Bugün Burada Cumartesi, Orada Da Cumartesi Mi?

Telefonun zili her sabah olduğu gibi aynı dakikada çalmıştı. İçinden“Bugün cumartesi, ofise temizliğe kadın gelecek nasılsa” dedi ve zili susturup, uykuya kaldığı yerden devam etti. Saat 09.00 sularında uyandı, bakkala siparişlerini verdi, çay suyunu ocağa koydu. Daha sonra her cumartesi-pazar yaptığı gibi, menemen pişirmek için hazırlıklara başladı. Babasının bahçesinden topladığı mis gibi kokan biber ve domatesleri hazırladı. Zaten çok güzel menemen yapardı; organik sebzelerle çok daha iyi olacaktı. Karısı da çok güzel menemen yaptığını söylerdi. O yüzden her hafta sonunda menemeni adam yapardı. Karısı, bir erkeğe ev işi yaptırmanın yolu onu pohpohlamaktan geçer, diye düşündüğü için mi öyle demişti; hiçbir zaman bilemeyecekti. Bilemediği için yemeklerde salatayı da aynı nedenle kendisi yapardı.

Her şey hazır olunca, kahvaltıya geçti. Kızı her zamanki gibi bilgisayar başında gecelediği ve henüz kalkmadığı için onun menemen payını ayırmıştı. Kahvaltı bitince her gün yaptığı gibi üçlü koltuğa kuruldu ve gazetelerini okumaya başladı. Cumartesi günlerini çok severdi. Sabahları uzun uzun gazete ve çay keyfi yapabildiği için severdi. Ayrıca ertesi günün de tatil olması, cumartesi gününü daha sevimli yapmaktaydı. Bu yüzden Feridun Düzağaç’ın “Bugün Burada Cumartesi, Orada da Cumartesi Mi?” şarkısını çok beğenirdi. Sanki adama “İzafiyet teorisini bir cümlede nasıl açıklar ve şarkı yaparsın” demişler de o da bu dizeyi yazmıştı.

İkinci gazetenin sonlarına geldiği sırada nihayet kızı da uyandı. Salona geldi, bir müddet daha miskin miskin koltukta uyudu. Daha sonra o da kahvaltıya geçti.

Adam hasta Fenerliydi. Fenerbahçe’nin o gün maçı vardı. Akşamın planını yapmak ve maç saatini öğrenmek için gazetenin spor sayfasına tekrar baktı. Ancak maçla ilgili hiçbir bilgi yoktu. Gazetenin tarihine baktı; bir gün öncesine aitti. “Vay sıpa dünkü gazeteyi koltukta bırakmış” diye düşündü. Mutfağa doğru seslendi: “Suay bugünkü gazeteyi sen mi aldın” içerden yanıt gelmekte gecikmedi:” Hayır baba, sende ya”. Adam bu defa “ Hayır bendeki cuma günkü gazete” diye seslendi. Mutfaktan “Baba bugün zaten cuma, ben de babam niye cuma günü menemen yapmış, diye düşünmüştüm.” Şeklinde gelen cevaba karşı kısaca “H…tirrrr” diyebildi.

O gün orada da, her yerde de cuma idi.

mübarek gün

Yarından itibaren 10 gün, bana her gün cumartesi.
Suat Ergin'in yazdıklarını kıskandığımı i.e.

Bana da 24 saat pazartesi 72 saat cumartesi, sıkıldım arada bir çarşambayı özlüyorum.

O sabah kendiliğimden uyanmıştım. Herkesden önce uyanmış olmanın zaferi ile kalktım, elimi yüzümü yıkadım. Saçlarımı tarayıp sımsıkı ördüm. Her zaman annemin zoruyla kalkan biri olarak anneme sürpriz yaparak onu şaşırtacaktım.

Önlüğümü giydim. O zamanlar önlüklerin arkası düğmeliydi. Tamamını kendi başıma iliklemeye çalıştım başaramadım. Çaresiz uyuyan annemin başı ucuna gittim ve düğmelerimi iliklemesi rica ettim.

Annem yatakta doğrulup bana baktı. "Sen neden kalktın ki". Güldüm "Sabah oldu annem" Annem güldü. "Biliyorum ama bugün günlerden pazar".

Sinirle odama gidip önlüğümü çıkartıp, bir yana fırlattım. Kedi olalı bir fare tutmuştum ama fare oyuncak çıkmıştı...

Geçen yıl bir gün bende çarşamba gününü perşembe oldu zannedip 8.30 da okula gittim. Sınıfa girip oturdum arkadaşlarımı beklemeye başladım. Saat 9 oldu gelen yok 9.30 oldu gelen yok, 10 oldu yine gelen yok... Saat 10.30 gibi yavaş yavaş sınıf dolmaya başladı ve hoca geldi. Yanımdaki arkadaşıma niye geç kaldı herkes şimdiye üçüncü derste olacaktık üstelik bu hocanın da bugün bize dersi yok niye geldi ki acaba dedim? Arkadaşım kahkaha atarak yüzüme baktı ve bugün çarşamba ders 10 30 da başlıyor. Yarın 8. 30 da başlayacak dedi. ve ben iki gün üst üste okula erken gitmek zorunda kaldığım gibi yanımda yanlış kitapları getirmiş olmanın kızgınlığıyla dersten bir şey anlamamıştım...

Alıntı: Yazan Av.Cengiz Aladağ Suat Ergin'in yazdıklarını kıskandığımı i.e.

Neyi kıskandınız?

1- Organik menemeni,
2- Sahte cumartesiyi,

Alıntı: Yazan Av.Suat Ergin Neyi kıskandınız? 1- Organik menemeni, 2- Sahte cumartesiyi,

Yazıdaki duruluk ve doğallık menemeni sevmeyen okurları bile "menemenli bir

cumartesi sabahına" özendirecek nitelikte.

Yarın sabah (ömrümde ilk kez) menemen yapacak olsam ,bunda bu şirin öykünün etkisi de

olacaktır.Tabi yaptığım bu mememeni yeme gafletine düşebilecek birilerini bulursam.

Bir cuma,bir gül ve sekreter Hale nasıl mantıklı bir şekilde kaybolur diye düşünüyordum ki Sitede olan teknik bir aksaklık yüzünden bazı mesajlar kayboldu.

Demek olabiliyormuş

Resimsiz olmaz diye düşünerek, bahse konu olan yemeğin resmini ekleyip, muhtemel menemen toplantısı düzenleyip , baş karekterin ismini Meneman , koyup,eşin ismini menemengül, menemennur,menemensu,menemennaz olarak değerlendimeye sunup, toplantı mekanını ise İzmir Menemen olarak belirlemiştik efendim.

Demek ki burda da olduğu gibi kaybettiğimiz şeyler , telafisi mümkün olduğunda sıkıntı arzetmiyormuş.