Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

işveren tarafından düzenlenen spor müsabakası - iş kazası

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 25-10-2011, 11:35   #1
av.özlem önal

 
Acil işveren tarafından düzenlenen spor müsabakası - iş kazası

Sayın meslekdaşlarım;

İşveren işyeri dahilinde ve işyeri dışındaki çeşitli sahalarda, gerek öğle tatillerinde ve gerekse mesai bitiminde futbol müsabakaları düzenliyor. Takımların oyuncuları işçiler arasından gönüllülük esasına göre seçiliyor.

Bu müsabakada işçinin yaralanmasının iş kazası sayılıp sayılmayacağına dair görüşlerinizi alabilir miyim?

Saygılar
Old 25-10-2011, 12:12   #2
simurganka

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.özlem önal
Sayın meslekdaşlarım;

İşveren işyeri dahilinde ve işyeri dışındaki çeşitli sahalarda, gerek öğle tatillerinde ve gerekse mesai bitiminde futbol müsabakaları düzenliyor. Takımların oyuncuları işçiler arasından gönüllülük esasına göre seçiliyor.

Bu müsabakada işçinin yaralanmasının iş kazası sayılıp sayılmayacağına dair görüşlerinizi alabilir miyim?

Saygılar
Sayın Av. Özlem Önal;
Kanımca belirttiğiniz durumda işçinin yaralanması halinde iş kazası gerçekleşmez. Zira vakanın iş kazası kapsamına dahil edilebilmesi için daha doğrusu bir iş kazasında işverenin sorumluluğundan bahsedebilmek için iki şart aranabilir.
--Ilki işçinin kaza sırasında işverenin otoritesi altında bulunup bulunmadığıdır. --Ikinci şart kazanın doğrudan doğruya veya dolaylı olarak işin yarattığı bir tehlike veya işverenin üstlendiği koruma borcuna aykıırı davranış sonucu olması şartınını taşımasıdır.
Birinci şart açısından olay belki tartışılabilir ancak ikinci şart açısından durum açık. Bahsettiğiniz durumda işin yarattığı tehlike yoktur. Kaldı ki işverenin işçiyi koruma borcundan da bahsedilemez çünkü işveren işçilerine zorla maç yaptıramaz. İşçilerin kendi rızasıyla maç yapması sözkonusudur. Bu nedenle de işverene yüklenmek olayı zorlamak olur. Zaten gönüllülük esasıyla maçların da yapıldığını belirtmişsiniz bu nedenlerle kanımca olay iş kazası kapsamına sokulamaz.
Old 25-10-2011, 13:09   #3
Adli Tip

 
Varsayılan

İşyerinde meydana gelenler iş kazası sayılır. Ancak işyeri dışındakiler için takımın mahiyetinin ve kuruluş şeklinin vs etraflıca incelenmesi gerekir düşüncesindeyim.

Saygılar
Old 25-10-2011, 13:18   #4
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

İş kazası konusuna 2 açıdan yaklaşmak gerekir:

Sosyal Güvenlik Hukuku ve Bireysel İş Hukuku.

Somut olayda Bireysel İş Hukuku kapsamında, yani işverenin hukuki sorumluluğunu doğuracak tarzda bir sorumluluktan kanımca bahsedilemez. Zira bireysel iş hukuku anlamında iş kazası sayılma şartlarından birisi "zarar ile kaza ve yapılan iş ile kaza arasında uygun illiyet bağının bulunması" halidir. Değişik bir ifade ile kaza, olayların normal akışına ve olağan yaşam deneyimlerine göre işverence yürütülen işin (işçinin gördüğü işin) doğrudan ya da dolaylı bir sonucu olmalıdır.

Bu nedenle somut olaydaki kaza "Bireysel İş Hukuku" anlamında iş kazası değildir. Soru sahibi meslektaşımızın talep etmesi halinde, kazanın "Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu" anlamında iş kazası olup olmadığı ayrıca değerlendirilebilir. Saygılarımla.
Old 25-10-2011, 14:06   #5
Adli Tip

 
Varsayılan

Ben bu konuya uzun sayılabilecek bir mesaj yazmştım ama maalesef mesajımı bağlantı koptuğu için yayınlayamadım. Sonra da yukarıdaki mesajımı yayınladım.

Bence verilen bilgiyle cevap vermek güç...

Bir işyerinde futbol takımı oluyor örneğin. Takımda işveren ya da işveren vekili de olabiliyor ama, takımın mahalle arkadaşlarıyla kurulan takımdan farkı olmuyor...

Bir başka işyerinde de takım kuruluyor... Takım, İnsan Kaynakları Direktörlüğünün koordinasyonuyla oluşturulmuş... Turnuvulara gidildiğinde bu çalışanlar izinli sayılıyor ve ücretleri, harcırahları vs öndeniyor..

Şimdi bu iki takımdaki oyuncuların sakatlanması aynı olabilir mi?
Old 25-10-2011, 14:33   #6
av.özlem önal

 
Varsayılan

Sorumu yanıtlayan değerli meslektaşlarıma teşekkür ederim. Öncelikle belirtmeliyim ki somut olaydaki futbol takımının ölçütleri, sayın 'adli tıp' tarafından tanımlanan ikinci gruba daha uygun. İşveren tarafından kurumsal ölçütlere göre organize edilmiş, kendi sahasında ve deplasmanda lig usulü maç yapan, şirketin adını taşıyan, formaları, flamaları, antrenörleri ile bu kurumsal organizasyonu yansıtan bir amatör takımdan bahsediyoruz. Sayın Yiğit'in kazanın bireysel iş hukuku anlamında iş kazası olmadığına dair tespitlerine temel olan gerekçeler, esasen benim çelişkimin de kaynağı. Lakin modern iş hayatının, işyerinde takım ruhu oluşturulmasını ve buna dair aktiviteleri işin gereği sayan yaklaşımı, bende yapılan iş ile kaza arasında illiyet bağı ileri sürülebileceğine dair bir kanaat oluşturuyor. Sizce bu açıdan bakılabilir mi?

Şayet SSK anlamında iş kazası noktasındaki görüşlerinizi de paylaşırsanız çok memnun olurum.

Saygılar
Old 25-10-2011, 14:53   #7
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.özlem önal
...gönüllülük esasına göre seçiliyor...
Meslektaşlarımın yaklaşımları son derece profesyonel Ben de konuya işçinin iradesinin olup olmaması yönüyle yaklaştım.

İşçilerin söz konusu müsabakalara katılımının, kurumsal yapının güçlenmesi/tesisi için zorunlu kılındığı ya da zorunlu kılınmamakla birlikte bir çeşit baskının varlığının söz konusu olduğu durumda meydana gelen kaza, işyerinde ya da işyeri dışında gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın iş kazasıdır.

Ancak işçilerin tamamen iradelerine bırakılmış bir spor etkinliğinde meydana gelen kazanın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği, uygun illiyet bağının kurulamayacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla..
Old 25-10-2011, 14:59   #8
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Meslektaşlarımın yaklaşımları son derece profesyonel Ben de konuya işçinin iradesinin olup olmaması yönüyle yaklaştım.

İşçilerin söz konusu müsabakalara katılımının, kurumsal yapının güçlenmesi/tesisi için zorunlu kılındığı ya da zorunlu kılınmamakla birlikte bir çeşit baskının varlığının söz konusu olduğu durumda meydana gelen kaza, işyerinde ya da işyeri dışında gerçekleşip gerçekleşmediğine bakılmaksızın iş kazasıdır.

Ancak işçilerin tamamen iradelerine bırakılmış bir spor etkinliğinde meydana gelen kazanın iş kazası olarak nitelendirilemeyeceği, uygun illiyet bağının kurulamayacağı kanaatindeyim.

Saygılarımla..

Somut olay açısından karşı çıktığım düşünülmesin ancak, "gönüllülüğü" genel bir kıstas belirlemek doğru olmaz düşüncesindeyim. Çalışan gönüllü olarak itfayicilik görevini de, ilk yardımcı olma görevini de mevcut işine ilave olarak üstlenebilir örneğin.
Old 25-10-2011, 15:59   #9
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Somut olay açısından karşı çıktığım düşünülmesin ancak, "gönüllülüğü" genel bir kıstas belirlemek doğru olmaz düşüncesindeyim. Çalışan gönüllü olarak itfayicilik görevini de, ilk yardımcı olma görevini de mevcut işine ilave olarak üstlenebilir örneğin.
Gönüllük açısından konuya yaklaşırken basit bir mantıktan hareket ediyorum:İşçinin keyfi bir eylem içerisinde iken, yani spor yapması ve yaralanması neticesinde bu durumu "iş kazası" olarak nitelendirmek ve işverenden tazminat talebinde bulunmak hakkaniyetle bağdaşmayacağı gibi iş kazası olarak nitelendirilebilecek bir bağlantının kurulması da çok güç diye düşünüyorum. Sosyal güvenlik kapsamında ise, 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu'nun 16. maddesindeki iş kazası tanımına uymadığından 18. madde gereğince ödeneğin ödenmesi de mümkün olmaz.
Old 25-10-2011, 16:01   #10
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Somut olay açısından karşı çıktığım düşünülmesin ancak, "gönüllülüğü" genel bir kıstas belirlemek doğru olmaz düşüncesindeyim. Çalışan gönüllü olarak itfayicilik görevini de, ilk yardımcı olma görevini de mevcut işine ilave olarak üstlenebilir örneğin.

Meslektaşımın bu görüşüne ben de katılıyorum.

5510 sayılı yasanın 13. maddesi 1. fıkrası c) bendi hükmüne göre " bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda.. " meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olay iş kazası sayılmıştır.

Bu hüküm uyarınca, sigortalının geçirdiği kazanın iş kazası sayılması için, kaza sırasında görevlendirildiği işi dahi yapması gerekmemektedir. Örneğin işvereni tarafından malzeme almaya gönderilen işçinin yol üstünde bir kafede çay içerken bomba patlaması sonucu ölümü ya da yük teslimine giden şoförün yükü indirip dönerken döviz bürosuna uğraması ve burada meydana gelen silahlı saldırıda ölmesini Yargıtay Sosyal Güvenlik Hukuku kapsamında iş kazası saymaktadır. İşyeri veya eklentilerinde meydana gelenleri hiç söylemiyorum, onlarda bir çekişme yok zaten. Malum herkesin bildiği işyerinde kalp krizi sonucu ölen işçinin durumunun iş kazası sayılması gerektiği örneği var. Tabi başkaları da.

İşte, işverenin işyerinde veya işyeri dışında başka bir yerde (ev, okulda, aynı ilde ya da başka devlette) işçinin asıl işi dışındaki görevlendirmesi sebebiyle geçirilen kaza da Sosyal Güvenlik Hukuku bakımından iş kazası sayılmalıdır diye düşünüyorum.

Toparlarsak benim fikrim, işveren talimatı ile iş saatinde veya işyerinde olmasa dahi, asıl iş haricinde yapılan faaliyet sebebiyle meydana gelen kaza sosyal güvenlik hukuku bakımından iş kazası olarak kabul edilmeli ancak bireysel iş hukuku bakımından işverene karşı bir yaptırımının bulunmaması gerekmektedir diyorum.
Old 25-10-2011, 16:15   #11
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
...5510 sayılı yasanın 13. maddesi 1. fıkrası c) bendi hükmüne göre " bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda.. "
Kanunda "gönderilmesi" ifadesi vardır ve işçi, somut olayda asıl işini yapmamaktadır ancak herhangi bir yere de gönderilmemekte, tamamen kendi iradesiyle (aksi de olabilir ancak gönüllülüğe vurgu yapıldığı için şahsen bu şekilde anlıyorum) spor etkinliklerine katılmaktadır. İşverenin herhangi bir yönlendirmesi/telkini/baskısı vb.. olmadığı sürece işçi kendi başına hareket etmiştir ve bu olayda spor yaparken meydana gelen kaza iş kazası kapsamında ele alınamaz.
Old 25-10-2011, 22:31   #12
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Kanunda "gönderilmesi" ifadesi vardır ve işçi, somut olayda asıl işini yapmamaktadır ancak herhangi bir yere de gönderilmemekte, tamamen kendi iradesiyle (aksi de olabilir ancak gönüllülüğe vurgu yapıldığı için şahsen bu şekilde anlıyorum) spor etkinliklerine katılmaktadır. İşverenin herhangi bir yönlendirmesi/telkini/baskısı vb.. olmadığı sürece işçi kendi başına hareket etmiştir ve bu olayda spor yaparken meydana gelen kaza iş kazası kapsamında ele alınamaz.


Sayın Ekici;

İbrahim Beyin de belirttiği gibi, olayın iş kazası olması ayrı şeydir, işverenin bu kazadan sorumlu olması ayrı şey.

İşyerinde işçinin işiyle hiç bir alakası olmayan bir sebeple kalp krizi geçirmesi dahi iş kazası sayılabilmektedir örneğin.

Öte yandan, iş kazalarının önemli bir kısmının da, işçilerin işverenin haberi dahi olmadan, kendi iradeleriyle yaptığı şeylerden kaynaklandığı da bir gerçektir.

Şunu da belirtmek gerekir ki, ben de olay (işyeri dışında olduysa) iş kazasıdır demiyorum. Ancak iş kazası değildir diyebilmek için daha detaylı bilgiye ihtiyaç vardır diyorum.

Saygılar,
Old 26-10-2011, 08:23   #13
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
İbrahim Beyin de belirttiği gibi, olayın iş kazası olması ayrı şeydir, işverenin bu kazadan sorumlu olması ayrı şey.
Sayın Adli Tip, bu konuda haklı olmadığınızı söyleyemem.
Alıntı:
İşyerinde işçinin işiyle hiç bir alakası olmayan bir sebeple kalp krizi geçirmesi dahi iş kazası sayılabilmektedir örneğin.
Evet doğru ancak işyeri ve eklentilerinde ya da yolda/ilgisiz bir yerde meydana gelen bu tür durumlar, Sayın İbrahim YİĞİT'in verdiği döviz bürosu örneğinde olduğu gibi işin yerine getirilmesiyle bağlantılı şekilde gerçekleşiyor. Oysa elimizdeki verilere göre spor karşılaşmasının işyerinin işleyişine ilişkin bir fonksiyonu yok. (Mesela işveren tarafından bir malın teslimi için gönderilen işçi, teslimi gerçekleştirdiği yerde kendisine maç yapma teklifinde bulunulması karşısında bu teklifi reddetmeyip sakatlanması, kanaatimce iş kazası kapsamında değerlendirilebilir.) Eğer spor karşılaşmasının, işyerinin işleyişine etki eden bir özelliğinin olup olmadığı konusunda Sayın Özlem ÖNAL bizleri bilgilendirirse bu konuda yanıldığımı kabul ederim.
Alıntı:
Öte yandan, iş kazalarının önemli bir kısmının da, işçilerin işverenin haberi dahi olmadan, kendi iradeleriyle yaptığı şeylerden kaynaklandığı da bir gerçektir.
İşverenin haberi olmaksızın işçilerin kendi iradeleriyle kazaya neden olmaları, az önce ifade ettiğim gibi işyerinin bir faaliyetiyle illiyet bağlantısının sağlanmış olması durumunda iş kazasıdır.
Alıntı:

Şunu da belirtmek gerekir ki, ben de olay (işyeri dışında olduysa) iş kazasıdır demiyorum. Ancak iş kazası değildir diyebilmek için daha detaylı bilgiye ihtiyaç vardır diyorum.
Bu durumda soru sahibinin birtakım hususları aydınlatması gerekir.

Saygılarımla..
Old 26-10-2011, 09:15   #14
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Konuyu iyice netleştirdik ve daralttık, arkadaşlar. Hadi önünü keselim ve ilmeği sıkalım

Gelinen noktada netleştirdiğimiz tartışma konumuz, işçinin işveren adına, işyeri dışında, işvereni temsilen yapmakta olduğu spor müsabakasında meydana gelen kazanın, SSGSSK anlamında iş kazası olup olmadığı noktasıdır. Norm 5510 sayılı yasanın 13. maddesi:

İş kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması

MADDE 13- İş kazası;

a) Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle veya görevi nedeniyle, sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş veya çalışma konusu nedeniyle işyeri dışında, b) (Değişik: 5754 - 17.4.2008 / m.8) İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

c) Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d) Emziren kadın sigortalının, çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda, d) (Değişik: 5754 - 17.4.2008 / m.8) Bu Kanun'un 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e) Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özüre uğratan olaydır.

--------------------------

Yasal mevzuata baktığımızda, somut olaya uygulanacak normun c) bendinde yazılı fıkra kapsamında kaldığını görüyoruz. O halde daha önceki mesajımda da belirttiğim üzere, asıl işini yapmaksızın geçen zamanda meydana gelen bu kazanın iş kazası sayılmasında, işçinin, işveren tarafından verilen talimala görevlendirilmesi gerekecektir.

İşin düzenlenmesi, işverenin çalışma düzenine sahip olması, işçisini göevlendirmesi işveren otoritesinin bir göstergesidir. İşveren, düzenlenen organizasyonlarda, işyerini ve/veya işvereni temsilen, bu işçiyi görevlendirmiş midir? Bu soruya, evet, işveren tarafından işçi görevlendirmiştir diyorsak, kazanın da iş kazası olarak kabulü gerekir. Ancak sırf eğlence için, işçinin gönüllü olarak müsabakaya gitmesi halinde kazayı iş kazası olarak niteleyemeyiz. Bununla ilgili bir karar vardı ancak şu an araştıramıyorum. Kararda Çorum'a görevli olarak gönderilen işçinin, görevini yaptıktan sonra gece Samsun'a geçerek eğlenip, alkol aldığı ve kaza neticesi öldüğü olayda mahkeme olayı iş kazası olarak nitelemiş, Yargıtay sırf eğlence için, özel amaçlı seyahat yapılırken işçinin geçerdiği kazanın iş kazası sayılamayacağına karar vermişti diye hatırlıyorum.

Saygılarımla.
Old 26-10-2011, 09:30   #15
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Konuyu iyice netleştirdik ve daralttık, arkadaşlar...
Evet.
Alıntı:
...Ancak sırf eğlence için, işçinin gönüllü olarak müsabakaya gitmesi halinde kazayı iş kazası olarak niteleyemeyiz...
şeklindeki görüşünüzle, konunun gönüllük esasıyla değerlendirilebileceği çizgisinde buluştuğumuzu görüyorum...
Old 26-10-2011, 09:48   #16
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
.... görüşünüzle, konunun gönüllük esasıyla değerlendirilebileceği çizgisinde buluştuğumuzu görüyorum...

Sayın Ekici,

Dostum, sadece gönüllülük prensibinden hareket edersek yanlış sonuca varabiliriz.

Düşün ki, 100 işçinin çalıştığı işyerine işveren geldi ve " ... falan ildeki falan Plastik Ltd. şirketi futbol oynamayı teklif etti ben de motivasyon açısından ve o işveren ile ikili ilişkiler bakımından uygun gördüm, aranızda gönüllü varsa gelsin, yoksa koluna bacağına bakıp ben seçecem ... " dedi. Şimdi bu işçilerden 10 tanesi gönüllü oldu ve 8'i gönderildi ise burada gönüllülük var ama işveren talimatı ile gönüllülük var. Oysa aynı işveren geldi ve " ... falan ildeki falan Plastik Ltd. şirketi futbol oynamayı teklif etti, oynamak isteyen onlarla iletişim kursun, yer ve zaman kararlaştırsın ..." dedi ve gitti. Senin işçilerinden de bir grup iletişim kurdu ve gitti, müsabakada kaza meydana geldi. Burada da gönüllülük var ama iş kazası sayabilir miyiz, hayır. Ama aynı örneğin önceki halinde de gönüllülük vardı ve biz onu iş kazası diye niteledik

Buradan şu sonuç çıkıyor, sadece gönüllülük kazanın iş kazası olmayacağını göstermez
Old 26-10-2011, 10:13   #17
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Sayın Av. İbrahim YİĞİT;

"da" eklemeyi ihmal ettiğim için konuya sadece gönüllük üzerinden yaklaşılabileceği izlenimi doğmuş. Bakış açılarından biri de budur diyebiliriz.

Ayrıca gönüllük, "gerçek manada gönüllü" olmayı gerektirir ki bunu daha önce 11 no.lu mesajda "...İşverenin herhangi bir yönlendirmesi/telkini/baskısı vb.. olmadığı sürece.." şeklinde ifade etmiştim. Demem o ki gönüllük esası da, iş kazası olarak nitelendirilme noktasında uygun illiyet bağı aranırken göz önünde bulundurulması gereken hususlardan biridir.
Old 26-10-2011, 11:00   #18
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Bununla ilgili bir karar vardı ancak şu an araştıramıyorum. Kararda Çorum'a görevli olarak gönderilen işçinin, görevini yaptıktan sonra gece Samsun'a geçerek eğlenip, alkol aldığı ve kaza neticesi öldüğü olayda mahkeme olayı iş kazası olarak nitelemiş, Yargıtay sırf eğlence için, özel amaçlı seyahat yapılırken işçinin geçerdiği kazanın iş kazası sayılamayacağına karar vermişti diye hatırlıyorum.

Saygılarımla.

Yargıtray'ın bir kararında da iş dönüşünde annesini ziyaret ediyordu sanırım işçi, ve kaza iş kazası diyordu karar diye hatırlıyorum.

Neşet Ertaş da bir kararında, "iki büyük gıymatım var, biri anam biri yarim" diyor... Bence eğlenmeye gideninki de iş kazası sayılsa haskızlık olmaz.
Old 26-10-2011, 11:47   #19
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Yargıtray'ın bir kararında da iş dönüşünde annesini ziyaret ediyordu sanırım işçi, ve kaza iş kazası diyordu karar diye hatırlıyorum.

Neşet Ertaş da bir kararında, "iki büyük gıymatım var, biri anam biri yarim" diyor... Bence eğlenmeye gideninki de iş kazası sayılsa haskızlık olmaz.

Neşet abiyi bilmem ama ben benim eğlenenlerinkini buldum


T.C.

YARGITAY

21. HUKUK DAİRESİ

E. 2002/2036

K. 2002/3525

T. 29.4.2002

• TESPİT DAVASI ( Davacının Geçirdiği Kazanın İş Kazası Olduğunun Tespiti )

• İŞ KAZASI ( Davacının Geçirdiği Kazanın İş Kazası Olduğunun Tespiti İstemi )

• İŞ KAZASININ NİTELENDİRİLMESİ ( Özel Amaçlı Eğlenceler ve Seyahatlar Sonucu Meydana Gelen Olayların İş Kazası Olarak Nitelendirilmesininin Mümkün Olmaması )

• ÖZEL AMAÇLI EĞLENCE VE SEYEHATLAR SONUCUNDA MEYDANA GELEN KAZA ( Kazanın İş Kazası Olarak Nitelendirilmesinin Mümkün Olmaması )

506/m.11

ÖZET : Özel amaçlı eğlence ve seyahatler sonucu meydana gelen olayların iş kazası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

DAVA : Davacı, geçirdiği kazanın iş kazası olduğunun tespitine karar verilmesini istemiştir.

Mahkeme, ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.

Hükmün, davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : Mahkemece; olayın iş kazası olduğundan bahisle davacı sigortalı istemi yönünde hüküm kurulmuşsa da, bu sonuç usul ve yasaya uygun bulunmamaktadır. Gerçekten, bir olayın iş kazası sayılabilmesi için 506 sayılı Yasa'nın 11/A. maddesinde gösterildiği üzere; iş kazasının, aşağıdaki hal ve durumlardan birinde meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedence ve ruhca arızaya uğratan olay olduğu, anılan olayın;

a-Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

b-İşveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla,

c-Sigortalının, işveren tarafından görev ile başka bir yere gönderilmesi yüzünden asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

d-Emzikli kadın sigortalının çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

e-Sigortalıların işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere toplu olarak götürülüp getirilmeleri sırasında, oluşması şarttır.

Dava konusu olayın; gece saat 22:00 sıralarında cereyan ettiği, işyerinin Amasya'da bulunduğu, her ne kadar olayda işverence görevlendirilmeden bahsedilmişse de, sigorta müfettişine verilen ifadelerde belirtildiği ve dosya içeriğinden anlaşıldığı üzere; davacının içerisinde bulunduğu ve mülkiyeti şirkete ait araçla işverenin oğlunun sevk ve idaresinde iken, kimi kişilerle birlikte tamamen eğlenmek ve gezmek amacıyla Çorum'a geldikleri, gece eğlence sonucu ve aşırı alkollü vaziyette bu kere Samsun istikametine doğru gidilirken, önde bulunan kamyona arkadan çarpmak suretiyle kaza yaptıkları anlaşılmıştır. Bu tür özel amaçlı eğlence ve seyahatler sonucu meydana gelen olayların iş kazası olarak nitelendirilmesi mümkün değildir.

Mahkemenin; aksine inandırıcı ve yeterli kanıt göstermeden, üstelik hayatın olağan akışına ters biçimde olayı iş kazası olarak değerlendirmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

O halde, davalıların bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

SONUÇ : Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz edenlerden ..... A.Ş'ye iadesine 29.04.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 26-10-2011, 15:12   #20
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Neşet abiyi bilmem ama ben benim eğlenenlerinkini buldum
Ben henüz bakamadım karara. Annesi değilse, babası, o da değilse kuzeni, en kötü ahbabıydı... Ama vardı öyle bir karar.
Old 28-10-2011, 10:09   #21
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ben henüz bakamadım karara. Annesi değilse, babası, o da değilse kuzeni, en kötü ahbabıydı... Ama vardı öyle bir karar.





Alıntı:

Söz konusu karara konu olan olayda işçi, görevli olarak gönderildiği yerden döndüğü sırada yol üstündeki babasına ait dükkana girerek çay içmekte iken silahlı saldırı sonucu öldürülmüştür. İlgili dairenin nedensellik bağının bulunmaması gerekçesiyle iş kazası saymadığı bu olayı Hukuk Genel Kurulu, şu gerekçeyle iş kazası olarak değerlendirmiştir:
“...sigortalının ölümüne neden olan olay, sigortalı işçiden yapılması istenilen işin kapsamı itibariyle tamamlanması için geçecek normal sürenin dışında, ancak hoşgörü sınırları içerisinde kabul edilebilecek bir zaman kesiti içinde vuku bulmuştur. Bu durumda, yerel mahkemenin mevcut delilleri değerlendirilmek suretiyle sigortalı işçinin maruz kaldığı ölüm olayının iş kazası
olarak kabul edilmesi doğrudur...”





YHGK.5.6.1996, 10–228/454, YKD.














Old 28-10-2011, 10:25   #22
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. İbrahim YİĞİT
Kararda Çorum'a görevli olarak gönderilen işçinin, görevini yaptıktan sonra gece Samsun'a geçerek eğlenip, alkol aldığı ve kaza neticesi öldüğü olayda mahkeme olayı iş kazası olarak nitelemiş, Yargıtay sırf eğlence için, özel amaçlı seyahat yapılırken işçinin geçerdiği kazanın iş kazası sayılamayacağına karar vermişti diye hatırlıyorum.

Saygılarımla.

Ölçülü eğlenceye musade ediliyo demek ki,

Yargıtay’a göre,
. “... Sigortalı işçinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla işyerinden uzaklaştığında, boş zamanlarını normal bir yaşantı içerisinde değerlendirmesi doğaldır.
. Sigortalı işçinin boş zamanlarını, sinemaya, kahveye, eğlence yerine giderek değerlendirmesi mümkündür.
. Bunun gibi, akşam yemeğini de sahildeki bir lokantada yemesi doğal hakkıdır.
. Bu bakımdan, sigortalıyı görevle ayrıldığı işyerinden aynı işyerine dönünceye kadar normal yaşantı içerisinde kalmak koşuluyla boş zamanlar da dahil olmak üzere tüm risklere karşı sigortalı saymak, sosyal sigorta hukukunun ilkelerine uygun düşeceği söz götürmez”
. (Yargıtay 10 HD., 2.6.1983, 2061/3002)


Old 28-10-2011, 11:08   #23
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ölçülü eğlenceye musade ediliyo demek ki,
Ancak görünen o ki, mevcut kararların tümünde "işveren tarafından işle ilgili olarak bir yere gönderilme" durumu söz konusu. Somut durumda bu hususa ilişkin şartlar yok.
Old 28-10-2011, 11:10   #24
Av. İbrahim YİĞİT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Ölçülü eğlenceye musade ediliyo demek ki,

Yargıtay’a göre,
. “... Sigortalı işçinin, işveren tarafından yürütülmekte olan iş dolayısıyla işyerinden uzaklaştığında, boş zamanlarını normal bir yaşantı içerisinde değerlendirmesi doğaldır.
. Sigortalı işçinin boş zamanlarını, sinemaya, kahveye, eğlence yerine giderek değerlendirmesi mümkündür.
. Bunun gibi, akşam yemeğini de sahildeki bir lokantada yemesi doğal hakkıdır.
. Bu bakımdan, sigortalıyı görevle ayrıldığı işyerinden aynı işyerine dönünceye kadar normal yaşantı içerisinde kalmak koşuluyla boş zamanlar da dahil olmak üzere tüm risklere karşı sigortalı saymak, sosyal sigorta hukukunun ilkelerine uygun düşeceği söz götürmez”
. (Yargıtay 10 HD., 2.6.1983, 2061/3002)



Usta yorduk seni
Old 28-10-2011, 11:19   #25
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
Ancak görünen o ki, mevcut kararların tümünde "işveren tarafından işle ilgili olarak bir yere gönderilme" durumu söz konusu. Somut durumda bu hususa ilişkin şartlar yok.

Tamam Engin Bey. Meslektaşımızın sorusundaki olayın iş kazası olmadığına, temyizi kabil olmamak üzere karar verdim! Anlaştık mı?



Engin Bey Üstadım, bir kez daha belirteyim: Ben, olay kesinlikle iş kazasıdır demiyorum.


Ama..

Bakınız, benim şu an yatırım danışmanı bir arkadşım, çalıştığı aracı kurumun voleybol takımının kampına katılmak için İzmir'den Antalya'ya gitti geçen hafta. Bu arkadaşımız işyerinden izinli sayılıyor. Uçak biletini çalıştığı şirket aldı. Ücret kesintisi yapılmıyor işe gelmediği günler için. Ve haftasonu ve mesai saatleri dışında da orada bulunacak. Ve voleybol takımı tamamen gönüllü çalışanlardan oluşmuş... Siz şimdi, bu arkadaşın başına bir kaza gelse, "katılmasaydı kardeşim takıma" diyecebilir misiniz?

Old 28-10-2011, 11:28   #26
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Tamam Engin Bey. Meslektaşımızın sorusundaki olayın iş kazası olmadığına, temyizi kabil olmamak üzere karar verdim! Anlaştık mı?
Gönlünüzü ferah tutunuz ama netlik de önemlidir
Alıntı:
Engin Bey Üstadım, bir kez daha belirteyim: Ben, olay kesinlikle iş kazasıdır demiyorum.
Öyle dediğiniz yönünde ısrarda bulunduğunuzu söylememiştim.
Alıntı:
Ama..

Bakınız, benim şu an yatırım danışmanı bir arkadşım, çalıştığı aracı kurumun voleybol takımının kampına katılmak için İzmir'den Antalya'ya gitti geçen hafta. Bu arkadaşımız işyerinden izinli sayılıyor. Uçak biletini çalıştığı şirket aldı. Ücret kesintisi yapılmıyor işe gelmediği günler için. Ve haftasonu ve mesai saatleri dışında da orada bulunacak. Ve voleybol takımı tamamen gönüllü çalışanlardan oluşmuş... Siz şimdi, bu arkadaşın başına bir kaza gelse, "katılmasaydı kardeşim takıma" diyecebilir misiniz?

İzinli sayılıyor ve ücret kesintisi yapılmıyor oluşu dahi işyerinin işleyişine dair bir çalışma kapsamında seyahat ettiği/bir başka yerde bulunduğu/spor yaptığı sonucuna götürür bizi.

Saygılarımla..
Old 28-10-2011, 11:36   #27
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
İzinli sayılıyor ve ücret kesintisi yapılmıyor oluşu dahi işyerinin işleyişine dair bir çalışma kapsamında seyahat ettiği/bir başka yerde bulunduğu/spor yaptığı sonucuna götürür bizi.

Saygılarımla..

Soru sahibi söylemiş mi, bu maçlarla ilgili herşeyi çalışanlar kendi imkanlarıyla yapıyor diye?

Old 28-10-2011, 11:41   #28
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Soru sahibi söylemiş mi, bu maçlarla ilgili herşeyi çalışanlar kendi imkanlarıyla yapıyor diye?

"Gönüllü" demiş üstad
Old 28-10-2011, 13:30   #29
Adli Tip

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av. Engin EKİCİ
"Gönüllü" demiş üstad

Siz bu gönül işine çok takıldınız üstat.

Zaten gönülsüz iş ya baş ağrıtır, ya diş.

Old 28-10-2011, 13:34   #30
Av. Engin EKİCİ

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Adli Tip
Siz bu gönül işine çok takıldınız üstat.

Zaten gönülsüz iş ya baş ağrıtır, ya diş.

İş orada düğümleniyor da ondan
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
iş kazası- alt işveren denizyldz_84 Meslektaşların Soruları 18 09-03-2010 12:11
İş Akdinin işveren tarafından tek taraflı olarak feshinde işçinin savunması? gonovenkov Meslektaşların Soruları 5 04-07-2009 20:01
asıl işveren-istihdam eden ihale makamı- iş kazası avyıldız Meslektaşların Soruları 2 07-03-2009 16:20
İş kazası, Taşeron-işveren ilişkisi, yer teslimi yapılmadan olan kaza nihanbil Meslektaşların Soruları 0 05-05-2007 14:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,09518003 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.