Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Karar Lehine Olan Taraf Bakiye Harç Ödemeye Zorlanabilir Mi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-05-2008, 13:12   #1
Av.Turhan Demiroğlu

 
Varsayılan Karar Lehine Olan Taraf Bakiye Harç Ödemeye Zorlanabilir Mi?

*Davacı A, Asliye Hukuk Mahkemesi'nde açtığı "muhtesatın aidiyeti" konulu davayı kazanıyor. Haliyle davalı B bakiye harcı yatırmamakta... Davacı da, durumuna göre haylice yüklü sayılabilecek (2000 YTL) bakiye harcı yatırmadığı için karar muallakta..
*Muhtesatın ait bulunduğu taşınmaza ilişkin -ilk davanın davalısı B tarafından- Sulh Hukuk Mahkemesinde ortaklığın giderilmesi davası açılıyor.
*Sulh Hukuk Mahkemesi, bir ara kararla Asliye Hukuk Mahkemesi kararının tebliğe çıkarılması için A'ya kesin süre veriyor: "Aksi takdirde muhtesatın kendisine aidiyeti iddiasından vazgeçmiş sayılacağına..." tehdidi eşliğinde

Harçlar Kanunu:
MÜKELLEF :
Madde 11 - Genel olarak yargı harçlarını dâvayı açan veya harca mevzu olan işlemin yapılmasını istiyen kişiler ödemekle mükelleftir.

Soru:
1-Mahkeme yukarıdaki hükme mi dayanmaktadır?
2-İlamda harcın sorumlusu olarak davalı B'nin tesbit edilmiş olmasının hiç mi önemi bulunmamaktadır? Bu şekilde bir kesin mehil verilebilir mi? Kesin mehil verilecekse bunun harcın yüklendiği tarafa (B'ye) verilmesi gerekmez miydi?

Ek: AİHM (ÜLGER/Türkiye* Başvuru No. 25321/02 Strazburg 26 Haziran 2007) : "başvuranın kararın bir kopyasını alamadan mahkeme harcını ödemekle yükümlü tutulmasının, üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu ve mahkemeye erişim hakkını bu hakkın özünü zedeleyecek derecede kısıtladığı kanısındadır."

Saygılarımla.
Old 21-05-2008, 12:41   #2
Av. Can DOĞANEL

 
Varsayılan

Alıntı:
Nispi harçlarda ödeme zamanı;

Madde 28 - (1) sayılı tarifede yazılı nispi harçlar aşağıdaki zamanlarda ödenir.;
a) Karar ve İlam Harcı,
Karar ve İlam harçlarının dörtte biri peşin, geri kalanı kararın verilmesinden itibaren iki ay içinde ödenir. Karar ve İlam Harcı ödenmedikçe ilgiliye ilam verilmez.


Alıntı:
Hukuk Ve Ticaret Mahkemelerinin Yazı İşleri Yönetmeliği

İlâm harcının tahsili

Madde 54 - Hükmün verildiği halde tarafların ilâm almalarından dolayı Harçlar Kanununun 119 (492 s. Harçlar Kanununun 130) uncu maddesi mucibince ilâm harcının tahsili için Maliyeye müzekkere yazılmışsa, esas defterine müzekkerenin yazıldığı tarih işaret olunur.
Bundan sonra, kendisine harç tahmil edilmiş olan tarafın ilâm almak üzere müracaatı halinde Maliyece harcın tahsil edildiğine dair vesika ibraz etmesi kendisinden istenerek ancak bu vesikanın veya makbuzu ibraz etmesinden sonra ilâm sureti verilir.
Kendisine harç tahmil edilmemiş olan tarafın ilâm sureti almak üzere müracaatı halinde dahi aynı hüküm caridir.

Kendisine harç tahmil edilmemiş tarafın karar ve ilam harcından sorumluluğu ihtiyaridir. İsterse öder, istemezse asıl alacaklı olan hazinenin tahsilatını bekler. Bu nedenle mahkemece verilen kesin sürenin yasaya ve yönetmeliğe aykırı olduğunu düşünüyorum.
Old 18-02-2009, 19:51   #3
BaharB

 
Varsayılan

Alıntı:
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararı


ÜLGER/Türkiye*

Başvuru No. 25321/02
Strazburg
26 Haziran 2007
....
Hükümet, kararın uygulanmama nedeninin, iç hukuk çerçevesinde kararın, ödenmesi gereken yargılama giderleri ödenmedikçe ilgili tarafa verilmesinin mümkün olmaması olduğunu belirtmiştir. Öte yandan, AİHM, Harçlar Kanunu’nun 28 (a) Maddesi’ne atıfta bulunarak, mahkemenin, başvurana, mali bir sorumluluk yüklemiş olduğunu, böylece karara erişimini ve kararın uygulanmasını engellediğini kaydeder.
AİHM, bir kimsenin erişim hakkından yararlanıp yararlanmadığını belirlemek için, yargılama giderlerinin makullüğünün, başvuranın bu meblağı ödeme kapasitesi, davanın özel ayrıntıları ve bu sorumluluğun yüklendiği dava safhası ışığında değerlendirilmesi gerektiğini anımsar (bkz. Kreuz). Bu bağlamda, AİHM, başvuranın inşaat işçisi olduğunu gözlemler. Başvuran sorumlu şirkete, ödenmemiş maaşını alabilmek için dava açmıştır. Mahkeme başvuranın taleplerini kısmen kabul etmiş, tazminat olarak yaklaşık 10.000 Euro ödenmesine karar vermiştir. Geri kalan yargılama giderleri yaklaşık 598 Euro’dur. Başvuran, kendisine ödenecek meblağı alabilmek için harcı ödemeye istekli olmasına rağmen, bunu yapmak için yeterli kaynağa sahip değildir.
AİHM, AİHS’nin 6 § 1. Maddesi kapsamındaki etkili hakları güvence altına alma yükümlülüğünün yerine getirilmesinin, yalnız müdahale olmaması anlamına gelmediğini, Devlet’in olumlu bir faaliyette bulunmasını gerektirebileceğini de yineler. Yargılama giderlerinin karşılanmasında tüm sorumluluğu başvurana yükleyerek, Devlet’in, kararların uygulanması için hem hukuken hem de uygulamada etkin bir yöntem belirleme yönünde genel ya da özel her türlü uygun tedbiri alma yükümlülüğünden (pozitif yükümlülük) kaçındığı kanısındadır (bkz. Fuklev – Ukrayna, 71186/01). Dolayısıyla, bu davada, yargılama giderlerinin miktarı ile bu giderlerin ödenmesi, başvuranın bu meblağları ödeme kapasitesi ve kararın bir kopyasının başvurana verilmesi arasındaki makul orantılılık ilişkisi de göz önünde bulundurulmalıdır.
Yukarıda belirtilenler ışığında, AİHM, başvuranın kararın bir kopyasını alamadan mahkeme harcını ödemekle yükümlü tutulmasının, üzerinde aşırı bir yük oluşturduğu ve mahkemeye erişim hakkını bu hakkın özünü zedeleyecek derecede kısıtladığı kanısındadır.
Dolayısıyla AİHS’nin 6 § 1. Maddesi ihlal edilmiştir.
Son olarak, AİHM, bu davada, yargılamanın uzunluğunun, başvuranın kararın uygulanmaması ile ilgili şikayetinin tamamlayıcı parçası olduğunu kaydeder. Bu nedenle, şikayetin bu kısmının ayrı olarak incelenmesine gerek olmadığı sonucuna varmıştır.
...
5. (a) Sorumlu Devlet’in, aşağıdaki meblağları, AİHS’nin 44 § 2. Maddesi’ne göre nihai kararın verildiği tarihten itibaren üç ay içinde, ödeme tarihinde geçerli olan kur üzerinden Yeni Türk Lirası’na çevirerek başvurana ödemesine:
(i) 10.000 Euro (on bin Euro) maddi tazminat;
(ii) 1000 Euro (bin Euro) manevi tazminat;
(iii) yargılama giderleri için 1.500 Euro (bin beş yüz Euro);
(iv) yukarıdaki meblağlara uygulanabilecek tüm vergiler;
(b) yukarıda belirtilen üç aylık sürenin sona ermesinden, ödeme gününe kadar geçen süre için, yukarıdaki miktarlara Avrupa Merkez Bankası’nın o dönem için geçerli faizinin üç puan fazlasına eşit oranda basit faiz uygulanmasına karar vermiştir.
....
Yukarıdaki karar sonrası, Türkiye Cumhuriyeti Devletinin uygun yasal düzenlemeyi yapması gerektiğini düşünüyorum. AİHM başvuranın maddi koşullarını ve davanın niteliğini göz önüne aldığına göre, davada haklı çıkan tarafın harç ödeme sorumluluğu bakımından bu yönde bir istisna hüküm getirilmesinin, devletin tazminat sorumluluğunu ortadan kaldıracağını düşünüyorum.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Bakiye Temyiz Harcı Yatırılmadan Karar Tebliğe Çıkarılabilir mi? Av.Tuncer yılmaz Meslektaşların Soruları 4 31-07-2007 17:12
AİHM’den iş bırakan memur lehine karar Av.Ateş Hukuk Haberleri 1 20-07-2007 09:39
Banka Promosyonlarında Memur Lehine Karar niles82 Hukuk Haberleri 0 27-03-2007 14:42
Yargıdan basın lehine iki karar Seyda Hukuk Haberleri 1 09-12-2006 21:51


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05323601 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.