkilata ne bir genelge ne bir duyuru yayınlanmış veya gönderilmiştir. Yine bizler bu protokolü trafik polislerinden öğrenmiş bulunmaktayız. Araç haczi için Uyap'ta bulunan ekran açıldığından beri sağlıklı olarak çalışmamakta, bir sürü eksiklik bulunmaktadır. Ne sağlıklı bir sorgulama yapılabilmekte, ne de sorgulama yapılabildiğinde haciz şerhi online eklenmiş olsa bile takyidat kaydı alınabilmekte, ne de haciz konulduğuna dair ya da borçlu adına araç kaydı bulunmadığına dair rapor alınabilmektedir. Bu protokol gerekçe gösterilerek Trafik Şubelerine yazılan yazılar iade edilmektedir. Sadece ve sadece bu protokole dayanarak görev yapıyoruz, sizce bu ne kadar hukuki ve yasal? Bu halde sistem son derece sağlıksız işliyorken doğabilecek hak kayıplarından kim sorumlu olacak peki. Ortada ne bir genelge, ne yönetmelik ya da yasal düzenleme varken sırf bir protokol ile bu işler yürür mü? Bundan dolayı iş yükünün artmış olmasını bazıları anlayamamış. Masalarımızda sistem üzerinden online haciz konulmak üzere bekleyen yüzlerce dosya var, bunun nedeni UYAP'taki sistemin sağlıklı olarak yürümemesindendir. Sistemin tam olarak oturması sağlanıp, pilot bölge seçilerek eksikliler ve sorunlar tespit edildikten sonra buna göre genel olarak uygulamaya geçilmesi gerekirken bir anda oldu bittiye getirilmesinden kaynaklanan problemlerin icra çalışanlarına yüklenmesi doğru mudur? Zaten personel eksikliği içinde bir sürü sorunla boğuşan icra daireleri bu uygulamadan dolayı çalışamaz hale gelmiştir. Bu konuda Adalet Bakanlığı Bilgi İşlem Daire Başkanlığına bizler defalaca mail ve telefon yoluyla sorunlarımızı iletiyoruz, ancak ne yazıkki şuana kadar çözüm bulunamadı. Bütün bu olanların sorumlusu biz icra çalışanları değiliz. Bu olumsuzluklardan direkt olarak olumsuz etkilenen ise bizleriz. Keyfilik bunun neresinde söyler misiniz? Bütün avukatları duyarlı olmaya davet ediyorum, herşey dışardan bakıldığı kadar basit değil ve bu konuda bir keyfilik varsa bundan sorumlu tutulacak olan en son kişiler bizleriz ! |
04-06-2009, 16:23 | #12 |
|
Sayın Radikal,
Benim ilk yazımda icra dairelerinin keyfi davrandıklarından bahsetmemin nedeni, buradaki icra memurlarının bu protokol ile tanınan ve UYAP'ta icra dairelerine de verilen sorgulama yetkisinden hiç bahsetmemesi, doğrudan sorumluluğu üzerimize atmak istemelerinden kaynaklıdır. Eğer bana bu imkandan bahsedilse, ancak uygulamadaki sorunlardan dolayı ve hak zaiyatını önlemek açısından tapudan doğrudan sorgulama yapmanın daha sağlıklı olacağı izah edilse idi, bunu anlayışla karşılamamam ve yardımcı olmaya çalışmamam mümkün olmazdı zaten. Sanıyorum, ortada bir dialog kopukluğu var. Biz icra daireleri veya adliye personeli ile çekişme içinde olmak değil, işbirliği içerisinde çalışmak niyetindeyiz. Neticede sürekli aynı ortamlarda bulunuyoruz ve birbirimizi anlamaya ihtiyacımız var. Üçüncü yazımda, taleplerimi işleme aldırıp, sorunlara tanık olduktan sonra, dikkat ederseniz, icra memurlarına da hak verdiğimi belirtip, sorunun temelde altyapısı yeterince oluşturulmadığından dolayı sistemden kaynaklandığı hususunda vurgu yaptım ve sistemin doğru çalışması konusunda Adalet Bakanlığı'na baskı yapılması gerektiği üzerinde durdum. Sizin de ifade ettiğiniz gibi oldu bittiye getirilen bu uygulamada aslında sizin kadar biz de mağdur oluyoruz, icra dosyalarında tahsilat yapmanın artık ne denli güçleştiğine sizler de birebir tanık oluyorsunuzdur, şimdi siz de söyler misiniz biz avukatların suçu ne? |
04-06-2009, 17:24 | #13 |
|
Sayın radikal,
Önce “keyfilik bunun neresinde” refleksi ile “olanı ve aksaklıkları paylaşmadan öte” bir savunma yapıyorsunuz ve savunmanızda haklısınız da, “Öncelikle konu başlığı olarak konulan "icra dairelerinin keyfi uygulamaları" ifadesini kınıyorum.” Ve “Bütün avukatları duyarlı olmaya davet ediyorum, her şey dışardan bakıldığı kadar basit değil ve bu konuda bir keyfilik varsa bundan sorumlu tutulacak olan en son kişiler bizleriz” şeklindeki iki cümleniz sizi anlamamızı ve size hak vermemizi zorlaştırıyor. Sayın Meslektaşımız Sayın av. ezo’nun dediği gibi “şimdi siz de söyler misiniz biz avukatların suçu ne?” “Ortada ne bir genelge, ne yönetmelik ya da yasal düzenleme varken sırf bir protokol ile bu işler yürür mü?” diye soruyorsunuz. Yürümediği belli. Netice olarak, avukat talep açar, istek yasal değilse reddedilir. İcra görevlisinin görevi buraya kadardır. Gerisi bize kalmıştır. Talep açılır, mevzuata uygunsa yerine getirirsiniz ve görevinizdir bu. Talebi açmak da, talebimizi takip etmek de bizim görevimizdir. Yanlışlıkları, eksiklikleri dile getirmek yurttaşlık bilincinin, paylaşmak da mesleki sorumluluğun gereğidir. Katkınız ve de paylaşımınız için teşekkürler. Saygılarımla. |
04-06-2009, 17:26 | #14 |
|
sn radikal keyfilik lafına hiç alınmayın sistemin faturasınıher seferinde yüklenen avukatlar olarak ne iş yükünün nede UYAPtaki aksaklıkların sorumlusu olmadığımızı bir daha hatırlatırım.
ancak icra dairesinin res'en yapması gereken bir çok işi yaptığımızda bir gerçek(bazı yerlerde g.menkulsatış işleri bile avukatlara yaptırılıyor) istisnalar ne yazık ki kaideyi bozmuyor icra denince benim aklıma sadece bu geliyor yüzlerce örneğini her gün herkes yaşıyor.hepsimi UYAP tan kaynaklanıyor,ya da UYAP yokken çok mu farklıydı. |
04-06-2009, 20:26 | #15 |
|
icra dairelerinin keyfiliği, baroların keyfiliği, tbb nin keyfiliği, bakanlığın keyfiliği, avukatların keyfiliği, hakim-savcıların keyfiliği, vatandaşın keyfiliği..
velhasıl keyifli memleket. |
10-06-2009, 23:35 | #16 |
|
İzmir İcra müdür yardımcıarından biriyim. 37.000 derdest dosyam var. Bu gün itibari ile 2009 yılı esas sayım 13700,bu kadar dosyamız olmasına rağmen 2 yıldır dairenin tek müdür yardıcısıyım 3 tanede katibim var.
Temeli ve alt yapısı olmayan bir uygulamayı hepimizin başına sardılar. Eski sistemde iyi kötü işimizi yapmaya çalışıyorduk,ancak yeni uygulamalarla ne siz, nede biz işin içinden kesinlikle çıkamayacağız bana ortalama günde 500 dosyanın talebi geliyor,satışlar,satışların hazırlanmaları,sıra cetvelleri, paraların paylaştırılmaları gibi işlerin yanında talepleri yetiştirebiliyordum. Bir dosyaya en fazla 2 dakika ayırarak altından kalkıyordum. Bu gün bir trafik haczi ve gayrimenkul sorgusu için tam 17 dakika harcadım. Sistem çalıştığı zaman an az 10 dakika sürer.yani ben günde en fazla 50 dosyanın işini bitirebilirim, peki kalan 450 dosya ne olacak, hesap ortada,bizler boş durmuyoruzki, Bizler Superman değilizki,bu kadroyla bu personelle bu işin altından kalkmamıza imkan yok. Sizlerin bu durumda işinizi yapmanıza, bundan daha önemlisi bu durumu müvekkilinize açıklayabilmenize imkan yok, Elimdeki bilgisayar 7 yıl önce alınmış bilgisayar,remi ve hızını siz düşünün artık, en yeni bilgisayarımız 5 yıl önce alındı. o hızlı diye takip almakta kullanıyoruz. Bu sorunlar yazmakla bitmez,Çözümü ise İcra dairelerine yeterli İcra Müdür ve yardımcısı atayarak masa sistemi kurmak, trafik haciz masası, tapu srgu masası,gayrimenkul satış