14-12-2007, 16:18 | #1 |
|
dizi ve filmlerde avukatlar
dizi filmlerin genelinde avukatların hukuk dışı yolları kullandıkları, müvekkillerince veya diğer meslek mensuplarınca hakarete maruz kaldıkları,kısaca itilip kakılmaları konusunda barolar birliğince ve barolarca neler yapılabilir?bu konuda bir tedbir alınmalı mı?
|
14-12-2007, 17:05 | #2 |
|
Sorunuza ek olarak, kullanılan terimlerdeki yanlışlıklar veya dizideki hakimlerin kullandığı kelimelerdeki bariz hatalar konusunda yapılabilecek bir şey yok mu diye sormak istiyorum. Örneğin, sanık olarak hakim önünde çıkan birinin davalı kısmında oturması, davacı veya şikayetçi olan kişiye şikayetini yeniden bildir demesi? Diziye biraz geç baktığım için hukuk davası mı, ceza davası mı bir türlü çözemedim. Bir dengesizlik vardı açıkçası.
|
14-12-2007, 23:08 | #3 |
|
Bir özel televizyonda ikidir dikkatimi çeken şeyi anlayamadım hala da orda ne yapmaya çalıştıklarını şaşkınlıkla kavramış değilim.Bir hakim cübbesiyle.Dava ve davacılar var ve akuvatları.Sağ alt köşede yazılı Boşanmak İstemiyorum ibaresi.Hakimin zaman zaman sorular sorması hatta kararı açıklaması V.S. VS.İnanın aklıma geldikçe rüya mı gördüm diyesim geliyor.Bu proğramı izlemiş olpta fikri olan var mı?
|
15-12-2007, 00:44 | #4 |
|
Senaryo yazımında ya da sonrasında bir hukukçuya danışılmaması komik durumlara yol açabiliyor. Aynı durum diğer meslekler için de geçerlidir eminim. Çok açık bir aşağılama olmadığı sürece geçmek gerekir diye düşünüyorum.
|
15-12-2007, 11:21 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
Ayrıca bence bunun cevabının "avukattan ne beklenir" başlığı altında yazdıklarımızda da bulabiliriz. Çünkü dizilerde rastladığım kadarı ile, avukat genellikle bir aile dostu oluyor, istediğiniz gibi davranabileceğiniz, evinize çağırıp sonra azarlayabileceğiniz, her an bulabileceğiniz, özel hayatı sizinle sınırlı, ödemelerin ve ciddi konumunun sözkonusu olmadığı bir durumda, yani genelde beklenildiği gibi... |
15-12-2007, 14:11 | #6 |
|
Aslında bir özeleştri yapmak lazım sayın meslektaşlarım o dizilerde ve filmlerde karşımıza çıkan durumlara kim sebebiyet veriyor ilk önce bizim içimizdeki bu durumlarla uyuşan meslekdaşlarımızla mücadele etmemiz gerekir.Avukatlığın saygın ve üst düzey bilgi kültür vs özellikler gerektiren bir meslek olduğunun anlaşılması ve tüm herkesce bunun benimsenmesi için mücadele etmeliyiz.Bunlar ortadan kalktıktan sonra da dizilerdeki bu durumlara gülüp geçeriz sadece oysa şimdi malesef bunu yapamıyoruz...
|
16-12-2007, 20:25 | #7 |
|
Bence de Avukatlar özeleştiri yapmalıdır.Geçen hafta 60 yaşlarında, görüntüsü ve tavrı kibar bir kişi icra dairesine geldi. Elindeki kağıdı bana göstererek - avukata sordum, söyle söyledi, bir de sizi sormak için geldim.- dedi. Bende elindeki yazı başka yer icra dairesine ait, o avukat ne dediyse doğru söylemiştir. O avukatın dediğini yap dedim. Bu sözüm üzerine adam bana öyle kızdı ki, söyleseniz, vatandaşa yardımcı olsanız....vs
Adamın kafasında avukat yalan konuşuyor inancı vardı sanki... Bu işin genelde böyle olmadığını gerçekten avukatlar vatandaş için iyi işler yaptığını ben bilyorum ama toplum bilmiyor. Avukatların topyekün bir özeliştiri yapıp, imajlarını düzeltmeleri gerektiğine inanıyorum.(Aynı şey biz icra Müdürlüğü çalışanları için de geçerli.) |
17-12-2007, 17:36 | #8 |
|
Özeleştiri özeleştiri tamamda neden sürekli düşünmek bize düşüyor. Vatandaş sadece işine öyle geldiği için ve hatta işine hiç gelmediği için avukata istediğini yapabilme hakkını kendinde bulabiliyor istediği hakareti yüzüne yada arkasdından edebilme hakkını ve fırsatını kendinde buluyor hakimi ve savcısı bile ' siz zaten hepiniz üçkağıtçısınız' diyebilecek kadar ileri gidiyor biz hala özeleştiri diyoruz. Tencere dibin kara seninki benden kara. Herkes önce kendisine baksın. Arkadaşlar bütün bunlar ülkenin gelişmişlik düzeyi ile ilgilidir. Vatandaş çoğu zaman sırf vekalet ücretinizi ödememek ve emeğinizi sömürmek için akla hayale gelmeyecek sözler söyleyebiliyor. Adliyelerde maalesef bahşişler havada uçuşuyor ama nedense herkes temiz bir tek biz kirliyiz. Hiç unutmam yabancı damat isimli dizinin bir bölümünde yaşlı adam ve yaşlı kadın boşanmak istiyorlar ve güya ortaya iğrenç suratlı adeta suratından dolandırıcılık akan bir avukat çıkıyor ve müvekkili olan yaşlı adamın talimatı dahi olmadan!!! kendi kendine yaşlı kadına giderek yüklüce bir tazminat talep ediyor!!! Bu arada yaşlı kadın yaşlı adamı arıyor söyleniyor ama yaşlı adam avukat hakkında hakaret dolu sözler söyleyerek kendisinin talimatı olmadığını avukatın açgözlülük yaptığını söylüyor. Öylesine korkunç, kötü ve ahlaksız bir avukat tipi çizilmişti ki yazıklar olsun dedim içimden. Pes artık bu kadarına da dedim. Zaten cehalet dolu olan ülkemde hayatın dizilerden ibaret olduğunu zanneden milyonlarca insan bunu izlediğinde neler düşünecek. Haksızlık bu kadarı .Terbiyesizlik maalesef.Yurt dışında avukatlık mesleğine böyle bakılmıyor. Saygı duyuluyor. Bizim ülkemizdeki asıl sorun emeğe saygı duymamak. Herkes önce kendi özeleştirisini yapsın biz zaten bu meslek böyle yapılmaz diye bir ömür boyu düşünüyoruz. Ya çok sinirlendim yine
|
17-12-2007, 19:15 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Bir ölçü ararsak avukatın işlevsel olduğu ülkelerde avukatlar daha saygın. Ülkemizde avukatların ceza davalarında, hukuk davalarında ve icra takiplerindeki işlevi ayrı ayrı tartışılmalı. Böylelikle saygınlığımızı tartmış oluruz. Saygılarımla |
24-12-2007, 20:06 | #10 |
|
Toplumu oluşturan bireyler o meslek grubuna mensup insanları nasıl görüyorsa dizi ve filmlerde de durum o şekilde yansıyor.Buna ister içimizdeki çürük elmaların çokluğu deyin,ister mesleğimiz insanlar tarafından doğru algılanamıyor deyin ama durum bundan öteye geçemiyor.Herkes çocuğunun doktor ya da avukat olmasını istiyor ama kimse avukatları sevmiyor.En azından çevremde gördüklerim bunlar.Size vekaletname veren,bir güven ilişkisi içinde olduğunuzu sandığınız müvekkiliniz her an karşı tarafla anlaşabileceğiniz şüphesi içinde.Ona göre avukat zeki,kurnaz fakat bencil.Para için yapamayacağı şey yok.Böyleleri yok mudur,tabi ki vardır.Ama böyle insanlar sadece avukatlar arasında değil.Mesleğimizden önce insanlığımız geliyor ve bütün bunlar insanlığımızla alakalı aslında.
Rahmetli Uğur Mumcu'nun da dediği gibi "Bilgi sahibi olmadan fikir sahibi olunamaz".Ne yazık ki bizler toplumun bilgi sahibi olmamasına rağmen kendisini çokça fikir sahibi olarak gördüğü bir alanda mesleğimizi yapmaya çalışıyoruz.Hem yanlış anlaşılıyoruz,hem de çürük elmaları ayıklayamamış olmamız dolayısıyla bu muameleyi görüyoruz sanırım. Saygılarımla... |
26-12-2007, 13:08 | #11 |
|
siyah beyaz eski türk filimlerinden bu yana, avukatlık mesleğine yapılan hakaretlere karşı tavır almamız gerektiğini düşünüyorum.Elinde çantası, pısırık tipli,salak görümlü ,hafif kamburu çıkmış avukat tipleri yaratılmış ,bunlarda sürekli patron konumundaki müvekkillerinden azar ve hakaret işiten kimseler olarak topluma tanıtılmıştır. Günümüzde hala bu avukat tipi filimlerde geçerlililiğini korumaktadır.Üstelik hukuki konularda oldukla yanlış ve yanıltıcı bilgiler verilmektedir.Medyanın insanlar üzerindeki etkisi düşünüldüğünde, reklam yasağı bulunan avukatlık mesleğinin ,medyada bu şekli ile olumsuz reklamının yapılmış olduğunun ve bu durumunda mesleğe bir de bu açıdan saygınlık azaltıcı etkilerinin yaratıldığını düşünmekteyim.
Saygılarımla |
28-12-2007, 13:47 | #12 |
|
gerçekten zor bir durum. daha mesleğe ısınmaya başlarken, hatta yeni yeni yaptığın işten zevk alma durumundayken akşam bir bakıyorsun; annenin izlediği dizideki avukat karakteri selam bile vermeyeceğin bir adam. tabiki bütün aile ortamda mevcut.
artık sen istediğin kadar staj yap. istediğin kadar hukukçu ol. işte o zaman bütün şevkin kırılıyor. şunu diyebilirsiniz " bu diziler bu kadar önemlimi" size vereceğim cevap hemen hazır "öyle bir ülkede yaşıyoruzki, dizi karakterlerine cenaze namazı kılınıyor" sevgilerimle... |
28-12-2007, 14:23 | #13 |
|
amerikan yapımı filmlerde avukatlar genellikle kurnaz ve karizma karakterler şeklinde canlandırılırken, türk yapımı filmlerde hep müvekkilinden azar işiten genellikle avukatlıktan çok dolandırıcılık yapan karakterler şeklinde karşımıza çıkıyor. demek bizim toplumumuzun avukata bakış açısı bu şekilde. aslında dizilerde hakimlere gösterilen saygıyı avukarları canlandırırkende gösterebilseler bence toplumun bakış açısıda değişecektir. bunun gerçekten yapılması lazım.
|
28-12-2007, 21:57 | #14 |
|
Arkadaşlar;
Bence bu durum tamamen "algıda seçicilik"le ilgili bence. Bu tartışma Türk Hukuk Sitesinde değil de; Türk Tıp Sitesinde olsaydı, bizim küçük bir ayrıntı olarak izlediğimiz sahneler için, "dizilerdeki doktorlar X belirtiye X teşhisi koyuyorlar.." diye; Türk Rajonkesen Sitesinde olsaydı, "ayağa sıkılacak yerde adam vuruyorlar..." diye; Türk Zenginlerin Müştemilatında Yaşayan Yardımcılar Sitesinde olsaydı; "herkes evin büyük oğluna aşık olmaz ki..." diye..... tartışılabilirdi belki de. Ben de dizilerdeki avukatları dikkat ve özenle çok defa tepkiyle takip ediyorum. Sonra farkettim ki dizilerdeki avukatlara biz avukatlar kadar dikkat eden yok galiba. |
29-12-2007, 00:36 | #15 |
|
Değerli Avukatlar,
Bana kalırsa hatayı, kusuru dibe vurmuş adalet sistemimizin küçük parçalarında aramak yerinde bunu bir bütün olarak düşünmek gerekir.Olaya vatandaş açısından bakacak olursak;insanların hayatına öyle can alıcı noktalarda giriyoruz ki,zaten zor durumda olan vatandaş vekalet ücreti, harç giderleri birde uzayıp giden ve netice vermeyen duruşmalarla burun buruna gelince durumu avukatla ilişkilendiriyor ve bu antisempati yaratmaya yetiyor.Bİzler açısından değerlendirecek olursak;bizler fakültedeki hayalleri Türk hukuk sistemi tarafından katledilmiş kurbanlarız.Fakat bunu daha da kötü hale getiren de yine bizleriz.Havada dosya arasına sıkıştırılmış paralardan bahsetmişiz.Bazen mecburiyetten de olsa kendi kendimizi para vermeden iş yaptıramaz hale getiren yine bizler ve bizden öncekiler değil midir?Ya da icra ve kalem memurlarının karşısında el pençe divan duran da yine bizim meslektaşlarımız değil midir?Tüm bu serzenişte rağmen inanın aklıma meseleyi kökten çözecek bir çözüm gelmiyor.Bilen varsa ,öğrenmekten mutluluk duyarım. |
29-12-2007, 09:48 | #16 |
|
başka bir konuda polis memurları tartışıldı. yanlış hatırlamıyorsam 2. veya 3. sayfada, bir komiser katıldı ve hataları kabul ederek teşkilatını savundu.
ben demiyorumki bizde böyle olalım. zaten mümkün de değil. ancak biraz daha aynı mesleği yapıyor olma noktasında buluşabilsek. hep özeleştiri, hep hatayı avukatlarda arama nereye kadar. vatandaşın hukuktan anlamazlığının, saygısızlığının hiç etkisi yokmu? sayın Av. Uygar'ın dediğine katılıyorum. ancak 2 noktayı belirtmeden edemeyeceğim. birincisi; bizler dizilerde yapılan hukuk yanlışlarından değil, avukatın karakterine yüklenen kötülükten bahsediyoruz. ikincisi; bu karakterlere dediğiniz gibi sadece biz dikkat ediyoruz. buna katılıyorum. ancak; bu karaterler o kadar çok kanıksanmışki, kimsenin dikkatini çekmiyor. hiç dizilerde maddi durumu kötü olan birisine yardım eden avukat yok. ya mafya uzantılı, ya bir aile ile ilişkili ( tabiki bu ilişki bütün hukuk dışı yollarıda ihtiva eder) yada kelimenin tam manası ile DOLANDIRICI. vatandaş bunu kablu etmiş. yabancılamıyor. kınamıyor bile. avukat değilmi zaten der gibi. bence bunlarda bilinçsiz bir saldırının uzantılar. toplmunun psikoloisine yerleştirilen bu avukat imajı zor silinir. sevgiler... |
29-12-2007, 12:41 | #17 |
|
İnsan yelpazesi ne kadar genişse, avukatların yelpazesi de o kadar geniş olması mantıklı..
Doğru bir araştırma yapmadan kendi kafalarına göre mahkeme kurulması ve gerçeğe aykırı sahnelerin oynası durumunda yapımcı ve senarist, hukukçular karşısında komik duruma düşmeye razı olmuş demektir. Ama topluma örnek hareket ve davranışlar içermeyin bir karakterin (antimitin) avukat olması o mesleğe yapılan karalama olarak da kabul edilmemeli. Gerçek dramanın çatışmadan doğduğunu da unutmamak gerekir. Eğer ki bir olumsuz avukat örneğinden yola çıkarak tüm avukatlar ve hukukçular zan altında bırakılıyor, meslektaşlarının tümü karalanıyorsa o zaman ona dur diyen bir mekanizmanın çıkması önemli şartlardan bir tanesidir.. Saygı ile |
01-01-2008, 19:19 | #18 |
|
ne yazıkki üzülerek, birazda düşünerek belirtmek gerekirki toplumumuzda avukatlara karşı önemli bir önyargı sözkonusudur, avukatların prestiji günümüzde önemli ölçüde azalmıştır ve azalmayada devam etmektedir, eski türk filmlerinde avukatların odasına girerek elini öpmeye çalışan insanlar vardı o derece saygı duyulan kişiler olarak görülürlerken günümüzde herhangi bir meslek sahibinden farkı olmayan kişiler olarak gösterilmektedirler. Bunun en önemli sebeplerinden biri yine biz avukatlarız bana göre saç sakal birbirine karışmış şekilde kravat takmadan duruşmaya giren, neyi nerde nasıl söyleyeceğini bilmeyenlere kadar, parayı mesleğin onuru ve saygınlığından daha yukarıda gören meslektaşlar olduğu sürece bu saygınlık gittikçe azalacaktır.Bu saygınlığın azalmasında en önemli pay yine bize ve mesleğin onurunu ve saygınlığını korumayan meslek ilke sorumluluklarına uymayan meslektaşlara yaptırım uygulamayan baronundur. bir diğer sebep de yargı sisteminin şuanki hali ve tabiki basın yayın organlarında yer alan avukat profili vardır, yinede bütün sorumlu bizleriz diye düşünüyorum,siz güven veren bi görüntü ve davranış içerisinde bulunmazsanız avukat budur işte dedirtmezseniz doğru söyleseniz dahi sizin söylediklerinize şüphe ile bakılır. Bu konu özellikle bizim ülkemizde böyledir. kim olduğunuzdan çok nasıl olduğunuz daha önem taşır.o sebeple öncellikle bu somut davranış ve tavırlardan başlanmalıdır değişmeye, ben genç bir avukat olarak hayatımda adliyeye hiç kravatsız gitmedim gitmeyeceğimde (en ufak işim olsa dahi), özel hayatımda üzerimde spor şeyler varken veya kötü göründüğümde çok gerekmedikçe avukat olduğumu söylemedim,herzaman temiz ve düzenli giyinmeye önem verdim, ama adliyelerde gördüğüm manzara her zaman beni üzmektedir. ben dosya bakmaya takım elbise ve kravatla geliyorum diğer meslektaşım, duruşmaya tişörtle geliyor, bir diğeri mini etekle geliyor, açık ayakkabıyla geliyor. onu öyle gören vatandaş avukata bak diyor ve bunu söylemesi hepimizde maloluyor, sonra bu tavır ve hareketler zaman geçtikçe insanların kafasında yerleşiyor ve bi avukat profili oluşuyor, insanlar güvenmemeye ,yaptığımız işi önemsememeye başlıyor, sonra avukat gitmek yerine şirketini muhasebecisine kurduyor, avukatını ayağına çağırıyor.
|
25-01-2008, 22:52 | #19 |
|
benim bu konudaki izlenimim ise abd yapımı filmlerde ya maddi açıdan düşük gelirli ve haksızlığa uğramış bir kişinin idealist bir avukatla yolunun kesişmesi ile kafa beyin patlatan genç bir avukatın kazanılması imknsız davayı kazanması ile sonuçlanan veya şeytanın avukatında da olduğu gibi kötü adamları bir şekilde kurtaran ama sonunda bir şekilde doğru yolu bulup tersini yapan bir karakter işlenirken bizdeki durum ise dizi ya da filmlerin olumsuz (kötü) karakterinin işini yapmaya çalışan ama dizi sonu itibarı ile kötü adamla birlikte moraran bir karakter portresi çizildiğini gözlemlemekteyim.ama çokta rahatsız edici bulmuyorum açıkcası...
|
30-01-2008, 21:44 | #20 |
|
ben bir hukukçu olarak avukatların filmlerde aşağılanmasına şiddetle karşı çıkıyorum.zira toplum genelinde avukatlara yönelik ciddi bir güvensizlik oluşuyor.bu ve benzeri durumlar avukatların toplum içerisinde saygınlıklarının yitirilmesine neden oluyor,
bir çok meslek övülürken avukatlık mesleğinin yerden yere vurulmasını mesleğe karşı hakaret olarak algılıyorum.bir an önce avukatlara yönelik bu saldırıların bir yaptırıma bağlanmasını önemle rica ederim. |
05-02-2008, 16:40 | #21 |
|
Filmlerde çizilen avukat profilinin tesadüfi olduğuna inanmıyorum.
Neden başka bir meslek değil de söz konusu avukatlık mesleği olduğu zaman ortaya ,para için, onun bunun kirli işlerine koşan,elinde çantasıyla aczin,onursuzluğun bir simgesi olarak yalpalaya yalpalaya ordan oraya savrulan bir insan silueti konuyor.Düşünmeye değer bence. Savunma makamını ve bu makamın bağımsızlığını hazmedemeyeşin ufak bir tezahüründen öte bir şey değil bence bütün bu olanlar. Tüm bu olanlarda ,mesleki dayanışma içerisinde karşı hukuksuzluğa karşı duramayan,tavır koyamayan,mahkeme salonunda veya karakol odasında meslektaşı aşağılanırken,hukuk dışı muamelelere tabi tutulurken başını öbür yana çevirmekten öte bir şey yapamayan bizlerin rolünü de yadsımamak gerek. |
06-02-2008, 20:43 | #22 |
|
Ben bir hukukcu olarak avukatların dızı - fılmlerde asagılanmasına sıddetle karsı cıkıyorum. Çünkü zaten pıyasa kosulları bellı artan hukukcu sayısı da buna eklenınce meslektasların ıs bulma ımkanları gunden gune zayıflıyor bır de buna dızı fılmlerin etkısınde kalan halkın ön yargısı eklenırse o zaman bız hukukcuların vay halıne derim ve de adalete olan güven duygusunun zedelenebılecegı dusuncesındeyım.
|
07-02-2008, 23:43 | #23 |
|
mesleğe henüz başlamadım ancak filimlerde yer alan avukat karakterlerinden bazılarına bende sinir oluyorum ve henüz başlamadığım halde acaba meslek gercekten böylemi diye de düşünmeden edemiyorum. Fakat bazı dizilerde yer alan avukat karakterlerinde yerinde olmak istediğim zamanlarda oluyor.Ancak şunuda üzülerek söylemek istiyorum barolar birliği ve baro başkanlıkları bu konuda sessiz kalıyorlar.gereken tepkileri onlar koyarsa bence o tip karakterler de filimlerden temizlenir diye düşünüyorum...
|
08-02-2008, 13:53 | #24 |
|
Bazı dizilerde veya programlarda gördüğüm avukatları aşağılayıcı hareketleri, dizinin veya programın yayınlandığı kanalın sitesine girerek şahsım adına eleştiriyorum. Bu ne kadar mı etkili oluyor. Bence hiç. Adını hatırlayamadığım dizide avukat deyim yerindeyse bir mafya bozuntusunun karşısında eziliyor. Uzunca bir süre önce magazin içerikli bir program yayımlanıyordu kanalın birinde ve orda mankenler, fotomodeller sözüm ona avukat cübbesi giyerek görüş belirtiyorlardı. Bu cübbeyi giyebilmek için öncelikle belli vasıflara sahip olmak gerekir diye düşünüyorum. Cübbelerin deforme edilmesi mini etek hizası üzerinde bir çeşin mini cübbe haline sokulması ise beni çıldırtmaya yetti. Neyse ki programı yayından kaldırdılar.Mesleğimizi aşağılayıcı bu tür yayınlara karşı zannediyorum barolar nezdinde bir hareketin başlaması gerekir.
|
08-02-2008, 15:14 | #25 |
|
Değerli Arkadaşlar,
İğneyi kendimize çuvaldızı başkasına batıralım. Dizilerde çizilen avukat karakterleri sadece biz avukatlara incitici geldiğine göre, ne bunları yazanlar, ne de izleyenler garipsemiyor demektir. Yani halkın zihninde oluşan avukat karakteri bizleri rahatsız eden karakterdir. Hiç kikmse, dizilerde böyle avukatlat var diye, halk böyle algılıyor diyemez. Halk böyle algılıyor diye dizilere böyle yansıyor. Bu sebeple de, dizileri sansürleyerek değil, halkın avukatlık mesleğine ilişkin mevcut algısını değiştirecek bir meslektaşlar topluluğu olabilirsek bu durumu değiştirebiliriz! Kaldı ki, çok abartılı sahneler de olsa, bunlar birer belgesel değil, dramadır. illa ki hayal mahsulü olaylar ve kişilerden oluşmaktadır. Peki drama değil de belgesel çekilse, çok daha fazla rahatsız olacağımız sahneleri izleme ihtimalimiz sizce nedir???? Saygılarımla, |
08-02-2008, 16:17 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
Düşünmeye değer bir noktaya dikkat çekmişsiniz., Büyükşehirlerde sıkça rastlanılan bir durumdur,icra arabasıyla avukatların toplu olarak hacze çıkması. Bu durumu bizzat ve sık sık yaşamış bir avukat olarak söyleyeyim.Haciz işlemi bitip arabadan inen avukatın dedikodusu meslektaşlarımızın da büyük katılımıyla icra memurları ve avukatlar tarafından hemen yapılmaya başlanırdı. Hatta bir gün haciz için icra memurlarıyla biraz takışan bu nedenle arabadan indikten sonra dedikodusunun yapılacağı kuvvetle muhtemel olan bir meslektaşımız tam inerken dönüp herkese bakmış ve "lütfen ne söyleyecekseniz şimdi söyleyin,dedikodumu yapmayın" demişti.Bu söz o meslektaşımızın dedikodusunun yapılmasını sadece on dakika geciktirebilmişti. |
09-02-2008, 21:56 | #27 |
|
Buna algıda seçicilik deniliyor.Dizilerdeki avukat kimliğini tanıtımla, gerçek hayatta insanların avukatı nasıl bildiği birbirini pek etkilemez.Öğretmenler neden filmlerde üç kağıtçı gösterilmez.Ama ebeler hep başkasının bebeğini öldü diye başkasına verir.)) Takmayın kafanıza.Her şeyi de üstünüze alınmayın derim.Pekiştirmeyin.Siz dürüst oldunuz mu, camianız dürüst oldu mu? O zaman bu tantanalar da olmaz.(anti-parantez, her ne demekse; dürüstsünüz.) İyi çalışmalar.
|
11-02-2008, 23:46 | #28 |
|
önceki yazımda eklemeyi unutmuşum ama dizilerde çizilen avukat portresini eleştirebiliriz ve bu sadece bizim görüşümüz olarak kalmalı.Devreye Baro Başkanlarının veya Barolar Birliğinin girerek bir takım açıklamalar yapması bunu kınaması vesaire gibi yöntemler biraz gereksiz olur kanımca.unutmayalım bu ülkede filmde canlandırılan karakter yüzünden hamamcılar birliği başkanı bile açıklamalar yapmıştı ve biraz komik kaçmıştı.(Ferzan Özpetek:Hamam)
|
12-02-2008, 15:52 | #29 |
|
Sayın Av. Sevil o diziye bir kaçkere rast geldim. İşin ilginç tarafı o diziden öğrendiğimiz kadarıyla Türk Yargı Sisteminde jüri isitemine geçilmiş de bizim haberimiz yok. Dizide geniş bir jüri var karar mercii olarak
|
21-02-2008, 08:02 | #30 |
|
Sizce yabancı filmlerde nasıl? Şeytanın Avukatı'nda şeytana hizmet eden bi avukat vardı, Syriana filmindeyse bir avukatın büyük bir petrol şirketine hukuk danışmanı olması ve 'kendi şirketinin' usulsüzlüklerini, yanlışlarını, yolsuzluklarını araştıran ve sorgulayan ve toplantılarda bunları dile getirip yöneticileri uyarabilen kendine saygılı, onurlu bi avukat anlatılıyordu. Şüphe ve Ceza, ...And Justice For All gibi daha bi çok filmden söz edilebilir. Siz ne diyorsunuz yabancı filmlerde avukatlar konusunda?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Avukatlar Günü | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 5 | 05-04-2020 13:41 |
Dizi Pusulası Dosyanın Bir Parçası Mıdır | Av.Ömer KAVİLİ | Meslektaşların Soruları | 6 | 27-01-2009 10:13 |
Dizi filmler ve HUKUK | ahmetsacit | Hukuk Sohbetleri | 17 | 02-11-2008 13:00 |
"Çeviri Dizi Türkçe"si | Hekimbaşı | Hukuk ve Türkçe Çalışma Grubu | 35 | 17-07-2007 10:20 |
yeni bir dizi | ahmetsacit | Sinema ve Televizyon | 2 | 28-09-2006 17:14 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |