Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Haberleri Hukuk Haberleri, duyuruları, güncel hukuki gelişmeler. [Haber Ekleyin]

Hangi Orman Kanunu Geçerliymiş!

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 22-12-2006, 16:11   #1
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Hangi Orman Kanunu Geçerliymiş!

Danıştay, Acarİstanbul’a noktayı koydu: 138 villa yıkılarak bölge yeniden orman haline getirilecek

22.12.2006



Danıştay, İstanbul Beykoz’da orman arazisine kurulan villa kent Acarİstanbul’la ilgili son kararı verdi. Bu karar hem Acarİstanbul’un bundan sonra yapılaşmasını durduracak, hem de varolan yapıların ruhsatları iptal edilerek, yıkılabilmelerine imkan sağlayacak.

* SÜREÇ 2003’TE BAŞLADI: Dava süreci Beykoz Belediyesi’nin 10 Nisan 2003’te, Acarİstanbul’daki yapılaşmaya izin veren yapı ruhsatlarından sonra başladı. Dönemin İstanbul Orman Bölge Müdür Yardımcısı Niyazi Kurtuluş’un da aralarında olduğu bazı bürokratların, belediyenin yapı ruhsatlarından Orman Bakanlığı’nı bilinçli olarak haberdar etmediği iddia edildi. Bakanlık, belediye ruhsatından geç haberdar olunca yapılan itirazlar fayda etmedi. Beykoz mahkemelerinde açılan 11 davadan da “takipsizlik” kararları çıktı.

* KARAR 2005’TE: Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB), Orman Bakanlığı’nın onayı olmadan Acarİstanbul’daki yapılaşmaya izin veren Beykoz Belediyesi’ne karşı hukuk mücadelesi başlattı. İstanbul 3. İdare Mahkemesi 2005 yılında verdiği kararla “inşaatların durdurulmasına”, “Beykoz Belediyesi’nin, Orman Bakanlığı’nın kesin izni olmadan verdiği yapı ruhsatlarının iptaline” karar verdi.

* İTİRAZINA RET: Karara AKP’li Muharrem Ergül’ün başkanlığındaki Beykoz Belediyesi itiraz etti. Acarlar ise davalı Beykoz Belediyesi’nin yanında davaya katıldı. Danıştay, ise inşaatların durdurulmasına, yapı ruhsatlarının iptaline ilişkin mahkeme kararını onadı. Beykoz Belediyesi temyiz hakkını ikinci ve son kez yeniden kullandığında da Danıştay 6. Dairesi, 10 Kasım 2006’da itirazın reddine oybirliğiyle karar verdi.

* ACAR’IN BİR AYI VAR: Danıştay, kararını 7 Aralık 2006 tarihinde Beykoz Belediyesi Başkanlığı’na tebliğ etti. Beykoz Belediyesi tebliğden bir gün sonra, Acarİstanbul’daki villarla ilgili tek tek yapı tatil tutanağı düzenledi. Buruhsatlarının iptal olduğunu gösteren tutunaktı. Tutanaklar İsmet Acar’a bizzat imzalattırıldı. Ardından Acarlar İnşaat’ın patronu İsmet Acar’a, 3194 sayılı İmar Yasası’nın yıkım ve para cezasını içeren 32 ve 42. maddeleri gereğince işlem yapılacağı tebliğ edildi. Buna göre Acar’a bir ay süre tanındı. Bu süre içinde Orman Bakanlığı’ndan kesin izin alması gerekiyor. Eğer bu izni alamazsa 18 Ocak 2007’de Acarİstanbul’a Belediye’nin dozerleri gidecek. Acarİstanbul’un bulunduğu bölgede bugüne kadar yapılmış 138 villa yıkılacak. Ancak İsmet Acar kendisine tanınan bir ay sürenin sonunda, yani 18 Ocak 2007’de yıkımı kendisinin yapmak istediğini bildirebilir. Bu durumda Belediye ekiplerinin gözetiminde Acar, bugüne kadar yaptığı vilları kendisi yıkabilir. Bu olmaz ve yıkımı Belediye yaparsa, yıkım masraflarını para cezasının içinde Acarlar’dan tahsil edecek. Para cezası Beykoz Belediyesi Encümeni tarafından belirlenecek. Yıkımda olduğu gibi bölgenin yeniden orman görüntüsüne kavuşturulması için yapılacak masrafları da Acarlar ödeyecek. Onarım çalışmaları Orman Bakanlığı tarafından yapılacak.

http://www.vatanim.com.tr/root.vatan...5&Categoryid=1
Old 28-12-2006, 08:41   #2
canan ufuk

 
Varsayılan Orman Bakanlığı Acarkent’teki 1800 villanın kal’i için dava açtı

Orman Bakanlığı, Beykoz Konakları’ndan sonra Acarkent’teki 1800 villanın kal’i (tümüyle ortadan kaldırılması) için dava açtı


28.12.2006



Orman Bakanlığı, Beykoz Konakları ve Acarİstanbul için kal’i talebiyle açtığı davanın ardından şimdi de Acarkent için düğmeye bastı. Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi’ne sunulan dava dilekçesinde, Acarkent’te yüzde 6 yapılaşma alanı dışına taşan 1800 villanın kat irtifakı ve kat mülkiyeti tapularının iptali ile kal’i istendi.

YÜZDE 6’LIK İZİN ÇIKTI
Acarkent, Beykoz Konakları ile hem birbirine komşu hem de aynı kaderi paylaşıyor. Orman Bakanı Osman Pepe “silahlı korumalar yüzünden benim personelim içeri giremiyor” sözleriyle dikkati Acaristanbul’a çekmişti. Acarkent’te 137 dönüm için yani sahip olunan orman arazisinin yüzde 6’lık bölümü için inşaat izni verilmişti. Ancak inşaat alanı sahip olunan alanın yüzde 94’üne yayıldı. İşte Acarkent’in ’kal’i talebiyle açılan’ davaya getiren yapılaşma süreci...

BÜYÜKŞEHİR FIRSAT TANIDI
Acarkent’te 1/25000 ölçekli Çevre Düzeni Planı, 1/5000 ölçekli Nazım İmar Planı ve 1/1000 ölçekli onaylı İmar Uygulama Planı’na uyulmadı. Bu süreç içinde Acarkent’te kaçak yapılaşmayı kolaylaştırıcı tüm kapılar açıldı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi 1998 yılında İmar Mevzuatı ve Orman Kanunu’na aykırı olarak “sosyal ve kültürel tesis” yapılmasına fırsat tanıdı. Dolayısıyla Acarkent için vaziyet planına uygun olmadan ruhsatlar alındı.

BEYKOZ KAT İRTİFAKI VERDİ
İkinci olarak da Beykoz Belediyesi 6 Mayıs 1988 tarihinde imar planı onaylanmamış alana kat irtifakı verdi, böylece sitede 1988 yılında kat mülkiyeti kuruldu. 1993 yılında Büyükşehir Belediyesi tarafından projenin iptal edilmesine rağmen, Beykoz Belediyesi tarafından ruhsatların geçerliliği korundu. Tüm yasal sürecin sonunda Büyükşehir Belediyesi 30 Kasım 2006’da sosyal ve ticari yapıların inşaatlarının durdurulması için Beykoz Belediyesi’ne ikazda bulundu. 1 Aralık 2006 tarihi itibariyle inşaatlar durduruldu.

BAKAN: YARGIYA GİDERİZ
Tapu kaydında kaldırılmış olan özel orman şerhinin yeniden konması için kadastro birimleri nezdinde girişimde bulunuldu. Söz konusu işlemin idari olarak yapılmaması halinde, Orman Bakanlığı tarafından yargı yoluna gidileceği bildirildi. Orman Bölge Müdürlüğü’nün resmi internet sitesinde yayınlanan basın açıklaması da bakanlığın bu çıkışını destekledi. Sitede şöyle deniyordu:

“Orman Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanlığı’nca Saip Molla-1 Özel Ormanı’nda bugüne kadar yapılan tüm iş ve işlemler ile daha önce düzenlenmiş olan müfettiş raporlarının kapsamlı bir şekilde incelenmesi için Başmüfettiş Mehmet Yener görevlendirildi. Müfettiş incelemesi sonucunda 20 Eylül 2006 tarihli inceleme raporu hazırlandı. Orman Genel Müdürlüğü’nden 28 Kasım 2006’da İstanbul Bölge Müdürlüğü’ne gönderilen emirde şöyle dendi: Kanuna aykırı olarak yapılan yerlerin tapularının iptali ile özel orman olarak tevhidi ve tescili, ruhsatsız yapıların kal’i (yıkılarak, ortadan kaldırılması) için ihtiyati tedbir talepli tüm malikler aleyhine dava açılacaktır. Orman Bölge Müdürlüğü bu emir gereği yapılması gereken yasal işlemleri ivedilikle yapmıştır.”

Yüzde 94’ü kaçak
* Orman Bölge Müdürlüğü müfettişleri tarafından yapılan inceleme sonucunda Acarkent’teki kaçak yapılaşma şöyle tespit edildi:

* A, B ve C tipi toplam 1452 adet villa yapıldı. Bunlardan A tipi villalar 226 dönüme, B tipi villalar 1100 dönüme, C tipi villalar 555 dönüme inşa edildi. İzinsiz yapılan sosyal ticari tesis alanının yapıldığı 271 dönümlük alanla beraber toplam 2153 dönüm alan kaçak kullanıldı.

* Dolayısıyla 137 dönüm için verilen yapılaşma izninin fazlasıyla aşılarak 2153 dönüm olarak kullanıldığı, özel orman alanının yüzde 94’ünün kaçak yapılaştığı ortaya çıktı.
Old 28-12-2006, 17:59   #3
tayfurulker

 
Varsayılan

Karar keyif verici ama umarım gereğini eksiksiz yaparlar.Bu tür kararların uygulandığını görmek benzer amaçlı insanlar için de caydırıcı olacaktır. Sevindim
Old 28-12-2006, 20:25   #4
kum

 
Varsayılan Emsal olurmu?

Ben hala inanamıyorum.Gerçekten karar uygulanabirse " bölge yeniden orman vasfına dönüştürülecek" Acaba orman vasfını kaybetmiş arazilerin yeniden ormana dönüştürülmesi için bu karar emsal olabilir mi?Böyle olursa 2B tartışması ortadan kalkar.harika olur.ama?
Old 30-12-2006, 03:15   #5
oguzhand0

 
Varsayılan

Bi laf vardır bilirmisiniz? Aşağı tükürsen sakal; yukarı tükürsen bıyık.

Bence bu karar devlet için hem utanç verici hemde gurur duymamızı sağlaycak bir karar olmuştur.


Devletin bu evleri yıkacağı için utanıyorum.Çünkü;

Orada evi olan insanlar "Tapuda güven ilkesine" güvenerek orada evlerini almışlar; yılların birikimiyle yılların çalışmasıyla biriktirdiklerini; devletlerinin verdiği ruhsata ve gerekli belgelere güvenerek o evlere yatırmışlardır.Ve devlet geliyor şimdi "o evler orman arazisi imiş; bi bi hata yapmışız, evinizi yıkacağım" diyor.O insanlar devlete güvendiği için utanıyorum..


Devletin bu evleri yıkacağı için gururluyum.Çünkü;

Kaçaklığı tespit edilmiş yani yasal olmayan araziye, ruhsatı yanlış araziye, orman arazisi için devletimizilkesinden taviz vermiyor ve ormanını koruyor.Kamu yararını koruyor.Ormanları yeneileyeceği için devletimle gurur duyuyorum.


Bu arada bir köşe yazarının dediği gibi umarım devlet Acarkent ve Beykoz Konaklarını hallettikten sonra o bölgedeki yada diğer orman bölgelerindeki gecekonduları da yıkabilir.Ama kuşkum yok değil.Çünkü konaklarda her evde ortalama 3, gecekondularda ise ortalama 9 kişi yaşıyor...

Bilmem anlatabildim mi...
Old 15-01-2007, 00:59   #6
Adli Tip

 
Varsayılan Mevzuat mı,Hakkaniyet mi, Hisler mi?

"Bi laf vardır bilirmisiniz? Aşağı tükürsen sakal; yukarı tükürsen bıyık."
Bu çelişkide hukuk bir adım daha öne çıkıyor zaten...
Vakıf olmadığım bir mevzuatla ilgili bir sorun(orman hukuku)
Aslında olayın bu kadar gündemde olmasının bence iki sebebi var. Acarların popiler,bilinen insanlar olmaları, ikinicisi ise "zenginlerin" "mağdur" olması. İnsanlar merakla bekliyor... Kamuoyu bu iki kavramı(zenginlik ve mağduiyet) nedense bir arada tasavvur edemediğinden sonunu merak etmekte. Aynı hadise sakinlerinin daha kozmapolit olduğu, gelir seviyesinin değişken olduğu bir semtte olasydı muhtemel bu derece gündeme gelmezdi,en azından fikirler bu şekilde olmazdı diye düşünüyorum.
Şayet Sayın Site Yönetimi müsaade ederse, "cübbemi çıkarıp" hukukçu olarak değil de "sokaktaki adam olarak" birkaç şey söylemek istiyorum.
Bence yapıların yıkılmasıyla çözülecek sorun, yıkımdan sonra ortaya çıkacak sorunlardan çok daha azdır. beni bağlayan yasalar olmasıyda da ben karar mercii olsaydım "hataya sebep olanlara" cezai ve maddi müeyyideler uygulanmalı, Yasa dışı olduğu iddia edilen yapılanma alanı kadar hatta misliyle "AĞAÇLANDIRMA" yaptırılmasına karar verilsin isterdim...
Yeniden "cübbemi giyiyorum"
Tapu kaydına güvenerek, "iyi niyetle" malik olan kişiler, hatta birkaç devirle el değiştirmiş gayrimenkulu alan kişiler de devletin yasalarıyla korunan haklara sahiptir. Buradaki insanların "yıkım kararı verilirse" zararlarını rücu edebilecekleri de bir yer hukuken olsa da "fiilen olamayacaktır.

Saygılarımla
Old 15-01-2007, 08:52   #7
av.m.a.g

 
Varsayılan

bu kararın icrasını da yerine getirebilseler o zaman ok derim
Old 18-01-2007, 17:17   #8
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Tapuya güven ilkesine evet...İyiniyet ilkesine evet...

Peki sözkonusu yerden taşınmaz alanlar sizce iyiniyetli mi? Bu ülkenin ormanlarından herkes sorumlu değil mi? İyiniyetli yurttaş olmak demek ormanların talanını engelleyemiyorsan bile suça iştirak etmemek demek değil midir?

Olaya bu açıdan bakmaya ne dersiniz?

Hırsızlık malı bilerek satın alana ceza verilmiyor mu?

Saygılarımla
Old 18-01-2007, 17:36   #9
Adli Tip

 
Varsayılan

Sayın Üstad;

Oradan Mülk alanların iyi niyetiyle ilgili karar vermek önyargı bence. Bu önyargının sebebi orada zenginlerin oturuyor olması belki de.
"Hırsızlık malı bilerek satın alana ceza verilmiyor mu?"

Bilerek alana ceza veriliyor tabi, zaten bilerek alanın iyi niyetli olduğu söylenemez ki.
Ayrıca ben de iki soru sorayım;
Yeterli önlemi almadığı, halkı yeterince eğitemediği vs sebeplerle her yaz çıkan orman yangınları sebebiyle, kamuyu binlerce hektar ormandan mahrum bırakan devlete dava açan oldu mu hiç?(bu davalar da açılmalı, bu dava açılmıyor diye diğerlerine de açılmasın demiyorum tabi.. )
ikincisi;
Kendi kusuruyla zarara sebebiyet veren kişi, zararını talep edebiliyor mu?
bu evler gecekondu değil ki! Devletin memurlarının kusurlu ya da kötü niyetli, eylem ya da eylemsizlikleri sebebiyle bu TAPULAR verilmiş.

Saygılarımla
Old 18-01-2007, 17:36   #10
oguzhand0

 
Varsayılan

Ancak Sayın Ergin şu da var ki evimi alırken; evim kaçak orman arazisinemi yapıldı diye araştırmak objektif açıdan kafa karıştırıcı olmaz mı?
Ben neye güvenirim?
Bir taşınmaz satın alırken devletimin oraya taşınmaz yapılmasına ilişkin iznine bakarım.Acaba devletim eve izin vermiş mi diye bakarım.Ve bakıyoruz izin verilmiş.Ancak belli bi zaman geçiyor deniyor ki "İzin veren kurum yetkisiz imiş.Özür dileriz evinizi yıkacağız".
Sizce de bu devlete olan güvenin biraz değil tamamen yok olmasına sebep olmaz mı!Ben ce evler yıkılırken orada taşınmaza sahip olanların haklarıda gözardı edilmemlidir.Çünkü onlar "resmi belgeye güvenerek" mülk edinmişlerdir...
Old 27-01-2007, 15:23   #11
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Mesaj Sahibi: Av.Uygar
Oradan Mülk alanların iyi niyetiyle ilgili karar vermek önyargı bence. Bu önyargının sebebi orada zenginlerin oturuyor olması belki de.

Alıntı:
Mesaj Sahibi:Oğuzhan Dayar
Ancak Sayın Ergin şu da var ki evimi alırken; evim kaçak orman arazisinemi yapıldı diye araştırmak objektif açıdan kafa karıştırıcı olmaz mı?
Ben neye güvenirim?

Muhtemelen sözkonusu yerden ev alanları cezbeden şey 4 tarafının da orman oluşudur. Yine muhtemelen eve yerleştikleri ilk gün şehrin merkezindeki tanıdıklarına şu telefonu etmişlerdir:"Şekerim görsen inanamazsın...Her tarafımız orman...Oksijen ihtiyacınız olursa bekleriz."

Televizyonda helikopterle yapılan çekimi görmüşsünüzdur. Ormanın tam ortasında bir boşluk ve bir takım villalar.

Sayın Av.Uygar mülkiyet düşmanlığı yapmıyorum. Örneğin Boğaz kıyısında villada oturanların taşınmazları ellerinden alınsın demiyorum(Bu paraları nasıl ve hangi yoldan kazanırlar? Şeklindeki soruları dost sohbetlerinde birbirimize soruyoruz tabi). Ancak yine Boğaz'da kaçak yapılaşma veya rantsal dönüşüm projeleri uygulanırken de hukukçu olarak karşı çıkmalıyız diyorum.

Kısaca size, bana ve yasalara saygılı diğer yurttaşlara; yani kamuya ait olan orman alanlarına sahip çıkmaya çalışıyorum.

Aşağıda bir Yargıtay kararı sunuyorum. Özellikle kalınlaştırdığım bölümleri okuyun lütfen...Ders niteliğinde...

Saygılarımla

Alıntı:
.C.
YARGITAY
1. HUKUK DAİRESİ
E. 1987/4672
K. 1987/4477
T. 9.6.1987
• İSKANEN TAHSİS ( Orman )
• ORMAN SAYILAN YERLER ( İyiniyetle İktisap )
• İYİNİYETLE İKTİSAP ( Orman Sayılan Yerler )
743/m.931
ÖZET : Devlet ormanı olarak belirlenen bir yerin özel mülkiyet konusu yapılması mümkün değildir.

Tabii servet ve kaynak niteliğinde olan ormanlar özel mülkiyet konusu edilemeyeceklerinden sicile bağlanmaz. Her nasılsa bu tür yer hakkında sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini etkileyemez.

Bu itibarlada bu taşınmazı, kayden dahi olsa, iktisap edenlerin, Medenî Yasa’nın 931. maddesinden yararlanmalarına olanak yoktur.

DAVA VE KARAR : Taraflar arasında görülen davada:

Davacı, 3.1.1964 günlü tapu ile maliki bulunduğu 1379 parsel sayılı taşınmazın 1744 sayılı Yasa uyarınca orman rejimi dışına çıkarılması nedeniyle yeniden adına tescilini istemiştir.

Davalı, devletleştirilmekle davacı tapusunun hukukî değerini yitirdiğini, isteğin kabulüne yasal olanak bulunmadığını savunmuştur.

Davaya konu 1379 parsel sayılı taşınmazın, davacı adına tapuya tesciline ilişkin karar davalı Hazine vekili tarafından süresinde duruşmalı olarak temyiz edilmiştir. Duruşma günü olarak saptanan 9.6.1987 Salı günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden Hazine vekili Av.Müjde Avcıoğlu ile temyiz edilen Selâhattin Dörtpınar geldiler, duruşmaya başlandı, süresinde verildiği ve kayıt olunduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen vekil ve asilin sözlü açıklamaları dinlendi, duruşmanın bittiği bildirildi, iş karara bırakıldı, bilâhare dosya incelenerek gereği görüşülüp, düşünüldü:

Dava konusu taşınmazın 1943 yılında 3116 sayılı Yasa uygulanması ile orman tahdit alanı içerisine alındığı ve 1 yıl sonra Hazinece bu yerin 2510 sayılı Yasa gereğince davacının bayiine iskânen tevzi edildiği kayden anlaşıldığı gibi bu yön tartışmasızdır.

Devlet ormanı olarak belirlenen bir yerin özel mülkiyet konusu yapılması mümkün değildir. Nitekim, 2510 sayılı Yasa’nın 8. maddesinde de bu nitelikteki taşınmaz malların dağıtıma tabi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır.

Tabii servet ve kaynak niteliğinde olan ormanlar özel mülkiyet konusu edilemeyeceklerinden sicile bağlanmaz. Her nasılsa bu tür yer hakkında sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini etkileyemez.Bu itibarla da bu taşınmazı kayden dahi olsa iktisap edenlerin M. Yasa’nın 931. maddesinden yararlanmalarına olanak yoktur.

Olayda da davacının iddialarına dayanak yaptığı tapu, Devlet ormanı olarak belirlenen yer içerisinde kaldığı için, Hazine tarafından iskânen verilmiş olsa dahi, geçerli hukukî sebepten yoksun olduğundan hüküm ifade eden bir tapu kaydı olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.

6831 sayılı Yasa’nın 2. maddesini değiştiren 1744 sayılı Yasa ile gerçek şahıs adına tapulu iken orman içerisine alınan yerlerin belirli tarih itibariyle bilim ve fen bakımından bu niteliklerini kaybettiklerinin ilgili komisyonca belirlenmesi halinde kayıt maliki sahibine dönmesi öngörülmüştür. Ne var ki, olayda 1743 sayılı Yasa uygulamasıyla orman tahdit alanı dışına çıkarılan çekişmeli taşınmaza ait olarak davacı adına geçerli bir tapu kaydı mevcut değildir.

SONUÇ : Hal böyle olunca, davacının açtığı temyize konu tescil davasının reddi gerekirken maddi olgunun yanılgılı değerlendirilmesiyle yazılı olduğu üzere kabul edilmesi isabetsizdir. Bu yönlere değinen temyiz itirazları yerindedir. Kabulü ile hükmün belirtilen nedenlerden ötürü ( BOZULMASINA ), oybirliğiyle karar verildi.
Old 27-01-2007, 15:47   #12
oguzhand0

 
Varsayılan

Alıntı:
Yine muhtemelen eve yerleştikleri ilk gün şehrin merkezindeki tanıdıklarına şu telefonu etmişlerdir:"Şekerim görsen inanamazsın...Her tarafımız orman...Oksijen ihtiyacınız olursa bekleriz."

Vallahi Sayın Ergin, orada ikamet edenlerin kime ne diyecekleri ne sizi ne de bizi ilgilendirir.

Ayrıca benim derdim de evlerin yıkılması değil.Orman arazisine yapıldığından dolayı tabiki de yıkılacak.Ancak benim derdim şu.Devlete güven ilkesi gereğince; devlet oraya ruhsat vermişse oradaki evi yıkamazlar.Ha illa yıkacağım derlerse de mağdurların mağduriyetini yok etmek zorundadırlar.Yetkili olduğunu söyleyen devlet kuruluşu onay veriyor ancak olaya bakın ki daha sonradan onay yetkisinin o devlet kuruluşunda olmadığı anlaşılıyor.Olur mu böyle şey!
Nerede devletin üstün iradesi!
Bakın Yargıtay da ne güzel karar vermiş.Yargıtay 1. Hukuk Dairesi diyor ki;
Alıntı:
Devlet ormanı olarak belirlenen bir yerin özel mülkiyet konusu yapılması mümkün değildir. Nitekim, 2510 sayılı Yasa’nın 8. maddesinde de bu nitelikteki taşınmaz malların dağıtıma tabi tutulmayacağı hükme bağlanmıştır.

Çok haklılar.Orman arazisi olarak belirlenmiş bir yerde özel mülkiyet sözkonusu olmaz.
Ancak sorun şu;
Devlet vakt-i zamanında demişki "Kardeşim ben bak burayı orman vasfından çıkardım.Al sana ruhsatta verdim.Üstelik ben yetkiliyim bu konuda.Gönül rahatlığıyla binalarını dikebilirsin."

Koca Devlet çıkıp bana bunu dedikten sonra; "al oraya ev yap, ruhsatını veriyorum" dedikten sonra benim hala orayı araştırmam, daha sonradan bir bit yeniği çıkar mı demem biraz saçmalık biraz da işgüzarlık olmaz mı!!

Yani işin özü şu Sayın Ergin;
Tabiki ben de ordaki evlerin yıkılması gerektiğini düşünüyorum.Orası derhal orman haline geri döndürülmelidir.Ancak devlete güvenipte mülk edinmişlerin zararları da tazmin edilmelidir...

Son olarak; kararda sözü edilen üzere şu noktaya dikkat çekmek istiyorum.
Alıntı:
Tabii servet ve kaynak niteliğinde olan ormanlar özel mülkiyet konusu edilemeyeceklerinden sicile bağlanmaz. Her nasılsa bu tür yer hakkında sicil oluşturulması da taşınmazın özde kamu malı olma niteliğini etkileyemez.Bu itibarla da bu taşınmazı kayden dahi olsa iktisap edenlerin M. Yasa’nın 931. maddesinden yararlanmalarına olanak yoktur

Evet; sicile bağlanamaz.Doğru olanı da bu.Ancak saçmalıkta burada.Yüce Devletimin Yargı Erki; bunu sicile bağlayan ben değilim.Senin kardeşin ;yani Yürütme Erki; bunu sicile bağlayan.İki erk arasındaki sorunu nasıl bana mal edebilirsiniz?


SAYGILARIMLA
Old 01-02-2007, 08:38   #13
canan ufuk

 
Varsayılan

Bakanlık Acaristanbul için Yargıya Gidiyor
Çevre ve Orman Bakanlığı, Beykoz Belediyesi Encümeni'nin Acaristanbul Villarına İlişkin Kararının Hukuka Aykırı Olduğunu, Kararın İptali İçin Yargı Yoluna Gidileceğini Bildirdi.


Çevre ve Orman Bakanlığı, Beykoz Belediyesi Encümeni'nin Acaristanbul Villarına ilişkin kararının hukuka aykırı olduğunu, kararın iptali için yargı yoluna gidileceğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan açıklamada, Beykoz Belediyesi Encümenince, ''Serdaroğlu Özel Ormanındaki Acaristanbul Villaları ile ilgili yapılacak işlemin Danıştaydan gelecek nihai karara bağlı olduğu kararına varıldığı'' anımsatıldı. Açıklamada, ''Özel orman olması nedeniyle Bakanlıktan izin alındıktan sonra yapılaşmaya gidilmesi gereken söz konusu yerde, belediye tarafından, bakanlığımızdan izin alınmadan yapı ruhsatları verilmiştir'' denildi.


Encümenin kararında belirtilen gerekçelerin ve bu gerekçelere göre verilen kararın ''yasal dayanağının olmadığı'' ileri sürülen açıklamada, ''Beykoz Belediyesi, yargı kararlarını hiçe sayarak suç işlemektedir. Danıştay Başkanlığınca temyiz safahatında yürütmenin durdurulmasına dair karar verilmediğine göre iptal kararı uyarınca, İmar Kanununun ilgili hükümlerine göre işlem yapılabilir.

Zira iptale dair mahkeme kararında, 'orman alanlarında inşaat yapmanın temel şartı, Orman Bakanlığından kesin izin alınmasıdır. Bu gerekçelerle iptale dair karar verilmiştir'' denildi. (Anadolu Ajansı)

31.01.2007 17:20 [667854]
Old 14-02-2007, 15:00   #14
canan ufuk

 
Varsayılan

Danıştay 6. Dairesi, Beykoz Belediyesi'nin Acaristanbul'a verdiği yapı ruhsatının iptaline ilişkin yerel mahkeme kararını onadı.

Danıştay 6. Dairesi, Acaristanbul ve Acarkent konusundaki 3 ayrı davada karar verdi.

Türkiye Mimar ve Mühendis Odaları Birliğinin açtığı davada, Beykoz Belediyesince Acaristanbul'a verilen yapı ruhsatının iptal edilmesine ilişkin İstanbul İdare Mahkemesi kararını onadı.

Danıştay 6. Dairesi, yine Mimarlar Odasının Acaristanbul'un sit alanı ilan edilmesi konusunda açtığı davayı reddeden İstanbul İdare Mahkemesi kararını da bozdu.

Daire, yerel mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesini yeterli görmeyerek, yeni bir bilirkişi incelemesi yaptırılması gerektiğini kaydetti.

Daire, ayrıca, Acarkent ile ilgili ruhsatın iptali istemiyle Mimarlar Odasının açtığı davayı ehliyet yönünden reddeden İstanbul İdare Mahkemesi kararını da bozdu.

Dairenin bu konudaki kararında Acarkent'in ormanlık alan olması nedeniyle kamu yararı bulunduğu, bu nedenle Mimarlar Odasının dava açma ehliyetinin bulunduğunu işaret etti.
Old 16-02-2007, 15:13   #16
canan ufuk

 
Varsayılan

''Acarkent'' ve ''Beykoz konakları'' davaları
İSTANBUL (AA)- ''Acarkent'' davasında, Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi Hakimi, Orman Genel Müdürlüğünün dava dilekçesinde talep ettiği, ''Taşınmazların iyi niyetli 3. kişilere devir ve temliki ile üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi amacıyla tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulması'' istemini reddetti.


Mahkeme salonunun küçük olması nedeniyle, Beykoz Belediyesi Kültür Merkezi'ndeki 1 numaralı nikah salonunda yapılan duruşmaya, davacı Orman Genel Müdürlüğü Kanlıca İşletme Şefliği avukatları ile davalıları vekaleten yaklaşık 200 avukat katıldı.


Duruşmada, davalı avukatları, dava dilekçesine karşı hazırladıkları yazılı cevap dilekçelerini mahkemeye sundular.


Söz verilen davacı avukatları da dava dilekçelerini tekrar ettiklerini, gayrimenkullerin tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir konulması istemini yinelediklerini bildirdiler.
Bazı davalı avukatları ise ihtiyati tedbir isteminin reddini istediler. Ayrıca avukatlar, Orman Genel Müdürlüğü Kanlıca İşletme Müdürlüğünün dava dilekçesindeki harç miktarına itiraz ettiklerini belirttiler.


Mahkeme hakimi, tebligat yapılamayan davalıların adreslerinin araştırılıp mahkemeye bildirilmesine, davacı vekillerine, davalı vekillerinin cevap dilekçelerini incelemeleri için süre verilmesine karar verdi.


Tapu Sicil Müdürlüğüne yazılan yazının cevabının beklenmesini de kararlaştıran hakim, noksan yatırıldığı iddia edilen dava harcı konusundaki kararın, bu kayıtların gelmesinden sonra değerlendirilmesini öngördü.


Hakim, mevcut delillere göre, dava dilekçesinde istenen ''taşınmazların iyi niyetli 3. kişilere devir ve temliki ile üzerinde ayni hak tesisinin önlenmesi amacıyla tapu kayıtlarına ihtiyati tedbir'' talebinin reddini kararlaştırdı.
Old 13-03-2007, 13:11   #17
oguzhand0

 
Varsayılan

Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, Beykoz Belediyesi Encümen toplantısında, Acaristanbul ile ilgili olarak Danıştay'ın ruhsat iptaline ilişkin olarak verdiği karara dayanarak, bu vilların yıkımı ve para cezasının uygulanmasına oy çokluğu ile karar verildiğini bildirdi.

Ergül, Beykoz Belediyesi Encümeni Olağan toplantısının ardından gazetecilere açıklama yaptı.

Danıştay 6. Dairesi'nin 9 Şubat günü ''Beykoz Belediyesi'nin Acaristanbul'a
verdiği yapı ruhsatının iptaline ilişkin yerel mahkeme kararını onaması
kararı''nın, Beykoz Belediyesi'ne 1 Mart günü intikal ettiğini belirten Ergül,
kararı encümene sevk ettiklerini kaydetti.

Bu arada, Zekai Emeç adlı üyenin encümen üyeliğinden istifa ettiğini
hatırlatan Ergül, encümenin bir eksikle toplanmasının hukuki sıkıntılar
doğurabileceği için Beykoz Belediye Meclisi'nin 5 Mart günü toplanarak Mucip
Kopuz adlı yeni encümen üyesini seçtiğini anlattı.

Beykoz Belediye Başkanı Ergül, şunları söyledi:

''Bu üye arkadaşımız dosyayı incelemek için Başkanlık makamından bir hafta
süre istedi. Biz bu süreyi verdik. Bu süre bugün bitti. Tam kadro ile encümen
toplantımızın yapılması gerekiyordu ve bugün bu toplantıyı yaptık.
Sabah saat 10.00'da toplandık ve Acaristanbul ile ilgili olarak Danıştay'ın
ruhsat iptaline ilişkin verdiği karara dayanarak, 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32. maddesine göre bu villaların yıkımı ve 42. maddesine göre de para cezasının
uygulanmasına 3'e karşı 4 oyla karar verilmiştir.
İlgili bu kararı tebliğ edeceğiz. Yasal haklarını kullanma süresi var. Bu
süre sonunda gereği neyse belediye tesis edecek. 1 hafta süre vereceğiz. Onlar yargıya gidecek. Yargı sürecine göre hareket edeceğiz.''

KONUNUN GEÇMİŞİ

Mimarlar Odası İstanbul Şubesi'nin İstanbul 3. Bölge İdare Mahkemesinde
açtığı davanın 9 Nisan 2006 tarihinde Acaristanbul'daki ruhsatların iptali
kararıyla sonuçlanması ve Acarlar İnşaat A.Ş'nin itirazının Danıştay tarafından
reddedilmesiyle ilgili süreç devam ediyor.

Beykoz Belediyesi, Danıştayın kararının ardından 18 Aralık 2006 tarihine
kadar yaptığı inceleme sonucunda yapı tatil tutanakları tutarak, 4 adedi su
basman seviyesinde olan 142 adet yapının ruhsatsız hale geldiğini Acarlar İnşaat A.Ş'ye bildirilmişti.

Yapılan tebligatta, resmi işlemlerin en geç 1 aya kadar tamamlanması, aksi
takdirde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun 32 ve 42. maddeleri uyarınca yıkım ve para cezası uygulanmak üzere dosyanın encümene sevk edileceği belirtilmişti.
Yapıların ruhsatlandırılması için verilen sürenin 18 Ocak 2007 tarihinde
bitmesi ve bu sürede ruhsatlandırma yapılmaması sonucu Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül 19 Ocak 2007 Cuma günü dosyayı encümene sevk etmişti.

Beykoz Belediyesi binasında olağan toplantısını yapan 7 üyeli encümen,
toplantıda 7 gün süreyle dosyayla ilgili tüm işlem ve evrakların gözden
geçirilerek incelenmesine ve kararın bir hafta sonraki toplantıda açıklanmasına karar vermişti.

30 Ocak 2007 günü toplanan encümen, Acaristanbul ruhsatlarının iptaline
ilişkin Danıştay'a yapılan temyiz başvurusuna ilişkin nihai kararın beklenmesine ve bu karar gelinceye kadar da dosyanın İmar Müdürlüğüne iadesine karar vermişti.

Ancak, Çevre ve Orman Bakanlığı encümenin kararına itiraz etmişti.
Son olarak, Danıştay 6. Dairesi'nin onama kararı, 28 Şubat 2007 tarihinde
belediyeye ulaşmıştı.

Beykoz Belediyesi'nin 6 Mart tarihli encümen toplantısında, daha önce istifa
eden encümen üyesi Zekai Emeç'in yerine seçilen Mucip Kopuz'un, dosyayı inceleme talebi üzerine konunun görüşülmesi bugünkü toplantıya ertelenmişti.


-HABERTÜRK-
Old 29-03-2007, 18:21   #18
oguzhand0

 
Varsayılan

İstanbul 4. İdare Mahkemesi, ''Acaristanbul Villaları''nın yıkımına ilişkin Beykoz Belediyesi Encümeni'nin aldığı kararın yürütmesini durdurdu.

Kararda, ''Dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğabileceğine'' dikkat çekildi.


Acarlar İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş. tarafından Beykoz Belediyesi Encümeni'nin yıkım kararı ve para cezası nedeniyle İstanbul 4. İdare Mahkemesi'ne yaptığı başvuru karara bağlandı. 28 Mart 2007 tarihinde verilen karar şöyle:

"Dava konusu işlemle bu işlemin dayanağı teşkil eden tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının istenilmesine, davalı idarenin birinci savunması ve savunma ile ibirlikte göndereceği dava konusu işlemin daynağın oluşturan tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının alınıp yürütmenin durdulması istemi hakkında yeniden karar verilinceye ya da cevap verme süresi geçirilinceye kadar kabulüne, davalı idarenin savunma yapabilmesi için 30 gün süre verilmesine, savunma verilmemesi halinde dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre krar verileceği hususunun davalı idareye duyurulmasına oy birliği ile karar verildi."

Acarlar İnşaat Taahhüt Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin ''davacı'', Beykoz Belediye Başkanlığının ''davalı'' olarak yer aldığı kararda, Beykoz ilçesi Dereseki Köyü 4-5 pafta, 215-216 parsellerde bulunan yapıların yıkımına ve yapının sahibine toplam 240 bin YTL para cezası verilmesine ilişkin Beykoz Belediye Encümeninin 13 Mart 2007 tarihli kararının iptali ve yürütmesinin durdurulmasının istendiği belirtildi.

''2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 4001 sayılı kanunla değişik 27. maddesinin 2. bendinde; Danıştay veya idari mahkemelerin idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilecekleri hüküm altına alınmıştır'' denilen kararda, ''Bilindiği üzere idari yargı yerinde dava açılması, idari işlemin yürütmesini durdurmaz. İdare işlemini icra eder. Ancak işlemin icrasının, ilgilinin giderilmesi mümkün olmayan zararına sebep olduğu hallerde, ihtiyati tedbir olarak yürütmenin durdurulması yolu benimsenmiştir'' ifadesine yer verildi.
''Her ne kadar gerek Anayasanın 125. maddesi, gerekse 2577 sayılı kanunun 27. maddesinin idari işlemin açıkça hukuka aykırı ve icrası halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğması şartlarının birlikte gerçekleşmesi halinde yürütmenin durdurulması kararı verebileceği öngörülmüşse de Anayasa'nın 125. maddesinde 'İdarenin her türlü eylem ve işlemlerine karşı yargı yolu açıktır' hükmü getirilerek yargısal denetimin hukuk devleti anlayışının zorunlu unsuru olduğunun da vurgulandığı'' ifade edilen kararda, daha sonra şöyle denildi:
''Bu bağlamda, 2577 sayılı kanunun iptal davası açabilmek için öngördüğü 60 günlük süre dava açıldıktan sonra mahkemece yapılacak usulü işlemler için tanıdığı süreler gözetildiğinde idarece tesis edilen işlemde icra tarihinin belirtilmemiş ve hemen icra edilebilir olması, söz konusu zaman aralığının dava açılması halinde mahkemece çözümlenebilmesine yetecek makul bir süreden az olması ve yine işlemin icrası halinde doğacak zararın telafisi imkansız olması halleri, hukuka aykırı bir durumun varlığını ortaya koymaktadır. Zira, işlemin icrasından sonra hukuka uygunluk denetimi yapılarak uyuşmazlığın esasının çözümlenmesi suretiyle mahkemece verilen kararın artık uygulama imkanı kalmayacaktır. Bu haliyle Anayasanın 125. maddesi ile tanınan yargısal denetimi engelleyecek nitelikteki idari uygulamaların hukuk devleti anlayışı ile bağdaştırılması da mümkün değildir.''

KARAR

Uyuşmazlığa konu olayın niteliğine ve dosyadaki mevcut bilgi ve belgelere göre, dava konusu işlemin hukuka uygun olup olmadığının bu aşamada saptanamadığı belirtilen kararda, hüküm şöyle kuruldu:

''Uyuşmazlığa konu yapılara ait ruhsatların iptali istemiyle İstanbul 3. İdare Mahkemesinde açılan davada yapılan yargılama sonucunda, söz konusu ruhsatların Çevre ve Orman Bakanlığınca inşaatlara kesin izin verilmeden düzenlendiği gerekçesiyle iptali yönündeki 9 Mart 2006 tarihli kararın Danıştay 6. Dairesinin 9 Şubat 2007 tarihli kararıyla onaylanmasından sonra davalı idarece, inşaatlara Çevre ve Orman Bakanlığından kesin izin alınması, aksi halde 3194 sayılı İmar Kanunu'nun ilgili hükümlerinin uygulanacağının ihtaren
bildirilmesi sonrasında söz konusu inşaatlara kesin izin verilmesi talebiyle Çevre ve Orman Bakanlığına yapılan başvurunun reddine ilişkin 9 Ocak 2007 tarihli Çevre ve Orman Bakanlığı işleminin iptali istemiyle mahkememizde dava açıldığı ve halen görüldüğü, bakılan dava ile bu davada verilecek kararların birbirlerini etkileyecek nitelikte olduğu hususları birlikte değerlendirildiğinde dava konusu işlemin uygulanması halinde telafisi güç ve imkansız zararların doğacağı açık olduğundan yürütmenin durdurulması isteminin karara bağlanabilmesi için davalı idareden dava konusu işlemle bu işlemin dayanağını teşkil eden tüm bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının istenmesine, davalı idarenin birinci savunması ve savunma ile birlikte göndereceği dava konusu işlemin dayanağını oluşturan tüm
bilgi ve belgeleri içeren işlem dosyasının alınıp yürütmenin durdurulması işlemi hakkında yeniden karar verilinceye ya da cevap verme süresi geçirilinceye kadar davanın kabulüne, davalı idarenin savunma yapabilmesi için 30 gün süre verilmesine, savunma vermemesi halinde dosyada mevcut bilgi ve belgelere göre karar verileceği hususunun davalı idareye duyurulmasına oy birliği ile karar
verildi.''


AA
Old 11-04-2007, 17:04   #19
awogad

 
Varsayılan

arkadaşlar orman davaları hep vardı ve olacak bu konuda bir şeyler yapılmalı şimdi acarkentten villa alanlar gelecek ben ev aldım idare evi yıktı paramı kimden alacam diye ozaman evinin üstüne bir bardak su iç mi diyecez artı bu tip davalar bir sürü var tapusu 1950 yılında verilmiş adam ev yapmış bahçe yapmış yıl 2007 dava dilekçesi burası orman arazisi evi yıkacaz araziyi ormana katıcaz şu kadar dava masrafı şu kadar avukat ücreti sen ormanıda bozmuşşun bide ceza davası bu konu göründüğü gibi degil kanun bakımından tapulu arazilerde ormanla itilaf yaşıyor bir kez daha oturulup düşünülmeli ve mevcut düzenle orman durumu gözden geçirilip adam gibi kanun çıkartılmalı bence
Old 20-01-2008, 04:27   #20
KNG

 
Varsayılan En heyecanli yerinde...

Bu konu basligi dokuz aydir sessiz sedasiz kalmis ama merakla okudum. Bir noktaya sasirdim yalniz: en heyecanli yerinde kesilivermis! Yine de sayduyulu ve aydinlatici mesajlar gonderien tum uyeleri takdir ettim.

Okuduklarimdan su izlenimi edindim. Nufuzlu bir insaat sirketi ormanin orta yerine insaat yapmak icin "her nasilsa" ruhsat aliyor. Danistay bunun usulsuz olduguna ve (dogru anladiysam) yapilarin yikimina karar veriyor. Yani yargi sureci bir hukuk devletinde olmasi gibi sonuc vermis. Ama iste tam bu noktada oyle bir yol ayrimi var ki hukukun ustunlugune saygi duyulan A ulkesi ile duyulmayan B ulkesini net sekilde ayiriyor.

A ulkesinde belediye, yargi kararini bekletmeden icraya koyar, haksizligi yuzune vurulan insaat sirketi de bunu sineye cekerdi. Son bir cirpinisla yikim kararina karsi yargisal girisimde bulunsa dahi dava carcabuk reddedilir, yurutmenin durdurulmasi soz konusu dahi olmazdi.

Bizler B ulkesinde yasadigimiz icin olaylar cok farkli cereyan etmise benziyor. Belediye dogrusunu yapiyor ve yikim ve para cezasi karari aliyor. Acar Insaat pes etmiyor. Orman Bakanligi'ndan izin talebinde bulunuyor. Butun o yargi seruveninden sonra bu talep Bakanlikta saskinlik yaratmis olsa gerek! Dogal olarak reddediyor; ki reddetmeyip de ne yapacakti? Danistay karari cok acik.

Tabi Bakanligin red karari "idari islem" sayildigindan iptali de istenebilir. Acar'lar da oyle yapmis. Dahasi yikim ve para cezasi kararina karsi da dava acmislar. Bu davalarin gerekcesini merak ediyorum dogrusu. Zira burda ne ileri surdulerse aynini mudahil olup kaybettikleri onceki davada da ileri surmus olmalari beklenir.

Gelelim bence en carpici noktaya. 4. Idare Mahkemesi'nin yurutmeyi durdurma kararina ne diyorsunuz? Size teknik anlamda yanlis gelmiyor mu? Sonucta yurutulmesi durdurulan islem alelade bir islem degil. Danistay karari uyarinca yapilmis bir "icraya koyma" islemi. Boyle bir islemi durdurabilmek cok istisnai hallerde olabilir. Ornegin idari islem ile Danistay'in 2006 tarihli karari arasinda hicbir nedensellik bagi olmamasi gibi. Mesela villalarin belediye baskanina bedelsiz devrine iliskin bir karar soz konusu olsaydi durum boyle olurdu. Zaten yurutmenin durdurulmasini istisnai hallere hasreden kanun koyucu iki sarti birlikte aramis; acikca hukuka aykirilik ve telafisi guc/imkansiz zarar. 4. Idare Mahkemesi de bunu itiraf ediyor ama ustalikla bertaraf ediyor. Neymis efendim Anayasa md. 125 geregi idarenin tum islemleri yargi denetimine tabiymis de karar icra edilirse bu yargi denetimi anlamini kaybedermis. Boyle bir akil yurutme, icrasi ile etkilerini doguran tum -ama tum- idari islemleri askiya almak gerekir sonucuna varir. O zaman da "acikca hukuka aykirilik" sarti sus olarak kalir.

Bu arada dikkatinizi cekmistir, soz konusu olan yikim ve para cezasi. Yikimin telafisi yok ama acikca hukuka aykiri filan degil. Para cezasi ise her iki sarti da yerine getirmiyorsa da onun da yurutulmesi durdurulmus. Olmusken tam olsun demis mahkeme!

4. Idare Mahkemesi'nin yurutmenin durdurulmasi kriterlerine getirdigi yorumun ictihatta dayanagi var mi? Varsa ben bilmiyorum.
Old 15-09-2008, 15:53   #21
oguzhand0

 
Varsayılan

Son Gelişmeler

Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, Serdaroğlu Ormanı'nda gerçekleştirilen Acaristanbul'daki konutların yapı ruhsatlarının yenilendiğini bildirdi.

Acaristanbul ile ilgili haberlere ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Ergül, Serdaroğlu Özel Ormanı'nda gerçekleştirilen Acaristanbul yapılarıyla ilgili, Beykoz Belediyesi tarafından verilen yapı ruhsatlarının İstanbul İdare Mahkemesi'nce 10 Nisan 2003 tarihinde iptal edilmesi nedeniyle belediye encümeni tarafından 13 Mart 2007 tarihinde yıkım kararı verilerek, para cezası uygulandığını hatırlattı.

Ergül, belediye encümeninin yıkım kararının İstanbul 4. İdare mahkemesince 26 Aralık 2007 tarihinde iptal edildiğini ifade ederek, şunları söyledi:

"Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine arsa sahipleri tarafından açılan kesin izin istemiyle ilgili davada da İstanbul İdare Mahkemesi tarafından 26 Aralık 2007 tarihinde kesin izin istemine gerek olmadığı yönünde karar çıkmıştır. Bu tarihte ruhsat iptaline ilişkin verilen kararların mahkeme tarafından ortadan kaldırılması İstanbul 4. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu karara binaen arsa sahiplerinin tarafımıza resmi talepte bulunması dolayısıyla 26 Mart 2008 tarihinde yapı ruhsatları yenilenmiştir."

Beykoz Belediyesi, 21 Mart 2008 tarihinde yaptığı açıklamada da İstanbul 4. İdare Mahkemesinin kesin izin isteminin reddine ilişkin verdiği iptal ve parsel malikini haklı bulan kararının Beykoz Belediyesinin bu konuyla ilgili tasarruf yetkisini elinden aldığını açıklamıştı.

MYNET EMLAK


--------------------------------------
"Arkası yarın"lar gibi oldu bu Acarkent olayı da.

TO BE CONTINUED (:
Old 15-09-2008, 17:20   #22
üye18332

 
Varsayılan www.hurriyet.com.tr

Yıkım kararı alınan villalara ruhsat verildi

15 Eylül 2008A.A Beykoz Belediye Başkanı Muharrem Ergül, Serdaroğlu Ormanı'nda gerçekleştirilen Acaristanbul'daki konutların yapı ruhsatlarının yenilendiğini bildirdi.Çevre Bakanlığı da ruhsatın iptali için yeniden dava açacak.

Acaristanbul ile ilgili haberlere ilişkin açıklama yapan Belediye Başkanı Ergül, Serdaroğlu Özel Ormanı'nda gerçekleştirilen Acaristanbul yapılarıyla ilgili, Beykoz Belediyesi tarafından verilen yapı ruhsatlarının İstanbul İdare Mahkemesi'nce 10 Nisan 2003 tarihinde iptal edilmesi nedeniyle belediye encümeni tarafından 13 Mart 2007 tarihinde yıkım kararı verilerek, para cezası uygulandığını hatırlattı.

Ergül, belediye encümeninin yıkım kararının İstanbul 4. İdare mahkemesince 26 Aralık 2007 tarihinde iptal edildiğini ifade ederek, şunları
söyledi.
“Çevre ve Orman Bakanlığı aleyhine arsa sahipleri tarafından açılan kesin izin istemiyle ilgili davada da İstanbul İdare Mahkemesi tarafından 26 Aralık 2007 tarihinde kesin izin istemine gerek olmadığı yönünde karar çıkmıştır. Bu tarihte ruhsat iptaline ilişkin verilen kararların mahkeme tarafından ortadan kaldırılması İstanbul 4. İdare Mahkemesinin vermiş olduğu karara binaen arsa sahiplerinin tarafımıza resmi talepte bulunması dolayısıyla 26 Mart 2008 tarihinde yapı ruhsatları yenilenmiştir.”

Beykoz Belediyesi, 21 Mart 2008 tarihinde yaptığı açıklamada da İstanbul 4. İdare Mahkemesinin kesin izin isteminin reddine ilişkin verdiği iptal ve parsel malikini haklı bulan kararının Beykoz Belediyesinin bu konuyla ilgili tasarruf yetkisini elinden aldığını açıklamıştı.
Old 15-09-2008, 17:41   #23
Av.Barış

 
Varsayılan

Bir hukuksuzluk örneği daha. mahkeme karar veriyor,danıştay onaylıyor sonra belediye artık nasıl olduysa iptal edilen ruhsata ilişkin yeni bir ruhsat!

Kimse mahkemeyi takmıyor, Neden?
Old 18-07-2009, 13:21   #24
oguzhand0

 
Varsayılan

Acarkent davasında karar
Orman Genel Müdürlüğü davayı kaybetti. Son sözü Yargıtay söyleyecek

Çevre ve Orman Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğünün, Acarkent'in yapıldığı alanın özel orman olarak belirtilmesine ilişkin yerel mahkeme kararını Yargıtay'da temyiz edeceğini bildirdi.

Bakanlıktan yapılan yazılı açıklamada, Orman Genel Müdürlüğünce Acarkent'teki 1822 gayrimenkulün tapularının iptali istemiyle açılan davanın Beykoz I. Asliye Hukuk Mahkemesinde bugün karara bağlandığı anımsatıldı.

Açıklamada, yerel mahkemenin, davalı şirketin talepleri doğrultusunda ''Saip Molla Çiftliği'ne konulan özel orman şerhinin kaldırılmasının yok sayılmasına ve niteliğinin yeniden özel orman olarak belirtilmesine, yüzde 6'lık izin sahası dışında kalan kısma yönelik olarak men'i müdahale, kal ve diğer talepler için açılan davanın husumet nedeniyle reddine, tapu sicil kayıtlarında özel ormanın tamamı üzerinde kurulan kat mülkiyetine yönelik işlemin iptali için açılan davanın reddine karar verdiği'' belirtildi.

Gerekçeli kararın henüz yazılmadığı ifade edilen açıklamada, gerekçeli kararın tebliğinin ardından, Orman Genel Müdürlüğü tarafından kararın temyizi için Yargıtay'a başvurulacağı kaydedildi.

AA
------------------------------------------------
Henüz 2. sınıfta idim, bu olay tüm sıcaklığıyla sürüyordu, okul bitti değişen birşey yok. Ya gerçekten ne kadar garip bir ülkede yaşıyoruz biz
Old 18-07-2009, 19:10   #25
Av.Barış

 
Varsayılan

Benim hukuk bilgim bu olayı çözmeme yeterli gelmiyor.

Önce idare mahkemesi sonra danıştay sonra yeniden idare şimdi hukuk mahkemesi kararı...

Neden yargı aynı konuda bu kadar çelişkili karar verir hiç anlamış değilim.
Old 18-07-2009, 21:06   #26
Av.Ömer KAVİLİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Benim hukuk bilgim bu olayı çözmeme yeterli gelmiyor.

Önce idare mahkemesi sonra danıştay sonra yeniden idare şimdi hukuk mahkemesi kararı...

Neden yargı aynı konuda bu kadar çelişkili karar verir hiç anlamış değilim.

Bizim Malatya yöresinin sözü aklıma geldi :

"Zengin arabasını dağdan aşırır,
Fakir düz ovada yolunu şaşırır."
Old 18-07-2009, 22:57   #27
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
Benim hukuk bilgim bu olayı çözmeme yeterli gelmiyor.

Önce idare mahkemesi sonra danıştay sonra yeniden idare şimdi hukuk mahkemesi kararı...

Neden yargı aynı konuda bu kadar çelişkili karar verir hiç anlamış değilim.

Hukuk'un bir bilim olmamasından kaynaklanıyor belki de!

Saygılarımla
Old 20-07-2009, 17:45   #28
Peregrinus

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Gemici
Hukuk'un bir bilim olmamasından kaynaklanıyor belki de!

Saygılarımla

Güzel cevap.
Old 21-07-2009, 13:28   #29
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Ömer KAVİLİ
Bizim Malatya yöresinin sözü aklıma geldi :

"Zengin arabasını dağdan aşırır,
Fakir düz ovada yolunu şaşırır."

Sayın Ömer Kavili'nin, aynı zamanda eşimin de memleketi olan Malatya'dan alıntıladığı söz, sanırım mevcut durumu izah etme noktasında söylenebilecek son söz. Bir tarafta mevcut tapu kaydına güvenerek iyi niyetle mülk edinenler(ki söz konusu iyi niyet, bu başlık altında meslektaşlarımızca tartışılmıştı), diğer tarafta güzel yurdumun yitip giden orman alanları. Beykoz 1. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin gerekçeli kararını merakla bekliyorum.

--------------------------------------------------------

Körlerin ülkesinde, tek gözlü insan kral olur. (Desiderius Erasmus)
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Sahiden orman mı burası? (Tapulama ve orman kadastrosu geçmiş) ibreti Meslektaşların Soruları 7 30-12-2009 19:25
orman kanununa muhalefet suçlarında ceza zamanaşımı avsel Meslektaşların Soruları 1 07-01-2007 12:16
Gemı Rehni Hangi Şartlarda Kurulabilir ve Hangi Usüllere tabidir Av.Demet Meslektaşların Soruları 1 07-12-2006 02:49
Hangi sucu hangi milletten kaptik obaykan Site Lokali 0 21-07-2006 22:11
Orman Kanunu... Av. Hulusi Metin Hukuk Sohbetleri 2 11-05-2002 07:35


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08648801 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.