masası,menkul satış masası gibi, ama yeterl personel ve donanımlı bilgisayarlarla birlikte. Benim tek başıma idare etmeye çalıştığım daireye en az 7 tane İcra Müd. Yard. atanması gerekirki bu işin altından kalkılabilsin. Ama burada iş sizede düşüyor. Tüm bu protokolleri, eldeki personeli, hesaba katmadan,Tüm bunların sorumluluğunu yetkili Bakanlıklar ve kurumlara anlatarak, itiraz hakkınızı kullanmak dururken, direk İcracıların keyfiliği olarak gören bir anlayışa ve anlatışa ne desek bilmemki. Ben bu tür ifadelere gerçekten üzülüyorum. Ama her ne kadar özveri ile insanüstü güçle çalışsakta günah keçisi olmaktan asla kurtulamıyoruz. Umarım,çözüm yolunu buluruz. |
11-06-2009, 23:43 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
Ve evet, siz haklısınız |
12-06-2009, 17:21 | #18 |
|
Genelde şikayet ediyoruz, çok konuşup hiçbir şey yapmıyoruz. Şikayetimizi(ben dahil) ilgili yerlere iletmiyoruz(Allahından bulsun diyoruz!). Aslında şikayet etsem şikayetimi nereye yönelteceğimide tam kestiremiyorum(gençliğime verin). Bu -uyaptan kaynaklı- yeni uygulamalara yönelik YAZILI bir şikayette bulunan meslektaş veya icra personeli var mıdır merak ediyorum. Varsa lütfen beni aydınlatsın.
Saygılarımla, |
15-06-2009, 17:07 | #19 |
|
T.C.
DENİZLİ 1. İCRA HUKUK MAHKEMESİ TÜRK MİLLETİ ADINA GEREKÇELİ KARAR ESAS NO : 2009/604 KARAR NO : 2009/567 HAKİM : VELİ BEYDOĞAN 33364 KATİP : YÜCEL SÖNMEZ 58379 DAVACI : SÖNMEZ YÜCEIŞIK İNŞAAT VE SIHHI TES MAL SAN VE TİC A Ş - VEKİLİ : Av. SERHAT OĞUZ DEMİRCİ - Mesutbey İşhanı Kat:4 No:35 Denizli Merkez/ DENİZLİ DAVA : Şikayet DAVA TARİHİ : 09/06/2009 KARAR TARİHİ : 09/06/2009 Mahkememizde görülmekte bulunan Şikayet davasının evrak üzeri yapılan incelemesi sonunda, GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ: Davacı vekili şikayet dilekçesinde özetle borçlu Recep ÇETİN ve Özgökay İnşaat Malzemeleri Pazarlama ve Ticaret Limited Şirketi aleyhine Denizli 3. İcra Müdürlüğünün 2007/3744 Esas sayılı dosyası ile başlattıkları icra takibinde borçlular adına kayıtla araçların UYAP üzerinden kayden haczi için 28.05.2009 tarihinde icra takip dosyasında talep açtıklarını, taleplerinin icra müdürlüğünce “doğrudan haciz işleneceği hususunda kendilerine kanunla bir görev ve yetki verilmediği ancak İİK.nun 357, 359 ve 367. maddeleri gereğince ilgili kurumlara yazı yazılmak suretiyle haczin tatbik edilebileceğinden” bahisle UYAP üzerinden borçluların araçların tespiti ile trafik kayıtlarına haciz konulması yönündeki taleplerinin reddine karar verildiğini, anılan kararın Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında düzenlenen konuya ilişkin protokole aykırılık teşkil ettiğini belirterek icra müdürlüğünün 28.05.2009 tarihli kararının ortadan kaldırılmasına karar verilmesini şikayet yolu ile talep ve dava etmiştir. Şikayetin niteliği gereği mahkememizce duruşma açılmasına lüzum görülmeyerek dosya üzerinden inceleme yapılmıştır. Her ne kadar şikayetçi vekili borçlular adına trafikte kayıtlı araçların UYAP marifetiyle tespit edilerek yine UYAP üzerinden bu araçlar üzerine Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı arasında düzenlenmiş protokol gerekçe gösterilerek haciz konulması talep olunmuş ise de, İİK.nun 357. maddesine göre “icra dairesince kanuna göre yapılan tebliğ ve emirleri derhal yapmaya ve neticesini geciktirmeksizin icra dairesine bildirmeye alakadarlar, mecburdur” yönündeki düzenlemesi, yine İİK.nun 359. maddesindeki “icra memurları yaptıkları muamemelerden dolayı her daire ve makam ile doğrudan doğruya muhabere edebilirler” şeklindeki düzenlemesi ile yine aynı kanunun 367. maddesindeki “icra veya iflas dairelerinin borçlunun mevcuduna dair isteyeceği bütün malumatı hakiki ve hükmi her şahıs derhal vermeye ve talep halinde mevcudu bu dairelere teslime mecburdur” yönündeki düzenlemeler karşısında müşteki vekilince Adalet Bakanlığı ile İçişleri Bakanlığı arasında düzenlendiği belirtilen protokol gerekçe gösterilerek UYAP üzerinden haciz konulması isteği karşısında yukarıda belirtilen İİK.nun 357, 359 ve 367. maddeleri halen yürürlükte olup, sözkonusu protokolün anılan işbu maddelerde öngörülen yasal düzenlemeleri hükümden düşürdüğünün kabulü mümkün olmadığı gibi aksine düşüncenin protokol hükümlerine yasal düzenleme karşısında üstünlük tanımak anlamını teşkil edeceğinden, ayrıca UYAP sisteminin halen olması gereken düzeyde verimli bir şekilde çalışmayışı, zaman zaman günlerce UYAP sistemiyle bağlantı kurulamayışı, aynı isim ve soyisimde benzer şahısların adlarına kayıtlı araçların tespiti halinde gerçekte takip borçlusu olmayan şahısların haciz tehdidi altında kalma ihtimalleri ve icra dairelerindeki dosya sayısının yoğunluğu, personel yetersizliği dikkate alındığında, yoğun iş temposu içerisinde bulunan icra dairelerinin böyle bir uygulamayla daha fazla çalışamaz hale geleceği dikkate alınarak icra dairesindeki takip işlemlerinin süratle yerine getirilebilmesinde, icra müdürlüğü işleminde usul ve yasaya aykırı bir yön bulunmadığından mahkememizce yerinde görülmeyen şikayetin reddine karar vermek gerekmiştir. HÜKÜM: Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere. Şikayetin REDDİNE, Harç peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, Şikayetçi tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına, Dair; dosya üzerinde yapılan inceleme sonucunda verilen karar, yasa yolu açık olmak üzere, tarafların yokluğunda açıkça okunup usulen anlatıldı. 09.06.2009 |
17-06-2009, 10:56 | #20 |
|
Sıra Tapucu Memurlara ve İdareye Şikayet
Mesleğimizin duayenlerinden Sn Av Oğuz DEMİRCİ nin dosyası baz alınarak ; tapu müzekkerelerini iadeli taahhütlü mektupla tapulara tebliğ edeceğiz. RED eden ve işlem yapmayan memurları şikayet etmeliyiz.
Ankara da maşa başında kafasını masadan kaldırmadan karar veren zevat tüm Türkiyede adalet sistemini sekteye uğratmıştır |
17-06-2009, 10:59 | #21 |
|
Bu konularda BAROLAR BİRLİĞİ nin bir çalışması ve ilgili BANKANLIKLARA bir uyarısı varmı acaba ??
|
17-06-2009, 12:58 | #22 |
|
Bu konuda yeni yasal düzenleme(me):
"Resmi sicile kayıtlı olan menkul malların haczi, sicillerine işlenmek üzere sicilin tutulduğu daireye tebliğ edilerek de yapılacak. Tahsil dairelerince düzenlenen haciz bildirileri, alacaklı tahsil dairelerince ya da alacaklı amme idaresi vasıtasıyla, posta yerine elektronik ortamda tebliğ edilebilecek ve bu tebligata elektronik ortamda cevap verilebilecek. Elektronik ortamda yapılacak tebliğe ve cevapların elektronik ortamda verilebilmesine ilişkin usul ve esasları Maliye Bakanlığı belirleyecek." (http://www.stargazete.com/politika/g...ber-194660.htm) Yaz ve boz. Ya da önce boz, sonra yaz (yap). Kolay gelsin. |
17-06-2009, 15:50 | #23 |
|
Bu düzenlemeler hep ihtiyari olmalı. Kanun koyucu da olabilir diyerek..... müzekkere yoluyla haciz konulabilmesi yolunu açık bırakmış olmalıdır.. Elektronik ortam hakkında bir yasal düzenleme olmadan RED kararı verebilecek memurlar ve resmi daireler bence büyük sorumluluklara uğrayacaklardır..
Olan zavallı uygulayıcı memurlara olacak |
16-07-2009, 13:16 | #24 |
|
Yukarıdaki mahkeme kararında belirtilen "aynı isim ve soyisimde benzer şahısların adlarına kayıtlı araçların tespiti halinde gerçekte takip borçlusu olmayan şahısların haciz tehdidi altında kalma ihtimalleri" olayı bir tanıdığımın başına geldi.
Niğde'de yaşayan bir vatandaşın borcu için Niğde'de yaşayan vatandaşla aynı ismi taşıyan tanıdığımın aracına Kayseri 2. İcra Müdürlüğü UYAP üzerinden haciz koyuyor. Tanıdığım bu durumu internet üzerinden araç sorgulamada farkediyor. İlgili dosya numarasını ve avukatı öğrendik. Aradık, Ruhsat suretini ve kimlik suretini faksladık. Ruhsatta TC kimlik numarası var ve TC kimlik numarası o borçluya ait değil. (Aracı satmak isteyen tanıdığım hacizden dolayı aracı satamıyor ve araç hakkında her an yakalama kararı çıkabilir.) Avukat meslekdaşımız bu haciz şerhini kaldıramayacağını çünkü kendi borçlusunun TC kimlik numarası ile UYAP üzerinden sorgu yaptığında bu aracın kendi borçlusuna ait çıktığını iddia ediyor. Anladığım kadarı ile UYAP üzerinden araç sorgulama TC kimlik numarası ile değil isim üzerinden yapılıyor ve mağduriyet buradan kaynaklanıyor. Ruhsat suretini fakslamamıza rağmen, aracın kime ait olduğunu resmi kayıtlarla ispat etmiş olmamıza rağmen(gelirler idaresi sitesinden tc kimlik no ile araç sorgulama yapılabiliyor.ayrıca ruhsat mevcut elbette)avukatın müvekkili olan alacaklı banka ile görüşüp haczi kaldırmasını talep etmemize rağmen haczi kaldırmıyorlar. Bu durumda iyiniyetli üçüncü kişi olarak tanıdığımın nasıl bir yola başvurması gerektiği konusunda şaşırdım kaldım: -Bu olayda Avukat icra dairesine -İcra dairesi Trafik Tescile suç atıyor ve kimse haczi kaldırmaya yanaşmıyor. Bilgi edinme kanunu çerçevesinde İstanbul Emniyetine online müracaat ettik.(Araç plakası 34) İcra müdürlüğü işlemi için şikayette bulunmayı düşünüyoruz. Savcılığa mı yoksa Adalet Bakanlığına mı başvurmalıyım emin olamadım. Dava açmalı mıyız emin olamadım, ,işlem idarenin bir işlemi.İşlemin iptalini hangi mahkemeden istemeliyiz? Maddi manevi tazminat haklarımız saklı zaten. Oraya hiç girmiyorum bile. Avukat ise bu haciz talebini likit delillere rağmen kaldırmadığından onun hakkında da bağlı olduğu baroya şikayet etmek zorunda kalabiliriz. Benim düşüncem şu ki avukat haczin kaldırılmasını talep etse mesele kalmayacak. Benzer sorun yaşayan meslektaşlarım var mı? Nasıl bir yol izleyerek sorunu aştılar. Paylaşabilirseniz sevinirim. saygılarımla |
24-07-2009, 11:55 | #25 |
|
İcra memurununu işleminin yanlış olduğu gerekçesiyle şikayet yolu ile icra mahkemesine başvurmalı ve gerekli belgeleri oraya sunmalısınız
|
24-07-2009, 16:21 | #26 |
|
Malesef Denizli İcra Hakimliğince yapılan şikayetin reddine dayanak olan kararı ben verdim.
