|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
18-06-2006, 15:31 | #1 |
|
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi
B şehrinde bulunan alacaklı, E şehrinde keşide edilmiş ve İ şehirnde bankaya ibraz edilmiş ve karşılıksız kalmış olan çeklerle iligili yapılacak olan icra takibini B şehrinde yapabilir mi? Takipten önce bankaya ihtar zorunluluğu v.s var mıdır? teşekkürler...
|
18-06-2006, 17:27 | #2 |
|
bankaya ihtar zorunlulugu yok b sehrınde takıp yapılamaz tabıkı ıtıraz edılmez ise.
|
18-06-2006, 17:35 | #3 |
|
İyi günler,
B şehrinde takip yapılabilmesi için çekteki cirantalardan biri veya birkaçının B şehrinde ikamet etmesi gerekmektedir. Yetki sorununu aşmak istiyorsanız çeke B şehrinde ikamet eden birinin cirosunu almanız yeterlidir. Cironun ibrazdan sonra olmasının da buna bir engeli bulunmamaktadır. |
20-06-2006, 08:48 | #4 |
|
Sayın bertrandak
Av.burak12 ye yardımcı olma isteğiniz bilgi paylaşımını desteklemeniz açısından takdire değer ancak hukuk dışı tavsiyeler hoş değil bence.Bir avukatın çeke gerçek dışı ciro eklemesi ya da eklettirmesi kabul edilebilir değildir.Rehberiniz vicdan ve adalet olmalıdır.Avukatlık Kanunu ve hukuk mantığı da size bunu emreder. |
20-06-2006, 14:40 | #5 |
|
Selam,
Burada kimseyi kimseye karşı kışkırtmadığım gibi, kimseyede birini vurmasını, birinden birşey çalmasını, birine iftira etmesini, alacaklılarından mal kaçırmak için türlü yollara tevessül etmesini, hak arama hürriyetine engel teşkil edecek şekilde mahkeme dosyalarının uzatılmasının türlü yollarını anlattığımı sanmıyorum. Bu nedenle soruyu soran arkadaşımıza hukuk dışı bir tavsiye verdiğimi düşünmüyorum. Bu siteyi takip eden üyelerin büyük çoğunluğunun da başvurduğu ve sadece usuli bir engelin aşılmasını sağlayacak bir tüyo verdim. Mesleki olarak müvekkillerimizin menfaatini en iyi şekilde temsil etmekle mükellefiz. Karşıma, elinde Diyarbakır keşideli, Muhatap Bankası Ağrı olan, borçluları ise Türkiye'nin farklı yerlerinde ikamet eden düşük bedelli bir çekin tahsili için gariban bir vatandaş çıktığında ben bu adama bu aklı vermemeyi veya bu yola bizzat başvurmamayı şahsen adaletsizliğe çanak tutmak olarak düşünürüm. Saygılarımla... |
20-06-2006, 22:58 | #6 |
|
Selam,
Bu nedenle atılan cirolardaki borçlular hakkında da tebligat ve haciz işlemleri uygulamanız bu kanuna karşı hile uygulaması veya yorumundan sakınmanızı sağlayacaktır. Yine eleştiri almam umarım. Saygılar... |
22-06-2006, 09:01 | #7 |
|
HErkese Merhaba, Ben bu konuda Bertrant rumuzlu arkadaşımızın fazla eleştirildiğini düşünüyorum. Onun yetki konusunda söylediği şeylerin neresi kanuna karşı hile anlayamadım.. yargıtayın kararlarına gelince çokderinden incelerseniz öksürmek bile bir suç...önünüzde bir çek var ve yetkili meşru hamil çeki ibrazdan sonra ciro ediyor bunun neresi kanuna karşı hile allah aşkına hamilin tasarruf hakkı var dilediğini yapabilir ve buna hiçbir sıkıntı yok..bu durum tasaruf ehliyetiyle ilgilidir. Avukatların ne şekilde dava takip ettiğini sizlerde çok iyi biliyorsunuz. bunu inkar edemezsiniz 3 yıllık meslek yaşamımda o kadar değerli Avukat tanıdımki bazen birkadının bile aslında erkek oldğunu iddia etmek gibi gereksiz ve mesnetsiz konularda, bazi menfaatleri gereği inanmadığı halde davayı sürüncemede bırakan hakimi yanıltmak için türlü türlü ve konuyla ilgili olmayan içtihatlar sunan...daha heler neler yapan değerli ? Avukatlar tanıdım
|
22-06-2006, 19:02 | #8 | |||||||||||||||||||
|
Sayın bertrand, "Cironun ibrazdan sonra olmasının da buna bir engeli bulunmamaktadır" demektesiniz.Diyelim ki (A) çeki ibraz etti ve karşılıksız kaşesini vurdurdu. Ondan sonra bahsettiğiniz ciro işlemi nasıl yapılacak ve icra takibini kim yapacak? Açıklayabilir misiniz?(Galiba bir tek ben anlamamışım ) Saygılarımla... |
22-06-2006, 20:43 | #9 |
|
İbraz süresinden sonra yapılan ciro ile borç, götürülecek borç durumuna gelir ve ibraz süresinden sonra yapılan ciro gerçek anlamda bir ciro olmayıp alacağın temliki hükümlerine tabi olacağından alacaklı kendi ikametgahı dairesinde icra takibi yapabilir
|
23-06-2006, 09:14 | #10 |
|
İbreti Rumuzlu meslektaşın yorumuna katıldığımı belirtmek isterim.Mesleğin kirlenmemesi ve mesleki dayanışma çok önemli.Bir dönem tüm siyaset ve bürokrasinin kirlendiği İtalya'da durumu ifade için,şöyle demişti yazar:"Hala başımız dik gezebilmemizin nedeni,boynumuza kadar pisliğe batmış olmamızdır.
|
23-06-2006, 15:39 | #11 |
|
Sayın Yakıcı
Yaptığım yorumlar okunduğunda,hakarete varan bir anlam çıkıyorsa buradan düzeltmiş olayım.Ya da siz böyle anlamışsanız,kırmak niyetinde asla olmayacağımı bilmenizi isterim. Mesele bence tamamen avukatlık hukuku ile ilgilidir ve ben kendi adıma bu çerçevede yorumlamaya çalıştım. |
23-06-2006, 18:54 | #12 |
|
Sayın bertrand,
İşin etik tarafı bir yana ama ben soruma hala cevap alamadım. Saygılarımla |
23-06-2006, 19:31 | #13 |
|
hukuk ne için vardır?tabiiki toplumun huzuru için.ozaman huzurlu olmanın bir yoluda kişilerin haklarını teslim etmektir.kanunlara uymak ve kanunları uygulamak görevimiz olmalı.kişilerin haklarını ararken en kısa yoldan hakkına kavuşması amaç olmlıdır.bunu zorlaştıran yollar ortadan kaldırılmalıdır.burada yetki kurallarının mutlak doğruluğu tartışılır.ama kural değiştirilinceye kadar uygulanmalıdır.bu fikrini bertrant arkadaş yüksek sesle söyemeden uygulasaydı ne olacaktı.kanun buna izin verdiyse uygulanmasında sakınca yok.ayrıca borçluda korunacak ama borçlu borcunu ödemeyerek alacaklıyı zaten zarara uğratmıştır.burada hukuk boşluğunu bu şekilde kullanmak bence anlaşılabilir diyorum.saygılar.
|
23-06-2006, 22:56 | #14 | |||||||||||||||||||||||
|
Selam, Bildiğiniz gibi çekler, bankaya ibraz edildikten sonra da ciro yolu ile devredilebilirler. Ancak yasa gereği bu ciro alacağın temliki hükmündedir. Bu durumda da çeki bu yolla elinde bulunduran son hamil kendisinden önceki cirantalara karşı başvuru hakkını kullanabilecektir. "Senetlerin ödenmeme protestosundan veya protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra ciro edilmeleri, kıymetli evrak niteliklerim kaybetmesine neden olmaz. Sadece, defiler yönünden alacağın temliki hükümlerinin uygulanmasını gerektirir. (6762 s. TTK. m. 599/son, 602, 690) (Y.HGK. Kararı-13.3.1970 tarih ve E. 69, K. 898 s.) Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin alacaklı vekilince istemesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü. TTK.nun 602. maddesinde ".. Ödenmeme protestosundan yahut bu protestonun tanzimi için muayyen olan müddetin geçmesinden sonra yapılan ciro ancak alacağın temliki hükümlerini meydana getirir" hükmü öngörülmüştür. Senetlerin bu tarihten sonra ciro edilmeleri kıymetli evrak niteliklerini kaybetmesine neden olmaz. Sadece defiler yönünden alacağın temliki hükümlerinin uygulanmasını gerektirir (HGK.nun 13.3.1970 gün E. 69 İcra İflas 898 K. da bu doğrultudadır). TTK.nun 690. maddesinin göndermesiyle bonolar hakkında da uygulanması gerekli sözü edilen bu yasa hükmü ve ayrıca aynı Kanunun 599/son maddesi hükümleri uyarınca borçlunun itirazının alacağın temliki hükümlerine göre mercice değerlendirilmesi gerekirken yazılı gerekçe ile takibin iptaline kısmen karar verilmesi isabetsizdir. Sonuç : Alacaklı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK. 366. ve HUMK.nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 18.6.2001 gününde oybirliğiyle karar verildi. (Y. Onikinci Hukuk Dairesi, 18.6.2001 T., 2001/9794 E., 2001/10915 K.) " Ancak tam ayrıntısını hatırlayamamakla birlikte bir arkadaşımın bana bu şekilde sahip olunan çeklere ilişkin olarak kambiyo senetlerine mahsus yolla icra takibi yapılamayacağından bahsettiğini hatırlıyorum. Fakat buna ilişkin bir yüksek mahkeme içtihadına ulaşamadım. Yukarıda bonolarla ilgili olarak verilen bir yüksek mahkeme içtihadı bulunmaktadır. Doktrinde bu durumun çeklere ilişkin olarakta geçerli olduğuna dair görüşler okudum. Hatta aksi görüşe rastlamadım diyebilirim. Saygılar... |
24-06-2006, 14:47 | #15 |
|
İcra İflas Kanunun 50 Ve 258 Madde HÜkÜmlerİ GereĞİnce Yetkİlİ İcra Daİresİ Çekİn KeŞİde Ve Ödeme Yerİ İle BorÇlunun İkamet Adresİdİr.
|
27-06-2006, 23:29 | #16 |
|
Elimde a şahsının çeki var diyelim.Keşideci ise başka bir şehirde.Çek karşılıksız kaşesi vurulmuş.Bu durumda bu çeki ibrazdan sonra c ye ciro ettrirp yetki sorununu a açısından nasıl bertarf ettiğimizi anlayamadım.Çekin alacaklısı yetkili hamil olarak c olacağından takip c adına açılması gerekmezmi.Bu durumda ciro silsilesi içeriinde c a ya karşıda takip açmak zorunda değil mi?
|
28-06-2006, 19:39 | #17 |
|
Yargıtay 12 HD sinin 15.10.1980 gün ve E.5933 K.7480 sayılı kararına göre: "Protesto süresi geçtikten sonra yapılan ciro alacağın temliki hükmünde olup, Kambiyo vasfını kaldırmaz ve poliçe ve bonolar bakımından kambiyo yoluyla takip yapılmasına engel olmaz,"
Bunun ana mantığı Bonolara Poliçe hükümlerinden hangisinin tatbik edileceğini gösteren ortak hükümde TTK.602. maddenin açıkça gösterilmiş olmasıdır. Ancak bu durum çekler için geçerli değildir! Çünkü, Çeklere hangi poliçe hükümlerinin tatbik edilebileceğini gösteren TTK:730. maddeyi incediğimizde görürüz ki TTK.602. madde yoktur. Diğer yandan belirtmeliyim ki; sayın mslmklvz yetkili icra müdürlüğünü tayin etmek amaçlı ciro bakımından haklı bir eleştiri getirmiştir. Fakat ne yazık ki minareyi çalan, kılıfını da düşünür. Yani hepsine tebligat yapılır ve hamil c adına takibe konur.BUnlar yaygın uygulanan hilelerdir. Yaklaşımın haksızlığı hukuken tespit edilene kadar bu atraksiyon mümkün olsa bile, belirtmeliyim ki etik olmayıp, MK.2'ye alenen aykırıdır. Sırf borçluyu kendi bulunduğu mahkemeden çıkarıp, başka bir yere taşımak amacı taşımakla geçersizdir. Saygılar. |
28-06-2006, 21:38 | #18 |
|
Selam,
Sayın admine söz verdim ama etikçi meslektaşlarımıza doğruyu söyleyeceklerine inanarak bir soru sormak istiyorum affına sığınarak: Bugüne kadar hiç, bizzat müvekkilinizin de kabul ettiği üzere düzenli olarak kiralarını aksatmadan ödemiş olan kiracısını çıkartmak için tahliye amacıyla icra takibi yaptılar mı? Bu takip üzerine İcra Hukuk Hakimliğine çıkıpta kiracının ısrarla bugüne kadar hiçbir kira bedelini ödemeyi aksatmadığını belirtmesine ve gerek müvekkilinizin gerekse sizinde bunu bilmenize rağmen sadece ev sahibine güvenerek makbuz almamış olmasından faydalanarak tahliye kararı aldılar mı? Hayır asla böyle birşey yapmadık deme özgürlükleri de var tabi. Bu arada Sayın Dikici, çeklerle ilgili bu durumu netleştirebilecek bir Yargıtay kararına ulaşmanız durumunda benimle paylaşırsanız çok sevinirim. Bu konuda benim bilgilerim de sadece kişisel görüş veya doktrinden ibaret. Saygılar... |
30-06-2006, 22:17 | #19 |
|
İĞneyİ Kendİmİze Batiralim...
Karşılıksız çekte yetkili icra dairesi başlığı altında açılan konunun , müvekkillerin avukatlardan istedikleri gayri ahlaki ve yasal olmayan taleplere gelmesinde sanırım bertrand isimli meslektaşın ,konuyu açan meslektaşımıza verdiği bir tüyo üzerine yapıla yorumların etkisi olsa gerek. Bende bu konudaki fikirlerimi paylaşarak meseleye kendimce katkıda bulunmak isterim.
-Bu camianın içerinde sayın bertrand ın bahsettiği etik dışı uygulamalara imza atan! bir çok kişiye ( avukat demek içimden gelmiyor )şahit oldum.Bu camianın içindeki insanlar nedense hep gayri ahlaki taleplerde bulunan müvekkilerden bahsediyolar ancak bu tür müvekkil davranışlarına aslında gayri ahlaki davranan avukatların davranışlarının çanak tuttuğunun farkında mıyız?Benim aklıma gelen bu uygulamalardan bazılarını paylaşıyorum.belki bir başkası da devamını getirir… 1-Müvekkilin verdiği dava masrafını harcayıp ona davayı açtım diyen. 2-Müvekkilden aldığı senedi tahsil edip parasını vermeyen veya üzerinden çok uzunca bir zaman geçtikten sonra veren. 3-Müvekkil le baştan ücret konusmayıp yada ücreti iş bitiminde talep edeceğini belirtip sonrada ücret vermediği gerekçesiyle işini yapmayan. 4-Karşı tarafla anlaşıp müvekkiline haber vermeyen 5-Ödendiğini bildiği halde sırf güvene dayalı belge alınmammış olan senedi tekrar takibe koyan.. 6-Müvekkiline hakimi bağlarız yargıtayda adamımız var gibi beyanlarda bulunan.. 7-Avukatlık yerine tahsilatçılık yapan ( ticari faizin % 32 olduğu zamanlarda % 120 faiz talep eden… 8-Tanıklara yalan soyleten… ve buna benzer birçok gayri hukuki davranışlarda bulunan avukatlar! olduğu sürüce maalesef bu meslek erbabı toplumda tek ayağının üzerinde kırk yalan söyleyen ,üçkağıtçı ,düzenbaz , sahtekar gibi işini gerçekten düzgün yapan insanları tahkir eder nitelikte sıfatlardan kurtulamayacaktır…saygılar.. |
20-08-2007, 14:34 | #20 |
|
karşılıksız çekte, ibrazadan sonra hangi yolla icra takibi yapılır?
Bu bölümde tartışılan konu tam olarak benim şuanki problemime ilişkin. fakat cevabı anlayamadım. Bankaya ibrazdan sonra ,çeki cirolayan yeni ciranta çek için kambiyo vasfına dayalı takip yapabilecek midir acaba?
|
20-08-2007, 14:59 | #21 |
|
İhtiyati haciz yapın derim ben.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Bağkur Alacaklarının Takibinde Yetkili İcra Dairesi | Av.Bülent Özkan | Meslektaşların Soruları | 5 | 09-12-2006 02:38 |
icra dairesi işleminin iptali | putto | Meslektaşların Soruları | 4 | 30-09-2006 19:59 |
Karşılıksız çek yetkili icra dairesi | Burak Demirci | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-06-2006 13:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |