tapusuz gayrımenkullerin haczini nasıl yapacağız?

Merhabalar;
Bir borçtan dolayı borçlu A şahsı aleyhine icra takibinde bulunuluyor, ancak borçlu A şahsının sadece mülkiyet tespiti davası sonunda almış olduğu mahkeme ilamında kendisine ait olduğu anlaşılan bir gayrımenkulü bulunmaktadır. Yani Gayrımenkul tapusuz ancak mülkiyetin tespiti davası ile borçlu A şahsı adına tespit edilmiştir.
Bu durumda borçlu A şahsının bir borcundan dolayı bu gayrımenkulü nasıl bir prosedür izleyerek haczedeceğiz?
HERKESE İYİ ÇALIŞMALAR..

Sayın meslektaşım aşağıdaki yargıtay kararında da belirtildiği üzere tapusuz taşınmazların haczi kabil değildir.
Saygılarımla



T.C.
YARGITAY
17. Hukuk Dairesi
Esas : 2001/4197
Karar : 2001/4025
Tarih : 14.06.2001
ÖZET : Varlıkları açıkça saptanamayan ve hacizi kabil olmayan tapusuz taşınmazları bildirmemek gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunu oluşturmaz.
(2004 sayılı İİK. m. 74, 338)
KARAR METNİ :
Gerçeğe aykırı beyanda bulunmaktan sanık Hasan Aktaş´ın yapılan yargılaması sonunda; İİK.nun 338 maddesi uyarınca l ay hafif hapis cezasıyla hükümlülüğüne dair ŞUHUT İcra Ceza Mahkemesinden verilen 23.3.2001 tarih ve 8 esas 92 karar s. hükmün süresi içinde, Yargıtay´ca tetkiki sanık tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 7.6.2001 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü.
Yerinde görülmeyen diğer itirazların reddine; Ancak hükme dayanak yapılan mal beyanı dilekçesinin İİK.nun 74. maddesine uygun şekilde düzenlenmemiş olması; Varlıkları açıkça saptanamayan ve hacizi kabil olmayan tapusuz taşınmazları bildirmemekten ibaret eylemin gerçeğe aykırı beyanda bulunmak suçunu oluşturmayacağı gözetilmeden beraati yerine yazılı şekilde mahkumiyetine karar verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu nedenlerden dolayı BOZULMASINA 14.6.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

Alacaklının, borçlunun 3. kişilerdeki her türlü hak ve alacağını haczetmesi veya borçlunun miras hakkı için izale-i şüyuu davası açma hakkının olması keza borçlunun tasarruflarının iptalini isteme hakkının olması vb. nasıl mümkünse, mülkiyetinin borçluya aidiyetinin mahkeme kararıyla tespit edilmiş taşınmazın, sadece bildirici nitelikte kalmış tapudaki tescilini isteme hakkı da olmalıdır bence. Çünkü alacaklılarından mal kaçırma kastıyla tescilini yaptırmayan kötüniyetli borçluya karşı, hukuki menfaati olduğu için, alacaklı böyle bir durumdaki gayrimenkulün tescilini mahkemeden isteyebilmeli ve böylece alacağına kavuşabilmek için devamındaki gerekli işlemleri yapabilmelidir.

Tapusuz taşınmaz, menkul hükümlerine göre haczedilir. Medeni kanuna göre tescil davası açmak için yetki alınır ve tescil davası açılır. tescilden sonra satış işlemlerine başlanır

İİK md.94/3 işinize yarayabilir