Gerçekten Uyap sistemi düşünce amaç olarak çok iyi işlerimizi kolaylaştırdı. ancak bu teknik imkanlar ve personel yetersizliği ve sistemin daha tam oturmaması bizim düzenimizi allak bullak etti. Ne yapacağımızı bilmiyoruz. Herkes isyanda ancak sesini çıkaran yok, BENİM GÖRÜŞÜM ŞAYET İŞ YOĞUNLUĞUNU AZALTMAK İSTİYORLARSA UYAP EKRANINA HİÇBİR MÜDAHALE YAPILMASINA MÜSAADE EDİLMEDEN AVUKATLARIN İNCELEME İMKANI YARATILMASI, TABİİKİ AVUKAT ÖNCE MAL VARLIĞINI ARAŞTIRACAK VARSA İCRA DAİRESİNE BİLDİRECEK, YOKSA GEREKSİZ YERE TALEP KIRTASİYE VE ZAMAN HARCAMASINA FIRSAT VERİLMEYECEKTİR. Ancak Trafik hacizleri tapu mal varlığı araştırması, mernis gibi işlerle icra dairelerini şu anki hali ile sadece zaman kaybı ve hak kaybına sebebiyet vermektedir. Bu yüzden gerek trafik hacizleri ve gerekse tapudaki mal varlığı araştırmaları ile ilgili talepleri redetmekteyim. Zira gerekçemin ağırlığı uyapın arzulanan seviyede olmadığındandır. örnek iki rehinli vasıta için önce borçlu adından trafikten arama yaptım borçlu adına bir şey görünmedi, vasıtaların plakasından birisi için arama yaptım yine borçlu adına görünmedi, ikinci vasıtayı arama yaptığımda vasıta göründü oysa ilk başta görünmedi, bu büyük bir risk diğer taraftan araç satıldıktan sonra tescil yazısı trafiğe intikal ettirildiğinde UYAP tan konulan hacizlerde kaldırılamamaktadır. Tekrar icra dairelerine dönmekte ve peki bu durumda farklı illerde haciz koyduran icra dairelerinin hacizleri nasıl kaldırılacak her daireye ayrı ayrı yazımı yazılacak veya alıcı her daire için istihkak iddiasında mı bulunması lazım, bu mu vatandaşın işini kolaylaştırmak. ikinci örnek borçlunun taşınmazlarını araştırdım, hiçbir kayda rastlamadık ancak alacaklı vekili ısrarla tapularından bahsediyor bizde tüm ısrara rağmen uyapta uğraştık bir tespit yapamadık bunun üzerine tapudan gidip tapu kayıtlarını çıkartıp yeniden talep açmak zorunda kalmıştır. Peki bu olumsuzluklar karşısında hak kayıpları söz konusu olmayacakmıdır. Burada sorumlu kim olacak bunu merak ediyorum. Protokolde tek taraflı fesih maddeside mevcut, demekki ileride protokolün iptal edilme ihtimali söz konusu olması halinde bu madde de yazılmıştır. Ayrıca Adalet Bakanlığının protokol doğrultusunda işlem yapılması hususunda hiçbir genelgesine veya protokol doğrultusunda işlem yapılması hususunda yönetmelik veya mevzuata rastlamadı. Bu yüzden İİK.357,359,367 maddeleri doğrultusunda kararlarımı vermekteyim. Ne zamanki Teknik sorunlar çözülüp ve yeteri kadar personel verilip icra dairelerinin fiziki koşulları düzeltilirse o zaman UYAPIN keyfine diyecek yok. UYAPTA hangi icra daireleri takip başlangıcındtan sonuca kadar işlem yapmaktadır. Neden sadece tapu ve hacizlerle gündeme geldi. Dosya hesabı istiyorum alacak ilişkilendirilmemiş hesap çıkarmıyor, peki neden takip açılışında bu husus ikmal ettirilmeden takip kabul ediliyor ve buna benzer çoook eksiklikler. Anlatmakla bitmiyor çünkü sayfalar yetmiyecek. saygılarımla |
22-10-2009, 13:46 | #27 |
|
Bugün gaziosmanpaşa İcra Müdürlüğünden trafik tapu kayıtları için karar aldım. Trafik GOP İcra Hukuk Mahkemesi 2009/961E 2009/1176 K gerekçe gösterilerek reddedildi. (Radikal adlı üyenin yazdığı karara yakın gerekçeler ) Trafik vermiyor İcra dairesi bakmıyor. Peki ne olacak şimdi. Bilinmeyenli denklem haline geldi. Tapu kayıtlarına bakıldı. Şahıslar olunca sistem bulunmadığını belirtiyor. Şirketler olunca hata ekranı "DIŞ SİSTEM İLE İLETİŞİM HATASI. LÜTFEN SİSTEM YÖNETİCNİZ İLE GÖRÜŞÜNÜZ" şeklinde çıkıyor. Şirketlerde sürekli bu şekilde yazı çıkınca üzerlerine kayıtlı gayrimenkulün olmadığı anlaşılıyormuş.(!)
