Ok'tan, Yargıtay yönetimine eleştiri

Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok’un son Onur Günü konuşması, Yargıtay’daki kavgayı da açığa çıkardı. Ok, Yargıtay yönetimini Yargıçlar ve Savcılar Birliği’nin (YARSAV) kapatılması çalışmalarına ortak olmakla itham ederek, bunun “Bağışlanacak ve unutulacak bir davranış" olmadığını söyledi.
Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Nuri Ok, 16.Onur Günü ve 20 Mayıs’ta emekliye ayrılacak olması nedeniyle yapılan törende veda konuşmasını yaptı. Ok’un konuşması Yargıtay’daki iç çekişmeleri de ortaya çıkardı. Nuri Ok, “Kurum adımızın başında Yargıtay sözcüğünün yer alması Başsavcılığın Yargıtay ile organik bağı olduğu yanılsamasına yol açmaktadır" dedi. Ok, Başsavcılığın Yargıtay dışında da önemli ve yaygın görevler üstlendiğine dikkat çekerek, bağımsız bir adli organ olduğunu söyledi. Nuri Ok, bu durumun Yargıtay Yasası Değişiklik Tasarısı’nda göz ardı edildiğini belirtti. Nuri Ok, “Tasarıyla Başsavcılığımız Hakimler vesayeti altına alınmak istenmiştir" diyerek, aynı ölçüde YARSAV’ın da dışlanmasını ağır bir biçimde eleştirdi. Nuri Ok, siyaset dışı ve üstü bir meslek örgütü olduğunu ifade ettiği YARSAV’ın yargı bağımsızlığına yönelik hukuki mücadelesi nedeniyle kapatılmak istendiğini ve buna Yargıtay yönetiminin de ortak olduğunu savundu. Nuri Ok, “YARSAV’ın yargı bağımsızlığına yönelik hukuki mücadele ve faaliyetlerinden dolayı kapatılması Anayasaya aykırı ve antidemokratik girişimine yine Yargıtay yönetiminin ortak olup destek vermesi, hatta kapatmaya ilişkin olan 4.maddeyi yeniden şekillendirmesi, bağışlanacak ve unutulacak bir davranış değildir" dedi. Nuri Ok, şunları söyledi:

MERKEZİ BAŞSAVCILIK OLUŞTURULSUN
“AB üyesi ülkeler EuroJust olarak anılan bir Avrupa Savcılık Birimi oluştururken, ülkemizde ihtiyacın gerisinde kalmış, eskimiş, parçalı savcılık savcılık yapılanmasını muhafaza etmesi anlaşılabilir bir durum değildir. Bu durum savcılık organizasyonunun suç organizasyonlarının gerisinde kaldığını göstermekte, dolayısıyla suçları takipteki zaafın önemli bir nedenine işaret etmektedir. Ceza soruşturması ve kovuşturmasında bir görevi olmayan, olması da mümkün olmayan siyasi makam olan Adalet Bakanlığı’nın yargı ile ilgili uluslar arası işbirliğinde yetkisizliği ve yetersizliği görülmektedir. Uluslar arası ilişki ve işbirliğinin hızla arttığı bir çağda savcılığı yurt dışında temsil edecek bir savcılık makamına acilen ihtiyaç vardır. Yüksek mahkeme Başsavcılıkları dahil tüm Başsavcılıklar merkezi bir Başsavcılık çatısı altında yapılandırılarak suçlarla mücadelede etkinliğin sağlanması ve uluslar arası işbirliği ve hukuki yardım imkanının anayasal temelinin oluşturulması artık gerçekleştirilmesi zorunlu bir projedir.ö

BAŞSAVCILIĞA 2006’DA 183 ÜST DÜZEY MEMUR İÇİN BAŞVURU YAPILDI
Nuri Ok, Yargıtay Başsavcılığı’na 2006 yılında 329 bin iş geldiğini, bunlardan 173 bin 744’ünün işleme konulduğunu belirterek, “bugün itibariyle mevcut dosya sayısı 268 bin 581’dir" dedi. Nuri Ok, 2006’da 183 üst düzey memur için kendilerine başvuru yapıldığını , işleme konulan şikayet ve ihbar sayısının 72 olduğunu söyledi. başvuruyu ön soruşturma için gönderdiklerini belirten Ok, bunlardan 41’ine izin verilmediğini, 11’inin sonucunun ise henüz kendilerini intikal etmediğini kaydetti. Nuri Ok, 33 dosya için de ilgili Bakanlıkların soruşturma izni vermediğine dikkat çekti.

HALEFE KUTLAMA
Nuri Ok, halefi Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya’ya konuşmasında teşekkür ederek, “Çok özel destek ve yardımını gördüğüm ekip çalışması kültürüne sahip, çalışkan, insani ve mesleki yüksek değerlere sahip mesai arkadaşım, ayrıca üç gün sonra üstleneceği Yargıtay Başsavcılığı görevini üstün başarıyla yürüteceğinden emin olduğum değerli arkadaşım Abdurrahman Yalçınkaya’yı bir kez de sizlerin huzurunda içtenlikle kutluyorum" dedi.

YARGITAY BAŞKANI TÖRENE KATILMADI
Yargıtay Genel Kurul Salonu’nda yapılan törene, Yargıtay Başkanı Osman Arslan katılmadı. Törene, Anayasa Mahkemesi Başkanı Tülay Tuğcu, Danıştay Başkanı Sumru Çörtoğlu, YSK Başkanı Muammer Aydın, TBB Başkanı Özdemir Özok, Askeri Yargıtay ve İdare Mahkemesi Başkanları, YARSAV Başkanı Ömer Faruk Eminaoğlu, savcılar ve üyeler katıldı. (ANKA)

Yargıtay Başkanı Osman Arslan, Yargıtay yönetimini sert bir dille eleştiren ve dün görev süresini tamamlayarak emekliye ayrılan Yargıtay Başsavcısı Nuri Ok'a, yargıda emsali görülmedik sertlikte yanıt verdi. Emekliye ayrılan bir kişinin bu şekilde konuşmasının mesleğin, vakar, onur ve saygınlığına uygun düşmediğini vurgulayan Arslan, "Sayın Ok birlikte çalıştığı bütün Yargıtay Başkanları ile benzer olayların tarafı olmuştur. Emekliliğinde kendisini sorgulaması ve nerelerde yanlış yaptığını düşünmesi gerekmektedir" dedi.
Ok'un 18 Mayıs'taki Başsavcılık Onur Günü Töreni'nde'nde yaptığı konuşma, yargıyı karıştırdı. Kent dışında olması nedeniyle törene katılmayan Arslan, Ok'un emekliye ayrılmasından birkaç saat sonra yaptığı açıklamada, eleştirileri şöyle yanıtladı:
"Anılan konuşmada gündeme getirilen Yargıtay yönetimine ilişkin hususlar Yargıtay Birinci Başkanı'na iletilmemiştir. Emekliye ayrılan bir kişinin bu biçimde konuşma yapması uygulama ve teamüllere aykırı olduğu gibi, mesleğin onur, vakar ve saygınlığına da uygun düşmemektedir. Kurum içinde çözümlenebilecek konuların giderayak kamuoyuna açıklanması; doğru, şık ve meslek etiğine uygun bulunmamaktadır. Bu talihsiz konuşma Yargıtay tarihinde bir ilk olarak yerini almıştır. Unutulmayacak ve bağışlanmayacak olgu budur. Hâkimlerin kendi sorunlarını kamuoyu önünde tartışmayacak kadar itidalli insanlar olmaları gerekmektedir. Yaptığımız açıklama, savunma hakkının kullanılması ve kamuoyunun gerçeği öğrenmesine katkı olarak algılanmalıdır."

Yalçınkaya da vardı

Arslan, Yargıtay Kanunu'nun yenilenmesi için Yargıtay bünyesinde oluşturulan komisyonda Ok'tan boşalan koltuğa dün oturan, dönemin Yargıtay Başsavcı Vekili Abdurrahman Yalçınkaya'nın da bulunduğunu, tasarıda, başsavcılıkla ilgili hâkimlerin vesayetini öngören düzenleme olmadığını savundu. "Başsavcı Vekili'nin katıldığı bir komisyondan aksi bir karar çıkması da beklenemez" diyen Arslan, başsavcılığın tasarıyla ilgili Yargıtay yönetimine sözlü ya da yazılı hiçbir başvuru yapmadığını da kaydetti. Arslan, TBMM komisyonlarında, tasarıya komisyon toplantılarına girebilecek kişilere ilişkin bazı düzenlemeler eklendiğini, ancak bu kararın TBMM tarafından alındığını vurguladı.

Gerçekle bağdaşmıyor

Arslan, "Olayın tarafı gibi gösterilmesi gerçekle bağdaşmayan Yargıtay Birinci Başkanı'nın komisyon tarafından alınan bir karardan dolayı eleştirilmesi haksız, tutarsız ve kabul edilebilir değildir" dedi. YARSAV'ın kapatılmasına ilişkin düzenleme yapılırken Yargıtay'dan görüş sorulmadığını da ifade eden Arslan, Ok'un bu iddiasının da gerçekle bağdaşmadığını kaydetti.

Kendisini sorgulamalı

Arslan, açıklamasının son bölümünde ise, şu ifadeleri kullandı:
"Sayın Nuri Ok’un emekliye ayrılırken, sanal ve kurgu gerçeklerle hareket ederek yaptığı mutad olmayan konuşma, hayret ve üzüntü ile karşılanmıştır. Konuşmayla olmayan bir sorun yaratılmıştır. Sayın Ok, birlikte çalıştığı bütün Yargıtay Başkanları ile de benzer olayların tarafı olmuştur. Bu nedenle, emekliliğinde kendisini sorgulaması ve nerelerde yanlış yaptığını düşünmesi gerekmektedir."

Yargıtay'a eleştiri

Ok, konuşmasında, Yargıtay'ın hazırladığı tasarıda, Yargıtay'la organik bağı bulunmayan başsavcılığın hâkimlerin vesayeti altında alınmaya çalışıldığını söylemişti. Ok, YARSAV'ın kapatılmasını öngören kanun tasarısını şekillendirmesinin de bağışlanabilecek ve unutulabilecek bir davranış olmadığını ifade etmişti.


http://www.milliyet.com.tr/2007/05/21/son/sonsiy27.asp