Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Kira sözleşmesindeki ödeme kaydı

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 20-10-2011, 10:49   #1
av.bzy

 
Varsayılan Kira sözleşmesindeki ödeme kaydı

Sevgili meslektaşlar, müvekkilin kiracı olduğu kira sözleşmesinde tahliye edilmesi halinde kendisine belirli miktarda paranın ödeneceğine ilişkin kayıt düşülmüş ve bundan yaklaşılk bir sene sonra tahliye edilmiştir. Oluşan alacağın hukuki statüsü ve ne gibi yolların izlenebileceği açısından tereddütlerim var. Yorumlarınızla yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler
Old 20-10-2011, 11:53   #2
egemen48

 
Varsayılan

sözleşmeye cezai yaptırım koymuşlar gidin talep edin
Old 20-10-2011, 12:38   #3
Cumhur Okyay

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.bzy
Sevgili meslektaşlar, müvekkilin kiracı olduğu kira sözleşmesinde tahliye edilmesi halinde kendisine belirli miktarda paranın ödeneceğine ilişkin kayıt düşülmüş ve bundan yaklaşılk bir sene sonra tahliye edilmiştir. Oluşan alacağın hukuki statüsü ve ne gibi yolların izlenebileceği açısından tereddütlerim var. Yorumlarınızla yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler

Kira sözleşmesinin başlangıç tarihi, süresi, tahliye tarihi gibi bilgilere ihtiyaç vardır.
Old 20-10-2011, 15:43   #4
tiryakim

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.bzy
Sevgili meslektaşlar, müvekkilin kiracı olduğu kira sözleşmesinde tahliye edilmesi halinde kendisine belirli miktarda paranın ödeneceğine ilişkin kayıt düşülmüş ve bundan yaklaşılk bir sene sonra tahliye edilmiştir. Oluşan alacağın hukuki statüsü ve ne gibi yolların izlenebileceği açısından tereddütlerim var. Yorumlarınızla yardımcı olursanız sevinirim. Şimdiden teşekkürler

PEY VE CAYMA AKÇELERİ-CEZAİ ŞART
KAYIT NO : 49371
**************
Esas Yılı : 1984
Esas No : 730
Karar Yılı : 1986
Karar No : 416
Karar Tarihi : 16.04.1986
Daire No :
Daire : HG
**************

**************
DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.12.1982 gün ve 1982/494-1045 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.1983 gün ve 1983/6675-9202 sayılı ilamı:
(...1 - Taraflar arasında akdedilmiş, 1.1.1982 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı, davacıya işyeri (dükkan) kiralamış ve teslim etmiştir. Davacı kiralananda ticaret yapmaktadır. Sözleşme özel şartlarının 4. maddesi "Kontrat süresince binanın satılması mevzubahis olursa malsahibi kiracıya (5.000.000) beş milyon TL. tazminat ödemeyi taahhüt etmiştir." sözlerini içermektedir.
Görülmektedir ki dava (kiralayan) kira sözleşmesinin konusu olan kiralananı da kapsayan binayı, beş yıl süre ile kira süresinde satmamayı ve aksine hareket etmesi halinde tazminat ödemeyi taahhüt etmiştir.
Tarafların serbest iradesi ile düzenledikleri ve hukuken geçerli olan yazılı kira sözleşmesine kiracının çıkarını karşılamak için bu maddeyi koydukları, kira süresi sona ermeden kiralayan taşınmazı satarsa kiracının zarar göreceğini ve zararın 5.000.000 lira ile giderilebileceğini peşinen kabul ettiği anlaşılmaktadır. Kira süresi içinde taşınmazın satılamayacağının yüklenilmiş olmasında mülkiyet hakkına dokunan bir husus yoktur.
Maddede "tazminat" sözcüğü kullanılmış ise de, tazminatın götürü olarak tayin ve tesbit edilmiş bulunması, davalının (borçlunun) yüklenidiği bu edimin "cezai şart" olduğunu açıkça göstermektedir. Hal böyle olunca, davacının (alacaklının) ayrıca zararını ve bunun miktarını ispat etmesi gerekmez. Kaldı ki alacaklı zararı olmasa da cezai şart olarak kararlaştırılan meblağı isteyebilir. Maddenin açıklığı karşısında taşınmazın satılmış olması cezai şartın istenebilmesi için yeterli olup, ayrıca tahliyenin vuku bulması aranmaz. Taşınmazın başka maliki varsa da davacı kendilerini bağlayan aralarındaki sözleşmeye dayanarak talepde bulunmuş olup, davalı sözleşmede yüklendiği edimini yerine getirmelidir.
Açıklanan nedenlerin ilişkin bulunduğu karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.
2 - Kural olarak taraflar cezai şart miktarını tayinde serbestirler. Ancak cezai şartın borçlu üzerinde adalete aykırı sonuç doğurmaması da gerekir. Bundandır ki "Hakim fahiş gördüğü cezaları tenkisle mükelleftir" (B.K.M. 161/11).
Dava konusu cezai şartın miktar itibariyle aşırı olduğu kuşkusuzdur. Netekim mahkemede aşırılığı kabul edip indirim yapmıştır. Ne var ki, takdirine esas aldığı bilirkişi raporları yeterli değildir. Yine indirimde hava parası gibi yasal olmayan ödemenin gözönüne alınması da doğru bulunmamıştır.
Dava konusu cezai şartın miktar itibariyle aşırı olduğu kuşkusuzdur. Nitekim mahkemede aşırılığı kabul edip indirim yapmıştır. Ne var ki, takdirine esas aldığı bilirkişi raporları yeterli değildir. Yine indirimde hava parası gibi yasal olmayan ödemenin gözönüne alınması da doğru bulunmamıştır.
Cezai şart miktarının aşırı olup olmadığını, aşırı görülmesi halinde yapılacak indirimi tayin ve takdir edebilmek için, tarafların sözleşmedeki karşılıklı yararları ve iktisadi dengeleri, alacaklının kendisine asıl borncun ifası halindeki yararı ile cezai şart ödenmesi halindeki yararı arasındaki makul ve adil ölçü, borçlunun akdi ihlal etmekteki kusur derecesi, borçlunun ekonomik durumu, sözleşmeye aykırı hareket edilmesinde alacaklının uğradığı zarar gibi hususlar soruşturulup incelenmelidir.
Öyleyse, iddia ve savunma tahkiki edilmeli, davacının kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren kiralananda yaptığı ticaretten sağladığı gelir sağlıklı bir biçimde yeniden seçilecek uzman bilirkişilere tesbit ettirilmeli, taşınmaz satılmış olması dolayısıyle gelirinde azalma olup olmadığı belirlenmeli, sözleşmeden doğan yararları ve iktisadi dengesi üzerinde durulmalıdır. Davalının da sözleşmedeki yararı ve iktisadi durumu, ipotekli alacak vadesinin gelmiş bulunmasından dolayı değerini buldurmak için taşınmazı satmak zorunda kaldığına dair savunması incelenip ispat ettirilerek buna göre kusur derecesi değerlendirilmelidir.
Böylece davacının taşınmazın satılmaması halindeki yararı ile ödenmesi gereken cezai şart miktarı arasındaki makul ve adil ölçü bulunmalı, borçlu için cezai şart mikratının onu çekindirecek, tazyik edecek bir vasıta olmasının yanında, iktisaden sarsılmasını mucip olacak bir dereceyi bulmaması da düşünülerek hak ve nisfete-Hakveserliğe (M.K. m. 4) uygun düşecek tarzda indirim yapılmalıdır.
Mahkemece değinilen ilkeler gözardı edilerek, sağlıklı olmayan ölçülerden hareketle indirim yapılarak verilmiş olan hüküm yasaya aykırıdır...) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan HUMK.nun değişik 2494 sayılı Yasanın 438/son maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :
KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve ayrıca davalı tarafın Yargıtay Bozma Kararına uyulmasını istemiş olması da dikkate alınması icabedeceğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 16.4.1986 gününde oyçokluğu ile karar verildi.



-------------------------------------------------------------------------------------------------------------



T.C.
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
E. 1984/13-730
K. 1986/416
T. 16.4.1986
• CEZAİ ŞART ( Sözleşmede Tazminat Olarak Adlandırılan Götürü Ücret )
• CEZAİ ŞARTIN TENKİSİ ( Hakimin Dikkate Alacağı Hususlar )
• GÖTÜRÜ TAZMİNAT ( Cezai Şart )
• KİRA AKDİ ( Kiralananın Satılması Hali İçin Kararlaştırılan Cezai Şart )
818/m.161
743/m.4
ÖZET : Sözleşmede "tazminat" sözcüğü kullanılmış ise de, tazminatın götürü olarak tayin ve tesbit edilmiş bulunması, davalı ( borçlunun ) yüklendiği bu edimin cezai şart olduğunu açıkça göstermektedir. Taraflar cezai şart miktarını tayinde serbesttir. Ancak cezai şartın borçlu üzerinde adalete aykırı sonuç doğurmaması da gerekir.

DAVA : Taraflar arasındaki "tazminat" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Bursa Asliye 5. Hukuk Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 30.12.1982 gün ve 1982/494-1045 sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 23.12.1983 gün ve 1983/6675- 9202 sayılı ilamı:

( ...1 - Taraflar arasında akdedilmiş, 1.1.1982 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile davalı, davacıya işyeri ( dükkan ) kiralamış ve teslim etmiştir. Davacı kiralananda ticaret yapmaktadır. Sözleşme özel şartlarının 4. maddesi "Kontrat süresince binanın satılması mevzubahis olursa malsahibi kiracıya ( 5.000.000 ) beş milyon TL. tazminat ödemey,i taahhüt etmiştir." sözlerini içermektedir.

Görülmektedir ki dava ( kiralayan ) kira sözleşmesinin konusu olan kiralananı da kapsayan binayı, beş yıl süre ile kira süresinde satmamayı ve aksine hareket etmesi halinde tazminat ödemeyi taahhüt etmiştir.

Tarafların serbest iradesi ile düzenledikleri ve hukuken geçerli olan yazılı kira sözleşmesine kiracının çıkarını karşılamak için bu maddeyi koydukları, kira süresi sona ermeden kiralayan taşınmazı satarsa kiracının zarar göreceğini ve zararın 5.000.000 lira ile giderilebileceğini peşinen kabul ettiği anlaşılmaktadır. Kira süresi içinde taşınmazın satılamayacağının yüklenilmiş olmasında mülkiyet hakkına dokunan bir husus yoktur.

Maddede "tazminat" sözcüğü kullanılmış ise de, tazminatın götürü olarak tayin ve tesbit edilmiş bulunması, davalının ( borçlunun ) yüklenidiği bu edimin "cezai şart" olduğunu açıkça göstermektedir. Hal böyle olunca, davacının ( alacaklının ) ayrıca zararını ve bunun miktarını ispat etmesi gerekmez. Kaldı ki alacaklı zararı olmasa da cezai şart olarak kararlaştırılan meblağı isteyebilir. Maddenin açıklığı karşısında taşınmazın satılmış olması cezai şartın istenebilmesi için yeterli olup, ayrıca tahliyenin vuku bulması aranmaz. Taşınmazın başka maliki varsa da davacı kendilerini bağlayan aralarındaki sözleşmeye dayanarak talepde bulunmuş olup, davalı sözleşmede yüklendiği edimini yerine getirmelidir.

Açıklanan nedenlerin ilişkin bulunduğu karar düzeltme istemleri yerinde görülmemiştir.

2 - Kural olarak taraflar cezai şart miktarını tayinde serbestirler. Ancak cezai şartın borçlu üzerinde adalete aykırı sonuç doğurmaması da gerekir. Bundandır ki "Hakim fahiş gördüğü cezaları tenkisle mükelleftir" ( B.K.M. 161/11 ).

Dava konusu cezai şartın miktar itibariyle aşırı olduğu kuşkusuzdur. Netekim mahkemede aşırılığı kabul edip indirim yapmıştır. Ne var ki, takdirine esas aldığı bilirkişi raporları yeterli değildir. Yine indirimde hava parası gibi yasal olmayan ödemenin gözönüne alınması da doğru bulunmamıştır.

Cezai şart miktarının aşırı olup olmadığını, aşırı görülmesi halinde yapılacak indirimi tayin ve takdir edebilmek için, tarafların sözleşmedeki karşılıklı yararları ve iktisadi dengeleri, alacaklının kendisine asıl borcun ifası halindeki yararı ile cezai şart ödenmesi halindeki yararı arasındaki makul ve adil ölçü, borçlunun akdi ihlal etmekteki kusur derecesi, borçlunun ekonomik durumu, sözleşmeye aykırı hareket edilmesinde alacaklının uğradığı zarar gibi hususlar soruşturulup incelenmelidir.

Öyleyse, iddia ve savunma tahkik edilmeli, davacının kira sözleşmesinin başlangıcından itibaren kiralananda yaptığı ticaretten sağladığı gelir sağlıklı bir biçimde yeniden seçilecek uzman bilirkişilere tesbit ettirilmeli, taşınmaz satılmış olması dolayısıyle gelirinde azalma olup olmadığı belirlenmeli, sözleşmeden doğan yararları ve iktisadi dengesi üzerinde durulmalıdır. Davalının da sözleşmedeki yararı ve iktisadi durumu, ipotekli alacak vadesinin gelmiş bulunmasından dolayı değerini buldurmak için taşınmazı satmak zorunda kaldığına dair savunması incelenip ispat ettirilerek buna göre kusur derecesi değerlendirilmelidir.

Böylece davacının taşınmazın satılmaması halindeki yararı ile ödenmesi gereken cezai şart miktarı arasındaki makul ve adil ölçü bulunmalı, borçlu için cezai şart mikratının onu çekindirecek, tazyik edecek bir vasıta olmasının yanında, iktisaden sarsılmasını mucip olacak bir dereceyi bulmaması da düşünülerek hak ve nisfete- Hakveserliğe ( M.K. m. 4 ) uygun düşecek tarzda indirim yapılmalıdır.

Mahkemece değinilen ilkeler gözardı edilerek, sağlıklı olmayan ölçülerden hareketle indirim yapılarak verilmiş olan hüküm yasaya aykırıdır... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan HUMK.nun değişik 2494 sayılı Yasanın 438/son maddesi gereğince duruşma isteğinin reddine karar verildikten ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü :

KARAR : Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, bozma kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve ayrıca davalı tarafın Yargıtay Bozma Kararına uyulmasını istemiş olması da dikkate alınması icabedeceğine göre, Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulmak gerekirken, önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.

SONUÇ : Davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı BOZULMASINA, 16.4.1986 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Kira sözleşmesindeki peşin ödeme kaydı/ispat hidayet Meslektaşların Soruları 3 21-04-2011 14:55
kira sözleşmesindeki cezai şart İNCİS Hukuk Soruları 4 28-12-2009 22:19
kira ve ortak gider alacakları; kira sözleşmesindeki faiz oranı av.kadirpolat Meslektaşların Soruları 1 15-10-2009 14:40
kira sözleşmesindeki adres farklıysa filizsongur Meslektaşların Soruları 7 30-09-2009 09:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05666208 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.