Mernis sorgulamalarında da İcra dairesinde adres görünmezken Nüfus Müdürlükleri sorgulamalarında bir ya da birden fazla adrese rastlanıyor. Eeee . Ne olacak şimdi... |
23-10-2009, 11:14 | #28 |
|
Aslında sorun kurumlar arasındaki bağlantısızlıktan kaynaklanıyor. Geçen gün tapu dairesine gittiğimde tapu memuru ada parsel bilgileri belirtilmediği için müzekkerenin reddedileceğini söyledi.Bunu çalıştığım ilçenin icra memuruna söylediğimde bu uygulamanın sadece takbisi olan İstanbul,Ankara da olduğu burada takbisin olması halinde doğrudan sistem üzerinden tapu haczi yapılabileceğini söyledi.Yani aynı araç haczi gibi olacağını belirtti. Durum bundan ibaret.saygılarımla
|
24-10-2009, 07:26 | #29 |
|
inşallah düzelir
Manisa İcra Müdür Yrd. olarak görev yapmaktayım. Serzenişinizde haklılık payı muhakkakki var ancak bahsetmiş olduğunuz takbis sistemi şu an Türkiyedeki tapuların % 50 sinde mevcut ve geri kalanında yok. Takbise geçilen yerlerde de kayıtlar UYAP sisteminden sağlıklı olarak sorgulanamıyor. Bize yapılan talepleri sizin sıkıntılı olduğunuz yerdeki meslektaşım gibi geri çevirmiyorum ancak sorgulama yapıyorum, bazen tapu kaydı çıkıyor bazen çıkmıyor, bazı dosyalarımda örn. takipsizlikle düşmüş dosyamda daha önceden haciz kaydım olduğu halde taşınmaz kaydına rastlanmamıştır diye uyarı bile geliyor. sistem tam olarak oturmuş değil. Şu an icra müdürleri Hem Nüfus Memuru, Hem Trafik Polisi, Hem Tapu Memuru, ileride Banka Memuru, Hem vergi memuru olarak çalıştığı için kendi asil işlerine malesef yetişememektedir. İİK Kanunu 355, 356 ve 357. maddelerine göre İcra Müdürlüğü bir kurumu yazı ile bir şey sorarsa bunu derhal yerine getirmeye mevcuttur, bu kanundan kaynaklanan bir yetkidir, protokol kanunun önüne geçmez, bir kaç ilde meslektaşlarımız trafik hacizlerini bu gerekçelerle red ettiler ve bu husususu alacaklı vekilleri ile yargıya intikal ettirdiler İcra Hukuk Mahkemeleri de protokolün kanunun önüne geçemeyeceği yönünde karar verip şikayetleri red ettiler.
Şimdi yapılması gereken şey ne? Sizin bahsettiğiniz konudan en çok şikayet eden kişiler biz icra müdürleridir. Neden? işimizi tam olarak yapamıyoruz. İllaki bir yerden patlak var. Sisteme tam olarak güvenemiyoruz. Aracı olan var araç yok diyor, tapusu var yok diyor. sağlıklı bir sistem değil. İcra Dairelerinde kaç dosyanız var bilemiyorum ama bir gün işinizin olmadığı bir saatte sadece yarım saat hiç bir iş yapmadan kapıdan icra dairesini ve çalışanları gözlemlemenizi tavsiye ediyorum. Böyle bir ortamda iş yapılamaz. Personel yok 5 kurumun işini yapmaya çalışıyoruz. Bu işler yüzünden hacizleri çıkamıyoruz. Haciz biliyorsunuz asli işimiz ve bunu aksatmak zorunda kalıyoruz. Şu an masasının yanında 200 dosya trafik haczi ve tapu kaydı inceleyecek meslektaşlarım var bunu samimiyetle söylüyorum. Hafta sonu bakabiliyoruz, hafta içi zaten iş yoğunluğu malum, gene iş yoğunluğunu bahane etmiş gibi olacağım ama iş yoğunluğu var malesef, düşünün 4-5 tane kurumun işini yapıyoruz. Kolay değil, trafik polisleri kendileri yetişemiyorlardi biz kendi işimiz içinde nasıl yetişelim, bunlarıda göz önünde bulundurulam lütfen. UYAPtaki sorunlar yavaş yavaş giderilmeye başlandı. Daha çok eksiği var. Ancak UYAP süper oldu ve hiç bir eksiği kalmadığını varsayalım, sistemi yüzde yüz olarak kullanabilmemiz için personele ihtiyaç var. İstanbuldaki bir icra dairesinde sıkıntısız UYAP işlemi için 1 müdür 4 müdür yardımcısı ve 10 tane katip lazım olduğunu biliyormusunuz, bunu biz söylemiyoruz, avrupa birliğinden pilot bölge için İçanadoluda bir adliye seçildi ve sadece 21000 dosya için bu kadroyu saydılar. Ve personel verilemez denilmedi de bu kadar insanı nereye oturtacaksınız diye komik bir cevap verildi kendilerine ve pilot uygulama yerinde saydı. Personel olmaz ise hiç bir şekilde icra dairelerinden verim beklemeyin. Ben Manisa gibi yerde günde 1000 den fazla imza atıyorum, İstanbul İzmir ve Ankara gibi büyük metropolleri düşünün. Oradaki meslektaşlarımızıda hak vermemek elde değil. Yanlış anlaşılmasın siz serzenişinizde son derece haklısınız, ama durumda bu şekilde izzah ettiğim gibi. Meslektaşımın iyi niyetli olduğunan hiç şüphem yok ama birde olaylara bizim penceremizden bakarsanız sevinirim. Adli yıl açılışlarında siyasi söylemler yerine adliye ve adliye çalışlarlarının sıkıntıları dile getirilse ve eylemler yapılsa gösteriler düzenlense (Burada sitemim sendikalar ve barolaradır) sesler yükseltilse bi nebze bu sıkıntılar düzelir. Bizde verimli çalışamamaktan şikayetçiyiz. Başka kurumlardaki Müdürleri gözlemleyin birde İcra Müdürlerini gözlemleyin, işçimiyiz müdürmüyüz bizde bilemiyoruz. Kusura bakmayın başınızı ağrıttım ama durum böyle. Bunlar mazeret değil, yinede işimizi yapmaya çalışıyoruz ama sorunlar ve fiziki çalışma şartları düzenlenmedikçe aynı sızlanmalar yıllardır devam ettiği gibi bundan sonrada devam edecektir. Saygılarımı sunar işlerinizde kolaylıklar dilerim. |
04-02-2010, 23:57 | #30 |
|
Sonuç?
İki ihtiyati haciz kararı ile İstanbul icraya gittim. Trafik de tapu sorgulaması da yapamayız dendi red verildi. Ama bu yoğunluktan şikayet eden bir kısım memur, hoş ve nazik bir çalışanımın, "senin gözlerinin kendi rengi mi? ne güzelmiş öyle" şeklind başlayan diyalogtan sonra ricasını kırmadan tapu kayıtlarına bakabildi... Biz bu şekilde mi iş yapacağız???
Müdüre trafiğe götürdüğümüz müzekkerelerin de reddedildiğini söylediğimizde "haklısınız ama yapacak birşey yok, HARİCEN araştırma yapın" gibi bir öneride bulunuyor! Ne demek haricen araştırma yapın??? Yani adam ihtiyati haciz kararı olduğunu göre göre, bizi trafiğe gönderiyor burada da vaktimizin kaybolacağını sonuç alamayacağımızı biliyor... Bize tavsiyesi de haricen araştırma yapmamız. Adamın peşine dedektif mi takalım nasıl bir harici araştırma yapalım bir izah edin dediğimizde ise susuyor. Bu artık keyfiliğin de ötesinde! Ben müvekkilime ne demeliyim? Milyarlarca alacak öylece duruyor. Borçlu araçları tek tek elden çıkartmaya başladı. Bunun hesabını kim verecek?? |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Olası Kast ile Taksirin Yarattığı Kafa Karışıklığı | Edo | Hukuk Soruları | 39 | 20-12-2021 14:57 |
www.icradosyasi.com UYAP uyumlu internet üzerinden online çalışan icra takip programı | murat1974 | Ticari Duyurular | 9 | 19-08-2011 17:30 |
Kolluğun C.Savcısından Talimat Almasında Yaşadığı Sıkıntılar | Derebey06 | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 14 | 18-07-2011 16:55 |
Trafik hacizlerinden sonra tapu hacizleri de UYAPTAN! | nemesis34 | Hukuk Sohbetleri | 15 | 25-11-2009 13:04 |
Ekonomik Sıkıntılar Boşanma Oranlarını Artırdı | olcar | Hukuk Haberleri | 0 | 27-09-2007 13:06 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |